![]() |
![]() |
#1 |
Administrators
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.804
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 245 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10 ![]() |
![]() Reklam Alanı
Yağlı Güreş ve Kırkpınar Türklerin çok sevilen "Yağlı Güreş" karşılaşmaları vardır. Bu tür güreşin temeli, dengedir. Pehlivanlar, İslami kurallara göre vücutlarını örten (göbeğin altından diz kapağının altına kadar) deriden yapılma "Kısbet" giyer, yağlanır, yenişinceye kadar güreşirler. Son yıllarda yağlı güreşe de bazı kurallar getirilmiş, zaman tahdidi konmuş ve puanlama girmiştir. Yağlı güreş kapışmaları sırasında davul-zuma savaş havaları çalmaktadır. Yağlıdaki mücadele müzikaldir. Hatay ve Kahramanmaraş çevrelerinde yapılan ve Judo'ya çok benzeyen "Aba güreşi" de Türklerin ayrıca kendilerine has güreş kapışmalarından biridir (45). Türkiye'de çok yaygın olan ve sevilen Yağlı Güreşin, Rumeli denilen Trakya ve Balkanlardan yayıldığı bilinmektedir. Yunanlılar tarafından eski Olimpiyat Oyunlarında güreşçilerin zeytin yağıyla yağlanarak yaptıkları güreşin, buradaki Türkler tarafından benimsenerek yayıldığı da bilinmektedir. Yağlı güreş daha çok muvazene güreşidir. Arapların da bu güreşi yaptıkları söylenmekte ise de, bu hususta tarihi bir ize rastlanmamıştır (44). Yağlı güreşçilerin, pirlerini Hazreti Hamza olarak kabul etmelerinden başka Araplıkla bir ilgisi bulunmamaktadır. Rumeli Türkleri, eski Yunanlılara ait olan yağlı güreşi tamamiyle değiştirerek Türkleştirmişler ve Yunan ilahları için tertiplenen Olimpiyat Oyunlarının bu spor dalını, kendilerine has bir şekilde Müslümanlaştırmış-lardır. Yağlı Güreşte tören çok önemlidir. Güreşe başlamadan önce pehlivanlar soyunup deri kısbetlerini giydikten sonra yağ kazanının başına gelmekte ve Kıble'ye dönerek üç ihlas bir fatiha okuyup pirleri Hazreti Hamza'ya dua ettikten sonra cazgır tarafından seyircilere tanıtılmaktadır (44). Kırkpınar güreşleri, Türk'lerin Rumeli'ye ayak basmalarıyla başlamıştır. Orhan Gazi'nin büyük oğlu Süleyman Paşa (1316-1359) Rumeli Fatihi olarak anılan Osmanlı Başkomutanı idi ve Rumeli yakasına ilk ayak basan ve oralarda elde ettiği fetihlerle şanlanan bir askerdi ki; Kırkpınahn destanlara karışmış tarihinde Süleyman Paşa'an sözetmemek imkansızdır. Rumeli'de ilk defa Süleyman Paşa'nın komutasındaki Türk askerleri güreşmişlerdir. Kırkpınar Güreşleri'nde Edirne'nin fethi olan 1362 yılı esas alınmaktadır. 1349'larda Sırpların işgaline son vermek üzere Selanik'e doğru yol alan Türk askerleri, bir Hıdrellez günü Edime yakınlarındaki Ahir Köy'de konaklamışlardır. Pehlivanlık, Türklerde hem bir gelenek, hem de savaş hazırlıkları olduğundan, kırk yiğit, 1349 yılının Hıdrellezi'nde güreşe başlamışlardı. Güneş batarken kapışmalara son verilince, bu kırk yiğit de bulundukları yere düşerek son nefeslerini vermişlerdir. Şehit oldukları yere gömülmüşlerdir. Ertesi gün bir de bakmışlar ki, her yiğidin can verdiği yerde bir pınar fışkırmıştır. Bunun üzerine oraya (Kırkpınar) adı verilmiş ve her yıl Hıdrellez'de burada toplanarak güreşmek adeti yerleşmiştir. Kırkpınar'da yapılan güreşlerin ulviliği, burada son nefeslerini verinceye kadar güreşenlerin şehit düşerek unutulmazlar arasında yer almaları, dolayısıyla "Kırklar Pınarı" veya o yörede çok sayıda suyun akmakta olduğunu vurgulamak için aynı zamanda "Çeşme" anlamına gelen "Pınar" kelimesinin kullanılarak "Kırkpınar" olarak adlandırılmış olduğu söylenmektedir. Her ne olursa olsun, Süleyman Paşa'nın komutasında Rumeli'ye ayak basan ilk Türkler arasında yer alan yiğitlerin, hiç bir şekilde anlaşmalı güreşe yanaşmadan, ölünceye kadar güçlerini denemeleri, birbirlerine denk bu yiğitlerin emsalsiz bir mücadeleden sonra son nefeslerini vermeleri, onları tarihe maletmiştir(46). Balkan Harbi'nden sonra Kırkpınar Osmanlı İmparatorluğu hudutları dışında kalması üzerine, bu güreşlere Edirne'nin SARAYİÇİ mevkiinde devam edilmiştir. Doksanüç Muharebesi adıyla anılan 1877 Rus harbinden sonra Ege Bölgesi'ne muhacir olarak gelen Rumeü Türkleri, yağlı güreşi Anadolu'ya getirmişlerdir (44). Edirne'nin Osmanlı Türkleri tarafından 1362 yılında fethinden günümüze kadar 632 kez yapıldığı söylenen KİRKPINAR GÜREŞLERİ'nde, başpehlivanlık kazananların tamamının isimleri, yapılan bütün araştırmalara rağmen tesbit edilememiştir. Ancak II. Mahmut devrinden Balkan Harbine (1912) kadar isim yapan Başpehlivan olarak tesbit edilebilenler; II Mahmut devrinde Yozgatlı Kel Hasan ve Sultan Abdülaziz döneminde Kavasoğlu İbrahim (ki 1867 yılında Sultan Abdülaziz'le birlikte Avrupa'ya gitmiştir). Akkoyunlu Kazıkçı Karabekir, Şamdancıbaşı Kara İbrahim (Kara İbo namı ile tanınmaktadır.) Sultan İl Abdülhamit devrinde Kel Aliço (27 sene üst üste Kırkpınar Başpehlivanı olarak kırılması güç bir rekorun sahibi olmuştur) (44). Kara Süleyman (Sülo), Yörük Ali, Büyük Yaşar, Makarnacı Hüseyin, Koca Yusuf (Avrupa ve Amerika'da güreşler yapmıştır), Hergeleci İbrahim ile Adalı Halil ve Kurtdereli Mehmet pehlivanlar ki; bunlar da Avrupa'da güreşerek milletimizi alınlarının akıyla temsil etmişlerdir. Kara Mehmet, Çolak Molla Mümin, Kara Murat, Koca Rüstem, Geçkinli Yusuf, Kırkpınar'da Başpehlivan olmuşlardır. Sn Osman Gürsesoğlu'nun araştırma notları, |
![]() |
![]() |
Reklam Alanı |
![]() |
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
güreş, kırkpınar, yağlı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
2011-2012 Trakya Kırkpınar Üniversitesi Besyo Özel Yetenek Sınavı | webkerem | 2011 Beden Eğitimi Özel Yetenek Sınavları | 2 | 12-01-2012 17:21 |
Yağlı güreşte(kısbet) | hardwrestler27 | Güreş | 0 | 01-05-2009 10:48 |
kırkpınar(yağlı güreşlerin olimpiyatı) | hardwrestler27 | Güreş | 7 | 28-04-2009 08:37 |
GÜREŞ FEDERASYONU KARAKUCAK GÜREŞ YÖNETMELİĞİ | webmaster | Güreş | 1 | 10-12-2007 19:08 |
kırkpınar cazgırlarının dua ve beyitleri | Güreş | 0 | 01-01-1970 03:00 |
Reklam Alanı |