Beden Eğitimi ve Spor Portalı  


Go Back   Beden Eğitimi ve Spor Portalı > Genel Bölüm > Seminer Dönemi Çalışmaları

Seminer Dönemi Çalışmaları Eylül ve Haziran Dönemi Seminer Çalışmaları

beden eğitimi
beden eğitimi
Sitemize hoş geldiniz. Konuları beğenmeyi unutmayalım.

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 27-06-2009, 00:10   #1
webmaster
Administrators
 
webmaster - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.804
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 245 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10
webmaster is on a distinguished road
Standart

Reklam Alanı
id=word2click>"Gelecek, Eğitimle Gelecek" Haziran 2009 Canlı Yayın Programı

22- 26 HAZİRAN 2009 TARİHLERİ ARASINDA TRT-3/TRT GAP TV 'DE YAYINLANACAK "GELECEK, EĞİTİMLE GELECEK" CANLI YAYIN PROGRAMININ KONU VE KONUKLARI

GÜN KONU KONUK
22 Haziran 2009 Pazartesi Yaz Tatilini Değerlendirme Rehberliği Prof. Dr. Hasan BACANLI Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
24 Haziran 2009 Çarşamba Nimet ÇUBUKÇU Milli Eğitim Bakanı
25 Haziran 2009 Perşembe Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü Ömer BALIBEY MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü
26 Haziran 2009 Cuma Seçmeli Dersler Dr. Vahap ÖZPOLAT MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı

Gelecek, Eğitimle Gelecek" Haziran 2009 Canlı Yayın Programı
KONUK:Prof. Dr. Hasan BACANLI
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Tarih:22 Haziran 2009 Pazartesi
Konu: Yaz Tatilini Değerlendirme Rehberliği


Tatil göreceli bir kavramdır. İnsanın dört temel ihtiyacı vardır. Tatili daha çok psikolojik ihtiyaçtır. Yemenin, içmenin dışında çocuğun bu dönemi özgürlük olarak farklı boyutta yaşaması gerekir. Çocuğun eğlenmesi sadece boş zaman değildir. Bu dönemde çocuk eğlenirken öğrenebilir. Bu anlamda İhtiyaçlarını ne kadar giderebiliyorsak o kadar amacına ulaşır.

Hayatımızın büyük bir bölümü planlı olmalıdır. Bu planlama yaz tatili konusunda da olursa, günü gününe olursa pek sağlıklı olmaz, amacına ulaşamaz. Tamamen de plansız olmamalıyız. Planlı ama plansızlığa da açık olmak gerekir. Rutin hayatın dışına da çıkabilmek lazımdır. Tatili çocuklarla beraber planlamak gerekir. Planlarken çocuğu dâhil etmek, onun görüşünü sormak gerekir. Bu da çocuğun ailenin bir parçası olduğunu hissetmesi anlamına gelir. Çocuk tatil konusunda görüş dile getirmeyi bilip bilmemesi, düşünüp düşünmemesi önemli değildir. Önemli olan onun görüşünü almaktır.

Sınavlara yönelik çalışmalar olabilir. Artık o kadar çok sınıfımız var ki sınava giren. Toplum olarak çocuklara bu kadar yüklenmek istemiyoruz. SBS ye ya da diğer sınavlara girecek olan çocuklar sorumluluklarını alıp çalışıyorlar.8 ay okula gitmek çocuğu yoruyor. Tatil konusunu iyi planlamak çocuğun neye ihtiyacının olduğunu bilmek gerekiyor. Tatilde sürekli çalış demek pekiyi olmaz. Çocuğa dinlenme fırsatı tanımak lazım. Çoğu ailenin de böyle davrandığını düşünüyorum. Bir de hayat şartları var tabi. Anne babanın da tatili varsa çocuğuyla birlikte plan yapabilir. Çalışan anne baba için bu durum zor tabi.

Çocuğun ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalı. Boş zamanlarında yaptığı etkinlikler ipucu verebilir. Kitap okumakla mı, sanatsal etkinliklere katılmakla mı yoksa akrabaların yanında olmakla mı çocuk gençse arkadaşlarıyla bir arada olmakla mı daha çok mutlu olacağını belli eder. Ayrıca bu konuda okuldaki öğretmenlerinden ve rehberlik servisinden de görüş alınabilir.Bunun yanında ailenin ihtiyaçları ve bunu karşılayabilme durumu önemli tabi.Her çocuk farklıdır.Hepsi aynı şeyden hoşlanmaz.Bazıları da ders çalışmak isteyebilir.Çocukların sesini dinlemek gerekir bence.Onların görüşünü almak onları en çok mutlu edecek şeydir.

Çocuk demek oyun demek. Oyun onun gelişimini harmanlayan bir dönem. Çocuğun eğlenmek ihtiyacını göz ardı etmeyelim. Yasaların izin verdiği çocukların çalışmalarına ben karşı değilim. Hayatı yakından tanıyıp ailesinin yaşadığı zorlukları gören çocukların daha iyi geliştiklerine inanıyorum. Yani çocuk çalışarak sorumluluk alıyor ve ailesine katkıda bulunuyor. Ayrıca çocuk nelere yeteneğinin olduğunu fark ediyor ve gelecekteki meslek seçimini de bu durum etkiliyor.

Çalışan anne ve babaların çocuklarına çocuğun beceri ve yetenekleri doğrultusunda olan, zevk alıp eğlenebileceği yaz okulları uygun olabilir. Bence yaz okullarında verilen yüzme olsun sanat anlamında her şeyin okullarda da verilebilmesini isterdim. Bazen bu okullarda çocuğu sıkabiliyor. Birinci yıl yaz okuluna giden çocuk ikinci yıl gitmek istemeyebiliyor. Yaz okulu içi tamamen okullaştırılmışsa, oyun ve eğlenceye de yeterince yer ayrılmıyorsa çocuk gitmek istemez. Yaz okullarının içeriğine ve çocuğun eğlenebilmesine bağlı zevk alması gerekir.

Bir de özürlü çocuklarımız var. Öncelikle bunların özür gurupları önemlidir. Hepsinin farklı özür gurupları var. Yaz tatilinde hem aileyi hem de çocuğu rahatlatacak etkinlikler olmalı. Çocuğun rahatlıkla hareket edebileceği ortamlar kurulmalı.Anne babayı aşan organizasyonlar gerekebilir.Özürlü çocukların kendi özgürlüklerini yaşayabilecekleri aktiviteler yapılmalı.

Yaz tatili uzun. Bilgiler unutulmasın diye ödevler verilebilir. Fakat tüm tatili kapsamamalı. Kırsal kesimde bulunan çocuklar özgürlük ve eğlence konusunda daha geniş bir yelpazeye sahip. Belediyeler ya da okullar sayesinde doğudaki okullar batıdaki okulları, batıdaki okullar da doğudaki okulları görmeye gidebilirler. Bu çocuklar için eğlendirici olacaktır.

HAZIRLAYAN: SERVET ÜNSAL


Konuk: Nimet ÇUBUKÇU Milli Eğitim Bakanı
Tarih: <?: = st1 ns = :schemas-microsoft-comffice:smarttags" /><ST1ATE w:st="on" ls="trans" Day="24" Year="2009" Month="6">24 Haziran 2009</ST1ATE> Çarşamba
Kadın ve aileden sorumlu bakanken Milli Eğitim Bakanı oldunuz. Milli Eğitim Bakanlığı’na bakış açınız nedir?
Eğitim son derece önemli bir alan. Hayatımızın her aşamasında var olan,düşündüren,geniş bir alan.Milli Eğitim Bakanlığı önemli bir bakanlık. Birbiriyle ilgili bakanlıklar bunlar.
Devlet Bakanı olarak farklı yerlerde görev yaptığım için kendimi şanslı hissediyorum.
Toplumun değiştirilmesinin en dinamik aktörü eğitim. Kadınların, özürlü çocukların eğitimi gibi dez avantajlı gurupların diğer guruplarla arasındaki fırsat eşitliğini sağlayarak demokratik toplumda eşit bir şekilde yer almasını sağlamaya çalışacağız.
Yapılan bir ankete göre 2009 -2010 eğitim öğretim yılında yüksek bir krediniz var.Buradan hareketle gelecek dönemlerde kişisel olarak eğitime getireceğiniz farklılık nedir?
Eğitim bir toplumun geleceğinin inşası ,aynı zamanda diğer toplumlarla yarıştıracak,üst düzeye çıkartacak dinamik bir alan olduğu için eğitime ayırdığımız payla verdiğimiz önemi gösteriyoruz.Ücretsiz ders kitabı dağıtmaktan tutun da bilgisayar sınıflarına kadar gereken çalışmaları yapıyoruz .Mevcut olan sorunlara ya da yeni çıkacak sorunlara uygun projeler üreteceğiz.Temel politikaların uygulanması açısından dez avantajlı gurupların eğitime katılmalarını sağlayacağız.Kız çocuklarının okuması,meslek edindirme çalışmaları,
kadınların yaygın eğitimi ile yaşam boyu eğitimi sağlamaya çalışıyoruz />
Müfredat değişikliği yapıldı.Müfredat değişikliği ile ilgili görüşleriniz nelerdir?
Çok sık sınav sistemi değişikliği uygun olmaz.Ama SBS günün koşullarına uygun.Önceden 3 yıllık çalışmanın sonunda girilen sınavla liseye geçiliyordu.Diğer taraftan derste işlenilen konular çıkmadı gibi çeşitli tartışmalar oluyordu.Bu tartışmalar SBS ile son buldu.Uzun zaman bir sistemin değişmemesi de sürekli değişen bir sistem kadar tehlikelidir.Eğitim çok dinamik bir süreç.Bugün bir şey belirledik.Bir ya da birkaç yıl sonra bunu değiştirdik.Buna karşıyım.Eksikliklerin düzeltilip düzgün bir şekilde programın,sistemin yürütülmesi gerekir.Şu da var,Sistemin yanlışlığını fark edip bakalım demek olmaz.Çünkü deneme yapılan gençlerimiz.SBS ile objektif adil bir sınava giriyoruz.Öğrenci bunu bilmeli.
Okulların yerel yönetime devredileceği söyleniyor.Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Bu haberin kaynağı konusunda bir fikrim yok.Böyle bir çalışmamız yok.Milli eğitim konusunda mahalli bir çalışmamız var.İl milli eğitimin kapasitesini nasıl genişletebiliriz.Bu konuyla ilgili bir çalışma fakat okulların yerel yönetime devredilmesi gibi bir şey söz konusu değil.
Sözleşmeli çalışan öğretmenlerimiz kadroya atamaları olacak mı?
Doğrusunu söylemek gerekirse sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınması konusunda çalışmamız var.Ama ne kadar zaman alacağı konusu belirgin değil.Bazı bölgelerde öğretmen açığı varken bazı bölgelerde fazlalık var.Kadrolu sözleşmeli ayrımının çalışma huzurunu bozduğunu düşünüyorum.Eğitim tek bir bireyin bile feda edilemeyeceği bir alan.Eğitim ihtiyacımızı karşılayacak,fedakarca çalışan,Türkiye’nin her yerinde severek görev yapan öğretmenlerimize biraz daha sabır diyorum.
Eğitimde yeni yaklaşımlarınız var mı?
Eğitim bir kişilik oluşturma olarak da algılanmalı.Maddi ve manevi kişiliğimizin oluşturulduğu önemli bir mecra.Öğrenme alanına odaklanmışız oysa eğitilme de önemli.
Uzman öğretmen ve baş öğretmen konusu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hukuki süreçte tıkanmış bir mesele.Bu konuda farklı bir açıdan yeniden bir çalışma yapılabilir.Sözleşmeli öğretmenlerin eş durumundan tayinlerinde sıkıntılar yaşanıyor.
Sözleşmeli öğretmenlerin de tayin hakkı var.Yalnız istedikleri yerde uygun bir kadro olması şart.


Yöneticilerin ataması konusunda neler söyleyeceksiniz?
Yönetici atamaları da yargı açısından tıkanan bir mesele.Yeni bir yönetici atama yönetmeliğimiz olacak ve sınavla adil atamalar yapılacak.
Okul öncesi eğitimle ilgili milli eğitimin çalışmaları nasıl gidecek?
Temel eğitim açısından en fazla önem verdiğim konulardan biri okul öncesi eğitim.Okul öncesi eğitimin önemi geç fark edildi.1980’li yıllarda fark edildi.Okul öncesi eğitim çocukları eşitleyen, birbirine bağlayan bir sistem.%11’den %30’ lara kadar çıkarıldı.Altyapı sorunu olmayan ve öğretmen ihtiyacı karşılanabilen 32 ilde zorunlu hale getirildi.Bu sayı kısa sürede daha da arttırılacak.
Adrese dayalı eğitim sistemine nasıl bakıyorsunuz?
Adrese dayalı eğitime inanıyorum.Şu an şikayetler var.Oturduğunuz yerdeki en yakın okula çocuğunuz okul çağına gelince siz çocuğunuzu getirin ya da getirmeyin sistem otomatik olarak öğrenciyi okula kaydediyor.Çocuk okula gelmezse okul onu takip edecek.2005’ te yürürlüğe giren kanuna göre 1 dönem okula gelmeyen öğrencinin ailesine cezai işlem uygulanacak.Çocuk ailesinden alınabileceği gibi devletin korumasına verilecek.
Kız okullarının açılmasına nasıl bakıyorsunuz ?
Temel eğitimde böyle bir şey olamaz fakat ortaöğretimde ,meslek edinmeleri için olabileceğini düşünüyorum.

Engelli çocukların eğitimi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Çağdaş eğitimde engelli bir çocuğun eğitimi, engelli olmayan bir çocuğun eğitiminden çok daha önemli.Kaynaştırma eğitimine tabi devlet okullarında 67000 civarında engelli öğrencimiz var.Onların ve ailelerinin ihtiyaçları devlet tarafından karşılanıyor.Taşımalarından tutunda diğer ihtiyaçlarına kadar karşılanıyor.O yüzden ben yoksulum,çocuğum engelli okutamıyorum demeyelim. “Eğitim her engeli aşar.” Diye bir çalışmamız da var.Özürlüler alanında en fazla ilerleme kaydeden ülkelerden biriyiz.
Açık olmayan alanlarda bir çok mezunumuz var.Üniversite eğitimi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Hangi kentte olursa olsun üniversite bulunduğu kente olumlu bir şeyler verir.Biz buraya üniversite açtık ama kaderine terk etmedik.Üniversite açılmasına karşı olmayalım.Doğru bölümlerin açılmasına karara verelim.Planlamalar YÖK tarafından yapılıyor.

Gelecek, Eğitimle Gelecek" Haziran 2009 Canlı Yayın Programı Raporu
Konuk: Ömer BALIBEY
MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü
Konu: Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü
Tarih:25 Haziran 2009 Perşembe


25 Haziran 2009 Perşembe günü TRT GAP TV’de yayınlanan programın konuğu olan MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü Ömer BALIBEY’di.
BALIBEY’ ülkemizdeki öğretmen okullarının geçmişinden ve zaman içindeki gelişiminden söz etti.
Ülkemizde öğretmen yetiştiren kurumların öncelikle eğitime; araştırıcı ve akılcı bir anlayışın kazandırılması, açılacak ve çağdaş eğitim yapacak batı modeli okullara, bu anlayışta öğretmen yetiştirilmesi gerekiyordu. 16 Mart 1848’de açılan Dârülmuallimîn bu amaçla kuruldu.
Cumhuriyetten önceki yapısı ile devralınan Dârülmuallimin-i Âliye’nin durumu, Cumhuriyet henüz kurulmadan, 15 Temmuz 1923 tarihinde toplanan Birinci Heyet-i İlmiye (Bilim Kurulu) toplantısında ele alınmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan bu çalışmalarla, “Yüksek Muallim Mektebi” adını alan okul, “Ecole Normale Superieure” adlı Fransız Yüksek Öğretmen Okulu’nu kendine model olarak almıştır.
16 Ağustos 1934 tarihinde, Yüksek Muallim Mektebi’nin, Cumhuriyet dönemindeki yapılanması başlangıç düşünülerek onuncu kuruluş yıl dönümü kutlanmıştır. Bu tarihte okulun adındaki Arapça kökenli sözcükler değiştirilerek artık okul; Yüksek Öğretmen Okulu olarak isimlendirilmiştir. Ancak okul, bir kaç on yıl daha, eski adıyla anılmaya devam edilmiştir.
Sadece öğretmenlerin değil, geçmişte yaşanan yokluk dönemlerinin olumsuz şartlarına bağlı olarak, ülkenin uzak bir köşesinde kaybolup gidecek binlerce yeteneğin; şair, yazar, sanatçı, bilim adamı, kısaca birer aydın olarak insanlığa kazandırıldığı eğitim yuvaları olarak, önemli ve toplumsal bir görevi yerine getirmiştir. Öğretmen yetiştirmek tarihimizde çok önemli bir misyondur. Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel yönden ilerlemesinde, çok önemli bir görev üstlenmiş olan öğretmenlerimizin, tarihî gelişim içerisinde çeşitli kaynaklardan yetiştirildikleri ve sadece öğretmen yetiştirme amacına yönelik ilk kurumun Dârülmuallimîn adıyla 16 Mart 1848’de faaliyete geçtiği bilinmektedir.
Balıbey öğretmenlerin çağın gereklerine göre kendilerinin yenilemelerinin gerektiğinin ve bu konuda müdürlüklerinde öğretmen performansını ölçmeye dayalı ciddi çalışmalar yaptığını söyledi. Eğitimin vazgeçilmez öğesi olarak öğretmeni gördüklerini söyleyen Balı bey bazı okullarda öğretmenlerin sosyal, resim,sanat gibi alanlarda yetenekli olan ama bilgi açısından yetersiz olan öğretmenlerin kendilerini geliştirmesi gerektiğini vurguladı.Özellikle veli ve idarecilerin öğretmenlerin performansını ölçebilecekleri bir yöntem oluşturulacağından söz etti.



id=word2click>GELECEK EĞİTİMLE GELECEK PROGRAMI HAZİRAN AYI RAPORU
Konuk: Dr. Vahap ÖZPOLAT
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı
Konu: Seçmeli Dersler
Tarih: 26 Haziran 2009 Cuma


26 Haziran 2009 Cuma günkü programın konuğu MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Vahap ÖZPOLAT’tı. ÖZPOLAT programın giriş bölümünde seçmeli dersler niçin Programa konuldu? Sorusunun yanıtını vermeye çalıştı. Okutulacak seçmeli dersler, öğretim yılı başında okulun ve çevrenin şartları, öğrencilerin ilgi, istek ve ihtiyaçları ile velilerin görüşleri de dikkate alınarak “Seçmeli Dersler” ‘in belirlendiğini ifade etti.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Vahap ÖZPOLAT ilköğretimde seçmeli dersler arasında ''Sanat Etkinlikleri'', ''Spor Etkinlikleri'', ''Satranç'', ''Düşünme Eğitimi'' ,”Medya, Okur, Yazarlığı”,”Bilişim Teknolojileri””Yabancı dil” gibi derslerin olduğunu söyledi. İlköğretim 1, 2 ve 3. sınıf öğrencileri Sanat Etkinlikleri ile Spor Etkinlikleri dersini haftada 1 saat, diğer sınıflar ise 2 saat almaktadırlar. Satranç dersini tüm sınıflar haftada 1 saat, Düşünme Eğitimi'ni ise sadece 6, 7 ve 8. sınıflar haftada 1 saat alabilmektedirler.
Sanat ve Spor etkinlikleri derslerinde öğrenciler okulun öğretmen durumuna göre drama, tiyatro, halkoyunları, resim, fotoğrafçılık, heykel, güreş, futbol, basketbol gibi etkinliklerle uğraşabilecekler. Örneğin Sanat Etkinlikleri dersinde öğrenciler 2 saat ''drama'' dersi seçebileceği gibi bir saat ''drama'', bir saat da Spor Etkinlikleri dersinden ''güreş'' seçebildiklerini. Dr. Vahap ÖZPOLAT ifade etti.

Dr. Vahap ÖZPOLAT İlköğretimde seçmeli derslerin en fazla iki saat olabileceğini değindi. Bu derslerde notla değerlendirilmeden daha çok öğrencilerin ilgileri ve yeteneklerinin göz önünde tutulması gerektiğinden bahsetti. Bu anlamda ''Spor Etkinlikleri'' dersi daha çok spora ilgi duyan öğrenciler için ''Sanat Etkinlikleri'' dersi tiyatroya yatkın öğrenciler için ''Düşünme Eğitimi'' ise felsefi düşünceye sahip öğrenciler için seçilebilecek derslerdir dedi. Bu seçmeli derslerin kitaplarının olmadığını ve öğretmenlerin kılavuz kitaplarından konuyla ilgili çalışmaları yapabileceklerini belirtti. Dr. Vahap ÖZPOLAT seçmeli derslerde ölçme ve değerlendirme yapılırken notun bir baskı olabileceğini ve öğrencinin bu derslerde daha çok becerilerinin ölçülmesinin faydalı olacağına vurgu yaptı.



Seçmeli derslerde sınıf oluşturulurken en az 15 kişi ve üstü olabilecek sayıda öğrenci olması gerektiği ifade edildi. Bu anlamda amaçlarının her dersin sınıfının farklı olabileceği dersliklerde olmasının önemine değinildi. Bakanlığın bu yönde çalışmaları olduğuna vurgu yapıldı. Bu derslere giren öğretmenlerin varsa kadrolu öğretmenler yoksa usta eğiciler olması gerektiğine değinildi.

Seçmeli derslerin ihtiyaç ve taleplere bağlı olarak oluştuğunu ifade eden Dr. Vahap ÖZPOLAT. ''Sanat Etkinlikleri''dersinin üniversiteler tarafından, ''Satranç'', dersini TÜRKİYE Satranç Federasyonu tarafından ''Düşünme Eğitimi'' dersini Türkiye Felsefe Kurumu tarafından ”Medya, Okur, Yazarlığı”,dersinin RTÜK tarafından talep edildiğini ifade etti. Özetle bu talepler toplumun beklentileri yönünde olmuştur. Seçmeli derslerin seçilmesinde öğretmen-öğrenci işbirliğine dayanan demokratik bir ortam oluşturulmalıdır.

Ortaöğretimde seçmeli derslerin notla değerlendirildiği ifade edildi. Burada daha çok akademik ve mesleki çalışmaya hazırlık açısından seçmeli derslerin yer aldığı belirtildi. Ortaöğretimde seçmeli derslerin 2 ile 9saatarasında seçilebildiği belirtildi. Öğrencilerin ise ÖSS’de sınava girdikleri alanlara yakın dersleri seçtiklerine değinildi.

HAZIRLAYAN: SERVET ÜNSAL

http://zulfikar.forumup.com
__________________
webmaster isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Reklam Alanı
Cevapla

Popüler Sitelerde Paylaş

Etiketler
2009, canlı, gelecek eğitimle gelecek, haziran, programı, yayın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
2009-2010 Hentbol Seçmeli Ders "Günlük Planı" Arıyorum dbbilge Seçmeli Spor Etkinlikleri Yıllık ve Günlük Planları 0 30-10-2009 20:55
AKGÜL: "DOMUZ GRİBİ İLE İLGİLİ GEREKLİ TEDBİRLERİ ALDIK" webceren Spor Haberleri ve Güncel Olaylar 0 18-05-2009 20:03
"MİNİ VOLEYBOL ŞENLİĞİNE" KATILMAK İSTEYEN ARKADAŞLAR webceren Spor Haberleri ve Güncel Olaylar 0 16-04-2009 14:27
"Yeni ve Yaratıcı Yaklaşımlar Sempozyumu" 2009 binali Spor Haberleri ve Güncel Olaylar 0 07-12-2008 04:13
Gelecek,Eğitimle Gelecek" Canlı Yayın Prog. TRT4 webmaster Yeni Müfredat 3 23-06-2008 09:45

Reklam Alanı


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:45.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2006 - 2025, Türkiye'nin Beden eğitimi ve Spor Portalı
2007-2024 Türkiye'nin Beden Eğitimi ve Spor Portalı
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159