Beden Eğitimi ve Spor Portalı  


Go Back   Beden Eğitimi ve Spor Portalı > Spor Branşları > Doğa Sporları

Doğa Sporları Doğa Sporlarıyla ilgili herşey burada

beden eğitimi
beden eğitimi
Sitemize hoş geldiniz. Konuları beğenmeyi unutmayalım.

Cevapla
 
Seçenekler Arama Değerlendirme Stil
Alt 01-02-2009, 02:33   #1
binali
Super Moderator
 
binali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Şub 2008
Bulunduğu yer: Samsun
Mesajlar: 2.731
Teşekkürleriniz: 14
89 Mesajına 129 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 19
binali will become famous soon enough
Standart

Reklam Alanı
TÜRKİYEDE DAĞCILIK SPORUNUN TARİHİ



Ülkemizde dağcılık etkinlikleri ilk kez yabancıların bizim dağlarımıza çıkmasıyla başlamıştır. Bu ilk tırmanışlar dağcılık etkinliklerinden çok bilimsel araştırma temelinde gelişen tırmanışlardır. Bu konuda bilinen ilk tırmanış Alman fizik profesörünün Büyük Ağrı dağına yaptığı tırmanıştır. 27 Eylül 1829 tarihinde Prof. Dr. F. V. Parrot Büyük Ağrı dağının zirvesine ( 5165 m. ) ulaşan ilk kişi olmuştur. Bu tırmanış aynı zamanda ülkemizde dağcılık etkinliklerinin başlangıcıdır. Parrot'un 1844 yılında ölümü üzerine bölgedeki çalışmaları yürütmek üzere Alman hükümeti Prof. Dr. O.W. Herman Abich'i Türkiye'ye gönderir. Abich, bir doğa bilimci olan Dr. Wagner ile birlikte 1845 yılında Büyük Ağrı dağının zirvesine bir tırmanış daha gerçekleştirir. Daha sonra yine bir Alman Profesör Karl Koch tarafından 1846'da Rize Kaçkar dağlarında Kaçkar ana zirvesine ( 3932 m. ) tırmanıldığı bilinmektedir. 1894 yılında W. Rickmer gene Kaçkar dağlarında, Altıparmak zirvesine ( 3472 m. ) tırmanmıştır.

http://www.zirvedagcilik.net/turkiye...ihi-p-371.html
__________________
7-8 Ağustos 2010 Tarihinde DİYARBAKIR'da yapılan Spor Tırmanış yarışmasını SİYASİ SEBEPLE protesto edip yarışmaya takım getirmeyen, aynı zamanda'da TDF Eğitmeni ve Spor kulübü BAŞKANI olan KİŞİ'yi ÖZEN'le kınıyorum.

Konu binali tarafından (24-02-2012 Saat 01:23 ) değiştirilmiştir.
binali isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Reklam Alanı
Alt 01-02-2009, 14:25   #2
Guest
 
 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Mesajlar: n/a
Standart

askeliğinizi eğridir dağ komando okulunda yaparsanız dağcılığın ilk adımlarını atmış olursunuz refüze olmazsanız....
  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-02-2009, 14:36   #3
hat64
Çalışkan Üye
 
hat64 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Eki 2007
Mesajlar: 3.631
Teşekkürleriniz: 2
11 Mesajına 17 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 20
hat64 is on a distinguished road
Standart

emeğinize sağlık binali hocam.
__________________
\'\'ONE WORLD ONE DREAM\'\'





hat64 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-09-2009, 17:49   #4
spor-tırmanıscı
Yeni Üye
 
spor-tırmanıscı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Eyl 2009
Bulunduğu yer: istanbul beykoz
Mesajlar: 2
Teşekkürleriniz: 0
0 Mesajına 0 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0
spor-tırmanıscı
Standart

<div align="justify">TÜRKİYEDE DAĞCILIK SPORUNUN TARİHİ </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> Ülkemizde dağcılık
etkinlikleri ilk kez yabancıların bizim dağlarımıza çıkmasıyla
başlamıştır. Bu ilk tırmanışlar dağcılık etkinliklerinden çok bilimsel
araştırma temelinde gelişen tırmanışlardır. </div>
<div align="justify">Bu konuda bilinen ilk tırmanış
Alman fizik profesörünün Büyük Ağrı dağına yaptığı tırmanıştır. 27
Eylül 1829 tarihinde Prof. Dr. F. V. Parrot Büyük Ağrı dağının
zirvesine ( 5165 m. ) ulaşan ilk kişi olmuştur. Bu tırmanış aynı
zamanda ülkemizde dağcılık etkinliklerinin başlangıcıdır. Parrot'un
1844 yılında ölümü üzerine bölgedeki çalışmaları yürütmek üzere Alman
hükümeti Prof. Dr. O.W. Herman Abich'i Türkiye'ye gönderir. Abich, bir
doğa bilimci olan Dr. Wagner ile birlikte 1845 yılında Büyük Ağrı
dağının zirvesine bir tırmanış daha gerçekleştirir. </div>
<div align="justify">Daha sonra yine bir Alman Profesör
Karl Koch tarafından 1846'da Rize Kaçkar dağlarında Kaçkar ana
zirvesine ( 3932 m. ) tırmanıldığı bilinmektedir. 1894 yılında W.
Rickmer gene Kaçkar dağlarında, Altıparmak zirvesine ( 3472 m. )
tırmanmıştır. </div>
<div align="justify"> 1859 yılından itibaren
Orta Toroslar' da Aladağlar bölgesinde araştırma yapmak üzere bir çok
yabancı bilim adamı ülkemize gelmiştir. Bu bilim adamlarından
Avusturya'lı jeolog Franz Schaffer 1901 yılında Alaca başı olarak
bilinen 3200 mlik zirveye tırmanmıştır. Bu tırmanış Aladağlar'da
yapılan ilk tırmanış olarak bilinmektedir. F. Schaffer'in yayımladığı
notları Alman dağcılık kulübü üyelerinin ilgisini çekmiş ve bölgeyi
araştırmak ve tırmanışlar yapmak üzere 1927 yılında bir ekip
gönderilmiştir. </div>
<div align="justify"> 1927 yılı yaz aylarında
Dr. Georg Künne, Dr. Wilhelm Martin ve eşi Marianne'den oluşan ekip
Demirkazık ( 3756 m. ), Kaldı ( 3736 m. ), Kızılkaya ( 3725 m. ), Alaca
( 3582 m. ), Eznevit ( 3550 m. ) zirvelerinin ilk çıkışlarını
gerçekleştirmiştir. Demirkazık zirvesi çıkışı sırasında ekibe
Demirkazık köyünden Veli çavuş adı ile bilinen bir genç köylü rehberlik
yapmıştır. Veli çavuşun da ekiple birlikte Demirkazık zirvesine çıktığı
bilinmektedir. Bu anlamda Demirkazık zirvesinin bilinen ilk Türk çıkışı
1927 yılında Veli çavuşa aittir. </div>
<div align="justify"> Hakkari bölgesindeki
Güneydoğu Toroslar' da yer alan Cilo ve Sat dağları üzerinde 1900
yılında F .R. Maunsel tarafından harita çıkartılması amacıyla çeşitli
araştırmalar yapılmıştır. 1931 yılında Ludwig Krenek ve Ludwig Sperlich
Cilo ve sat dağlarında ilk tırmanışları gerçekleştirmişlerdir. Bundan
sonra düzenlenen ikinci etkinlik ise, 1937 yılında 8 Eylül - 8 Ekim
tarihleri arasında Berlin üniversitesi doçentlerinden Hans Bobek
başkanlığında, 5 kişilik Alman dağcı ekip tarafından
gerçekleştirilmiştir. Bu etkinlik sırasında Reşko ( 4136 m. ) zirvesi
de dahil olmak üzere 20 ana zirvenin ilk tırmanışları yapılmıştır. </div>
<div align="justify"> 1938 yılı yabancı
dağcıların Aladağlar' daki bir çok zirveye ilk çıkışları
gerçekleştirdikleri yıl olmuştur. Alman - Avusturya dağcılık kulübünün
üyelerinden Walter Pleunigg, Siegfried </div>
<div align="justify">Tritthard, Hermann Heide ve Josef
Pucher'den oluşan 4 kişilik dağcı ekip bir dizi tırmanış
gerçekleştirmişlerdir. Bu ekip 25'i ilk çıkış olmak üzere toplam 30
zirve çıkışı gerçekleştirmiştir. Bu tırmanışlar ile Aladağların Torasan
bölgesindeki zirveler haricinde hemen hemen bütün zirvelere
çıkılmıştır. </div>
<div align="justify"> İkinci Dünya savaşı
yıllarında Türkiye'de bulunan İngiliz Büyükelçiliği'nde görevli, 3
diplomat Aladağlar'da çeşitli tırmanışlar yapmışlardır. Edward H. Peck,
Robin Hodgin, L. H. Hurst adlı bu diplomatlar tarafından 1943, 1944,
1945 yıllarında gerçekleştirilen tırmanışlarda bilinen zirvelere farklı
rotalardan çıkışlar yapılmıştır. Bu rotaların bazıları hala bu
diplomatların adı ile bilinmektedir. 1955 yılında ise hem Alman hem de
İtalyan dağcılar Aladağlar' da çıkılmamış bir çok rotayı tırmandılar.
Özellikle İtalyan ekip Aladağlar'ın Torasan bölgesinde çıkılmamış olan
20' den fazla zirvenin ilk çıkışlarını gerçekleştirdiler. Bu yıldan
sonra da yabancıların Aladağlar' daki etkinlikleri uzun dönem devam
etmiştir. </div>
<div align="justify"> 1962 yılında Bemhard Maidl ve
Rudiger Steuer, Cilo Dağları'na yaptıkları tırmanışta 4136 m.lik
Uludoruk zirvesinin kuzey duvarının büyük buzul üzerinden yapılan ilk
çıkışını gerçekleştirdiler. 1966 yılında Doug Scott ve Brian Watts Cilo
Dağları'ndaki Göl Dağı kuzeydoğu duvarını ilk kez tırmandılar. 1967'de
Martin Lutterjohann ve Herbert Zehetner Cilo Dağları'nd"a 4136 m.lik
Uludoruk zirvesinin batı yüzünün ve Suppa Durek'in 4.116 m. metrelik
doğu duvarının ilk tırmanışlarını gerçekleştirdiler. 1967 yılında
Andrzeg Kus ve Andrzej Mroz Uludoruk zirvesinin batı duvarındaki en
teknik rota olan büyük çatlağı tırmandılar. 1969 yılında Toni Fuchs,
Ise Fuchs, Muzaffer Erol Gez ve Servet Taş tan oluşan A vusturya- Türk
ekibi Cilo Dağları 'nda Köşe Direği'nin ( 3918 m. ) doğu duvarına
tırmandılar. </div>
<div align="justify">1972 yılında Aladağlar' da
Demirkazık kuzey duvarı ilk kez tırmanıldı. Tırmanışı Avusturalya'dan
Joe Friend ve Yeni Zellanda'dan Rick Jamieson gerçekleştirdiler. 1986
yılında Vay Vay dağı ( 3563 m. ) kuzey duvarı İtalyan bir ekip
tarafından çıkıldı. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify">İLK TÜRK ÇIKIŞLARI </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> İlk Türk dağcısı
olarak bilinen isim, Ali Vehbi Türküstün'dür. Fransa'da Paris'te Tıp
öğrenimi yaparken 4 Fransız dağcı arkadaşı ile birlikte 26 Temmuz 1906
günü Alp Dağları 'nın en yüksek noktası olan Mont Blanc zirvesine
tırmandığı bilinmektedir. Bu tırmanış Türk dağcılık tarihinde bilinen
ilk tırmanıştır. Türklerin dağcılık sporuna ilgileri daha çok askeri
amaçlı alarak Birinci Dünya Savaşı yıllarında başlamıştır. Savaş
sırasında İtalyan cephesinde Avusturyalı dağcı birliğinin bir
tatbikatını izleyen Pertev Paşa, Osmanlı ordusu bünyesinde böyle bir
birliğin kurulması için çalışmıştır. Pertev Paşa'nın isteği üzerine
Avusturyalı bir dağcı olan Albay Bilgeri, 5 subay ve 40 Astsubaydan
oluşan Türk askerlerine temel dağcılık bilgileri vermiştir. </div>
<div align="justify"> Miralay ( Albay )
Cemil Cahit Toydemir' in 1924'te Kayseri'deki Erciyes Dağı zirvesine (
3.916 m.), yanında 6 subay ve 1 erle birlikte doğu yönünden tırmanışı
ile Türkiye'de dağcılık etkinlikleri başlamıştır. Cemil Cahit Toydemir
böylece Türkiye dağlarında dağcılık sporunu başlatan ilk kişi olarak
kabul edilmiştir. Miralay Cemil Bey Erciyes Dağı zirvesine tırmandıktan
sonra kendisiyle birlikte zirve yapan subay ve erlerin isimlerini bir
kağıda yazıp metal bir sigara tabakası içine koyarak zirveye
bırakmıştır. Bu metal sigara tabakası aynı zamanda yurdumuzun ilk zirve
defteri olma özelliğini taşımaktadır. </div>
<div align="justify"> Ülkemizde ilk dağ
gezileri Uludağa düzenlenmiştir. 1925 yılında Bursa 'lı bir doktor olan
Osman Şevki Bey, Bursa'daki Keşiş Dağı zirvesine ( 2545 m. ) ilk
tırmanışı yapmıştır. Tırmandığı bu dağa Uludağ adını vermiştir. Bu
adlandırma Atatürk tarafından da beğenilmiş ve dağın adının Uludağ
olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. Soyadı kanunu çıktıktan
sonra Dr. Osman Şevki Bey'e Atatürk tarafından Uludağ soyadı
verilmiştir. </div>
<div align="justify"> 3 Ağustos 1934
tarihinde 9. Kolordu'ya bağlı askeri birlikten 8 kişilik ekip, Küçük
Ağrı Dağı ( 3868 m. ) zirvesine tırmanmış. Tırmanışı
gerçekleştirenlerden biri 8 yaşlarında bir subay çocuğudur. 3 Eylül
1934 tarihinde Yüzbaşı Rüştü ve Teğmen Bekir komutasındaki bir askeri
ekip Büyük Ağrı Dağı'nın zirvesine ( 5165 m. ) ilk çıkışı
gerçekleştirir. Zirveye çıkan ekip 14 kişiden oluşmaktadır. Bu
tırmanışlar Büyük Ağrı ve Küçük Ağrı Dağı zirvesine yapılan ilk Türk
tırmanışıdır. </div>
<div align="justify"> Büyük Ağrı Dağı
zirvesine yapılan kayıtlara geçmiş ikinci Türk çıkışı ise, gene askeri
bir birlik tarafından 1937 yılında yapılan tırmanıştır. Binbaşı Cevdet
Sunay başkanlığında 15 subay ve 50 askerden oluşan bir birlik zirve
tırmanışına geçmiştir. Zirveye ulaşan 8 kişilik bir grup olmuştur.
Zirveye Atatürk büstü dikilmiştir. Tırmanış sırasında 38 yaşında olan
Binbaşı Cevdet Sunaydaha sonra Türkiye'nin 5. Cumhurbaşkanı olarak
1966 - 1973 yılları arasında görev yapmıştır. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify">TÜRK DAĞCILIK CEMİYETİ VE ÖRGÜTLENME </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> Bu yıllarda ülkemizde
dağcılık biri askeri diğeri sivil olmak üzere iki koldan
yürütülmektedir. Başlangıçta askeri tırmanışlar ön plandadır. Sonraları
sivil ve sportif amaçlı tırmanışlar git gide yaygınlık kazanmıştır.
1926 yılında Türk ordusu içinde bir dağcılık talimgahı kurulmuştur. Bu
okul ülkemizde açılmış ilk dağcılık okuludur. Birinci Dünya savaşı
yıllarında Türk Ordusu'ndaki subaylara dağcılık eğitimi veren
Avusturyalı dağcı Albay Bilgeri, Cumhuriyetin ilanından sonra 1927 ve
1928 yıllarında tekrar Türkiye'ye gelerek Eğridir’de 3 er ay süre ile
dağcılık kursları düzenlemiştir </div>
<div align="justify"> Bu çalışmalar sonrasında
1928 yılında "Türk Dağcılık cemiyeti" adı altında ilk dağcılık örgütü
ülkemizde kurulmuştur. 1933 yılında ise "Türk yürüyüşçülük, Dağcılık
Kış sporları Kulübü" adı altında bir klüp faaliyete başlamıştır. Bu
kulüp sonradan "Tenis, Eskirim ve Dağcılık Kulübü" adını almıştır. Bu
kulübün kurucusu, dönemin İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı olan
Muhiddin Bey' dir. Muhiddin Bey'e dağcılık sporuna karşı yakın ilgisi
nedeniyle soyadı kanunu çıktıktan sonra Atatürk tarafından Üstündağ
soyadı verilmiştir. </div>
<div align="justify"> 1939 yılında Beden
Terbiyesi Genel Müdürlüğü bünyesinde "Dağcılık ve Kış Sporları
Federasyonu" oluşturulmuştur. Aslında federasyonun ilk kuruluşu 1936
yılında olmuştur ancak yasal anlamda işlerlik kazandığı yıl 1939'dur.
Federasyon içinde uzun yıllar dağcılık ve kayak birlikte yürütülmüştür.
Kayak çoğu zaman ön planda tutulmuş ve bu birliktelik 1966 yılına kadar
devam etmiştir. Daha sonra dağcıların yoğun çabaları sonucu dağcılık
için ayrı bir federasyon oluşturulmuştur. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify">DAĞCILIK FEDERASYONUNUN KURULMASI VE TIRMANIŞLAR </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> Dağcılık Federasyonun ilk
başkanlığını 1936 - 1941 yılları arasında Latif Osman Çıkıgil
yürütmüştür. Ülkemizin bu ilk kuşak dağcıları arasında, Latif Osman
Çıkıgil, Muvaffak Uyanık ve Muharrem Barut isimleri ön plandadır.
Dağcılık Federasyonu başkanlığını, 1941 - 1944 yılları arasında
Nizamettin Kırşan, 1944 - 1948 yılları arasında ise vekaleten Asım Kurt
yürütmüştür. 1948'den sonra ise Asım Kurt aslen başkan olmuştur. Asım
Kurt'un başkanlığı federasyonun dağ ve kayak olarak ikiye ayrıldığı
1966 yılına kadar devam etmiştir. </div>
<div align="justify"> 1966- 1973 yıllarında
Latif Osman Çıkıgil, 1973- 1976 yıllarında Dr.Bozkurt Ergör, 31-05-1977
tarihinden 16-03-1978 tarihine kadar Dr. Güner Ünal, 1978-1979
yıllarında Muzaffer tıraş, 07-05- 1980 tarihinde atanarak 1980 yılında
görev yapan Prof. Dr. Abdulmecitdoğru1981- 1984 tarihlerinde yeniden
Dr. Bozkurt Ergör, 06-12 – 1984 tarihinde başlayıp,14-02 1990 tarihine
kadar yeniden Prof.Dr.Abdulmecitdöğru, 21-11-1990 tarihinden 20-11 1992
tarihine kadar Erdem Büyükbingöl, 20-12-1993 tarihinde seçimle göreve
gelen ve 1995 tarihine kadar görevi devam eden Dr.A.Tayfun Tercan,
18-01-1996 tarihinde Bakan atamasiyla göreve başlayan Ziya
Mengenecioğlu19- Ocak 1997 tarihine kadar Türkiye Dağcılık Federasyonu
Başkanlıklarını yürütmüşlerdir. </div>
<div align="justify"> 19- Ocak 1997
tarihlerinde yapılan Federasyon başkanlığı seçimlerinde aday olan ve118
delegeden 83 ünün oyunu alan , Alaattin Karacaseçimle Türkiye Dağcılık
Federasyonu Başkanlığı görevine seçilmiş ikinci Federasyon Başkanıdır.
Dörder yıl aralıklarla yeniden yapılan seçimleri sırasıyla 18-Kasım
2000-,11-Aralık 2004 tarihlerinde rakipsz kazanan ve son seçimde oy
kullanan 721 delegenin tümünün oylarını alarakyeniden Türkiye Dağcılık
Federasyonu Başkanlığına seçilen Karacahalen Türkiye Dağcılık
Federasyonu başkanıdır. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify">1940 LI YILLAR </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> 1941 yılında Erciyes ve
Bolkar dağlarında dağcılık federasyonu tarafından düzenlenen
tırmanışlar bulunmaktadır. 1941 yılındaki Bu tırmanışlar, ülkemizde
devlet tarafından düzenlenen ilk sivil dağcılık hareketi olarak
bilinmektedir. Asım Kurt'un federasyon başkanlığı döneminde 1945
yılında Latif Osman Çıkıgil'in çabalarıyla Federasyon adına CemilOka
liderliğindeki bir ekip Aladağlar' a etkinlik düzenlemiş ve Demirkazık
zirvesine klasik rotadan çıkılarak zirveye defter bırakılmıştır. </div>
<div align="justify">Bu tırmanış Demirkazık zirvesine ilk Türk ekip çıkışıdır. </div>
<div align="justify">1945 yılında Hakkari bölgesindeki
Cilo ve Sat dağlarında da ilk Türk etkinliği organize edilmiştir. Bu
etkinliğe Prof. Dr. Reşat İzbırak araştırmacı olarak katılmıştır. Bu
etkinlikte Gelyano zirvesine ( 3650 m. ) tırmanılmıştır. Reşko zirvesi
( 4136m. ) denenmiş ancak 4030 m.ye kadar tırmanılabilmiş ve geri
dönülmüştür. Bu zirveye ilk çıkış 5 Ağustos 1947 tarihinde MT A adına
araştırma yapan bir jeolog ekip tarafından yapılmıştır. Zirveye çıkan
ekip içersinde, Hayri Ünsal, Süleyman Türkünal, Ali Güzel, İbrahim
Şenocak ve avcı Osman bulunmaktadır. 1948 yılında ise aynı bölgeye
dağcılık federasyonu tarafından ikinci bir etkinlik organize
edilmiştir. Bu etkinliğe ise Prof. Dr. Sım Erinç araştırmacı olarak
katılmıştır. Bu etkinlik sırasında Reşko zirvesine çıkış
gerçekleştirilmiştir. Bu tırmanışı gerçekleştiren kişiler arasında
Latif Osman Çıkıgil, Muvaffak Uyanık, Asım Kurt, Şinasi barutçu gibi
kişiler bulunmaktadır. </div>
<div align="justify"> Asım Kurt'un federasyon
içinde daha çok kayağa ağırlık vermesi dağcılık adına fazla bir
etkinliğin organize edilememesine neden olmuştur. Bu durum federasyon
içinde yoğun tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Dağcılık
Federasyonu içinde ikinci kuşak olarak bilinen Dr. Bozkurt Ergör,
Muzaffer Erol Gez ve arkadaşlarıbu durumu şiddetle eleştirmişlerdir. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify">1950 Lİ YILLAR </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> 1952 yılında Aladağlar'da
Kaldı zirvesinin ilk Türk çıkışı yapılmıştır. Ancak bu zirveye çıkan
kişi bir dağcı değildir. Şahap Tanyolaç adlı bir mühendis bölgede
yapılmakta olan yol hattını daha iyi görebilmek için yüksek bir yere
çıkma ihtiyacı duymuş ve Kaldı zirvesine ( 3736 m. ) tırmanmıştır. </div>
<div align="justify">Bu tırmanış Kaldı zirvesinin bilinen ilk Türk çıkışıdır. </div>
<div align="justify"> 1953 yılında ilk Türk -
Avusturya ortak ekspedisyonu Aladağlar' da gerçekleştirilmiştir. Türk
ekibi içersinde, Ersin Alok, Muvaffak Uyanık, Rasim Akın ve Selehattin
Dipçin bulunmaktadır. 15 gün süren bu etkinlik sırasında Demirkazık,
Kaldı, Küçük Demirkazık (3400 m. ), Alaca ( 3582 m. ) ve Emler ( 3723
m. ) tırmanışları gerçekleştirilmiştir. Tırmanılan zirvelerden son üçü
ilk kez Türk ekipleri tarafından çıkılmıştır. </div>
<div align="justify"> 1954 yılında Esin Alok ve
Rasim Akın önderliğindeki Türk ekibi, Kızılkaya batı rotası ve
Demirkazık Peck kulvarı rotasından ilk Türk çıkışlarını
gerçekleştirmişlerdir. Aynı yıl federasyon tarafından Büyük Ağrı Dağı
çıkışı organize edilmiştir. 1954 yılında Erdal İnönü Kayseri'den
arkadaşı Necdet Nakipoğlu ile birlikte Erciyes zirvesine tırmanmıştır.
1950 li yıllarda Manisa Tarzanı olarak bilinen Ahmeddin Çarlak, Manisa
Dağcılık Kulübü ekibi ile birlikte Büyük Ağrı, Demirkazık ve Cilo
Dağları'nda tırmanışlar yapmıştır. </div>
<div align="justify"> 1955 yılında Bozkurt Ergör,
Trabzon'da askerlik yaptığı dönemde bir hafta sonu Kaçkar Dağları'na
gitmiş ve ilk çıkışını kendi gerçekleştirdiği için adını Ergör Tepe (
3589 m. ) koyduğu zirveye tırmanmıştır. </div>
<div align="justify"> 1956 yılında federasyon
tarafından Aladağlara'da bir tırmanış etkinliği daha organize
edilmiştir. Etkinliğe Türkiye'nin değişik bölgelerinden 53 dağcı
katılmıştır. Bu etkinliğe misafir olarak Avusturyalı dağcıların da
katılmasıyla büyük bir ekspedisyon oluşturulmuştur. Bu etkinlik
sırasında Demirkazık ( 3756 m. ) ve Emler ( 3723 m. ) zirvelerine
tırman ekip arasında Bozkurt Ergör, Muzaffer Erol Gez ve Engin Kongar
bulunmaktadır. Bu tırmanıştan 1 ay kadar sonra Demirkazık zirvesine
tekrar tırmanmak üzere gelen Engin Kongar 8 Eylül 1956 tarihinde batı
yüzünde tırmanış sırasında düşerek hayatını kaybetmiştir. </div>
<div align="justify"> Bu olay ülkemizde ölümle
sonuçlanan ilk dağ kazasıdır. Dr. Bozkurt Ergör yıllar sonra
Aladağlar'ın haritasını yaparken bugün Emler adıyla bilinen zirveye
"Engin Tepe" adını vermiştir. Engin Kongar' ın mezarı Aladağlar' da,
Niğde - Çamardı yolu üzerinde Çukurbağ Köyü kavşağı yakınında
bulunmaktadır. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify">1960 LI YILLAR </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> 1950- 1960 yıllarında Ankara,
Manısa, Kayseri, Erzurum illerinde dağcılık kulüpleri kurulma
girişimleri başlamıştır. 1960 lı yıllarda Dağcılık ve Kış Sporları
fedarasyonu içersindeki tartışmalar hız kazanmış ve bazı ayrılıklar
yaşanmıştır. Dr. Bozkurt Ergör 1962 yılında İstanbul'da "Türk Dağcılık
Kulübü" adı altında ayrı bir örgütlenmeye gitmiştir. Bu örgüt 1972
yılına kadar varlığını sürdürmüştür. 12 Mart askeri yönetimi sırasında
kulüp kapanmıştır. Kulübün yönetiminde başlangıçta Dr. Bozkurt Ergör,
Şinasi Barutçu, Muvaffak Uyanık gibi kişiler bulunmaktadır. 1963
yılında Sönmez Targan kulübün başkanlığını yürütmüştür. Aynı dönemde,
Anadolu'da farklı illerde dağcılık kulüplerinin kurulması için
çalışmalar sürdürülmüştür. Bu çalışmalar ülkemizde ilk özel dağcılık
örgütlenmelerinin çekirdeğini oluşturmuştu. </div>
<div align="justify"> 21.Temmuz 1966 tarihinde
federasyon resmen ikiye ayrılmış ve Dağcılık Fedarasyonu bağımsız bir
birim olarak çalışmalarına başlamıştır. Ayrıldıktan sonra Federasyonun
ilk başkanlığına Latif Osman Çıkıgil getirilmiştir. 1965 , 1966 ve 1967
ve onu izleyen yıllarda Türk dağcıları artık her yıl Aladağlar' a kamp
kurmaya ve çeşitli tırmanışlar yapmaya başlamışlardır. Bu tırmanışlar
sırasında bir çok ilk Türk çıkışı gerçekleştirilmiştir. 1965 yılında
Muzaffer Erol Gez başkanlığında 8 kişilik ekip çeşitli zirve
çıkışlarının yanı sıra Cebelbaşı ( 3574 m. ), Direktaş ( 3510 m. ) ve
Kızılkaya ( 3725 m. ) zirvelerinin ilk Türk çıkışlarını yapmıştır. 1966
yılında gene Muzaffer Erol Gez başkanlığındaki 4 kişilik bir ekip
Gürtepe ( 3630 m. ) zirvesinin ilk Türk çıkışını gerçekleştirmiştir.
.1967 yılında federasyon tarafından Aladağlar' da büyük bir tırmanış
kampı kurulmuştur. Kampa Latif Osman Çıkıgil, Bozkurt Ergör, Sönmez
Targan, Muzaffer Erol Gez, İsmet Ülker gibi dağcıların da aralarında
bulunduğu toplam 30 kadar dağcı katılmıştır. </div>
<div align="justify"> Kampa katılan dağcılar
gruplara ayrılarak bir çok zirve tırmanışı gerçekleştirmişlerdir. Kaldı
kuzey, Kaldı güney - doğu ilk Türk çıkışı, Sıyırmalık zirvesi batı
duvar çıkışları Türk tırmanış tarihinde birer ilktir. Bu tırmanış,
ülkemizde teknik duvar çıkışlarının başlangıcı olarak kabul edilebilir.
1969 yılında Bozkurt Ergör ve Sönmez Targan Demirkazık ilk kış
tırmanışını gerçekleştirmişlerdir. Bu tırmanış Türk dağcılık tarihinde
bir dönüm noktasıdır. Bu tırmanışla birlikte Türk dağcıları ülkemizdeki
dağların kış çıkışlarını yapmak için çalışmalar başlatmışlardır. </div>
<div align="justify"> Türkiye de Dağcılık sporunun
tarihçesini eksiksizyayınlamak mümkün görünmemektedir.Örneğin 1966 lı
ve 1980 liyıllarda Türk Dağcılık sporuna hizmet veren Gazı Kadogen,
Yücel Dönmez, Canip Karakuş, Ahmet Şahin, Şahap Atalay, Adnan Doğu,
Ertuğrul Dayıoğlu, Halit Değirmencioğlu, Gültekin Çeki gibi kişilerin
Dağ turizminde ve dağcılık sporundaki verdiği hizmetler ve yaptığı
tırmanışların izlerini silmek mümkün değildir. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify">1970 Lİ YILLAR </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> Bu yıllarda Türk dağcıları
yoğun olarak daha teknik tırmanışlar ve kış çıkışları yapmaya
yöneldikleri görülmektedir. 1969 yılında Demirkazık zirvesi kış
çıkışından sonra Dr. Bozkurt Ergör, 1970 yılında Büyük Ağrı zirvesinin
ilk kış çıkışını gerçekleştirdi. </div>
<div align="justify"> 1972 yılında Yalçın Koç ve
Hüseyin Özbek Kaldı zirvesinin ilk kış çıkışını yapmış, Gene Yalçın Koç
Reşko nun ilk kış çıkışını yapmıştır. </div>
<div align="justify"> 29-Aralık 1973- 6- Ocak
1974 tarihlerinde Dağcılık Federasyonunca düzenlenen Kaçkar dağı kış
tırmanışında Sönmez Targan, Yalçın Koç, Mustafa Gültekin, Atilla Erkut,
Yüksel Kuranoğlu, Turgut Taşer, Alaattin Karaca, Kemal Kantarcı,
Hüseyin Şen den oluşan ekip4-Ocak 1974 tarihinde saat 19-00 da yukarı
Kavrandan tırmanışa başlayarak 5-Ocak 1974 tarihinde 17 saat süren
tırmanış sonrası Büyük buzul rotasından saat 12-00 deKaçkar dağına
zirvesinekişin çikan ilk ekip olmayı Türk dağcılığına
kazandırmışlardır.(Dağcılık Federasyonu yayını Temmuz 1974) </div>
<div align="justify"> Yine 4- 9- Şubat 1974
tarihlerinde Erciyes Dağ evinde açılan eğitimkampının sonunda Genç
dağcılarımızdan Kemal Kantarcı ve Alaattin Karaca Erciyes in ana
doruğuna kışın ulaşmayı denemişler, o günün koşullarıyla çok büyük bir
başarı elde ederek kışın ortasında Erciyes in 3917 metre yükseklikteki
ana doruğuna ulaşan ilk dağcı olmak şerefini Türk Dağcılığına hediye
etmişlerdir.( Dağcılık Federasyonu yayını Temmuz 1974) </div>
<div align="justify"> 1973 yılındaatamayla Dr.Bozkurt Ergör Türkiye Dağcılık Federasyonu başkanlığına getirildi. </div>
<div align="justify">15- 25 Temmuz 1973 tarihlerinde
Doktor Bozkurt Ergör Federasyonunca Kayseri Tekir yaylasında açılan
eğitim kampı, dağcılık sporunun ülke geneline yayılmasında dönüm
noktası olmuştur. Bozkurt Ergör, Metin Öz, Yalçın Koç, Ahmet Şahin in
eğitmenlik, Elazığ bölgesinden öğretmen Kenan Hatipoğlunun kamp
müdürlüğü, Özcan Albuz un kamp müdür yardımcılığıyaptığı eğitim
faaliyeti sonrası başarılı olan dağcılar o günün koşulları ile Niğde
Aladağlar da Kaya uzmanlığı kampına alınmışlardır. Onyedigünlük eğitim
sürecinceAlaca, Kaldı, Laitkaya, Güzeller, Demirkazık, Kızılkaya,
Direktaş zirvelerine tırmanışlar yapılmış, Parmakkaya ya ise tırmanma
denemesi gerçekleştirilerek, kayanın kuzey yüzündeki oyuk bölümüne
kadar tırmanılmıştır. </div>
<div align="justify"> Bu eğitimlerden
yetişen Alaattin Karaca, (Erzurum) Gazenfer Albayrak, (Elazığ) Ziya
Mengenecioğlu, (Erzurum) Sait Mutlu, (Mersin) İsmaılUyanık, (İstanbul)
HalilAlpay, (İstanbul) Oğuz Salihoğlu, (Kayseri)Ahmet Orhun, (Konya
)Mehmet Vurgun, (Niğde) Turgut Güner, (Ordu ) Bahri
Bayraktutan,(Rize)daha sonrakı yıllarda yetişen dağcıların
eğitimlerinde büyük katkı sağlamışlardır. </div>
<div align="justify"> O günün koşulları
ile az sayıda olan dağcılarımıza Ergun Kuyumcu, Orhan Ayalp, Adnan
Kayatepe, Mumtaz Çankaya, Nuri Dokuzoğlu, Ömer Faruk Gülşen, Gökhan
Elmaslı, Tekin Küçüknalbant, Rıza Yücesan, Şükrü Soyatave ismini
sayamayacağımız kişiler katılarak dağcılık sporunun
yaygınlaştırılmasına çalışılmışlardır. </div>
<div align="justify"> Doktor Bozkurt Ergör
sadece eğitim çalışmaları ile değil, Dağcılık malzemelerinin ülkemizde
üretilmesinde de liderlik ederek sporumuzun gelişmesinebüyük katkı
sağlamıştır. Kişisel dostlukları sonucu Kayseri Sanat enstitüsünde ve
Kayseri Sanayi sitesinde büyük emeklerle yaptırdığı Karabina, çeşitli
sikkeler, Krampon, Kazma, Tozluk,gibi malzemelerle tırmanışlar
yapılmıştır. </div>
<div align="justify"> 1966 yılından itibaren ayrı bir birim
olarak örgütlenen Türkiye Dağcılık Federasyonu Bozkurt Ergör'ün
başkanlığı döneminde, 1977 yılında Uluslararası Dağcılar Birliği 'ne (
UIAA ) resmen üye olmuştur ve halen Türkiye Dağcılık Federasyonu UIAA’
nın üyesidir. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify">1980 Lİ YILLAR </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> Bu yıllar ülkemizde Güney
Doğu bölgelerimizde bölücü teröryaygınlık kazandığı yıllardır. Bu
olaylar ülkemiz dağcılığını da olumsuz etkilemiştir. Bu bölgede yer
alan Cilo ve Sat dağları tırmanışa kapatılmıştır.Bu dağlar günümüzde
de tırmanışa kapalı durumdadır. Bölgede tırmanışa kapatılan diğer
önemli dağlar arasında Ağrı ve Süphan Dağı da bulunmaktadır. Ağrı Dağı
1990 yılında tırmanışa kapatılmış ve 1999 yılına kadar hiçbir tırmanış
yapılamamıştır. 1999 yılından sonra Ağrı ve Süphan Dağları izinli
olarak tırmanışa açılmıştır. 80 li yıllarda Güney Doğu bölgemizde
yaşanan bu gelişmeler sonucu dağcılarımızın ilgisi yoğun olarak
Aladağlar üzerinde toplanmıştır. Bu yıllarda Aladağlar' da bir çok
tırmanış organize edilmiştir. Bu tırmanışlardan bazılarını aşağıda
vermek istiyoruz. </div>
<div align="justify"> 1980 yılında ADB'den
Ömer Tüzel ve Recep Çatak Aladağlar'da Direktaş zirvesinin ( 3510 m. )
kuzey duvarından ilk Türk çıkışını gerçekleştirdiler. 80 li yılların
başında ADB' den Kaşif Aladağlı ve Recep Çatak'ın da içinde bulunduğu
bir grup, Aladağlar'ın Torasan bölgesi haricinde tamamında keşif ve
sırt haritalarının çıkartılması amacıyla etkinlik ve bir dizi teknik
tırmanış gerçekleştirmiştir. 1983 yılında Ömer TüzelVayVay ( 3563 m.
) güney batı yüzü ilk Türk tırmanışını yapmıştır. Hikmet ve Ahmet
Gürbüz kardeşler 1984 yılı kış aylarında Kızılkaya ( 3725 m. ) ilk kış
tırmanışını yapmıştır. </div>
<div align="justify"> Kızılkaya kış tırmanışı
iki gün içerisinde arka arkaya üç ayrı ekipçe gerçekleştirilmiştir.
Alaattin Karaca, Mehmet Yüregilli, Celalettin Karacan dan oluşan ikinci
ekip ilk tırmanışın yapıldığı ikinci gün, Kızılkaya kış tırmanışını
gerçekleştirmiştir.1985 yılı kış aylarında ise Alaca zirvesinin ( 3582
m. ) batı yüzünden ilk Türk kış çıkışlarını gerçekleştirmişlerdir. </div>
<div align="justify"> 1986 kış aylarında Tekin
Küçüknalbant Güzeller ( 3461 m. ) zirvesinin güney sırtından solo
olarak ilk Türk kış çıkışını gerçekleştirmiştir. 1986 yılında Küçük
Demirkazık -zirvesinin ( 3400 m. ) Orhan Özçalık liderliğinde 3 kişilik
bir ekip tarafından ilk kış çıkışı gerçekleştirilmiştir. </div>
<div align="justify"> 1987 yılında Emler
zirvesinin ( 3723 m. ) ilk kış tırmanışı Ümit Genç tarafından solo
olarak yapılmıştır. Aynı yıl Batur Kürüz Direktaş zirvesine ( 3510 m. )
güney yüzden solo kış çıkışı yapmıştır. 1988 yılında Parmak kaya’nın
ilk Türk çıkışı Emre Altoparlak tarafından gerçekleştirilmiştir. </div>
<div align="justify"> Bu tırmanışlar yapılırken
Dağcılık Federasyonu'nda 1984 yılında Prof. Dr. Abdülmecit Doğru
başkanlığa getirilmiştir. Abdülmecit Doğru 1990 yılına kadar başkanlığı
yürütmüştür. Bu süre içinde bir çok yurt dışı tırmanış gerçekleştiren
Abdülmecit Doğru, 1991 yılı Erciyes kış tırmanışı sırasında Prof. Dr.
Ahmet Bilge ile birlikte çığ düşmesi sonucu hayatını kaybetmiştir. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify">1990 LI YILLAR VE GÜNÜMÜZDE DAĞCILIK </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> 1990 yılında Anadolu
Dağcılar Birliği ( ADB) kapanmıştır. Bazı üniversitelerimizde çok az
sayıda Tescilli Dağcılık Kulüpleri kurulmuştur. Bazı
Üniversitelerimizde ise spor kolları veya Spor Birlikleri bünyesinde
dağcılık faaliyetleri yürütülmüştür. </div>
<div align="justify"> 1990 yılı Ağustos ayında
Hacettepe Üniversitesi Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü'nden ( HÜDDOSK
) Ertuğrul Melikoğlu, Dekirkazık kuzey duvarının ilk ve solo çıkışını
gerçekleştirmiştir. Bu çıkıştan 4 gün kadar sonra Aynı duvar Gıyasettin
Demirhan ve Murat Yıldırım tarafından bir kez daha çıkılmıştır. </div>
<div align="justify"> Aynı yıl aralık ayında
Hacettepe Üniversitesi Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü'nden Ertuğrul
Melikoğlu, Orhan Özçalık, Ataç Besi, M. Ali Onur, Bülent
Ferhatoğlu'ndan oluşan 5 kişilik ekip, Demirkazık zirvesi batı
rotasından ilk çıkışı gerçekleştirmişlerdir. 1991 yılında Ertuğrul
Melikoğlu Parmakkaya'nın ilk solo çıkışını gerçekleştirmiştir. Ertuğrul
Melikoğlu, ayrıca Kaldı zirvesinin ( 3688 m. ) Kuzey Doğu buzulu
üzerinden bu zirvenin ilk solo kış çıkışını gerçekleştirmiştir. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> 1990 yılı içinde Türk
dağcılığı gerçekten patlama yapmıştır. Yeni kuşak dağcılar ülke
genelindeki bir çok zirveye çok önemli tırmanışlar
gerçekleştirmişlerdir. Yurt dışında ise gerçekten kısa süre önce hayal
bile edilemeyecek zirvelerin çıkışları gerçekleştirilmiştir. Son
dönemde ülkemiz dağcılığına damgasını vuran iki isim, Bilkent
Üniversitesi Doğa Sporları kolundanyetişmiş aynı yıllarda Türkiye
Dağcılık Federasyonu yönetiminin maddi ve manevibüyük desteğini
almışNasuh Mahruki ve Tunç Fındıktır. Sadece Tunç Fındık'ın yurt içi
ve dışında çıktığı 400 den fazla zirve ile Aladağlar ve Kaçkar
Dağlan'nda açtığı ve ilk tırmanışlarını gerçekleştirdiği 100 den fazla
yeni rota bulunmaktadır. Bu dağcılarımızın yanı sıra, Kürşat Avcı,
Serhan Poçan, Ertuğrul Melikoğlu, Yılmaz Sevgül, Gıyasettin Demirhan,
Haldun Aydıngün, Murat Kandi, Doğan Palut, Alper Sesli, Uğur Uluocak
gibi dağcılarımız günümüz dağcılığında yaptıkları bir çok tırmanışla
öne çıkan isimler olmuşlardır. </div>
<div align="justify">1995 yılında dağcılık federasyonu
başkanlığını yürüttüğü dönemde Tayfun Tercan, Kaçkar dağlarında bir
tırmanış dönüşü düşerek hayatını kaybetmiştir. Ne yazık ki, Kürşat Avcı
ve Uğur Uluocak da son dönemde dağların bizden aldığı isimler arasına
katılmışlardır. İTÜDAK'dan Uğur Uluocak 3 Temmuz 2003 tarihinde
Kırgızistan'da Teke Tor zirvesi ( 4441 m. ) dönüşünde düşerek hayatını
kaybetmiştir. 7 Ağustos 2003 tarihinde ise Aladağlar Demirkazık kuzey
duvarı çıkışı sırasında HÜDDOSK' dan Kürşat Avcı tutunduğu kayanın
kopması sonucu düşerek hayatını kaybetmiştir. </div>
<div align="justify"></div>
<div align="justify">1997-2006 YILLARI </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> Fahri olarak
yürütülen Federasyon başkanlığı ve yönetim kurulu üyelikleri görevi
yıllarca büyük bir özveriyle yürütülmüştür. Bazı yönetimler eğitim
ağırlıklı çalışmalar yaparak dağcılık sporunu ülke geneline yaymaya
özen gösterirken, bazı yönetimlerde tırmanış ağırlıklı faaliyetler
yapmayı tercih etmişlerdir. Bazı yönetimler eğitim Dağcılık
Federasyonunun görevi değildir demiş, bazı görevlilerde yurtdışı
tırmanışlar yapmayı ön plana çıkarmışlardır. </div>
<div align="justify"> Yıllarca bu anlayış
doğrultusunda yapılan dağcılık günümüze kadar gelmiştir. En acı olanı
iseTürkiye Dağcılık Federasyonukalıcı tarafsız ve adil bir arşiv
sisteminden yoksun bırakılmıştır. Gerçek dağcılık yapan kişiler yazma
alışkanlığını oluşturamamış, Bu durum ise dağcılık tarihi açısından
büyük eksikliktir. </div>
<div align="justify"> 5- Aralık 1993
Yılından sonra ülkemizde spor federasyonları başkanları seçimle göreve
gelmeye başlamışlardır. 1993 yılında yapılan ilk seçimlerde merhum
Tayfun Tercan, Sayın Alaattin Karaca, Sayın Sönmez Targan ve Sayın Ziya
Mengeneci Türkiye Dağcılık Federasyonu başkanlığına aday
olmuşlardır.Yapılan seçimler sonrası Dr.Tayfun Tercan 35 Alaattin
Karaca 27, Ziya Mengeneci 14, Sönmez Targan 10 oy almışlardır. Oy
sayılarından da anlaşılacağı gibi en fazla oyu alan merhum Tercan
Türkiye Dağcılık FederasyonuBaşkanlığına seçimle gelen ilk federasyon
başkanı olmuştur. Merhum Tayfun Tercan 1995 yılında Kaçkar
dağlarındayürüyüş dönüşü geçirdiği kaza sonrası şehit olmuştur. Bu
üzücü olaydan sonra 18-01-1996 tarihindeZiya Mengeneci Bakanlık onayı
ile Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanlığına atanmıştır. 1997 yılında
yeniden yapılan seçimlerdeAlaattin Karaca ve Ziya Mengeneci Federasyon
Başkanlığına aday olmuşlardır.Yapılan seçimler sonrası 118 delegenin 83
unun oyunu alan Alaattin Karaca Türkiye Dağcılık Federasyonu
Başkanlığına seçilmiştir. </div>
<div align="justify"> 1997 yılında
ülkemizdeki yazılı kaynaklarda dağcılık sporunun sayısal verileri ise
,25 aktif il, 23 tescilli dağcılık kulübü, 919 lisanslı sporcu
olarakgörülmektedir. O tarihlerde Türkiye Dağcılık Federasyonu Eğitim
Yönetmeliği, Eğitmen Yönetmeliği olmayan bir federasyon konumundadır.
Eğitimler usta çırak ilişkisi içerisinde verilmekte, tek yasal belge
,Sayın Dr Bozkurt Ergör döneminde Ankara yakınlarındaki Hüseyin Gazide
17-25 Haziran 1974 tarihinde açılmış olan Dağcılık Eğitmeni yetiştirme
kampını başarı ile tamamlayan Ankara Bölgesinden Faruk Sükan, Hakkari
Bölgesinden Kemal Çapa, Rize Bölgesinden Bahri Bayraktutan, Erzurum
Bölgesinden Alaattin Karaca, İçel Bölgesinden Sait Mutlunun yardımcı
eğitmen belgesine sahip oldukları görülmektedir. </div>
<div align="justify"> Son dönemde federasyon
başkanlığını ülkemizin yetiştirdiği ve halen aktif olarak dağcılık
yapan, ülkemizin ve Avrupa’nın en yüksek dağı olan Ağrı dağına 2004
yılına kadar 82 defa zirve tırmanışı yapanSayın Alaattin Karaca yürütmektedir. Sayın Karaca’nın göreve gelmesi ile dağcılık sporu ülkemizde yaygınlaşma politikası izlemiştir. </div>
<div align="justify"> Yapılan özverili çalışmalar
sonrasında 1997 yılında25 olan aktif il sayısı 2006 yılında 79, 23
olan aktif kulüp sayısı 194,919 lisanslı dağcı sayısı Haziran 2006
itibari ile GSGM verilerine göre 4503 bayan, 13405 Erkek sporcu olmak
üzere Toplam 17908’dır.( http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/istatistik/istatistik_index.htm# ) </div>
<div align="justify">Bu dönemde daha önce olmayan
Eğitim, Eğitmen ve Dağcılık Mihmandarlığı Yönetmelikleri hazırlanmış ve
yürürlüğe konulmuştur. Çıkarılan Eğitim Yönetmelikleri ile eğitimler
iki başlık altında toplanmış Yaz Eğitimleri- Kış eğitimleri şeklinde
iki guruba ayrılarak Yaz Temel, Yaz Gelişim ve ileri seviye Kaya
eğitimi ,Kış temel ,Kış Gelişim ve İleri Seviye Kar buz eğitimleri
şeklinde alt başlıklara ayrılmış ve her eğitim sonrası yapılan teorik
ve pratik sınavlarla başarılı öğrenciler belirlenmiştir. Yaz ve Kış
eğitimlerini başarı ile tamamlayan sporculara Kış ve Yaz Arama kurtarma
ve istekleri halinde Dağ kayağı eğitimleri verilmiştir. </div>
<div align="justify"> 1997- 2006 yılları arasında
ülkemizde çok sayıda Dağcılık Kulüpleri kurulmuş, çok sayıda gencimiz
Dağcılık eğitim çalışmalarına katılmıştır. Büyüklerin yanında, Gençler
ve yıldızlar kategorilerinde eğitim faaliyetleri düzenlenerek eğitimler
verilmeye başlanmıştır. Bu tarihten sonraki gelecek yıllar bu dönemde
yetişen dağcılarınyılları olacaktır. </div>
<div align="justify"> Ülkemizde bir dönemler spor
olup olmadığı tartışılan Dağcılık sporu 1997-2006 lı yıllarda saygınlık
kazanmış, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Sivil Savunma Birlikleri ve diğer
Kurumlar Türkiye Dağcılık Federasyonu ile ortak çalışmalaryapmaya
başlamışlardır. </div>
<div align="justify"> Federasyonca verilen Yaz ve
kış Arama Kurtarma eğitimleri sonucu,Dağcılık sporunda aktif
illerimizde Dağcılık Arama Kurtarma Birimlerinin çekirdek kadroları
oluşturulmuştur. Dünya Dağcılar Birliği ile Türkiye Dağcılık
Federasyonu ilişkilerinde büyük gelişmeler sağlanmış 16- Ekim 2004
tarihinde Hindistan Yeni Delhi’ de yapılan (UIAA) Dünya Dağcılık
Birliği toplantısında Nejat Akıncı Ülkemizi temsilen Dağcılık Komisyonu
üyeliğine seçilmiştir. </div>
<div align="justify"> İlk yıllarda sadece dağcılık
ve turkayağı branşında faaliyet gösteren Dağcılık federasyonunun
bünyesinde yeni branşlar oluşturulmuştur.22.12.2000 tarih ve Merkez
Danışma Kurulunun 331 sayılı onayı ile Spor Tırmanma branşı ilave
edilmiş ve ilk resmi yarışması ise 28-29 Ocak 2006 tarihlerinde Sakarya
Üniversitesi Spor Kompleksi içinde bulunan nizami Tırmanma Duvarında
gerçekleştirilmiştir. Dağ kayağı branşında ise UIAA ya ilk üyelik 2006
yılında yapılmıştır. İtalya’da yapılan dağ kayağı dünya şampiyonası
yarışmalarına Nejat Akıncı ülkemizi temsilen ilk katılan yarışmacı
olmuştur. UIAA ile olan ilişkilerimiz dehada ilerleyerek UIAA
komisyonları ülkemizde toplantılar yapmaya başlamıştır. 9-12 Haziran
2005 tarihinde Kayseri Erciyes dağ evinde Çevre ve dağlara giriş
komisyonu 13-16 Nisan 2006 tarihinde Antalya Olimpos ta ise Dağcılık
Komisyonu toplanmış ve Türkiye DağcılıkFederasyonu bu toplantılara ev
sahipliği yapmıştır. </div>
<div align="justify"> Türkiye Dağcılık Federasyonu
büyük bir samimiyet ve güvenle eğitim çalışmalarını UIAA standartlarına
açmış 11- Nisan 2006 tarihinde UIAA standartları komisyonundan gelen
heyet Isparta Çandır dakı eğitim çalışmalarını izlemiş ve eğitimle
ilgili taktir ve beğenilerini belirtmişlerdir. </div>
<div align="justify"> 1997-2006 dönemde dağcılık
sporu sadece dağcılık olarak ele alınmamış Sosyal, kültürel ve ekonomik
boyutları ile de ele alınmıştır. Her faaliyet öncesi idareci, sporcu,
eğitmenler toplu şekilde Atatürk Anıtına giderek tören yapıp
faaliyetleri başlatmaları geleneksel hal almış ve bu uygulama
halkımızın ve yöre insanının ilgisini çekerek halkın taktirini
kazanmıştır.Ülkemizdeki anlamlı ve önemli günlerde anma tırmanışları
yürüyüşler düzenlenmiştir. Erzurum dan Sarıkamış’a Tur kayakları ile
geleneksel yürüyüşler, AfyonKocatepe’den İzmir Bel kahve ye 30.
Ağustos Zafer haftası yürüyüşü, Allahuekber Şehitleri Anma Tırmanışı,
Çanakkale Şehitlerimizi Anma Tırmanışı, 30.Ağustos Uluslar arası Ağrı
Dağı Zafer Haftası Tırmanışları geleneksel hale getirilerek çok sayıda
katılımcıyla faaliyetler gerçekleştirilmiştir. </div>
<div align="justify"> 2002 Dünya dağlar yılı
nedeniyle oluşturulan proje gereği on Cumhurbaşkanımız adına ve anısına
ülkemizde on ayrı dağa Cumhurbaşkanları tırmanışları düzenlenmiştir.
Tırmanış öncesi ve sonrası bastırılan kitaplarla bu anlamlı faaliyetler
ölümsüzleştirilmiştir. 2002 Yılında Kırgızistan Bişkek te düzenlenen
dağlar yılı küresel toplantısına Türkiye Dağcılık Federasyonu katılmış
oluşturduğu stantla 2002 dünya dağlar yılında ülkemizde yapılanları ve
ülkemizdeki dağcılık sporunu katılımcı ülkelere anlatmaya özen
göstermiştir.. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify">YURT DIŞINDA YAPILAN TIRMANIŞLAR </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> Türk dağcılarının yurt
dışında gerçekleştirdiği tırmanışların en eskisi ilk Türk dağcısı
olarak da bilinen Ali Vehbi Türküstün’ün 1906 yılında Alp Dağları'nın
en yüksek noktası olan Mont Blanc zirvesine yaptığı tırmanıştır. Bu
tırmanış Türk dağcılık tarihinde bilinen ilk tırmanışı olduğu kadar
yurt dışında yapılan ilk tırmanıştır. </div>
<div align="justify">Daha sonra uzun yıllar yurt dışı
tırmanış yapılamamıştır. 1964 yılında Bozkurt Ergör'ün İsviçre'de Möch
( 4003 m. ) ve Fransa'da Mont Blanc ( 4807 m. ) zirvelerine
tırmanmıştır. Bu tarihten sonra 1980 li yıllarda Abdülmecit Doğru'nun
gerçekleştirdiği bir dizi tırmanış bulunmaktadır. 1980 yılında
Kafkaslar'da Elbruz dağı ( 5642 m.), 1983 yılında Rusya'da Pamir
Dağlan' nda Halil Alpay ile birlikte gerçekleştirdiği Peak Lenin
zirvesi ( 7134 m. ) ve 1985 yılında Komünizm zirvesi (7495 m. ) bu
zirvelerin ilk Türk çıkışları olmuştur. </div>
<div align="justify">1989 yılından sonra yurt dışı
çıkışlar büyük bir ivme kazanmıştır. 1989 yılında İran'da bulunan
Devamend zirvesi ( 5671 m. ) tırmanışına katılan on dağcımız iki ayrı
rotadan çıkarak zirveye ulaşmışlardır. 1992 yılında Nasuh Malıruki,
Kırgızistan'da bulunan Tien Shan Dağları'nda Khan Tengri ( 7010 m. )
zirvesine tırmanmıştır. 1993 yılında ise Kafkasya Dağları'ndaki Elbruz
zirvesine ( 5642 m. ) ilk Türk kış çıkışını yapmıştır. </div>
<div align="justify">1993 ve 1994 yıllannda TDF'nin
girdiği uluslararası ilişkiler ve ayırdığı ödenek sayesinde Türk
Dağcıları Pamir Dağlan, Tien Shan Dağları ve Demavend Dağı'na çeşitli
expedisyonlar düzenlemişlerdir. Bu etkinliklerden ilki, 1993 yılında
Pamir Dağları'ndaki Peak Lenin ( 7134 m. ) </div>
<div align="justify">zirvesine düzenlenmiş ve Nasuh
Mahruki ile Uğur Uluocak zirveye çıkmışlardır. Aynı etkinlikte diğer
gruptan Serhan Poçan ve Seyhan Çamlıgüney Tien Shan Dağları'nda Khan </div>
<div align="justify">Tengri zirvesine ( 7010 m. ) çıkılmışlardır. Aynı yıl Demavent'e de tırmanılmıştır. TDF'nin </div>
<div align="justify">organize ettiği ikinci etkinlik ise
1994 yılında yapılmış ve Tien Shan Dağları'nda Khan Tengri zirvesine
kötü hava koşulları nedeniyle çıkılamamıştır. Aynı yıl yapılan bir
diğer etkinlik ise gene Demavent zirvesine olmuştur. </div>
<div align="justify">1994 yılında Nasuh Mahruki,
askerliğini yapmakta iken özel izin alıp Rusya'da bulunan 7000 m.lik 3
önemli zirvenin tırmanışını daha gerçekleştirmiştir. Sırasıyla Pamir
Dağları'ndaki Korjenevskoy ( 7105 m. ) ve Communisma ( 7495 m. ) ile
Tien Shan Dağları'ndaki Pobeda ( 7439 m. ) zirvelerine çıkarak Sovyet
Asya'nın 7000 m.nin üzerindeki en yüksek 5 zirvesine çıkmıştır. Böylece
bu 5 zirveye tırmanan dağcılara Rusya Dağcılık Federasyonu tarafından
verilen "Kar Leopan" unvanını almıştır. </div>
<div align="justify">1994 yılı ağustos ayında Uğur
Uluocak tarafından da 4 önemli tırmanış gerçekleştirilmiştir. Peak
Varadiov zirvesi ( 5600 m. ), Korjenevskoy ( 7105 m. ), Communisma (
7495 m. ) ve Peak Of Four zirvesi ( 6299 m. ) Bu son zirvenin ilk Türk
çıkışı ise 1 ay kadar önce Nasuh Mahruki tarafından yapılmıştır. </div>
<div align="justify">1995 yılında Yıldız Teknik
Üniversitesi Dağcılık Kolundan ( YTÜDK ) Alper Sesli, Kenya sınırları
içinde bulunan Afrika kıtasının en yüksek doruğu olan Kilimanjero
zirvesine ( 5895 m. ) tırmanmıştır. 1995 yılının en önemli başarısı hiç
kuşkusuz Nasuh Mahruki'nin 17 Mayıs 1995 tarihinde gerçekleştirdiği
Everest zirvesi ( 8848 m. ) tırmanışıdır. </div>
<div align="justify">1996 yılında Nasuh Manruki 7
kıtanın en yüksek zirvelerinin tamamına çıkmayı başarmıştır.
Everest'ten sonra sırasıyla, 1995 yılında Vinson ( 5140 m. ) ve
Aconcagua (6959 m. ) zirvelerine tırmanmıştır. 1996 yılında ise, Mc
Kinley ( 6194 m. ), Kilimanjaro ( 5895 m. ), Elbruz ( 5642 m. ),
Cosciusko ( 2320 m. ) zirvelerinin çıkışını yapmıştır. 1996 yılında TDF tarafından
desteklenen Khan Tengri tırmanışı gerçekleştirmiştir. Tırmanışa katılan
Serhan Poçan, Uğur Uluocak, Tunç Fındık, Kürşat Avcı, Yılmaz Sevgül,
Engin Külahoğlu, Gülay Ünal, Burçak Özoğlu başarılı şekilde zirveye
ulaşmışlardır. </div>
<div align="justify">1998 yılında Nasuh Malıruki Lhotse
zirvesine tırmanmıştır. 1999 yılında Uğur Uluocak Shisha Pangma ( 8013
m. ) ve Cho Oyu ( 8201 m. ) çıkışlarını 7 gün ara ile tamamlamıştır.
Nasuh Mahruki 2000 yılında dünyanın en zor zirvelerinden biri olan K2
zirvesinin ( 8611 m. ) çıkışını gerçekleştirmiştir. 2001 yılında Tunç
Fındık Everest zirvesine ( 8848 m. ) farklı bir rotadan çıkarak buraya
çıkan ikinci Türk olmuştur. Alaattin Karaca döneminde beş dağcımız 7105
mt.lik Peek Konjerevesko zirvesine tırmanış denemiş iki sporcumuz
zirveye ulaşmiştır. </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify">ÜLKEMİZDE DAĞCILIK ÖRGÜTLENMESİ </div>
<div align="justify"> </div>
<div align="justify"> Türkiye'de Dağcılık
örgütlenmelerimevcut federasyonlar Yetki ve Sorumluluk yönetmeliğe
göre yapılmak zorundadır. Dağcılık Federasyonu çok köklü bir geçmişe
sahip olmakla birlikte, uzun yıllar diğer spor branşlarında olduğu gibi
başkanı Devlet tarafından atama yoluyla göreve gelmiştir. </div>
<div align="justify"> 5- Aralık 1993 tarihinden
sonra Tescilli dağcılık kulüpleri ve diğer kurum ve kuruluşların
yetkililerinin oyları ile seçilen başkan ve oluşturulan yönetim ve alt
kurullar, Türkiye Dağcılık Federasyonunu kendileri veya başkalarının
istedi yi şekilde değil Yasa ve Yönetmelikler doğrultusunda yönetmek
zorundadırlar. </div>
<div align="justify"> Yönetimlerin Yasa ve
yönetmeliklere dayalıkararlı çalışmasıbazı kişilerce yanlış
yorumlanarak, özgürlüğün sınırlanması olarak değerlendirilmeye
çalışılsa dabu uygulama yapılma zorundadır. Yasal olmayan yasal
kuruluşunu tamamlamamış hiçbir kuruluşun Federasyon imkanlarından
yararlanamayacağı yasa emridir. Spor Kulübü kuruluş Tüzüğünü
hazırlamış, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüne tescil işlemini tamamlamış
olmalıdır. </div>
<div align="justify"> Dağcı Bağlı Bulunduğu Spor
Kulübü veya Gençlik spor il Müdürlüklerinden Lisansını almış her yıl
vize işlemini yaptırmış kişidir. Bu işlemleri yaptırmayankurum ve
kuruluşlar ile kişilerin Federasyon faaliyetlerinden faydalanamayacağı
yasa gereğidir. </div>
<div align="justify"> Dağcılık Federasyonunu
isteyenleri seyahate götüren ticari bir kurum değil, Türkiye de yasal
oluşumunu tamamlamış kurumlar ile dağcı olmak isteyen ve dağcı olma
hakkını elde etmişisteyen her vatandaşın yasa ve yönetmelikler
çerçevesinde faydalana bileceğibir spor federasyonudur. Dağcılık
Federasyonunun ciddi bir Devlet kuruluşu olarak bilmek gereklidir. </div>
spor-tırmanıscı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Popüler Sitelerde Paylaş

Etiketler
daĞcilik, sporunun, tarİhİ, tÜrkİyede


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
SATRANCIN TARİHİ clooney Satranç 4 31-10-2008 16:45
TÜRKİYEDE FUTBOL webmaster Futbol 3 07-04-2008 00:25
SPOR TARİHİ enjoyment333 Beden Eğitimi ve Spor Kütüphanesi 0 17-03-2008 20:03
YÜZMENİN TARİHİ webmaster Yüzme 0 30-03-2007 17:33

Reklam Alanı


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:55.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2006 - 2024, Türkiye'nin Beden eğitimi ve Spor Portalı
2007-2024 Türkiye'nin Beden Eğitimi ve Spor Portalı
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122