28-08-2009, 18:40 | #1 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Şub 2008
Bulunduğu yer: Samsun
Mesajlar: 2.731
Teşekkürleriniz: 14
89 Mesajına 129 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 19 |
Reklam Alanı
Sadece iki senelik Türk vatandaşı kürsüye çıktı. id=news_ _13?> Dünya Atletizm Şampiyonası’ndaki tek madalyamızı kazanan Karin Melis Mey, ülkesi Güney Afrika’da 6.93’lük derecesinin rekor sayılmaması üzerine kırılmıştı. Arayışa başlarken, Fenerbahçe devreye girdi ve sadece iki senelik Türk vatandaşı kürsüye çıktı Berlin’de Olimpiyat Stadı’nın gönderine ay-yıldızlı bayrağı çektirenin çok değil iki yıl önce bir Güney Afrika vatandaşı olması “tesadüfler zincirinin” küçük bir halkasıydı sadece... Karin Mey, ülkesinin en başarılı sporcularından biriyken önce milli takım kadrosundan çıkarılmış, ardından da uzun atlamada 6.93 gibi ülke rekoru olan derecesinin sayılmaması üzerine çıldırmıştı. Büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu. Kızgın, kırgın ve küskündü. Ülkesini terk etme de dahil her şeyi göze alma noktasına gelmiş, arayışlarına başlamıştı. Bu durumu Uluslararası Cezmi Or yarışlarının yakın takipcisi Mey’in menajeri Andrei Thompson, Fenerbahçe Atletizm Şube Sorumlusu Fikret Çetinkaya’ya anlattı ve zincirin ilk halkası oluştu. Çetinkaya’nın girişimleri ile önce İstanbul’a davet edilen Karin Mey ve antrenörü Charley Stronmenger ile kısa bir görüşme yapıldı, vatandaşlık teklif edildi. Ülkesine kırgınlığı nedeniyle zaten arayışta olan Mey’in oluruyla işlemler başlatıldı ve 6 aylık bir bekleyişin ardından zincirin ikinci halkası da oluştu. Karin, Melis’lendi! O artık üzerinde ay-yıldız bulunan pembe nüfus kağıdı ve isminin yanına eklenen “Melis”le bizden biri Karin Melis Mey’di. Uyum sıkıntıları yaşadığı bir sürecin hemen ardından gittiği Pekin Olimpiyatı’nda kendisini gösterme fırsatı yakalayamadı ve finale çıkamadan elendi. Gümüş madalya ile döndüğü Akdeniz Oyunları dünya kürsüsünün ilk işaretiydi. Almanya’nın Leverkusen şehrinde yaptığı 6.87’lik atlayış da müjdecisi oldu. Karin Melis Mey hızla tırmanıyordu ve bu tırmanışın ilk ciddi durağı da 6.80’lik atlayışla bronz madalyaya ulaştığı dünya üçüncülüğü oldu. “Bu sadece başlangıç” En sıkıntılı döneminde kendisine kucak açan Türkiye’ye büyük bir vefa borcu olduğunu söylüyor milli atlet... Kulübü Fenerbahçe ve Şube Sorumlusu Fikret Çetinkaya’nın gelinen bu noktada büyük rol oynadığını, bu ikilinin hayatında her zaman özel ve ayrı bir yeri olacağını belirtiyor. Hayatının en mutlu günlerini yaşadığını ve evinde bulamadığı huzuru yeni ülkesinde bulduğunu açık yüreklilikle dile getiriyor. Sevecen ve muzip bir ifadeyle vefa borcunu da taksitlendirdiğini belirtip, “Bu sadece bir başlangıç. Beni bundan sonra görün. İlk hedefim 7 metre civarında atlayışlarla performansımı geliştirmek. Önümüzdeki yıl yapılacak Dünya Salon ve Avrupa Şampiyonası’nda mutlaka kürsüye çıkacağım. Bu sorumluluğu omuzlarımda hissediyorum ve mutlaka altından kalkacağım”diyor.. Bronz madalyanın hikâyesi işte böyle... “Tesadüfler zinciri” bize gelecek vadeden yetenekli pırıl pırıl bir atlet hediye ediyor.spor3
__________________
7-8 Ağustos 2010 Tarihinde DİYARBAKIR'da yapılan Spor Tırmanış yarışmasını SİYASİ SEBEPLE protesto edip yarışmaya takım getirmeyen, aynı zamanda'da TDF Eğitmeni ve Spor kulübü BAŞKANI olan KİŞİ'yi ÖZEN'le kınıyorum. |
Reklam Alanı |
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
harikası, rastlantı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Reklam Alanı |