Nitelikli eğitim ve KPSS

[binali]

Reklam Alanı

Nitelikli eğitim ve KPSS

Gençler için KPSS dışında hayatın hiçbir anlamı yok. Her şey KPSS’nin yarattığı endişe ve ümitsizliğe bağlı.





1. Öğretimde niteliği yükseltmek üzere, eğitim ortamlarının paydaşlarının tümü için sürekli eğitim olanakları artırılmalıdır (17. M.E. Şurası Karar No:141)..








Yukarıdaki belirtilen öğretimde kaliteyi yükselten etkenleri yazarken, Matematik Uygulamaları dersinde tamamen gerçek hayat senaryolarına dayalı hazırladığım etkileşimli animasyonları sunduktan sonra öğretmen adaylarına ilgilerini çekip çekmediğini sordum. Aslında, pek çok derste aynı soruyu sınıflara sordum. Genellikle aldığım cevap, KPSS dışında hayatımızın hiçbir anlamı yok. Her şey KPSS’nin yarattığı endişe ve ümitsizliğe bağlı. Bur da verilenler çok iyi de olsa bize bir faydası yok.


Bütün arkadaşlar KPSS kurslarında ve evlerde sınav kitaplarının sorularını çözüp ezberliyorlar.


Üniversite eğitimi sadece diploma almak için araç olarak görülüyor.
Üniversitedeki eğitim yaşantıları, öğrencilerde beklenti, derse katılım ve pekiştirme gibi etkenlerin anlamlarını hiç kazandıramamışa benziyor. Bana göre, bu şekilde eğitilmiş öğretmen adayları bilgi çağının standartlarından çok uzaktır ve ülkenin çocuklarına rehber olamazlar, problemlere çözüm üretemezler.


Eğer sınavlar araç olmaktan çıkar ve amaç haline getirilirse, ÖSYM sınavlarının lise eğitimini olumsuz etkilediği gibi KPSS de üniversite eğitimini benzer şekilde olumsuz etkileyecektir. Bunun sonucunda üniversite eğitiminde kalite çok düşeceği gibi psikolojik rahatsızlıklar da artacaktır.


Derslerde ve teneffüslerde pek çok öğrencinin sırasının üzerinde KPSS yaprak testleri ve Test Kitapları açık tutuluyor. Hem ders dinliyor hem de testlerle ilişkisini sürdürüyor. Size göre “ Bir koltuğa iki karpuz sığar mı? “
Üniversite geçliği üzerinde bu konularda araştırma yapıp ve çözüm üretmemiz gerekiyor.


2. “e-öğrenme yaygınlaştırılmalı; internet üzerinde öğrenim materyallerinin geliştirilmesi ve kullanılması eğitimin tüm paydaşları için özendirilmelidir.”; (17. M.E. Şurası Karar No:150)
Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, BÖTE ve Öğretmenlerin materyal üretimini teşvik edilmeli ve öğretmenler portalinde ortak kullanıma açılmalıdır.


Üniversitelerin ve Milli Eğitim Müdürlüklerinin işbirliği ile öğretmen adayları ve iş başındaki öğretmenlerin boş zamanlarında ve tatillerde öğretim materyalleri tasarlayıp üretebilecekleri her türlü bilgi ve imkanların sunulduğu işlik merkezlerine kavuşturulması ve kahvelerden diğer işlerden kurtarılması gerekiyor.


3. “Öğrenci niteliğini artırmak amacıyla bölgeler arası farklılıklar dikkate alınmalı, bölgelere ait sosyal, ekonomik ve kültürel yapının eğitim yöneticileri ve öğretmenler tarafından iyice tanınması sağlanmalıdır.” 17. M.E. Şurası Karar No:151).


1896-1934 yıllarında Lev Vygotsky’ nin kurduğu Sosyal Yapılandırmacılık kuramına göre kültürlerin öğrenme üzerinde oldukça etkili olduğu biliniyor.


Sosyo-kültürel ve ekonomik faktörlerin rolü olduğu da biliniyor. Ancak, Internet ve öğretim materyallerinin oluşturduğu çoklu öğrenme ortamları, eşitliği sağlamada, birlik olmada, farklılıkları bölüşüp kaynaştırmada, aynı ortamdan eğitilmede, ortak anlayışa sahip bireyler yetiştirmede çok önemli role sahiptir.


Milli Eğitim Bakanlığı, Üniversiteler ve TÜBİTAK vb kuruluşlar bu amaçla projeler yapıp, topluma örnek olmaları gerekir. Bu yönde direktifler vermek, görev yüklemek gerekir.


Çağdaş eğitim yeterliklerine sahip, düşünen, üreten ve gönüllü hizmet eden insanlar yetiştirebildiğimiz ve başkalarından çözüm bekleme alışkanlığından kurtulduğumuz ve bu millete ait çözüm üretenleri hedef yapmayıp sahip çıktığımız zaman bu kültüre ait orijinal çözüm yolları bulunacaktır.


Prof. Dr. Halil ARDAHAN