26-08-2008, 19:51 | #1 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Şub 2008
Bulunduğu yer: Samsun
Mesajlar: 2.731
Teşekkürleriniz: 14
89 Mesajına 129 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 19 |
Reklam Alanı
Şikayet: Şakaklarda şiddetli sancılar, boyna vuran kasılmalar Tanı: Gerilime bağlı kronik baş ağrısı Olası Sebepler: İş stresi, kent yaşamının zorluğu ve gündelik sıkıntılar Tedavi: Sabah ve akşam, günde iki ölçek Coca-Cola Yukarıda yer alan reçete, pek çok kişi için fazlasıyla şaşırtıcı. Çünkü bugün dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek olan Coca-Cola’nın, bir zamanlar baş ağrısı ilacı olarak kullanıldığına inanmak güç. İşin aslı şöyle: “Kimyager Dr. John Stith Pemberton 1886’da, coca bitkisinin yapraklarından ve cola cevizinden baş ve sinir ağrılarına iyi gelecek bir şurup üretir. Pemberton, Atlanta’da üç ayaklı pirinç bir çaydanlıkta ürettiği bu içeceğin lezzetini ve serinletici özelliğini farkedince, şurubu karbonatlı su ile karıştırır ve Jacob’s eczanesinin bahçesinde bardağı 5 cent’ten satışa sunar. Bugün günde 1 milyar bardak tüketilen Coca-Cola için, o dönemde günde 5 bardak satmak, ciddi bir başarıdır. Pemberton’un 1888’deki ölümünden sonra Coca-Cola’nın haklarını 2 bin 300 dolara Asa Candler satın alır. Satışları artırmak için ürünü şişelemenin şart olduğunu fark eden Candler, işe küçük bir şekerci dükkanında, tek bir makine ile başlar. Pazarlama sezgileri kuvvetli bir girişimci olan Candler, Coca-Cola’yı farklılaştırmak için, klasik anlayışın dışında bir şişe kullanmak ister ve dönemin ünlü tasarımcıları Alexander Samuelson ve Earl Dean ile anlaşır. Asa Candler’ın beklentisi açıktır: Öyle bir şişe dizayn edin ki, kırıldığında ya da karanlıkta bile Coca-Cola şişesi olduğu anlaşılsın! Böylece efsanevi Coca-Cola şişesi dünyaya gelir. Candler’ın bir sonraki adımı, orta çaplı bir reklam kampanyası ile ürünü daha geniş bir kitleye duyurmak olur. Coca-Cola’nın satışları patlar. Sene 1920’yi gösterdiğinde Coca-Cola afişleri tiyatro lobilerinden marketlere, tren istasyonlarından okullara, Amerikan’ın dört bir yanını sarmış durumdadır. Tüm ülkeye yayılan Coca-Cola, Küba, Porto Rico, Panama gibi komşu ülkelere, beraberinde Avrupa geneline satılmaya başlar. Böylece Coca-Cola, global bir marka olmanın ilk adımlarını atar. Marka 1950 yılında, ünlü Time dergisine kapak olan ilk ürün olur. Aya ayak basan ilk insan Neil Amstrong, dünyaya döndüğünde “Coca-Cola’nın Evine, Dünyaya Hoşgeldin!” pankartlarıyla karşılanır. Marka, Olimpiyat oyunlarından Sir Edmund Hillary’nin Güney Kutbu fetih yolculuğuna kadar her yerdedir. Böylece Coca-Cola, farklı kıtalardan 200 ülkede satılan, her gün milyonlarca kişi tarafından tüketilen bir fenomene dönüşür!” Atlanta’daki küçük bir eczanede yaratılan bir şurubun bugün dünyanın en değerli markaları arasında başı çekiyor olması elbette rastlantı değil. 700 bin çalışanı bulunan ve 70 milyar dolar yıllık ciroya sahip Coca-Cola’yı başarıya ulaştıran pek çok unsur mevcut. Coca-Cola’yı Coca-Cola yapan markalaşma adımlarını şöyle sıralamak mümkün: •Coca-Cola, pazarlama karmasının eksenine ürünün benzersiz özelliklerini yerleştirdi. Formülünün eşsizliğini ve ilk oluşunu, marka iletişimi çalışmalarında sonuna kadar kullandı. İçeriği ile ilgili spekülasyonları ve şehir efsanelerini doğru stratejiler ile avantaja çevirdi. •Firma görsel kimlik istikrarını yıllar boyunca korumayı, geliştirerek bütün dünyaya yaymayı becerdi. Dr. Pemberton’un ortağı Frank Robinson’un kendi el yazısıyla yarattığı logo, yüz yılın en önemli ikonuna dönüştü. Coca-Cola şişesinin formu, yarım yüzyıllık “Hayatın Tadı!” sloganı ve markanın kırmızı rengi, yaratıcı ve sürekli kullanımlarla efsaneleşti. •Coca-Cola markası kitlesel duyuru anlayışının kilometre taşı oldu. Coca-Cola’nın yaygınlık isteği reklamı, yaygın reklamlar da Coca-Cola markasını yarattı. •Coca-Cola, bir içecek ile yaşam tarzını birleştiren ilk marka oldu. Marka, kişilik skalasına kattığı nitelikleri iletişim kanallarının bütününe yaydı: Dinamizm, mutluluk, neşe, coşku, heyecan vb. •Coca-Cola tüketicilerinin beğeni ve beklentilerini daima dikkate aldı. Bunun için yüksek bedeller ödeyerek pazar araştırmaları yapmaktan çekinmedi. Bu araştırmalar sonunda; klasik, diyet, kafeinsiz, diyet-kafeinsiz, plus ve zero gibi yan markalar doğdu. •Bir Amerikan markası olmasına rağmen yerel duyarlılıkları her zaman göz etti. “Global düşün, yerel hareket et!” mottosunun yaratıcısı oldu. •Coca-Cola spor başta olmak üzere eğitim, kültür ve çevre konulu sosyal sorumluluk projeleri ile dünya genelinde önemli işlere imza attı. Duyarlı marka imajını tüm dünyaya yaydı. Göz gezdirdiğiniz yazıda, bu paragrafa kadar, şu anda okuduğunuz kelimeler de dahil olmak üzere 609 sözcük yer alıyor. Bir sözcüğü yarım saniyede okuduğunuzu varsayarsak, 5 dakikadır bu yazı üzerinde olduğunuzu söylemek olası. Bu sürede, dünya genelinde tam tamına 2 milyon 400 yüz bin şişe Coca-Cola tüketildi. Sizce de olağanüstü değil mi?
__________________
7-8 Ağustos 2010 Tarihinde DİYARBAKIR'da yapılan Spor Tırmanış yarışmasını SİYASİ SEBEPLE protesto edip yarışmaya takım getirmeyen, aynı zamanda'da TDF Eğitmeni ve Spor kulübü BAŞKANI olan KİŞİ'yi ÖZEN'le kınıyorum. |
Reklam Alanı |
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
açıcı, hikayeler, zihin |
Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Zihin Engelli Çocukların Eğitim Gereksinimleri | webkerem | Engellilerde Spor | 0 | 02-02-2012 12:25 |
kpss tarih zihin haritaları | EEMERCAN | Genel Kültür ve Genel Yetenek | 17 | 26-03-2010 11:59 |
Sınav için zihin açan sihirli yiyecek | webceren | Eğitim Haberleri | 0 | 28-04-2009 22:07 |
Reklam Alanı |