18-01-2009, 00:35 | #1 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Şub 2008
Bulunduğu yer: Samsun
Mesajlar: 2.731
Teşekkürleriniz: 14
89 Mesajına 129 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 19 |
Reklam Alanı
“” Aktif öğrenme yeni bir düşünce değildir. Yüzyılın başından beri çeşitli yazarlar tarafından zaman zaman dile getirilmiştir. Örneğin, Montessori öğrencilerin neyi öğrenmek istediklerine kendilerinin karar vermesini tavsiye etmiştir, Dewey bilginin öğrenci tarafından keşfedilmesine önem vermiştir. Bu düşüncelere değer verilmesine karşın; aktif öğrenme kavramının gelişmesi, ona yeni anlamların yüklenmesi, bu düşüncelerin doğruluğuna ilişkin ampirik kanıtların toplanması ve onların yaşama geçirilmesi son on yıl içinde olmuştur. Şu anda gelişmiş ülkelerde aktif öğrenme ile ilgili araştırma ve uygulamalar hükümetlerin desteklediği geniş ölçüdeki projeler halinde yürütülmektedir. Aktif Öğrenme Nedir? Aktif öğrenme; 1.Öğrenene öğrenme sürecinin çeşitli yönleriyle ilgili karar alma fırsatlarının verildiği 2.Öğrencinin öğrenme sırasında zihinsel yeteneklerini kullanmaya zorlandığı bir öğrenme sürecidir . Dikkat edilirse burada vurgulanan öğrencinin ilgili kararlar alması ve düşünmenin aktifleşmesidir. Aktif öğrenme anlayışına göre öğrenmenin nasıl gerçekleştirileceği, ne kadar öğrenildiği ve öğrenmeyle ilgili eksiklerin neler olduğu gibi kararları öğrenen almalıdır. Gereksinim duyduğu zaman öğretenden yardım isteyebilir, ancak bu konuda düşünmesi gereken ve sorumluluk taşıyan öğrenendir. İnsanlar bunu yapabilecek kapasitedir. Araştırmalar da bu görüşü desteklemektedir. Örneğin etkin bir şekilde öğrenen deneklerin ne zaman stratejik davrandıklarının ne zaman davranmadıklarının farkında oldukları ortaya çıkarılmıştır. Aktif öğrenme konusunda dikkati çeken bir başka nokta aktif öğrenmenin “öğrenmeye aktif katılım”ı aşan bir kavram olmasıdır. Aktif öğrenme için aktif katılım gerekli, ancak yeterli değildir. Aktif öğrenme, aktif katılımın göstergeleri olan soru sorma, açıklama yapma vb. davranışların yanısıra öğrenme sürecini planlama, gözden geçirme gibi etkinlikleri de içermektedir. Ayrıca bazı durumlarda aktif öğrenmenin yanlış anlamalara yol açtığı görülmekte ve konuları öğrencilere paylaştırıp onlara anlattırılarak aktif öğrenmenin uygulandığı düşünülmektedir. Bunun aktif öğrenme olduğu söylenemez. Tam tersine öğretmenin yapması gereken bir işi bu konuda yeterli bilgisi olmayan öğrencilerin yapması verimi düşürmektedir. Aktif öğrenme öğrencilere konuşma, dinleme, okuma, yazma ve düşünme imkanları sağlar. Ders içeriği, öğrenciden öğrendiğini uygulamayı gerektiren; problem çözme çalışmaları, informal küçük gruplar, simülasyonlar, örnek olaylar, rol yapma vb. etkinliklerle öğrenilir. Bu noktada aktif öğrenmenin temelini oluşturan başlıca düşüncelere bir göz atmanın aktif öğrenmenin ne olduğunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağı düşünülmektedir. Aktif öğrenmenin bu kadar ilgi görmesinin başlıca nedenleri şunlardır: 1- Kendi öğrenmeleri hakkında söz sahibi olmak öğrencileri güdülemektedir 2- Bilgi birikiminde çok hızlı değişmeler olduğu için varolan bilgi ve becerileri kazanmanın yanısıra öğrenmeyi bilen meslek sahipleri diğerlerinden daha başarılı olmaktadır. Bu nedenle aktif öğrenme ile öğrenmeyi öğrenme birleştirilmiştir. Çünkü aktif öğrenme, öğrenciler onun nasıl yapılacağını biliyorlarsa gerçekleşebilir Aktif Öğrenmenin Temel Düşünceleri 1) Öğrenen, öğrenme sürecinin aktif bir ögesidir. 2) Öğrenme birikimli bir süreçtir. 3) Öğrenmede çevre ile aktif etkileşim önemlidir. 4) Öğrencinin öğrenme becerileri geliştirilebilir. 5) Öğretimsel işler (öğrenciye ne yaptırdığınız) önemlidir. Aktif Öğrenmenin Amaçları: 1. Bilimsel düşünmeyi öğretmek 2. Bilgi kaynaklarına ulaşmayı öğretmek 3. Problem çözme becerilerini kazanmak 4. Neden sonuç ilişkisini kurmayı öğretmek 5. Kendilerini yenilemeyi öğretmek 6. Toplumsal bilinç kazandırmak 7. İletişim becerilerini kazandırmak 8. Akıl, bilgi, teknoloji üretebilmeyi sağlamak 9. Yönetici ve girişimci insan olmayı öğretmek 10. Sosyal becerileri geliştirmek Aktif öğrenme için 3 koşul vardır: 1.Öğrencinin öğrenme ile ilgili kararlar alması Nasıl öğreneceğim? Nereyi öğrenemedim? Hangi stratejileri kullanayım Zamanımı nasıl kullanayım 2. Öğrenenin zihinsel yeteneklerini kullanması Bilgiyi keşfetme Soru sorma Karşılaştırma yapma Açıklama yapma Örnek bulma Anlam çıkarma Önceki öğrenilenlerle bağ kurma Değerlendirme Çıkarımda bulunma 3.Sosyal etkileşim Öğrenme kişisel ve içsel bir süreçtir. Sosyal etkileşim bu sürecin etkinliğini artırır. Aktif öğrenme stratejisini oluşturan 4 yapı vardır: • Konuşma • Dinleme • Yazma • Yansıma: Bilginin bir başka durumda kullanılması Bu yapılar birbiri ile ilgili şu aktiviteleri içerir: - Açıklama - Soru sorma - Pekiştirme - Bilgiyi uygun durumlarda kullanma Kazanılması gereken en temel sosyal beceriler: 1. Duygu ve düşünceleri ifade edebilme, başkalarına güven ve gerçekleşebilecek riskleri karşılayabilme 2. Yeni arkadaşlıklara açık olma 3. Söylemek istediğini karşı tarafa doğru anlaşılabilecek şekilde aktarabilme 4. Sürekli sosyal ilişkiler oluşturabilme 5. Değişik düşüncelere sahip olabilmeyi normal karşılama ve kabul etme. Öğretilecek grup çalışması becerileri 1- Sessiz olma, sırayla hareket edebilme, birbirine ismiyle hitap edebilme 2- İşbirliği oluşturabilme, fikir ve sonuçlarını aktarabilme, arkadaşlarını çalışmalar için teşvik etme 3- Daha derin bir muhakeme stratejisine yönelme, eldekilerle yetinmemeyi öğrenme 4- Kişileri değil, düşünceleri eleştirme Aktif öğrenmede kullanılan bazı yöntemler • İşbirlikli öğrenme • Keşfederek öğrenme • Kavram haritası • Problem çözme • Örnek olay inceleme • Araştırma yoluyla öğrenme • Soru-cevap • Vızıldama • Eğitimsel oyunlar • Tartışma vb. Aktif Öğrenmeyi Gerçekleştiren Stratejiler 1- Yeni bir olayı paylaşmaya davet etmek 2- Bilineni ve bilinmek isteneni belirlemek 3- Akıcı ders planları hazırlamak 4- Çabuk ve hızlı ilerlemek 5- Aşama aşama ve katmanlı olarak öğretim 6- Sınırlı çeşitlilik sunmak 7- Konuşmak veya geçiniz demek 8- Soruya cevap yazmak 9- Eşli okumak 10- Çalışma ve paylaşım grupları oluşturmak 11- Yaz-Paylaş-Öğren stratejisi 12- Az açıklama yapmak ve öğrenme çiftleri ile çalışmak 13- Kavramlar ve genellemeler üzerinde odaklaşmak 14-Uygulama çalışmaları yapmak 15. Bir arkadaşına sor stratejisi 16- İşaret levhaları oluşturmak 17- Kavram tablosu oluşturmak 18-Sonuç cümlesi yazmak Aktif Öğrenme Anlayışının Öğretime Yansıması Öğrenmenin sunulan bilgiyi alma değil bilgiyi yapılandırma, yeni anlamlar çıkarma süreci olduğunun kabul edilmesiyle birlikte öğretimin bilgi aktarmak olduğu görüşü de terkedilmiştir. Öğretmenin bilgi aktardığı, yani anlatım yaptığı ya da bilginin kitap, film, bilgisayar gibi araçlarla öğrenciye gönderildiği; sonra da öğrenilenlerin sunulanları alıp almadığının sınavlarla kontrol edildiği öğretim uygulamalarının da modası geçmiştir. Öğretenin rolü öğrencinin bilgiyi keşfetmesine ve onu özümsemesine yardımcı olmaktadır. Böylece öğrenci sorulunca tekrarladığı başkasına ait bir bilgiye sahip olmak yerine yeni durumlarda uygulayabildiği kendine ait bilgiye sahip olmaktadır. Bilişselci yazarlardan Vygotsky öğretimin aktif öğrenme sürecindeki yerini “yaklaşık gelişim alanı” (zone of proximal development) adını verdiği kavramla açıklamaktadır. Buna göre kişinin yalnız başına öğrenemediği ancak bilen birinin yardımıyla öğrendiği bir nokta vardır. İşte burada öğretim ya da birinin kolaylaştırıcılığı gereklidir. Kolaylaştırıcı kişi öğrenenin arkadaşları ya da gereksinim duyulduğu zamanlar öğreten olabilir. Bir başka deyişle öğrenen kendi öğrenmesini sürdürürken takıldıkları noktalarda öğretenden yardım alabilir. Ders anlatma (konferans) yöntemi ile ilgili bazı bulgular: • Öğrenciler ders anlatımında zamanın %40’ında dinlemiyorlar. • Öğrenciler ilk 10 dakikada bilginin %70’ini, son 10 dakikada %20’sini alırlar. • Öğrencilerin ilk ilgi ve dikkatleri ders sürdükçe sürekli düşer. • Bir araştırma sonucu; psikolojiye giriş dersini alan öğrenciler dört hafta sonra bu dersi hiç almayan kontrol grubundan sadece %8 daha fazla biliyorlardı. Aktif Öğrenmenin Etkililiği Aktif öğrenmenin etkililiğine ilişkin bir çok kanıt vardır. Örneğin, aktif öğrenme ilkelerinin uygulandığı sosyal etkileşimi ve üst düzey zihinsel becerilerin kullanılmasına elverişli işbirlikli öğrenme tekniklerinin bilişsel ve duyusal öğrenme ürünleri üzerinde oldukça önemli etkileri olduğu bilinmektedir. Aktif öğrenmenin etkili olduğunu kanıtlayan bir başka grup araştırma bulgusu öğrenme stratejileri konusundadır. Örneğin, Weinstein ve Underwood tarafından geliştirilen bir programda öğrencilere yeni öğrenilenlerle öncekiler arasında bağ kurma, öğrenilenler arasındaki anlamlı ilişkileri bulma gibi bilgi işleme stratejileri öğretilmiştir. Öğretim süreci öğrencilere bu stratejileri çiftli çağrışımların öğrenilmesinden okuduğunu anlamaya kadar çeşitli işlerde uygulama becerilerini kazandırmayı amaçlamıştır. Sonunda işleme stratejilerinin öğretilebileceği ve bu programdan geçen öğrencilerin okuduğunu anlama vb. işlerde daha başarılı olduğu ortaya çıkarılmıştır. Aktif öğrenmenin farklı alanlardaki (biyoloji ve tarih) etkililiği ile ilgili bir dizi araştırma sonucunda öğrencilere kendi öğrenmesini düzenleme stratejileri (yönelme, yönlendirme, sınama) öğretilmiş ve bu eğitimden geçen öğrencilerin başarılarında artış görülmüştür . Aktif öğrenmenin etkililiğini kanıtlayan araştırma örnekleri sayılamayacak kadar çoktur. Burada örnekler listesi yapmak yerine Jong’un öğretmen adayları ile yaptığı deneysel çalışmalarda öğrencilerin devam zorunluluğu olmadan teknolojik yönden en donanımlı çevrelerde verilen eğitimi bile bıraktıklarını saptadıktan sonra ulaştığı şu sonuca bir göz atmak tercih edilmektedir: “eğer eğitim, öğrencinin otomatik olmayan çalışmayı gerektiren sonuçlarının biliş ötesi bir biçimde kullandırmak bir başka deyişle öğrencinin düşünceliliğini harekete geçirmek istiyorsa hiper/multimedya öğrenme çevrelerini programın bir parçası haline getirmelidir. Bununla birlikte nuta-program multimedyanın anlam çıkarma aracı olarak kullanılan bir programdır. Eğer olguları hatırlama yeteneğinin ya da problem çözmede hazır paket prosedürlerin kullanılmalarının ödüllendirildiği bir programın içinde yer alıyorsa en zengin teknoloji ve bilgi üretme yönelimli çevreler bile düşünmeyi gerektiren öğrenmeyi gerçekleştiremez.” Eğer aktif öğrenmenin gerçekleştiği bir sınıf ziyaret edilecek olursa bu sınıflardaki öğrencilerin başlıca 5 özelliği dikkatimizi çeker: 1) saygınlık 2) enerji doluluk 3) bireysel sorumluluk 4) işbirliği 5) bilişsel farkındalık Aktif Öğrenmenin Önündeki Engeller Aktif öğrenmenin uygulanması başta öğrenci, ortam ve öğretmen olmak üzere öğretim sisteminin çeşitli ögelerinden kaynaklanan nedenlerle engellenebilir. Örneğin öğrenciler bağımsız çalışmaya, kendi öğrenmeleri ile ilgili kararları almaya alışık olmayabilirler. Bu düzenlemeyi yapabileceklerine inanmayabilirler. Larsson’ın da belirttiği gibi bazı öğrenciler öğrenmeyle ilgili kararların yalnızca öğretmen tarafından alınabileceğini düşünerek sorumluluğu öğretmene atarlar. Öğretmenler de öğrencilerin bu durumunu görüp kontrolü ele almak zorunda olduğunu hissedebilir. Bu nedenle yalnızca öğrencileri bağımsız bırakmakla yetinmeyip onları bunu başarabilecekleri konusunda ikna etmeliyiz. Bazı öğrenciler de aktif öğrenmeye inansalar bile onu uygulamak için gerekli bilişsel stratejilere sahip değillerdir. Hatta onun için ne yapmak gerektiğini bile bilmiyor olabilirler. Bu nedenle öğrencilerin yönelme, yönetme, sınama vb. aktif öğrenme stratejileri konusunda yetiştirilmeleri gerekmektedir. Bu yapıldığı zaman öğrencilerin aktif öğrenmeyi daha etkili bir şekilde gerçekleştirdikleri saptanmıştır. Öğrenciler için sözkonsu olan bu engeller öğretmenler açısından da önem taşımaktadır. Öğretmenlerin aktif öğrenmeye inanmıyor, onu bilmiyor olması aktif öğrenme düşüncesinin en önemli engellerindendir. Bazı öğretmenler kontrolü öğrenciye vermekten çekiniyor olabilir. Ya da öğretmen öğrencilere sorumluluk verse bile başlangıçta onların başaramadığını görünce tekrar eski usule dönmesi aktif öğrenme uygulamalarının sonunu getirecektir. Bunlar aşılması olanaksız engeller değildir. Bu açıdan bakılınca aktif öğrenmenin önündeki en büyük engelin bütün yeniliklerin önündeki engel olan “değişmeye karşı direnme” olduğu söylenebilir. “” YARATICILIK VE AKTİF ÖĞRENME İLİŞKİSİ 1.Aktif öğrenme öğrenci pasif değil dolayısı ile aktif olması nedeniyle bireyin yaratıcılığına olumlu yönde etkimektedir. 2.Öğrencinin kendi öğrenmesinde kararları kendinin vermesi yaratıcılığı olumlu etkimektedir. 3.Aktif Öğrenmede birey sosyal yönden gelişme çabası içerisine girmektedir. Bu durum Bireyin yaratıcılığı olumlu yönde etkilemektedir. 4.Aktif Öğrenmede birey çevresini algılamakta ve buluş yapma içerisine girmktedir. Bu durum Bireyin yaratıcılığı olumlu yönde etkilemektedir. 5.Aktif Öğrenmede birey, bireysel farkındalık düzeyini geliştirmektedir. Bireysel farkındalığı yüksek bireylerde yaratıcılık seviyeside yüksek olacaktır. 6.Aktif Öğrenmede birey motivasyon sorunun ortadan kaldırmış durumdadır. Mativasyon yaratıcılığın oluşmasını ve yaratıcılık düzeyinin gelişmesini sağlar. 7.Aktif Öğrenmede birey yapma, dokunma ve yeni ürünler ortaya çıkarma amacındadır. Bireyin yaşayarak öğrenmesini sağladığından bireyin yaratıcı düzeyi olumlu etkilenmektedir. 8.Aktif Öğrenmede kullanılan materyal çeşitlilik gösterdiğinden dolayı yaratıcılık olumlu yönde etkilenecektir. 9.Aktif Öğrenme bireye Bilimsel düşünmeyi öğretir , Bilgi kaynaklarına ulaşmayı öğretir. Bunlar bireyin yaratıcılık düzeyini yükseltir. 10 Aktif Öğrenme bireye Problem çözme becerilerini kazandırır, Neden sonuç ilişkisini kurmayı öğretir. Bunlar bireyin yaratıcılık düzeyini yükseltir. 11 Aktif Öğrenme bireyin İletişim kurma becerisini geliştirir, Akıl, bilgi, teknoloji üretebilmeyi öğretir. Bunlar bireyin yaratıcılık düzeyini yükseltir. 12 Aktif Öğrenme bireye Yönetici ve girişimci insan olmayı öğretir.Bunlar bireyin yaratıcılık düzeyini yükseltir. 13.Aktif Öğrenme İşbirlikli öğrenme, Keşfederek öğrenme, Kavram haritası, Problem çözme, Örnek olay inceleme, Araştırma yoluyla öğrenme, Soru-cevap, Vızıldama, Eğitimsel oyunlar, Tartışma vb gibi yönetmeler kullandığından dolayı bireyin yaratıcılığına olumlu katkıda bulunmaktadır.
__________________
7-8 Ağustos 2010 Tarihinde DİYARBAKIR'da yapılan Spor Tırmanış yarışmasını SİYASİ SEBEPLE protesto edip yarışmaya takım getirmeyen, aynı zamanda'da TDF Eğitmeni ve Spor kulübü BAŞKANI olan KİŞİ'yi ÖZEN'le kınıyorum. |
Reklam Alanı |
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
aktİf, yaraticilik, İlİŞkİsİ, Öğrenme |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
SPORLA AKTİF YAŞAM VE SAĞLIĞIMIZ | binali | Beden Eğitimi ve Spor | 0 | 04-11-2009 09:33 |
PSİKO-SOSYAL GELİŞİM SÜRECİ İÇERİSİNDE İNSAN VE SPOR İLİŞKİSİ | binali | Kişisel Gelişim ve Spor | 0 | 22-07-2009 00:21 |
SPOR PAZARLAMASI VE MEDYA İLİŞKİSİ | binali | Sunular ve Slaytlar | 0 | 07-12-2008 12:39 |
Öğrenme | webmaster | Eğitim Bilimleri | 0 | 04-03-2008 16:39 |
GÖZLEM YOLUYLA ÖĞRENME (SOSYAL ÖĞRENME) | webmaster | Eğitim Bilimleri | 0 | 05-04-2007 01:59 |
Reklam Alanı |