15-02-2010, 22:25 | #1 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Şub 2008
Bulunduğu yer: Samsun
Mesajlar: 2.731
Teşekkürleriniz: 14
89 Mesajına 129 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 19 |
Türkiye’de Öğrenci Olmak
Reklam Alanı
Ülkemizde 12 yıllık eğitimin sonunda, her yıl yaklaşık bir buçuk milyon öğrenci üniversite sınavlarına girer. Tüm edindikleri bilgi birikimlerini ve gelecekle ilgili düşlerini bu sınavlara bağlarlar. Siz eğer bir aileyi dört kişiden hesaplarsınız en az bu hayaller altı milyon kişiyi kapsar. Bu kadar çok kişiyi ilgilendiren bir sınavı yapmak, onunla ilgili kararları almak, ciddi bir sorumluluk ister. Çünkü sınav günü yaklaştıkça veli ve öğrencilerin gözü, kulağı YÖK ve ÖSYM’den gelecek bir açıklamaya kitlenir. YÖK’ün aldığı katsayı kararını ikinci kez durduran Danıştay kararıyla sınavlarda tekrar bir kaos yaşanmasından korkuluyor. Öğrenciler okullarda ve dershanelerde girecekleri alanlara göre sınavlara hazırlanırken, ortaya çıkan bu durum öğrencilerin zaten var olan sınav heyecanını daha da çok arttırmıştır. YÖK başkanının hukuku dolanma hevesinin zararını öğrenciler çekeceğe benziyor. Sınavda başarılı olmak için öğrencilere sistemli ve çok çalışmak gerektiği her yetkili tarafından sıkça söylenir. Şimdi sizler öğrenci olsanız, nasıl ve ne zaman, hangi tarihte veya ne şekilde yapılacağı belli olmayan sürekli tartışılan bir sınava nasıl hazırlanabilirsiniz? YÖK başkanı Sayın Yusuf Ziya Özcan bizim A,B,C,D…. Z ‘ye kadar planımız var diyor. A ve B planı olmadı. Eğer diğer planlarda yargıdan geçemez, yargıya takılır, durdurulsa ne olacak? O zaman sınavlar yapılmayacak mı? ÖSYM başkanı Sayın Ünal Yarımağan başvurularınızı zamanında yapın derken basında çıkan yazılarda başvuruların geçersizliği yazıyor. Televizyona çıkan millet ve öğrenci adına konuşan kişilerden hiçbiri bu kadar öğrencinin ruhsal durumunun ne olacağı konusunda konuşmuyor. Konuşan herkes lafı evirip çevirip türbana getiriyor. Peki bunca masraflar emekler, niçin hiçe sayılıp, göz ardı edilerek öğrencilerin sınavları ile ikide birde oynanıyor. Öğrenicilerin OÖBP ile okullardaki derslere olan ilgi ve öğrencilerin derslere devam konusu bir nebze olsun halledilmişti. Tüm konuşan kişiler, yanlış bir seçimle meslek lisesine veya düz liseye giden öğrencilerin, pişmanlığında söz ederken, galiba şunu göz ardı ediyorlar. Liseler dört yıldır, tüm meslek ve düz liselerde lise birinci sınıflarda ortak dersler okutulur. Meslek lisesi ve düz liselerde alan seçimi ikinci sınıfta yapılır. Yani öğrenci liseye başladıktan sonra kendi mesleğini veya alanını seçmek için bir yıllık düşünme ve inceleme zamanı vardır. Gerek yazılı gerekse görsel basında konuşan öğrencilerden hiçbiri seçtikleri meslek ve alandan pişman olduklarından söz etmemektedir. Öğrenciler adına başkaları konuşmaktadır. Bir ülkede siyaset, din ve eğitim üzerinden yapılmamalıdır. Oysa günümüzde görüyoruz ki siyasilerin yaptığı tüm konuşmalar birbirini suçlamalar din ve eğitim üzerinden yapılmaktadır. Dinde tüm yapılan ibadet ve dualar kişinin kendi adınadır. Her kişi Allah katında yaptığı sevap ve günahtan sorumludur. Oysa eğitimde insanlar birbirinden sorumludur. Eğer eğitimli bir toplumda yaşıyorsak daha mutluyuzdur. Eğitimli toplumlarda insan ilişkileri daha düzeylidir. Eğitimli toplumlar daha iyi tüketici, daha paylaşımcı ve hoşgörülüdür. Kısacası bir eğitimci olarak eğitimin vazgeçilmezliğine, kalitesine ve çağdaşlığına inancım tamdır. Şunu da açıkça belirtiyorum bu yıl üniversite sınavlarına girecek lise son sınıfta okuyan biricik kızımı yurt dışındaki üniversitelerde okutacak ekonomik durumum olmadığı için, ben ve benim gibi veliler adına yetkililere sınavları öğrencilerin hayallerini yıkmadan, belirsizliklere meydan vermeden yapmalarını istiyorum. Bu yıl sınava girecek tüm adaylara da tüm bu olumsuzluklara rağmen çalışma tempolarını bozmasınlar diyor ve başarılar diliyorum. İlhan DENİZ Tüketiciler Birliği Antalya Şube Eğitim Komisyonu Sorumlusu
__________________
7-8 Ağustos 2010 Tarihinde DİYARBAKIR'da yapılan Spor Tırmanış yarışmasını SİYASİ SEBEPLE protesto edip yarışmaya takım getirmeyen, aynı zamanda'da TDF Eğitmeni ve Spor kulübü BAŞKANI olan KİŞİ'yi ÖZEN'le kınıyorum. |
Reklam Alanı |
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
olmak, türkiye’de, Öğrenci |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Türkiye’de rekreasyona bakış açısı ve gelişimi | binali | Antrenman Bilgisi | 1 | 13-12-2015 03:37 |
Türkiye’de Badminton | webkerem | Badminton | 1 | 24-02-2013 19:40 |
Türkiye’de spor’un sorunları hakkında irdeleme ve çözüm önerileri | binali | Beden Eğitimi ve Spor | 0 | 16-01-2012 18:02 |
Türkiye’de Osmanlı döneminde ve uluslaşma sürecinde kadın ve spor | binali | Beden Eğitimi ve Spor Kütüphanesi | 0 | 26-12-2010 19:45 |
Türkiye’deki belediye başkanlarının spor hizmetlerine | binali | Beden Eğitimi ve Spor Kütüphanesi | 0 | 31-01-2010 02:39 |
Reklam Alanı |