26-10-2008, 21:42 | #1 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Şub 2008
Bulunduğu yer: Samsun
Mesajlar: 2.731
Teşekkürleriniz: 14
89 Mesajına 129 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 19 |
Reklam Alanı
TÜRK ATLETİZMİ YOL AYIRIMINDA = o ns = /> text 1pt solid; text 1pt solid; 1pt; 4pt; 4pt; text 1pt solid; BORDER-RIGHT: text 1pt solid; 1pt; mso-element: para-border-div; mso-border-alt: solid text .5pt"> <I mso-bidi-font-style: 1969 Tunceli doğumlu olan Haydar Doğan 1986 yılında İstanbul Kartal Ticaret lisesinin bitirdikten sonra 87 – 88 yılları arasında 2 yıl İngiltere’de Yabancı dil ve Spor eğitimi gördü. İngiltere’de bulunduğu 2 yıl süresi içinde, İngiltere’nin en iyi Atletizm kulübü olan ve bünyesinde dünya rekortmenlerinin ve Olimpiyat şampiyonlarının bulunduğu Harangay Spor Kulübünün formasını giyerek orta ve uzun mesafe branşlarında bu kulübün 88 yılı sezonunda Kulüpler arası yarışmalarda İngiltere şampiyonu olmasına katkı sağlamıştır.[/I] <I mso-bidi-font-style: Sonraki yıllarda Türkiye’ye dönerek 1989 yılında Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek okulunda, Üniversite eğitimine başladı. 1993 yılında mezun olduktan sonra Beden Eğitimi Öğretmeni olarak çalışma hayatına başladı.[/I] <I mso-bidi-font-style: Haydar Doğan birçok Okul ve Kulübün fahri antrenörlüğünü yapmıştır. Türkiye ve Balkan Şampiyonalarına sporcu yetiştirmiştir. Haydar Doğan sporculuk hayatındaki başarılarından dolayı Cumhurbaşkanı Sayın Turgut Özal, Sayın Süleyman Demirel ve dönemin Meclis Başkanı Kaya Erdem tarafından ödüllendirilmiştir.[/I] <I mso-bidi-font-style: Dokuz yaşında spor hayatına başlayan Haydar Doğan 24 yıllık aktif spor hayatı süresince toplam 200’ün üzerinde milli takım forması giymiş ve ülkemizi ulusal ve Uluslar arası yarışmalarda temsil ederek birçok başarılara imza atmıştır.[/I] <I mso-bidi-font-style: Haydar Doğan’ın hali hazırda kırılmamış halen 8 tane Türkiye rekoru olup, Kros ve maraton olmak üzere ülkemize Balkan Şampiyonasında 7 defa Şampiyon olarak ülkemizi temsil etmiş ve birçok Uluslar arası maratonlarda da önemli dereceler ülkemize kazandırmıştır.[/I] <I mso-bidi-font-style: Haydar Doğan, 1989 yılında kurulan Milli ve Şampiyon Sporcular Derneği’nin kurucu üyesidir.[/I] <I mso-bidi-font-style: 2004 yılında Tunceli Gençlik ve Spor İl Müdürü olarak göreve başlayan Haydar Doğan Tunceli’de gerek sporcu bazında, gerekse tesisleşme noktasında birçok başarılara imza atarak da 4 yıl hizmet etmiştir.[/I] <I mso-bidi-font-style: Hatice Doğan ile 18 yıllık evli ve Can adında bir oğlu olan Doğan, iyi derecede İngilizce bilmektedir [/I] Olimpiyat sonrası atletizmi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bazılarına göre çok başarılıyız. Elvan’ın getirdiği 2 gümüş madalya atletizm tarihinde görülmemiş bir başarı. Elvanı ve başarısına katkıda bulunanları başta Ertan Hatipoğlunu, Federasyon başkanımızı ve yönetim kurulunu tebrik ediyorum. Gümüş madalya atletizm tarihinde bir ilk fakat genel olarak baktığımızda Türk atletizminin içinde bulunduğu durum pek içaçıcı değil. Bunu açıkça dillendirmek lazım Atletizmin ülkemize yakışır bir durumda olabilmesi için bilimsel kriterlere dayalı kısa orta ve uzun vadeli planlar yapmamız gerekir. Özellikle uzun vadeli planlarınız yoksa başaramazsınız. Eskiden Amerika ve Avrupa ülkeleri örnek alınırdı. Bu son olimpiyat Çin’inde örnek alınması gerektiğini kanıtladı. Çin 20 -25 yıl öncesinden planlarını hazırladı. Çin’in hazırladığı uzun vadeli planlar sonucu başarıların geldiği görüldü. Sizce Türkiye’de neler yapılmalı kısa, orta, uzun vadeli plan olarak? Başarıyı tek bir kritere bağlamak mümkün değil. En başında etkin bir bütçe ayrılması gerekir. İkinci olarak yetenekli sporcularının keşfedilmesinde, bulunup yetiştirilmesine katkıda bulunacak olan antrenörlerin sayısının arttırılması ve var olan sorunlarının giderilmesi ayrıca bilgi ve donanımlarının dünya seviyesine getirilmesi lazım. Bütçe ve antrenör sorunlarını aşmadan geleceğe yönelik planların başarıya ulaşması mümkün değildir. Akıllı projeler bizi yetenekli sporculara ve olimpiyatlara götürecektir. 2012 değil 2016 değil 2020 yılını mutlaka hedef almamız gerekiyor. Çin Pekin Olimpiyatlarını 25 yıl önceden planladı. Önüne 3 hedef koydu bunlardan biri Pekin’in Olimpiyatlara ev sahipliği yapması idi. İkincisi Madalya sıralamasında Amerika’yı geçmekti bunu da başardı. Üçüncü hedefse en iyi organizasyonu yapmaktı. Çin bu üç hedefi başarı ile gerçekleştirdi ve bunu 20 yıl öncesinden planladı. Ülke olarak bizde bu ve buna benzer programlar planlar yapmadıkça. Kısa vadede geçici çözümler ve başarılarla seviniriz. Tesadüfî başarılarla yetiniriz. Buda ne ülkemize yakışıyor nede atletizm camiamıza yakışıyor. Derhal vakit kaybetmeden bizde gelişmiş ülkeleri örnek alıp akılcı planlarla ortaya çıkmamız gerekiyor. 8-9 Kasımda Atletizm federasyonu seçimleri ilen etti sizde geçen hafta içersinde aday olmayı düşündüğünüzü söylediniz. Bu sürecin neresindeyiz şu an? Yönetmelik Olimpiyatlar sonrası 6 aylık süre içersinde seçimlerin yapılmasını öngörüyor. Öğrendiğim kadarı ile 8 Kasım belirlenmiş. Camianın bu konuda teveccühü çok önemli. Bu konuda görev bize verilirse canla başla değil elimizi taşın altına sokmak bedenimizi bu işin altına koymaya her zaman hazırız. Camiamızın bilgi düzeyi çok yüksek profesörler doçentler doktorlar bulunmakta. Topyekûn bu insanları harekete geçirip bir ivme kazandırmak çok önemli. Ölü toprağını üzerimizden atmamız lazım. Buda kendi insanımıza güvenle olur. Kendi gençlerine güvenle olur. Kendi atrenörüne güvenle olur. Bizim asıl hedeflerimizden biri yerel sporcularımızın dünya çapında madalya kazanmasıdır. Seçim sürecinin neresindeyiz? Sayın başkanımız Mehmet Terzi aday olacak duyduğum kadarıyla. Seçmenler bellimi ? Delegeler aşağı yukarı belirlendi önümüzdeki günlerde açıklanacak. Atletizm federasyon başkanlığına kim gelirse gelsin. Hepimiz bu camianın insanıyız. Tek bir hedefimiz var. Türkiye Cumhuriyetine yakışır bir camia yaratmak. Uluslar arası düzeyde madalya alacak sporcular yetiştirmek. Federasyon başkanlığını bireysel yönetimden ziyade kurumsallaştırmak. Herkesi bu potanın içine alabilmek çok önemli. Kişiler önemli değil burada Ahmet gelmiş Mehmet gelmiş hiç önemli değil. Ekip önemli. Beyin takımı çok önemli. Günümüz çağına yakışır bir ekiple Türk atletizminin sorunlarına çare bulunabilir. Ülke olaraktan buna gücümüz var. Teşkilat olarakta gücümüz var. Atletizm camiası olarakta yetenekli teknik olarak yeterli spor adamları mevcut. Yeter ki biz inanalım. Türkiye’de 2008’de lisansını vizelettiren antrenör sayısı 436’dır bu sayının binlere ulaşması lazım. Bu antrenörlere parasal kaynak aktarılması gerekiyor. Federasyonun bütçesi 6 milyon YTL bu bütçe ne kadar yukarı çekilirse o kadar gerçekçi projelere adım atacağımıza inanıyorum. Yunanistan’ın bütçesi 12 milyon nüfusuyla 30 milyon dolar. Türkiye’nin nüfusu70 milyon. Bu bütçeyi katlamamız gerekiyor. Akılcı projelerle gittiğimizde gerek bakanımızdan gerekse genel müdürümüzden gerekli desteği bulacağız sanıyorum. Bizler bunun programı içersindeyiz. Bu hedeflerle dostlarımızla önce sayın genel müdürümüz nezdinde, daha sonrada kulüpleriz ve atletizm camiasıyla bildi alışverişinde bulunuyoruz. Bir havayı teneffüs etme aşamasındayız. Eğer bu işi bize layık görürlerse. Bu yükü sırtımıza yüklerlerse bileğimizin gücüyle bu işin altından Türk atletizmine yakışır şekilde kalkacağımıza inanıyorum. Tesisleşmede eksiklerimiz var size göre neler yapılmalı ? Şu anki tespitlerimiz arasında. İvedilikle 3 büyük ilimizde atletizm salonu yapılmalı. Atletizm Dünya şampiyonasına ev sahipliği yapacağız. Halen bitmemiş bir salonumuz var İstanbul’da. En kısa zamanda bu salonun bitirilip hizmete gireceğini sanıyorum. İzmir ve Ankara’da da kısa sürede seyirci kapasitesi az olan iki salonu yaptırabileceğimize inanıyorum. Sporcularımız kış şartlarında korumasız açıkta antrenman yapıyorlar. Atletlerimiz kış şartlarında ya salonu olan ülkelere giderek kamp yapmakta ya da güney illerimizi tercih etmektedirler. İyi organizasyonlar alabilmemiz için tesisler mutlaka gerekli. Tesis yapmada ülke olarak bir sıkıntımız yok. Yeter ki uzun vadede hedeflediğimiz hayallerimiz olsun. 15 yaş altı 15 milyon gencimiz var. Bunların her biri Süreyya Ayhan potansiyeli Halil Akkaş potansiyeli. Yeter ki bu sporculara imkânlar sunalım Milletler kupasında tribünler boştu. Dünya rekoru denemesi yapıldı seyirci yoktu. Tribünleri nasıl dolduracağız? Ürününüzü satabilmek için. Cazibe yaratmalısınız. Elimizde bir ürün var biz onun pazarlamasını bilmiyorsak onun satışını gerçekleştiremeyiz. Atletizm fedarasyonu da öyle. Dünya şampiyonasına ev sahipliği yapacağız. Bu organizasyonu kimseye duyuramadık daha. Bunu camia olarak kamuoyuna yansıtmamız lazım. Bu yarışmanın kıvılcımını şimdiden atmamız lazım. Basınla birlikte bu konunun önemini anlatmak lazım. Camiamız açısından ne kadar önemli olduğunu. Getirisinin büyük olduğunu anlatmamız gerekiyor. Spor artık bacasız sanayi. Markalar yaratmamız gerekiyor Süreyya Ayhan gibi Halil Akkaş gibi Elvan Abeylegesse gibi. Kulüpleşme hakkında neler söyleyeceksiniz. Toplam yüz kulübümüz var aşağı yukarı. Hepsi bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlı. Antrenörleriniz yoksa yetenekli sporcularınızda yoktur. Antrenör sayısı mutlaka artmalı. Antrenör sayısı arttıkça sporcu sayısı da artacak kulüplerde çoğalacaktır. Domino taşı etkisi gibi. Bir taş yıkılınca hepsi yer değiştirir. 100 bin sporcudan bir olimpiyat madalyası çıkıyorsa. Antrenör Sporcu ve kulüp sayıları mutlaka artmalı. Pilot bölgeler seçilerek yöresel yarışmalar hız verilmeli. Bu bölgelerde kurulacak yeni kulüpler desteklenmeli. Elimizde sizce yeterince eleman var mı? Yeterinden fazla eleman var. Şu anda 30 binden fazla beden eğitimi öğretmeni adayı işsiz boş geziyor. İstendiği zaman istendiği kadar eleman var. Yeter ki bu fırsatı onlara tanıyalım verelim. 2012 bizim için hedef olamaz. 2012’de ancak eldeki sporcularla bir iki madalya sürpriz olur. Üst düzey sporcularımızın daha akılcı programlarla biraz daha iyi dereceler yapmalarını sağlayacağız. 2012’de eldeki sporcularla ülkemize yakışır bir şekilde katılımı sağlanabilir. Esas hedef 2020 olmalı. 2020’de Olimpiyatları İstanbul’a getirmek ve atletizmde en az 10 madalya kazanmak hedefimiz olmalı. Bu hedef tutturulabilir bir hedeftir. Hedef kitlemizde 4-6-8 yaş gurubu çocuklar olmalı. 3-4 yıl içersinde 1 milyon lisanslı atlete ulaşmalıyız. Bilimden söz ettiniz üniversitelerimizde doğru düzgün laboratuarlar yok siz neler düşünüyorsunuz? Neler yapılabilir? Büyük şehirlerimizdeki üniversitelere bakalım. Atletizm kökenli bir profesöre ya da doktora rastlarız. Bu bizim için büyük bir şans. Üniversitelerdeki öğretim üyelerini bu işin içine katmazsak bilimden uzak kalırız. Kendi alanlarında uzman, camianın içinden gelmiş, camiayı tanıyan bilim adamlarını kurullarda değerlendirip faydalanmak gerekir. Bir üniversitedeki bölümün başında bulunan bir profesörümüzün basınç odası hakkında talebi var. Yıllardır yapılamıyor. Bu tür talepler karşılanabilmeli. Bizim ilk etapta derhal 3 büyük kentte bir üniversite ile anlaşmalarımız olmalı. Bu üniversitelerdeki eksikleri de tamamlayarak. Sporcularımızın buralarda gerekli tahlilleri ve araştırmaları yaptırabilmeleri sağlanmalıdır. Atletizmin bu günkü duruma gelmesinde en büyük etken bilimdir. Türkiye atletizmi şu an yol ayırımında bilimselliği ön plana alıp uzun vadeli planlar yapmak lazım. Topyekûn herkesi kucaklayan, büyük bir ivmeyle harekete geçmek gerek. Ürünümüzü pazarlayabilmemiz lazım. Buda basın gücüyle olur. Halka ulaşabilmenin en önemli yolu basındır. Basına ulaşamazsak halkada ulaşamaz, bir arpa boyu yol alamayız. Tekrarlıyorum Türk atletizmi bir yol ayırımında. Ya bugüne kadar yapılanlar devam edecek ya da bizimle birlikte kısa, orta ve uzun vadeli planlar geliştirecek. Uzun vadeli planlara ağırlık verecek. Tercihi atletizm camiası yapacaktır. Umarım Türk atletizmi için hayırlı olur. Önümüzdeki dönemlerde Türk atletizmi hak ettiği yeri bulur diyorum. En büyük hayalimiz uluslar arası yarışmalarda nice Süreyyaları madalya alırken görebilmek. Yarışmalardan canlı yayın sözü alabilir miyiz sizden? Yetki bana verilirse bunun altyapısını tamamlayıp en az 10 müsabakayı canlı yayında nakletmenin çaresine bakacağız bunun sözünü veriyorum. Eksik bıraktığımız sizin tamamlamak istediğiniz bir şey var mı? Göreve geldiğimiz zaman derhal bir Atletizm müzesi ve arşivinin oluşması için girişimde bulunmayı düşünüyoruz. Antrenörlerimize ışık tutacak, yol gösterecek bir eğitim dergisi mutlaka başlatılmalı 8 – 10 bölgeye ayırarak tüm bölgelerde Bölgesel yarışmalar teşvik edilmeli. Pilot okullar kurulup öğrencilerin buralarda toplanması sağlanmalı. Öğrencilerimize çeşitli aşamalarda burslar, destekler sağlanmalı. Son olarak atletizm camiamızın doğru kararlar alacağına inanıyorum. Şimdiden camiamıza başarılar diliyorum. Federasyon başkanlığına aday olacaklara şimdiden başarılar diliyorum. Değerlendirme fırsatı verdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum.
__________________
7-8 Ağustos 2010 Tarihinde DİYARBAKIR'da yapılan Spor Tırmanış yarışmasını SİYASİ SEBEPLE protesto edip yarışmaya takım getirmeyen, aynı zamanda'da TDF Eğitmeni ve Spor kulübü BAŞKANI olan KİŞİ'yi ÖZEN'le kınıyorum. |
Reklam Alanı |
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
atletİzmİ, ayiriminda, türk, yol |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Madrid'de bir türk | binali | Spor Haberleri ve Güncel Olaylar | 0 | 17-08-2010 00:30 |
Türk Marşları | webmaster | Bayram ve Fon Müzikleri | 2 | 24-05-2009 23:42 |
İSTANBULDA ATLETİZMİ GELİŞTİRME PROJESİ ÖĞRENCİ TA | binali | Beden Eğitimi ve Spor Kütüphanesi | 3 | 20-03-2008 22:01 |
İLK TÜRK DEVLETLERİ | webmaster | Genel Kültür ve Genel Yetenek | 0 | 05-04-2007 02:12 |
Türk Güreşi | webmaster | Güreş | 0 | 29-03-2007 18:07 |
Reklam Alanı |