proksi
09-02-2012, 11:17
YILDIZ ATLETTEN MASTER ATLETE...
İzmir 04-05 Şubat 2012 tarihlerinde İzmir Atatürk Stadyumu Soner Coşan Atletizm Sahası'nda "Yıldızlar Salon Atletizm Yarışması" da yapıldı. Toplam 330 sporcu katılımıyla yapıldı. İzmir aynı günlerde bir başka şampiyonaya da ev sahipliği yaptı.
"Türkiye Masterler Salon Atletizm Şampiyonası" da İzmir'de yapıldı. Federasyonun ani takvim ve yer değişikliğine rağmen "İzmir Masterler Atletizm Kulübü" başarılı bir organizasyona imza attı. Dokuz rekorun da kırıldığı şampiyona 2012'de yine İzmir'de yapılacak olan Balkan Veteran Atletler Pist Şampiyonası (BAVACS) için ümit verdi. İzmir'in Türk atletizmindeki ağırlığı artacak gibi görünüyor. Bir tarafta Türkiye'de atletizmin geleceği için umut veren tomurcuklar ve diğer tarafta ilerleyen yaşlara rağmen spor kültüründen ve sporcu ahlakından ayrılmadan pistlerde hala ter döken masterler...
Atletizmde yıldızların ve masterlerin yetiştiği şartlara ve olanaklara bakıldığı zaman büyük bir uçurum dikkat çekiyor. Bugün Türkiye tesis, eğitmen, antrenman, donanım, beslenme ve diğer bütün sahalarda dünden çok daha iyi konumda. Bunun son ispatı da İstanbul'daki salon oldu. Bugünkü master atletlerin zamanında yabancı televizyon kanallarında naklen yayınlanan müsabakalarda hayranlıkla ve imrenerek izledikleri salonların belki de en iyisi bugün İstanbul'da. O salon bugünlü yıldız atletleri yarınlardaki büyük başarılara taşıyacak!
Maalesef Türkiye atletizm konusunda sahip olduğu potansiyeli bugüne kadar büyük ölçüde harekete geçiremedi. Hâlbuki sahip olunan genç nüfus, onun dinamizmi ve ülkemizin imkânları Türk atletlerini hemen her branşta öne çıkarabilir.
Atletizm büyük sporların anası hepimiz kabul ediyoruz, ama atletizmin geliştirilmesinin neredeyse bütün spor branşlarına ve sportif başarılara "çarpan etkisi" yapacağı gerçeğini bütünüyle göremiyoruz. Sadece okullarda beden eğitimi dersinde dahi atletizmi ön plana çıkarmanın semeresini birkaç yıl içerisinde, daha birinci nesilde uluslararası zeminde görebiliriz.
Yıldızlardan masterlere kadar - her yaş grubunda- bütün Türkiye'nin hem daha sağlıklı olması için hem de daha çok sporcu üretmesi için "daha çok koşmaya" ihtiyacı var. İzmir'de sadece birkaç gün süren ve sınırlı imkânlarla yapılan "atletizm şenliği" bu ülkede atletizmin bundan çok daha fazlasını başarabileceğini gösterdi.
İzmir'de aynı salonda aynı hedefle ve aynı azimle yarışan minik yıldız atletleri ve dedeleri yaşındaki master atletleri izledik. Yüreklerinde aynı heyecan ve gözlerde aynı gurur vardı. Onları izlerken "keşke" diyorsunuz, "keşke, bu ülkede bir eylem planı da atletizm için olsa". Hem "obezite ile savaş" için hem " sigara ve kanserle mücadele" için. Hem de okulları "şampiyon fabrikalarına" çevirmek için!
"Ah keşke" diyorsunuz, "pist olan her yerde pist yarışları" olsa... Ayrıca "pist olmayan her yerde de "yol yarışları yapılsa"... Çok mu zor olur? Çok mu pahalı olur? Çok mu emek lazım?
Hem "yarışmacılığı" öğrense her nesil hem de "yarışabilmeyi"... Emin olunuz, nesillere "yenmeyi de, yenilmeyi de en doğru biçimde sadece atletizmde öğretebiliriz"...
Kıvanç Galip Över
İzmir 04-05 Şubat 2012 tarihlerinde İzmir Atatürk Stadyumu Soner Coşan Atletizm Sahası'nda "Yıldızlar Salon Atletizm Yarışması" da yapıldı. Toplam 330 sporcu katılımıyla yapıldı. İzmir aynı günlerde bir başka şampiyonaya da ev sahipliği yaptı.
"Türkiye Masterler Salon Atletizm Şampiyonası" da İzmir'de yapıldı. Federasyonun ani takvim ve yer değişikliğine rağmen "İzmir Masterler Atletizm Kulübü" başarılı bir organizasyona imza attı. Dokuz rekorun da kırıldığı şampiyona 2012'de yine İzmir'de yapılacak olan Balkan Veteran Atletler Pist Şampiyonası (BAVACS) için ümit verdi. İzmir'in Türk atletizmindeki ağırlığı artacak gibi görünüyor. Bir tarafta Türkiye'de atletizmin geleceği için umut veren tomurcuklar ve diğer tarafta ilerleyen yaşlara rağmen spor kültüründen ve sporcu ahlakından ayrılmadan pistlerde hala ter döken masterler...
Atletizmde yıldızların ve masterlerin yetiştiği şartlara ve olanaklara bakıldığı zaman büyük bir uçurum dikkat çekiyor. Bugün Türkiye tesis, eğitmen, antrenman, donanım, beslenme ve diğer bütün sahalarda dünden çok daha iyi konumda. Bunun son ispatı da İstanbul'daki salon oldu. Bugünkü master atletlerin zamanında yabancı televizyon kanallarında naklen yayınlanan müsabakalarda hayranlıkla ve imrenerek izledikleri salonların belki de en iyisi bugün İstanbul'da. O salon bugünlü yıldız atletleri yarınlardaki büyük başarılara taşıyacak!
Maalesef Türkiye atletizm konusunda sahip olduğu potansiyeli bugüne kadar büyük ölçüde harekete geçiremedi. Hâlbuki sahip olunan genç nüfus, onun dinamizmi ve ülkemizin imkânları Türk atletlerini hemen her branşta öne çıkarabilir.
Atletizm büyük sporların anası hepimiz kabul ediyoruz, ama atletizmin geliştirilmesinin neredeyse bütün spor branşlarına ve sportif başarılara "çarpan etkisi" yapacağı gerçeğini bütünüyle göremiyoruz. Sadece okullarda beden eğitimi dersinde dahi atletizmi ön plana çıkarmanın semeresini birkaç yıl içerisinde, daha birinci nesilde uluslararası zeminde görebiliriz.
Yıldızlardan masterlere kadar - her yaş grubunda- bütün Türkiye'nin hem daha sağlıklı olması için hem de daha çok sporcu üretmesi için "daha çok koşmaya" ihtiyacı var. İzmir'de sadece birkaç gün süren ve sınırlı imkânlarla yapılan "atletizm şenliği" bu ülkede atletizmin bundan çok daha fazlasını başarabileceğini gösterdi.
İzmir'de aynı salonda aynı hedefle ve aynı azimle yarışan minik yıldız atletleri ve dedeleri yaşındaki master atletleri izledik. Yüreklerinde aynı heyecan ve gözlerde aynı gurur vardı. Onları izlerken "keşke" diyorsunuz, "keşke, bu ülkede bir eylem planı da atletizm için olsa". Hem "obezite ile savaş" için hem " sigara ve kanserle mücadele" için. Hem de okulları "şampiyon fabrikalarına" çevirmek için!
"Ah keşke" diyorsunuz, "pist olan her yerde pist yarışları" olsa... Ayrıca "pist olmayan her yerde de "yol yarışları yapılsa"... Çok mu zor olur? Çok mu pahalı olur? Çok mu emek lazım?
Hem "yarışmacılığı" öğrense her nesil hem de "yarışabilmeyi"... Emin olunuz, nesillere "yenmeyi de, yenilmeyi de en doğru biçimde sadece atletizmde öğretebiliriz"...
Kıvanç Galip Över