binali
04-06-2009, 17:06
Yaşamın Para Birimi: Enerji
Yazar: John RyderEnerji Yasaları, aslında doğrudan bedenlerimizin içinde kodlanmıştır. Bunların ne olduğunu bilmek için hiçbir şey öğrenmeniz gerekmez. Bu, yaşamın para birimidir; çünkü, sürekli olarak herkesle enerji alışverişinde bulunuruz. O halde zengin misiniz, yoksa fakir misiniz?
Enerjinin en basit tanımı harekettir, birşeyin hareket etmesidir. Bir ampul, elektriğin (elektronların) kablolar içindeki hareketinden dolayı odayı aydınlatır. Gülümsemenizle, sesinizin neşeli tonuyla, adımınızdaki canlılıkla ya da getirdiğiniz güzel haberle, ki bunların hepsi hareketin farklı şekilleridir, bir odaya ışık saçabilirsiniz. Hepimiz enerjinin ortaya çıkış biçimlerine son derece hassas olarak dünyaya geliriz; yaşamlarımız buna dayanır. Bir insanın enerjisini hızla “okur”; hareket etme, konuşma ve kendilerini ifade etme biçimlerini sevip sevmediğimize karar veririz. Bu enerjiye genellikle kişinin titreşimi diyoruz. Sizin titreşiminiz nasıl?
Enerji ya da titreşim, sayısız biçimlerde ortaya çıkar. Genellikle, insan enerjisinin üç ana grubu vardır: fiziksel, duygusal ve çözümsel. Her insan, bu gruplardan en az birinde ustalaşmayı öğrenir; bazı insanlar öyle yeteneklidir ki üçünde de başarı gösterirler. Ustalık alanınız, bu enerji şekliyle pek çok şey yapma yeteneğini yansıtır. Örneğin, bazılarımız çok atletik olur, bazıları aydın olur, bazıları da sanatsal yönden başarı gösterir. Ne olursa olsun, hepimiz bir başka insanla değiştokuş ettiğimiz enerjiyi “hissederiz.” Özellikle ne kadar verdiğimizle bağlantılı olarak ne kadar aldığımıza dikkat ederiz. Bedenlerimiz, dahili bir skor sayfası sistemine sahiptir.
Bu enerji alışverişi, yaşamın para birimi haline gelir. Enerji bolluğu olduğundan, hepimiz adil hissemizi alabiliriz; ama gerçekte, çoğu insan, yeterince alamadığını düşünür. Yaşamın adaletsiz olduğu hissi, insanlar arasındaki bu enerji dengesizliğinden kaynaklanır. Dengesizliğe neden olan nedir? Çok fazla enerji var; öyleyse bir kıtlık yok. Sorunun nedeni, cömertlik çelişkisi yaşayan insanlardır. Bu kişiler, yazık ki açgözlülüğün onlara bir şekilde hizmet edeceğini öğrenmişlerdir. Doğal olarak, açgözlülüğün kimseye bir yararı yoktur; ama, enerjilerini biriktirerek daha fazlasını elde edeceklerine inanan çok sayıda insan vardır. Gerçek şudur ki açgözlülük; enerji ve stres dengesizliği yaratır. Çelişkili bir biçimde, kendini en iyi hisseden ve yaşamın adaletsiz olduğunu asla düşünmeyen insanlar, enerjileri konusunda çok cömert davranan insanlardır.
Cömertliğin böylesine olumlu bir enerji dengesi üretmesinin nedeni, enerji hakkındaki en önemli faktörün, enerjinin akmaya devam etmesi olmasıdır! Enerji hareketsiz durduğunda, güç ve değer kaybeder. Enerji akmaya başladığı an, gücü ve değeri artar. Enerji alışverişinin en iyi hali, gönüllü yapıldığı, keyif verdiği ve karşılıklı olduğu, başka bir deyişle benzer miktarda iyi enerjinin alınıp verildiği zamanlardır. Buna dengeli alışveriş denir. Genellikle hepimiz enerjinin çoğunun rasgele akmadığı durumlarla karşı karşıya kalırız. Engellenmiş ya da sızıyor olabilir; kişi, verdiğinden fazlasını alıyordur ya da dışa tamamen kapalıdır. Enerji akamazsa, denklemin hangi tarafında durduğunuzdan bağımsız olarak, eninde sonunda bir yoksulluk hissine kapılırız. Enerjinin akışını teşvik edebilenler, her zaman bir zenginlik ve bolluk hissi yaşayacaklardır.
Yaşamınızın para biriminden en yüksek kazancı sağlamak için, enerjinizi sürekli akıtın. Elinizdekiler konusunda başkalarına ne kadar cömert davranırsanız, yaşamdaki zenginliğiniz o kadar artar. İlginç bir biçimde, cömertlik daha fazla bolluk yaratır; böylece asla, enerjisiz kalma endişesi taşımazsınız. Yeteneklerinizi ve titreşimlerinizi vermek ve paylaşmak, zenginliğin en iyi teminatıdır!
Yazar: John RyderEnerji Yasaları, aslında doğrudan bedenlerimizin içinde kodlanmıştır. Bunların ne olduğunu bilmek için hiçbir şey öğrenmeniz gerekmez. Bu, yaşamın para birimidir; çünkü, sürekli olarak herkesle enerji alışverişinde bulunuruz. O halde zengin misiniz, yoksa fakir misiniz?
Enerjinin en basit tanımı harekettir, birşeyin hareket etmesidir. Bir ampul, elektriğin (elektronların) kablolar içindeki hareketinden dolayı odayı aydınlatır. Gülümsemenizle, sesinizin neşeli tonuyla, adımınızdaki canlılıkla ya da getirdiğiniz güzel haberle, ki bunların hepsi hareketin farklı şekilleridir, bir odaya ışık saçabilirsiniz. Hepimiz enerjinin ortaya çıkış biçimlerine son derece hassas olarak dünyaya geliriz; yaşamlarımız buna dayanır. Bir insanın enerjisini hızla “okur”; hareket etme, konuşma ve kendilerini ifade etme biçimlerini sevip sevmediğimize karar veririz. Bu enerjiye genellikle kişinin titreşimi diyoruz. Sizin titreşiminiz nasıl?
Enerji ya da titreşim, sayısız biçimlerde ortaya çıkar. Genellikle, insan enerjisinin üç ana grubu vardır: fiziksel, duygusal ve çözümsel. Her insan, bu gruplardan en az birinde ustalaşmayı öğrenir; bazı insanlar öyle yeteneklidir ki üçünde de başarı gösterirler. Ustalık alanınız, bu enerji şekliyle pek çok şey yapma yeteneğini yansıtır. Örneğin, bazılarımız çok atletik olur, bazıları aydın olur, bazıları da sanatsal yönden başarı gösterir. Ne olursa olsun, hepimiz bir başka insanla değiştokuş ettiğimiz enerjiyi “hissederiz.” Özellikle ne kadar verdiğimizle bağlantılı olarak ne kadar aldığımıza dikkat ederiz. Bedenlerimiz, dahili bir skor sayfası sistemine sahiptir.
Bu enerji alışverişi, yaşamın para birimi haline gelir. Enerji bolluğu olduğundan, hepimiz adil hissemizi alabiliriz; ama gerçekte, çoğu insan, yeterince alamadığını düşünür. Yaşamın adaletsiz olduğu hissi, insanlar arasındaki bu enerji dengesizliğinden kaynaklanır. Dengesizliğe neden olan nedir? Çok fazla enerji var; öyleyse bir kıtlık yok. Sorunun nedeni, cömertlik çelişkisi yaşayan insanlardır. Bu kişiler, yazık ki açgözlülüğün onlara bir şekilde hizmet edeceğini öğrenmişlerdir. Doğal olarak, açgözlülüğün kimseye bir yararı yoktur; ama, enerjilerini biriktirerek daha fazlasını elde edeceklerine inanan çok sayıda insan vardır. Gerçek şudur ki açgözlülük; enerji ve stres dengesizliği yaratır. Çelişkili bir biçimde, kendini en iyi hisseden ve yaşamın adaletsiz olduğunu asla düşünmeyen insanlar, enerjileri konusunda çok cömert davranan insanlardır.
Cömertliğin böylesine olumlu bir enerji dengesi üretmesinin nedeni, enerji hakkındaki en önemli faktörün, enerjinin akmaya devam etmesi olmasıdır! Enerji hareketsiz durduğunda, güç ve değer kaybeder. Enerji akmaya başladığı an, gücü ve değeri artar. Enerji alışverişinin en iyi hali, gönüllü yapıldığı, keyif verdiği ve karşılıklı olduğu, başka bir deyişle benzer miktarda iyi enerjinin alınıp verildiği zamanlardır. Buna dengeli alışveriş denir. Genellikle hepimiz enerjinin çoğunun rasgele akmadığı durumlarla karşı karşıya kalırız. Engellenmiş ya da sızıyor olabilir; kişi, verdiğinden fazlasını alıyordur ya da dışa tamamen kapalıdır. Enerji akamazsa, denklemin hangi tarafında durduğunuzdan bağımsız olarak, eninde sonunda bir yoksulluk hissine kapılırız. Enerjinin akışını teşvik edebilenler, her zaman bir zenginlik ve bolluk hissi yaşayacaklardır.
Yaşamınızın para biriminden en yüksek kazancı sağlamak için, enerjinizi sürekli akıtın. Elinizdekiler konusunda başkalarına ne kadar cömert davranırsanız, yaşamdaki zenginliğiniz o kadar artar. İlginç bir biçimde, cömertlik daha fazla bolluk yaratır; böylece asla, enerjisiz kalma endişesi taşımazsınız. Yeteneklerinizi ve titreşimlerinizi vermek ve paylaşmak, zenginliğin en iyi teminatıdır!