binali
17-04-2009, 20:01
Arkadaşlar gezinirken bu yazı dikkatimi çekti.Sizlerle beraber paylaşmak istedim.
Okullarımızda yabancı dil
file:///C:/Documents%20and%20Settings/DREAMWORKS/Local%20Settings/Temporary%20Internet%20Files/Content.IE5/7Z903CRE/heper%5b1%5d.gif
Doğan Heper
BUGÜN artık en az bir yabancı dili ve bilgisayar kullanmayı bilmeyen üniversite mezununa iyi iş yok.
Sözümüz gençlere, öğrencilere: Bilin ki dost acı söyler, ama doğru bildiğini söyler.
Yabancı dil bilmeyenler, artık işyerinde ikinci sınıf vatandaş gibi oluyor.
Bundan tabii bir şey de olamaz.
Sınırlar yıkıldı. İletişim, ülkeleri birleştirdi. Ticaret bütünleştirdi. Bilim, fen sınır tanımadan dolaşıyor.
Ve buna rağmen siz dil bilmiyorsanız, bilgisayar kullanamıyorsanız üniversite diplomanızı yakın.
Ve bunun vebali de sizin değil, sizi en az bir yabancı dilden mahrum eden sistemin ve o sistemin temsilcilerinindir.
* * *
EĞER bu teşhis doğruysa bunun gereğini yapacak olan da Milli Eğitim Bakanlığı'dır, Bakan'dır.
Yani bugün yapılmak istendiği gibi yabancı dil eğitimine son vermek değil onu hakikaten öğretmenin yolunu bulmak gerekir.
Aslında bu yalnız Anadolu liselerinde değil tüm liselerde böyle olmalıdır.
* * *
AMA biz gelelim günün konusu olan Anadolu liselerine.
Bugün 360 Anadolu lisesinde 170 bin gencimiz okuyor.
Binlerce öğrenci de bir Anadolu lisesine girebilmek umuduyla sırasını bekliyor.
Daha doğrusu bugün Anadolu liselerine girebilmek için sınava hazırlanan yarım milyon öğrenci var.
Anadolu liselerine bu rağbet neden?
Bunun tek nedeni var; bir yabancı dili öğrenebilmek.
Zaten bu okulları açma amacı da bu, yoksa Anadolu liselerinin normal liselerden ne farkı olurdu?
* * *
AMA bizim Milli Eğitimimiz kadar günübirlik, asılsız, esassız, temelsiz kararlar alan bir başka kurum herhalde yoktur.
Yabancı dil konusunda da öyle.
Bakın daha bundan 2.5 yıl önce 1994'ün Haziran ayında Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Bener Cordan "her öğrenciye iki yabancı dil öğretileceğini" müjdeliyordu.
Nereden nereye...
Şimdi aynı bakanlık bırakın her öğrenciyi, Anadolu liselerinden bile yabancı dili kaldırıyor.
Yılda bir Milli Eğitim Bakanı değiştirilen bir ülkede kalıcı bir politika beklenemeyeceğinin bundan iyi göstergesi olur mu?
Oysa Milli Eğitim politikalarının uzun vadeli projelere dayanması gereğini herkes biliyor.
Milli Eğitim'in kalıcı politikalarının ürünlerini bir yıl, iki yıl sonra değil nesiller sonra verdiği de malum.
Hesapsız kitapsız kararların bazen tüm bir kuşağın yetersiz yetişmesine neden olduğu da yanlış değil.
O gün de, yani 1994'te de tartışılmıştı:
"Yabancı dil öğretecek öğretmen yetiştirilmiyor, dışarıya dil öğrenmeye öğretmen yollanmıyor, dışarıdan yabancı dil için öğretmen getirilmiyor" diye.
2.5 yıl geçmiş. Bugün bakanlık, ihmalinin, beceriksizliğinin cezasını gençlere ödetmek istiyor.
"Size yalnız Türkçe yeter" diyor.
Yetmez...
Okullarımızda yabancı dil
file:///C:/Documents%20and%20Settings/DREAMWORKS/Local%20Settings/Temporary%20Internet%20Files/Content.IE5/7Z903CRE/heper%5b1%5d.gif
Doğan Heper
BUGÜN artık en az bir yabancı dili ve bilgisayar kullanmayı bilmeyen üniversite mezununa iyi iş yok.
Sözümüz gençlere, öğrencilere: Bilin ki dost acı söyler, ama doğru bildiğini söyler.
Yabancı dil bilmeyenler, artık işyerinde ikinci sınıf vatandaş gibi oluyor.
Bundan tabii bir şey de olamaz.
Sınırlar yıkıldı. İletişim, ülkeleri birleştirdi. Ticaret bütünleştirdi. Bilim, fen sınır tanımadan dolaşıyor.
Ve buna rağmen siz dil bilmiyorsanız, bilgisayar kullanamıyorsanız üniversite diplomanızı yakın.
Ve bunun vebali de sizin değil, sizi en az bir yabancı dilden mahrum eden sistemin ve o sistemin temsilcilerinindir.
* * *
EĞER bu teşhis doğruysa bunun gereğini yapacak olan da Milli Eğitim Bakanlığı'dır, Bakan'dır.
Yani bugün yapılmak istendiği gibi yabancı dil eğitimine son vermek değil onu hakikaten öğretmenin yolunu bulmak gerekir.
Aslında bu yalnız Anadolu liselerinde değil tüm liselerde böyle olmalıdır.
* * *
AMA biz gelelim günün konusu olan Anadolu liselerine.
Bugün 360 Anadolu lisesinde 170 bin gencimiz okuyor.
Binlerce öğrenci de bir Anadolu lisesine girebilmek umuduyla sırasını bekliyor.
Daha doğrusu bugün Anadolu liselerine girebilmek için sınava hazırlanan yarım milyon öğrenci var.
Anadolu liselerine bu rağbet neden?
Bunun tek nedeni var; bir yabancı dili öğrenebilmek.
Zaten bu okulları açma amacı da bu, yoksa Anadolu liselerinin normal liselerden ne farkı olurdu?
* * *
AMA bizim Milli Eğitimimiz kadar günübirlik, asılsız, esassız, temelsiz kararlar alan bir başka kurum herhalde yoktur.
Yabancı dil konusunda da öyle.
Bakın daha bundan 2.5 yıl önce 1994'ün Haziran ayında Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Bener Cordan "her öğrenciye iki yabancı dil öğretileceğini" müjdeliyordu.
Nereden nereye...
Şimdi aynı bakanlık bırakın her öğrenciyi, Anadolu liselerinden bile yabancı dili kaldırıyor.
Yılda bir Milli Eğitim Bakanı değiştirilen bir ülkede kalıcı bir politika beklenemeyeceğinin bundan iyi göstergesi olur mu?
Oysa Milli Eğitim politikalarının uzun vadeli projelere dayanması gereğini herkes biliyor.
Milli Eğitim'in kalıcı politikalarının ürünlerini bir yıl, iki yıl sonra değil nesiller sonra verdiği de malum.
Hesapsız kitapsız kararların bazen tüm bir kuşağın yetersiz yetişmesine neden olduğu da yanlış değil.
O gün de, yani 1994'te de tartışılmıştı:
"Yabancı dil öğretecek öğretmen yetiştirilmiyor, dışarıya dil öğrenmeye öğretmen yollanmıyor, dışarıdan yabancı dil için öğretmen getirilmiyor" diye.
2.5 yıl geçmiş. Bugün bakanlık, ihmalinin, beceriksizliğinin cezasını gençlere ödetmek istiyor.
"Size yalnız Türkçe yeter" diyor.
Yetmez...