binali
24-11-2014, 00:43
ERKEN CUMHURİYETTE BEDEN EĞİTİMİ VE SPORUN İDEOLOJİK TEMELLERİ
Osmanlı İmparatorluğunun çöküşünü takip eden süreçte,
Türkiye Cumhuriyetini kuran lider kadro, milli eğitim sistemine özel önem
vermiş; savaşlarda yenilmiş olmasına rağmen galip devletlerce
sömürgeleştirilememiş olan Türk toplumunun sağlam temeller üzerinde
yeniden yükselmesi için,
etkin eğitim politikaları uygulanmaya çalışılmış ve yaygın eğitim niteliği taşıyan çeşitli uygulamalar denenmiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucu önderi Mustafa Kemal, henüz
Cumhuriyet yönetimi oluşturulmadan eğitimle ilgili görüşlerini ortaya
koymuş ve eğitimin her türlü yabancı etkiden uzak, geçmişin karanlık
hurafelerinden arındırılmış, tamamıyla milli karakterli ve yerli bir eğitim
olması gerektiğinin altını çizmiştir. Ancak dönemin ekonomik ve siyasi
gelişmelerine bağlı olarak, Cumhuriyetin yönetici kadrosunun eğitim
alanındaki uygulamaları da zamanla daha totaliter ve ideolojik bir
niteliğe bürünmüştür.
Eğitim sisteminin en görünür veçhelerinden birisini teşkil eden
beden eğitimi ve spor politikaları da aynı bağlamda ele alınmış ve
ideolojik eğitimin etkin bir aracı kılınmaya çalışılmıştır. Dönemin
yükselen totaliter rejimlerinin örnek alındığı bu yıllarda, kurulan beden
eğitimi ve spor teşkilatları ve uygulanan programlar, özellikle Alman ve
Sovyet sistemlerinden etkilenmiştir. Bu çerçevede beden eğitimi ve spor
uygulamaları, 1930’lu yıllarda her yaştaki vatandaşın eğitilmesi için
yasal düzenlemeyle zorunlu kılınmışsa da, bu düzenleme rejimin
beklentilerine cevap verecek düzeyde etkin olmamıştır.
Bu nitel araştırmada yapılan yazın taraması çerçevesinde, erken
Cumhuriyet döneminde milli eğitim sistemi ve beden eğitimi ve spor
anlayışının ideolojik temelleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğunun çöküşünü takip eden süreçte,
Türkiye Cumhuriyetini kuran lider kadro, milli eğitim sistemine özel önem
vermiş; savaşlarda yenilmiş olmasına rağmen galip devletlerce
sömürgeleştirilememiş olan Türk toplumunun sağlam temeller üzerinde
yeniden yükselmesi için,
etkin eğitim politikaları uygulanmaya çalışılmış ve yaygın eğitim niteliği taşıyan çeşitli uygulamalar denenmiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucu önderi Mustafa Kemal, henüz
Cumhuriyet yönetimi oluşturulmadan eğitimle ilgili görüşlerini ortaya
koymuş ve eğitimin her türlü yabancı etkiden uzak, geçmişin karanlık
hurafelerinden arındırılmış, tamamıyla milli karakterli ve yerli bir eğitim
olması gerektiğinin altını çizmiştir. Ancak dönemin ekonomik ve siyasi
gelişmelerine bağlı olarak, Cumhuriyetin yönetici kadrosunun eğitim
alanındaki uygulamaları da zamanla daha totaliter ve ideolojik bir
niteliğe bürünmüştür.
Eğitim sisteminin en görünür veçhelerinden birisini teşkil eden
beden eğitimi ve spor politikaları da aynı bağlamda ele alınmış ve
ideolojik eğitimin etkin bir aracı kılınmaya çalışılmıştır. Dönemin
yükselen totaliter rejimlerinin örnek alındığı bu yıllarda, kurulan beden
eğitimi ve spor teşkilatları ve uygulanan programlar, özellikle Alman ve
Sovyet sistemlerinden etkilenmiştir. Bu çerçevede beden eğitimi ve spor
uygulamaları, 1930’lu yıllarda her yaştaki vatandaşın eğitilmesi için
yasal düzenlemeyle zorunlu kılınmışsa da, bu düzenleme rejimin
beklentilerine cevap verecek düzeyde etkin olmamıştır.
Bu nitel araştırmada yapılan yazın taraması çerçevesinde, erken
Cumhuriyet döneminde milli eğitim sistemi ve beden eğitimi ve spor
anlayışının ideolojik temelleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.