05-04-2007, 02:13 | #1 |
Administrators
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.804
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 245 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10 |
Reklam Alanı
* Özellikle Talas savaşından sonra Türkler ve Araplar arasında yakın ilişkiler başladı. * İslamiyet’i kabul eden ilk Türk boyu Karluk, Yağma ve Çiğil ’dir. * Orta Asya’da kurulan ilk Türk Müslüman Devleti Karahanlılar’ dır. * Mısırda kurulan ilk Türk Devleti Tolunoğulları ’dır (Başkenti Fustat). Mısırda kurulan devletler; İhdişler, Tolunoğulları, Fatimiler, Memlükler, Eyyübiler, * Gazneliler ilk defa Sultan unvanını kullanmıştır (Sultan Gazneli Mahmut). Ayrıca şehrin ismini devlete vermişlerdir. * Harizmşahlar da bölgenin adından kurulmuştur. Başkent Gürgenç’dir. * Eyyübiler Kudüsü almışlardır. * Memlükler Mısır ve Türk kültürü ve uygarlığının gelişmesinde etkili olmuşlardır. Memlük sultanlarının hepsi Türkçe konuşurlardı. Kansu Giri Türkçe şiir söylerdi. TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE KÜLTÜR MEDENİYET 1. Devlet Yönetimi * Çocuk yaşta hükümdarların başa geçmesiyle onları yetiştiren naibler vardı. * Hacib , rütbesi ne olursa olsun, her dereceden devlet adamının hükümdarla görüşmesini, onun huzura kabul edilmesini düzenlerdi. Birden fazla hacib bulunurdu. * Sarayın mali işlerine Hazinedar yürütüyordu. * Karahanlılarda hükümdarlar hakan, han, arslan, kadır, kara, ilig, buğra unvanları kullanırlardı. Karahanlılarda başkent ve saraya ordu denilirdi. Karahanlılarda saraya devlet kapısı anlamında Kapu da denilirdi. * Silahtar: Silahhane denilen imalathaneyi yönetir, hükümdarların silahlarına bakardı. * Alemdar: Sancak bayramların yapımı ve bakımı ile görevliydi. Savaşlarda bayrak ve sancakları taşırlardı. * Aşçıbaşı ve idişçibaşı (İçkicibaşı): Saray mutfağını, toy ve benzeri ikram işlerini yürütürlerdi. * İlbaşı (Emir-i Ahur): ve emrindekiler, hükümdar ve kapıkulu askerlerinin atından dorumlu idiler. * Camedar: Hükümdar ve devlet görevlilerinin elbise ve resmi kıyafetlerini hazırlardı. * * Vezir: Merkez ve taşra teşkilatında hükümet işlerinin başında bulunurdu. Divan-ı Ali’nin (Büyük divanın) başıydı. Divan (Bakanlar Kurulu), Vezir (Başbakan) konumundaydı. * Bütün saray görevlileri, kapıkullarından seçililer ve yetiştirilirlerdi. Dört Tane divan bulunurdu. * İstifa Divanı: Maliye işlerine bakardı. Başında hazinedar (müstefi) bulunurdu. * Divan-ı Arz: Askerlik işlerine bakar, askerlerin maaşlarının kaydedildiği defterleri tutardı. * Tuğra Divanı: Hükümdarın ve devletin iç ve dış yazışmalarını yürütürdü. Gönderilen yazılara tuğra (tura ) çekerdi. Tuğra divanda tamgacı (damgacı) ve bitigci gibi memurlar ve katipler görev yaparlardı. * İşraf Divanı: Devletin idari ve adli işlerini denetlerdi. Yargı işlerine yargucı lar bakardı. Bunlar zamanla yerini kadılara bırakmışlardı. Baş kadıya kazi’l kuzat (kadıların kadısı) denirdi. * Mezalim Divanı: Hükümdar halktan gelen şikâyetleri dinlendiği divandır. * Taşrada, bölge veya vilayetlerin başında hükümdar ailesinden olan tekinler (şehzadeler) veya valiler bulunurdu. * Şehirlerde, genellikle seçilme belirlenen reisler (başkan) bulunurdu. Ancak, pazarlar, fiyat denetimleri, ölçü ve tartı aletlerinin kontrolleri, üretilen veya satılan malların kalitesi gibi işler muhtesipler yürütürlerdi. * Merkez ile taşra arasında yazışma, posta ve haberleşme işlerini ulak ve eşkinci unvanlı memurların görev aldığı bir posta teşkilatı yapardı. * Karahanlı ordusu dört bölümden oluşurdu. — Saray koruyucuları - Eyalet askerleri (vali ve şehzadelerin) — Hassa Ordusu (Kapıkulu askerleri) - Türk boylarından gelen askerler * Askeri birliklere Şubaşı (Sü=Asker) denen komutanlar kumanda ederdi. * En yaygın silah aletleri; Yay, ok, süngü, kılıç, balta, hançer, topuz, tulga, zırh ve kalkandır. * Ordunun savaş savlarına çerik denirdi. Hücüm başlamadan önce ve savaş esnasında tuğ adı verilen askeri bando, marşlar çalınırdı. Savaş esirlerine tutgun denirdi. * Gaznelilerde sultan , kanun koyma, yargı ve yürütme otoritesi bakımından en üstün durumdaydı. İdam ve affetme yetkisine sahipti. * Devletle ilgili önemli konular kurultayda görüşülürdü. Hükümdardan başka, mali, siyasi ve askeri yetkiye sahip vezir vardı. * Selçuklularda şehzadenin yanında gönderilen ve şehzadenin eğitilmesi için çalışan kişiye atabey denir. * Tolunoğulları ve Ihşıdilerde adalet işlerine kadılar bakardı. Kadı, Abbasi halifesi veya Bağdat’ta oturan Kadı’l-kudat (baş kadı) tarafından atanırdı. Kadının verdiği karara itiraz ancak hükümdarın başkanlık ettiği mezalim divanında yapılırdı. Bu divanın kararı kesindir. * Şer’i davalara kadılar bakar, ayrıca miras işleri ve vakıfların yönetimi de kadılara aitti. Örfi davalara ise emir-i dad bakardı. Ordu mensuplarının davalarına kadıasker bakardı. * Saltanatın babadan oğla geçmediği devlet Memlüklerdi. * Gazneli ordusu gulamlar (köleler)dan oluşurdu. Çoğunluğu Türk’tü. Bunların komutanı salar-ı gulaman unvanını taşıyordu. Sultanların özel koruması olarak guleman-u hass veya guleman-ı saray görev yapmaktaydı. Ordunun başkomutanı sultandı. * Selçuklu döneminde ıkta vardı. Ülke toprakları sivil ve askerlere hizmet karşılığı dağıtılırdı. Bir kısmı ile kendi geçimlerini, diğer kısmı ile de atlı asker yetiştirirdi. * Ikta sistemi ilk olarak Karahanlılardan başlamıştır. 2. Din ve İnanış * Fıkıh, Hadis, Kelam ve Tefsir bilginlerinin bir çoğu, özellikle Selçuklular zamanında yetişti. İslam bilgini Gazali (Tasavvuf) birçok eserleri ile tanınmıştır. O, İslam sofiliğinin esaslarını kurmuştur. 3. Sosyal ve İktisadi Hayat * Devlet memurlukları çoğunlukla babadan oğula geçiyordu. Esnaflar ayrı ayrı loncalar kurmuşlardı. * Ülke arazisi has, ıkta, haraci olmak üzere 3’e ayrılır. * Has: Saraya ait arazilerdir. Has ve haraci arazilerden elde edilen gelirler devlet hazinesine girer. * Ikta: Ordu mensuplarının bölüştüğü arazilerdir. Ikta arazisinin vergileri ıkta sahibine ödenirdi. O da gelirinin bir kısmı ile kendi geçimini, diğer kısmı ile de, atlı asker yetiştirirdi. * Ümera (emirler=beyler) ve ileri gelenlere ait ıktalar ise hizmet karşılığı verilirdi. Ikta sahibi, devlet hizmetinden ayrılırsa, ıktası elinden alınırdı. Eğer, hükümdar ölür veya değiştirilirse, bütün ıktaların beratları yenilenir ve yeni hükümdar adına berat verilirdi. Belirlenen vergiden fazlasını halktan isteyemezlerdi. * Selçuklu hükümdarlarının bastırdıkları altın paralar devlet gelirinin yüksekliğini gösterir. * Abbasiler tarafından fütüvvet adıyla kurulan ve Türklerde ahilik (Esnaf ve sanatkârlar kurumu) adını alan teşkilat, Müslüman meslek sahiplerine bir tür ayrıcalık veriyordu. 4. Dil ve Edebiyat * İkiye ayrılır; Sözlü Edebiyat: * Karahanlılar: Saltuk Buğrahan Destanı * Cengizname: Oğuz ve Uygur sülaleleri hakkında menkıbelerden oluşmaktadır. Yazılı Edebiyat: Yazılı edebiyatın ilk eserleri Gazneliler, Karahanlılar, Harizmşahlar ve Selçuklular döneminde ortaya konmuştur. * Gazneliler döneminde Sultan Mahmud’ûn saray şairi Ferruhi ’dir. * Karanlılar döneminde, 16. yy. yaşayan Kaşgarlı Mahmud ünlü dil bilginidir. Kaşgarlı Mahmud’un Divan-ı Lûgati’t-Türk’ü , dönemin Türkçe ansiklopedik sözlüğü olup Türk şiir, ağız ve şivelerini içermektedir. Ayrıca Türk toplumunun günlük hayatı, gelenekleri, giyimi kuşamı ve ev gereçlerini ayrıntılı olarak bilgi verir. Kaşgarlı Mahmud, bu eseri ile Arap kültürünün etkisine karşı koymuştur. * Karahanlılar devrinin Türk kültürü bakımından en önemli eseri kuşkusuz, Kutadgu Bilig ’dir. Yazarı Balasagunlu Yusuf Has Hacib ’tir. Uygur alfabesiyle yazılmıştır. Yusuf, bu Türkçe manzum eserini Buğra Han’a sunmuştur. O, eserleriyle Türk Edebiyatını, Orta Asya kültür akışını da ağır basan İran edebiyatının önüne geçmiştir. Türkçe ilk siyasetnamedir. Yönetim bilimi konusunda yazılmıştır. Türk adalet anlayışını da en iyi şekilde anlatmaktadır. * Türk tasavvuf edebiyatının kurucusu olarak bilinen Ahmed Yesevi ’dir. En ünlü eseri ise Divan-ı Hikmet ’tir. * 13. yy. eserlerden biri ise Ali ’nin Kıssa-i Yusuf ’dur. En önemli özelliği hece vezni ve Türk dörtlüğü denen nazım tekniğiyle yazılmıştır. * Altın Orda devleti döneminde Kutub takma adlı bir şair tarafından Hüsrev-i Şiirn yazmıştır. * Selçuklular döneminde; Edebiyat dili olarak Farsça, Bilim dili olarak Arapça, Konuşma ve sözlü halk edebiyatının kuşaktan kuşağa aktarıldığı ana dil olarak gelişmiştir. 5. Bilim ve Sanat * Türklerde müspet bilimlerin kurucusu Türk bilgini Farabi ’dir. İlimlerin Sayımı adlı kitabıyla bilimleri ilk sınıflandıran Farabi’dir. Farabi oklid geometrisini açıklamıştır. Matematik, fizik, astronomi, mantık, psikoloji ve siyasete ait 160kitab ve makale yazmıştır. Aristotele’ sin bütün fikirlerini en iyi biçimde açıklamıştır. * Felsefe bilgisinin esaslarının Farabi’den alan İbn-i Sina ise tıp, mantık, fizik ve din felsefesi alanlarında birçok eseri vardır. Türk dünyasında hekimlik konusunda, İbn-i Sina birinci planda yer alır. Kendisi batı bilim dünyasında “tıp biliminin hükümdarı” diye anılır. * Trigonometrinin kurucularından sayılan Türk asıllı Abdullah el-Barani ile ünlü Türk matematik bilginlerinden biri de Harizimli El Biruni’dir. Özgür düşüncesiyle çağdaş bir bilim adamaı olan el-Biruni geometrideki buluşlarıyla “Biruni Problemleri” diye anılmaktadır. El Biruni, Arşimet, Leonardo da vinci gibi dahi bilim adamları arasında gösterilir. El-Biruni coğrafyanın bilim haline gelmesinde de etkili olmuştur. * Daha önceleri dağınık olan eğitim ve öğretimi ilk kez Batı Karahanlılar programa bağlamıştır. Eğitim hizmetleri, devlet hazinesinden hiç para harcanmadan vakıf gelirleri ile yürütülmüştür. Dünya tarihinde ilk kez burslu öğrencilik sistemini Karahanlılar uygulamıştır. Buğra Han’ın yaptırdığı Semerkand Medresesi yatılı olup dönemin gelişmiş üniversitesi idi. Bu üniversitenin yönetim özerkliği de vardı. * Selçuklular döneminde ilk o0larak Bağdat’ta vezir Nizamülmülk tarafından yaptırılan Nizamiye Medresesidir. Nizamiye medreseleri dini bilgiler yanında felsefe, filoloji ve matematik vs. gibi bilimlerde okutulduğu için dünyanın ilk üniversitesi sayılır. * Sultan Melihşah adına bir takvim düzenlenmiştir. Buna Takvim-i Celali veya Takvimi Melikşah adı verilmiştir. * Ortaçağın en büyük tarihçisi olarak kabul edilen İbnü’l Esir, Atabeyler zamanında yaşamıştır. “ Musul Atabeyler Tarihi ” adlı kitabı yazmıştır. * Memlüklüler döneminde Oğuz lehçesi ile yazılan Erzurumlu Darir’inb Yusuf ile Züleyha’ sı yazılmıştır. * Mısır sultanlığında konuşulan Türkçeye “ Halis Türkçe ” denir. * Bütün Türk devletleri taş işçiliği, kuyumculuk, kakmacılık, bakır işçiliği, keramik ve mineli cam imalatı, zırh, kemer, kalkan yapımı, yünlü pamuklu kadife dokumacılığı, halıcılık, hat (yazı) ve minyatür sanatı kullanmıştır. Bağdat’ta nizamiye medresesi, Isfahan’daki Melihşah Cami, Merv’deki Sultan Sencer Türbesi günümüze kadar gelmiş eserlerdir. Günümüze kadar gelen eserler; Saray, cami, imaret, han, harem, hastane, medrese, şadırvan, rasathane, türbe, kümbet ve çeşme. |
Reklam Alanı |
13-12-2008, 00:52 | #2 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Ara 2008
Bulunduğu yer: Sakarya
Mesajlar: 1
Teşekkürleriniz: 0
0 Mesajına 0 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0 |
hocam bu konularda bize yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim.
|
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
devletlerİ, mÜslÜman, türk, İlk |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Madrid'de bir türk | binali | Spor Haberleri ve Güncel Olaylar | 0 | 17-08-2010 00:30 |
Türk Marşları | webmaster | Bayram ve Fon Müzikleri | 2 | 24-05-2009 23:42 |
İLK TÜRK DEVLETLERİ | webmaster | Genel Kültür ve Genel Yetenek | 0 | 05-04-2007 02:12 |
Türk Güreşi | webmaster | Güreş | 0 | 29-03-2007 18:07 |
Türk Güreş Tarihi | webmaster | Güreş | 0 | 29-03-2007 18:04 |
Reklam Alanı |