Beden Eğitimi ve Spor Portalı  


Go Back   Beden Eğitimi ve Spor Portalı > Genel Bölüm > KPSS > Eğitim Bilimleri

Eğitim Bilimleri Gelişim Öğrenme, Ölçme ve Değerlendirme, Rehberlik, Program Geliştirme, Özel Öğretim Yöntemleri, Sınıf Yönetimi

beden eğitimi
beden eğitimi
Sitemize hoş geldiniz. Konuları beğenmeyi unutmayalım.

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 08-05-2009, 00:11   #1
webmaster
Administrators
 
webmaster - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.804
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 245 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10
webmaster is on a distinguished road
Standart

Reklam Alanı
EDİMSEL KOŞULLANMA

Thorndike ile başlayan edimsel (operant) koşullanma Skinner’in sadece tepkilerin değil, edimlerin de öğrenilebileceği fikriyle geliştirmiştir (Ülgen, 1997). Edim, organizmanın çevresel uyaranlardan bağımsız olarak, adeta kendiliğinden gerçekleştirdiği davranışlardır (Aydın, 2001) Skinner, tepkisel ve edimsel davranışın nasıl meydana geldiğini araştırmış, ikisi arasındaki ayrımını yaparak geleneksel uyarıcı- tepki psikologlarından ayrılmıştır. Özellikle edimsel öğrenmeler üzerinde duran Skinner, tepkisel (respondent) ve edimsel (operant) öğrenmelerdeki farklılıkları şöyle açıklamaktadır (Lefrancois,1982).

Tepkisel koşullanma, uyarıcının tepkiden önce verildiği koşullanmadır.Tepkisel koşullanmada pekiştireç tepkiye bağlı olarak verilmez. Edimsel koşullanma, organizmayı ödüle götüren veya cezadan kurtaran davranışın öğrenilmesidir (Senemoğlu,2004).

EDİMSEL KOŞULLANMADA DAVRANIŞLARIN ÖĞRENİLMESİ

Skinner’ın deneysel düzeneğinde içeriye doğru çıkıntılı bir pedal ve altındaki yemek kabı vardır. Fareler merakla sağa sola bakarlar, çevreyi incelerler. Tesadüfen pedala dokunur ve yiyeceğe ulaşırlar. Bu süreçte yiyeceğe ulaşma, pedala basma davranışı pekiştirilmektedir. Davranış pekiştirilmediği zaman hem klasik koşullanmada hem de, edimsel koşullanmada yavaşlama başlar. Ayırt edici uyaran kullanılan ışık yanınca farenin yiyeceğe ulaşması sağlanmış, yanmayınca engellenmiştir. Bu durumda fare, ışık yandığında pedala basmaya koşullanmıştır(Aydın, 2001)

Edimsel öğrenme, belli bir amaca ulaşmak için gereken davranışı öğrenmektir.Birçok becerilerin öğrenilmesi de benzer biçimdedir. Araba kullanmayı, yazı yazmayı , basketbol oynamayı, hatta yemek yemeyi edimsel koşullanma ile öğreniriz. Bu öğrenmelerde deneme-yanılmalar vardır. Bunlardan amaca ulaşmamızı kolaylaştıranlar kalır, diğerleri elenir. Örneğin yazı yazmayı öğrenirken pek çok başarılı yada başarısız deneyimimiz vardır.Korku ve kaçınma davranışlarının öğrenilmesi, edimsel koşullanma için de geçerlidir. Bu konuda Solomon ve Wyne (1963) tarafından yapılan bir deneyi inceleyelim

Amacın korku ve kaçınma davranışını öğretmek olduğu bu deneyde, bir köpek üzerinden kolayca atlayabileceği bir bölmeye konulmuştur. Araştırmacının köpeğe elektrik şoku verebilmesi için teknik bir düzenek hazırlanmıştır. Araştırmacı önce zili çaldıktan 20 saniye sonra elektrik şoku vermiştir. Eğer denek bu uyma periyodu içinde dışarı atlamışsa zil sesi kesilmiş ve elektrik şoku verilmemiştir. Denek atlayamamışsa zil sesi ve elektrik şok denek bölmeden atlayıncaya kadar sürmüş. Elektrik şoku köpeğin havlama, tırmanma ve acı içinde kıvranma gibi davranışlar göstermesine sebep olmuş, rastlantıyla bölmenin üzerine atlayan denek, şok almaktan kurtulmuş. Sistematik bir dizi deneyden sonra denek zil sesini duyar duymaz bölmeyi atlamayı öğrenmiş.Bu deneyde denek, hem zil sesine karşı korku koşullanmasını edinmiş hem de kaçmayı öğrenmiştir(Aydın, 2001)

EDİMSEL KOŞULLANMA İLKELERİ

Hergenhahn’a (1988) göre edimsel koşullanmanın iki temel ilkesi vardır;

1.Pekiştirici uyarıcının izlediği tepkiler tekrarlanma eğilimindedir.
2.Pekiştirici uyarıcılar, edimsel davranışların meydana gelme oranını yada olasılığını artırır.
Edimsel koşullanmada önemli olan davranış ve onun sonuçlarıdır. Organizma pekiştirilen davranışları daha sık gösterirken, pekiştirilmeyen davranışlardan vazgeçmeye başlar (Senemoğlu,2004).
R bold">PEKİŞTİREÇ

Pekiştireç kavramını, bir davranışı kuvvetlendiren yada zayıflatan uyarıcılar olarak tanımlayabiliriz. Pekiştireçler olumlu ve olumsuz pekiştireç olabilir.Olumsuz pekişitreç geri çekildiği zaman olumlu pekiştireç, pekiştireç olur. Genlikle pekiştireçler olumu davranış kazandırmak içindir kullanılmaktadır(bfskinner.org)

Olumlu Pekiştireç: Bir davranış, organizmanın hoşuna gidecek bir uyarıcının doğrudan verilmesi ile pekiştiriliyorsa, olumlu pekiştireçtir ( Aydın, 2001). Soruya doğru cevap veren öğrenciye aferin denmesi, başının okşanması, artı puan verilmesi gibi. Bu uyarıcılar da birincil ve ikincil olumlu pekiştireler olarak ikiye ayrılmaktadır.Yiyecek, su,cinsellik gibi organizmayı doğal olarak pekiştiren ve canlının yaşamı ile ilgili olan pekiştireçler birincil olumlu pekiştireçlerdir. Herhangi nötr bir uyarıcının olumlu birincil pekiştireçle ilişkilendirilmesiyle olumlu pekiştireç özelliği kazanan uyarıcılar da ikincil olumlu pekiştireçlerdir (Senemoğlu, 2004).
R bold">Olumsuz Pekiştireç: Organizma hoş olmayan bir durumdan kurtarılarak da davranış pekiştirilebilir.Bu tür pekiştireçler de olumsuz pekiştireçtir. Rahatsız edici seslerden kurtulma, elektrik şokundan kurtulma , parasızlık ve başarısızlık gibi(Ergün,2004).Organizmaya zarar veren, yaşamı tehdit eden uyarıcılar birincil olumsuz pekiştireçken, herhangi bir nötr uyarıcının birincil olumsuz pekiştireçle ilişkilendirmesiyle pekiştireç özelliği kazanan uyarıcılar da ikincil olumsuz pekiştireçtir (Senemoğlu, 2004). Ödül olumlu, ceza ise olumsuz pekiştireçtir. Her ikisi de davranış kazandırmada önemli rol oynar (Aydın, 2001).

Olumsuz pekiştireç ile ceza karıştrılmamalıdır. Çünkü,

“-Olumsuz pekiştireç olumlu davranışı ortaya çıkarmak için kullanılır

-Olumsuz pekiştireç geri çekildiğinde olumlu davranış ortaya çıkar

-Olumsuz pekiştireç geri çekilmediğinde cezaya dönüşür.” (Yapıcı, 2004).

Organizma için olumsuz bir durum yaratan uyarıcılara ceza denir.Ceza da iki türlüdür

1-Ceza olumsuz davranışın arkasından hemen verilir. Çocuğun yaptığı bir davranışta dövülmesi, azarlanması gibi

2-Ortamdaki olumlu uyarıcı, ortamdan çekilir, organizma için olumsuz durum yaratılır. Televizyon izlemeyi yasaklama, sevgiyi esirgeme, tenefüse çıkarmama gibi (Ergün,2004).

Ceza, etkili olmakla beraber, her zaman başarılı sonuçlar vermez. Ceza ne yapılması gererktiğini değilde sadece ne yapılmaması gerektiğini belirttiği için tartışılmaktadır. Bunun yanında istenmeyen ortaya koyabilir (Lefrancois, 1982).

Skinner’ın cezaya alternatif önerileri şunlardır.

1.İstenmeyen davranışa neden olan ortamı değiştirme (Salondaki kırılabilecek eşyaların kaldırılması)

2.İstemedik davranışı usanıncaya kadar yaptırınız (Örneğin şeker yememesini istiyorsanız, bıkıncaya kadar şeker yediriniz

3.Çocuğunuz gelişim dönemiyle ilgili bir davranış gösteriyorsa sabırlı olunuz.

4.Olumlu davranış gösterdiğinde hemen pekiştiriniz, istenmedik davranış gösterdiğinde görmezlikten geliniz.

5.Cezaya alternatif en etkili süreç sönmedir. İstenmeyen davranış pekiştirilmezse zamanla sönme meydana gelir.(İstediğini elde etmek için ağlayan bir çocuğu bu davranışından vazgeçirmek için ağladığı sürece istekleri yapılmamalı, ağlamadan söylediği istekleri yerine getirilmelidir) (Senemoğlu, 2004).

Ataman, verilen pekiştireçlerin niteliği, sıklığı ve zamanlamasının önemine dikkat çekmekte bunun öğrenilecek davranışa ve öğrencinin davranışlarına göre değişiklik gösterebileceğini ifade etmektedir (Ataman,2004)

Sönme
Pekiştirici uyarıcının kaldırılmasıyla davranış sıklığında bir azalma ve en sonunda edim düzeyine inme görülür.Sönme başladığında davranış hemen ortadan kalkmaz, kısa süreli bir artma görülür. Pekiştirilmeyen davranış giderek azalır bu olaya sönme diyoruz. Örneğin, öğretmen sık sık karın ağrısı şikayetinde bulunan öğrencisini eve göndermektedir. Öğrencinin bu davranışı eve gönderilerek pekiştirilmezse yani pekiştireç ortadan kalıdrılırsa davranış sönmeye başlar.Önceleri karın ağrıları daha çok şiddetlenir pekişrilmezse zamanla yok olur.

PEKİŞTİRME TARİFELERİ

Zaman açısından pekiştirme, sürekli ve aralıklı olmak üzere iki şekilde yapılabilir.Sürekli pekiştirme, istenen davranışın her yapılışında pekiştirilmeyi, aralıklı pekiştirme ise ara sıra pekiştirilmeyi gerektirir. Yapılan araştırmalar aralıklı pekiştirmenin, süreli pekiştirmeye oranla daha etkili olduğunu göstermektedir (Ferster ve Skinner, 1957.) Çünkü, her olumlu davranış pekiştirildiğinde, pekiştirme olağan hale geleceğinden, davranışların ara sıra pekiştirilmesi insan psikolojisine daha uygundur ( Aydın, 2001).

Sabit Zaman Aralıklı Pekiştirme: Belirli bir zaman diliminden sonra verilen pekişiteçtir. Maaşlar,günlük yövmiyeler, tenefüsler gibi
R bold">Değişken Zaman Aralıklı Pekiştirme: Sürpriz niteliği taşıyan, beklenmedik zamanlarda verilen pekiştirmelerdir. Öğretmenlerin başarıyı pekiştirmek için yüksek puan vermesi gibi.

Sabit Oran aralıklı Pekiştirme: Kaç davranıştan sonra pekiştireç verileceği bellidir.İşçilere ürettikleri parça başına ücret ödenmesi buna örnektir.

Değişken Oran Aralıklı Pekiştirme: Kaç doğru davranışa pekiştireç verileceği belli değildir.Öğretmenin önce üç problemi doğru cevaplandıranı ödüllendirip daha sonra beş problemi doğru çözeni ödüllendirmesi gibi (Ergün,2004)

Davranış değiştirmede kullanılan bir diğer yöntem de simgesel pekiştirmedir. Bu yöntemde çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamak yerine yıldız, puan, oyuncak, para gibi simgesel ögeler verilir.

Pekiştireçlerin Etkili Bir Biçimde Kullanılması İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

1.Pekiştireç doğru davranıştan hemen sonra verilmelidir. Sınıfta söz almadan konuşan bir öğrenci söz alarak konuştuğu zaman alkışlanarak hemen bu davranışı pekiştirilmelidir.

2.Birey hangi davranışı için pekiştireç aldığını fark etmelidir. Hatta bu davranışı açıkça ifade edilmelidir

3.Pekiştireç verildiğinde öğrenciyi etkileyen diğer uyarıcılar da göz önünde bulundurulmalıdır. Derste sıkılan bir öğrenciyi gürültü yapıyor diye sınıftan attığımızda onu cezakandırmak yerine pekiştirmiş oluruz.

4.Pekiştireç verilecek birey iyi tanınmalıdır. Çünkü bir birey için çok iyi bir pekiştireç bir başka birey için pekiştireç olmayabilir. Top oynamayı seven bir öğrenci için bu iyi bir pekiştireçtir. Ancak top oynamayı sevmeyen bir öğrenci için pekiştireç niteliği taşımaz.

EDİMSEL KOŞULLANMANIN EĞİTİM AÇISINDAN SONUÇLARI

1.Eğitimcilerin temel görevi, öğrenme sürecinde uyaran tepki ilişkisini hedefler doğrultusunda yapılandırma ve yönetmektir. Bu durum eğitimcilere, davranışları biçimlendirmek açısından, klavuzluk görevi getirmektedir. Davranışları biçimlendirme, öğretmenin tutum ve davranışları açısından tutarlı bir model olmasına bağlıdır.

2.Eğitimciler davranış biçimlendirme sürecinde pekiştireçlere başvuracaklardır. Pekiştirecin türü, uygun sayı ve yoğunlukta kullanımı önemlidir.

3.Davranışçılar, istendik davranışların edinilmesinde ağırlıklı olarak dışsal pekiştirmenin önemini savunmaktadır. Bu bağlamda öğretmenlerin görevi, öğrencilere nasıl öğreneceklerini öğretmektir.Bu amaçla okullarda bireyselleştirilmiş planlara ağırlık verilmeli ve grupla öğrenme teknikleri,, öğrencinin bireysel hızına göre tasarlanmalıdır.

4.Edimsel koşullanma kuramcılarına göre eğitimde başarısızlığın en önemli nedenlerinden biri, öğrenciye olumsuz pekiştireçlerin verilmesidir. Oysa öğrencinin amaca uygun davranışı pekiştirilmeli, amaca uygun olmayan davranışları ise görmezlikten gelinmelidir. Başka bir deyişle ceza, öğrenme yaşantılarına güdülemeyi ve dolayısıyla eğitimde başarıyı engelleyen en önemli faktörlerden biridir.

5.Ceza aşırı yapılandırılmış öğrenme etkinliklerinin ve standart başarı anlayışının bir sonucudur. Halbuki her birey, kendi hızıyla ve kendi seçtiği amaçlar doğrultusunda kendini geliştirme hakkına sahiptir. Öyleyse öğretim yaşantıları uygun parçalara bölünerek, öğrenciler için anlamlı ve istendik davranışlar haline dönüştürülmelidir (Aydın, 2001)


KAYNAKLAR

Ataman, A. (2004). Gelişim ve Öğrenme. Ankara. Gündüz Eğitim ve Yayıncılık.( s:290-294)
Aydın, A.(2001).Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi. İstanbul: Alfa yayınları( s:196-206)
Ergün, M .(2004). Bilişsel Öğrenme Teorileri.(www.egitm.aku.edu tr./kuramsal.06)
Ferste r, C. B.& B. F.Skineer (1957). Scheuled of Reinforcement.Englewood Cliff, NJ:Prenticehall ( Ataman’a göre)
Lefrancois, G.R.(1982).Psychological Theories and Human Learning.California.(s:71-73)
Senemoğlu, N. (2004). Gelişim Öğrenme ve Öğretim. Ankara.Gazi Kitapevi (s:145-172)
Ülgen, G. (1997). Eğitim Psikolojisi. İstanbul.Alkım Yayınevi.(s:112-121)
Yapıcı, M. (2004 ). “Öğrenme ve Öğretme Sürecinde Olumsuz Pekiştireç.” Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi. İSSN:1303-5134
http://www.bfskinner.org
__________________
webmaster isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Reklam Alanı
Cevapla

Popüler Sitelerde Paylaş

Etiketler
edimsel, koşullanma


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Reklam Alanı


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:13.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2006 - 2025, Türkiye'nin Beden eğitimi ve Spor Portalı
2007-2024 Türkiye'nin Beden Eğitimi ve Spor Portalı
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159