Beden Eğitimi ve Spor Portalı  


Go Back   Beden Eğitimi ve Spor Portalı > Genel Bölüm > KPSS > Eğitim Bilimleri

Eğitim Bilimleri Gelişim Öğrenme, Ölçme ve Değerlendirme, Rehberlik, Program Geliştirme, Özel Öğretim Yöntemleri, Sınıf Yönetimi

beden eğitimi
beden eğitimi
Sitemize hoş geldiniz. Konuları beğenmeyi unutmayalım.

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 05-04-2007, 01:58   #1
webmaster
Administrators
 
webmaster - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.799
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 244 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10
webmaster is on a distinguished road
Standart

Reklam Alanı
ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ = o ns = />
Öğrenme; yaşantılar sonucu oluşan, davranışlarımızda kalıcı izler bırakan ve sonucunda davranış değişikliği yaratan bir süreçtir.
Tanıma bakıldığında öğrenmenin üç özelliği olduğu görülür.
1- Davranmışlarda bir değişmenin olması
2- Değişikliklerin kalıcı olması
3- Çevreyle etkileşim sonucu meydana gelmesi

MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-INDENT: 18pt; TEXT-ALIGN: center" >ÖĞRENMEYE KURAMSAL YAKLAŞIMLAR
Öğrenme ile ilgili kuramlar incelendiğinde bu kuramlar iki ana kategoride toplandığı görülmektedir.
a- Davranışçı öğrenme kuramları
b- Bilişsel öğrenme kuramları
MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-INDENT: 18pt; TEXT-ALIGN: justify">A- DAVRANIŞÇI ÖĞRENME KURAMLARI
Davranışlar öğrenmeyi açıklarken insan ve hayvan davranışlarına odaklanmıştır. Bu nedenle bunlara davranışçı kuramlar denilmiştir.
Bu kuramcılara göre öğrenme, uyarıcı ile tepki (davranış) arasında bağlantı kurmaktır. Uyarıcılar, bireyi faaliyete geçiren iç ve dış durumlardır. İç ve dıştan gelen uyaranlara karşı organizma tepkide bulunarak öğrenme gerçekleşir. Davranışçı kuramların en büyük özelliği davranışların gözlenebilir olmasıdır. Davranışçı kuram öğrenmeyi, doğrudan gözlenebilen uyarıcı ile davranış arasındaki ilişki kurma faaliyeti olarak tanımlar.
Davranışçı kurama göre davranış değişikliğine neden olan üç temel öğrenme süreci vardır. Bunlar;
1- Klasik Şartlanma
2- Edimsel şartlanma
3- Gözlem Yoluyla Öğrenme
1- KLASİK ŞARTLANMA KURAMI
Klasik şartlanma konusundaki araştırmaların başlangıcını Pavlov’un köpeklerin salya refleksi üzerinde sistemli çalışmaları oluşturmaktadır. Pavlov doğal tepkilerin şartlanabileceğini, bu şartlanmanın zamanla nötr uyaranlar ile de meydana geleceğini keşfetmiştir. Pavlov’un öğrenme kuramı şartlı tepkilere dayanmaktadır.
Nötr uyarıcı : Organizmada herhangi bir davranışa neden olmayan ses, koku, ışık vb. uyarıcılardır. Nötr uyaranlar, doğal uyarıcılarla eşlenerek şartlı uyaranlar haline gelir. Et verildiğinde köpek doğal bir tepkide bulunur (salya). Dolayısıyla et şart ise bir uyarıcıdır. Etin ortaya çıkardığı salya şartsız bir tepkidir. Şartlanma sonucu köpek ışığa şartlanarak et verilmediği halde salya salgılanmıştır. Köpek ışıktan sonra et verildiğini öğrendiğinden ışık başta şartsız (nötr) bir uyarıcı iken daha sonra şartlı bir uyarıcı niteliği kazanmıştır.

Pavlov’un Deneyi
1- Işık (nötr uyarıcı) ® Tepki yok
2- Et (şartsız uyaran) ® Salya salgısı
3- Işık+et (şartsız uyaran) ® (Şartlı tepki)
4- Işık (şartlı uyaran) ® Salya (şartlı tepki)
Klasik şartlanmada dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında; şartsız tepki doğal bir davranıştır. Şartsız uyaran ile şartsız tepki arasında bağ, tabii bir bağdır. Eğer pekiştirme yapılmaz davranışlar söner. Klasik şartlanmada pekiştirme şartsız uyarıcının (et) hemen verilmesidir.
Pavlov’un deneyinde ışık yandıktan sonra et verilmezse ve bu bir süre tekrar edilirse köpek artık ışık yandığında salya salgılamaz. Bu duruma davranışın sönmesi denir. Yani şartlı uyarıcıdan sonra şartlı uyarıcının verilmemesi davranışın sönmesine neden olur.
Korkularımız ve fobilerimiz klasik şartlanmalarla öğrenilir. Örneğin banyo yaparken düşüp kolunu kıran insan banyo yapmaya karşı korku geliştirebilir.
Nesnelere ya da olaylara karşı geliştirdiğimiz tepkilerde klasik şartlanmadır.
Otonom sinir sistemlerinin değişik işlevleri üzerinde klasik şartlanma deneyleri yapılmıştır. Bu deneylerin sonunda hemen hemen her otomatik fizyolojik işlevlerin şartlandırılabileceğini ortaya koymuştur. Örneğin soğuk suya el sokulursa kan damarlarında büzüşmeler meydana gelir. Yapılan bir deneyde sol kol suya sokulurken zil çalınmış, denemeler birkaç kez tekrar edildikten sonra yalnız zil sesine tepki olarak damalarda büzülmeler görülmüştür.

<H2 MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-INDENT: 18pt; TEXT-ALIGN: justify"> KLASİK KOŞULLANMANIN TEMEML KAVRAMLARI
Klasik şartlanma öğrenmenin doğasını aydınlatmak açısından son derece önemli katkılar sağlanmıştır. Bu katkılar genelleme, ayırt etme ve sönmedir.
Genelleme: Belli bir uyarana karşı, koşullu bir davranım kazanıldığında, bu uyarana benzer uyaranlara da aynı davranım da bulunulmasıdır. Örneğin bir çocuğun bir köpeğe karşı geliştirdiği korkuyu diğer tüylü hayvanlara genellemesi gibi.
Ayırt Etme: Organizmanın farklı uyaranlara farklı tepkilerde bulunmasıdır. Organizma benzer uyarıcılara benzer tepkiler gösterdiği gibi uyarıcılar arasındaki farkı da ayırt edebilir. Genelleme benzerliklere yapılan tepkiyken ayırt etme farklılıklara yapılan tepkidir.
Bir çocuk köpek tarafından ısırılırsa önce bütün köpeklerden korkmaya başlar (genelleme), bir süre sonra bütün köpeklerden değil de sadece sokak köpeklerinden korkar (ayırt etme).
Klasik Şartlanmanın Eğitime Katkıları
1) Dersteki fiziksel şartların uygun olmaması veya eğitimci tutumlar öğrencilerin öğrenme yaşantılarına ilişkin davranışlarını etkilemektedir. Bu nedenle herhangi bir öğrenme yaşantısı ile edinilen olumsuz duygu durumlarının dersin tümüne genellenebilir.
2) Organizmanın öğrenmesi, tekrar ve pekiştirme olgusuyla doğrudan orantılıdır. Aynı şekilde herhangi bir uyaran ya da pekiştirme işlevinden yoksun bırakılan davranışlar kendiliğinden sinmektedir.
3) Çocukların ilk okula başladıklarında geliştirdikleri okulu sevme ya da korku duygularında klasik şartlanmalar vardır.
4) Öğrencilerin normal bir şekilde yapması gereken etkinlikleri ceza aracı olarak kullanma cezaların genellenmesine neden olabilir.

2- EDİMSEL KOŞULLLANMA
Edimsel koşullanmanın kurucusu Skinner’dir. Skinner’e göre sadece tepkiler değil, çevresel uyaranlardan bağımsız kendiliğinden meydana gelen edimlerde öğrenilebilir. Buna göre edimsel koşullanma, organizmayı ödüle götüren veya cezadan kurtaran bir davranışın öğrenilmesidir. Edimsel koşullanmanın temelinde davranış ve pekiştirme vardır. Klasik şartlama ile edimsel şartlanma arasın en önemli fark klasik şartlanmada organizma pasif, edimsel şartlanmada ise aktif ol oynamasıdır.
Davranışlar, hem olumlu, hem de olumsuz pekiştireçlerle belli bir biçime sokulabilir. Skinner’e göre ödül ne kadar çok ise başarıda o kadar fazladır.
Skinner’in deneyinde aç bir fare kafes içine bırakılmaktadır. Fare çeşitli hareketlerden sonra rastlantı ile kutuda bulunan bir mandalda dokunur ve o kutuya o anda yiyecek düşer. Fare yiyeceği alır ve ödüllendirilmiş olur. Sora yine aynı kafese konulan fare, daha kısa zamanda aynı hareketi yapar. Deneme sayısı arttıkça fare daha kısa zamanda mandala basar. Sonunda doğrudan doğruya mandala basarak yiyeceği elde eder.
Ancak bir süre sonra mandala basma davranımı yiyeceğe ulaşma ile sonuçlandırılmazsa, farenin mandala basma hızı düşer. Başka bir deyişle davranış pekiştirilmezse klasik şartlandırma olduğu gibi, edimsel öğrenmede de sönme başlar.
Fare mandala basma davranımını, yiyeceğe ulaşma olgusu ile eşleştirdiği ölçüde pekiştirmektedir. Aynı şekilde mandala basma, istenen sonuca götürmediği taktirde davranışta sönme olmaktadır. Buna göre edimsel koşullanma, klasik koşullanmadan önemli ölçüde farklılaşmaktadır. Örneğin; klasik şartlanmada köpek pasifken, edimsel şartlanmada fare aktif durumdadır. Başka bir anlatımla klasik şartlanmada köpek dış uyaranları beklerken, Skinner’in faresi davranışları ile sonucu belirlemektedir.
Sonuç olarak bir davranışı pekiştireç, işlerse o davranışın ortaya çıkma olasılığı artar, aksi halde davranış sıklığı azalır yada söner.
Günlük yaşamda edimsel bir çok öğrenme vardır. Rahatsız bir yerde yatan bir bebek çeşitli sesler çıkarır be hareketler yapar. Bebek her bağırdığında annesi gelirse bebek dikkat çekmek istediğinde her zaman ağlamaya e bağırmaya başlar. Her Hatta oynanan spor totoda arada küçük ödüller kazanarak, günün birinde büyük ödül kazanma olasılığını düşündürdüğünde her Hatta oyun sürdürülmektedir.
Psikomotor olarak adlandırılan bir çok becerinin öğrenilmesi de benzer biçimde olmaktadır. Örneğin araba kullanmayı, basketbol oynamayı, konuşmayı, yazı yazmayı edimsel şartlanma ile öğrenmekteyiz. Bu öğrenme yaşantılarının her birinde, amaca ulaşmak için geliştirilen deneme yanılma davranışları bulunur. Süreç içinde tekrar edilerek pekiştirilen doğru davranışlar, kalıcı hale gelir.

Klasik şartlanma ile edimsel şartlanma arasındaki fark;
Klasik şartlanma ile operant edimsel şartlanma arasında üç temel fark vardır.
a- Uyarıcı: Klasik koşulama da uyarıcı bir ışık, ses gibi belli bir olaydır ve kısa bir süre için sunulur. Edimsel şartlanmada uyarıcı belli bir olay değildir. Uyarıcı olarak çok daha uzun süreli ve bir çok unsuru olan durumdur.
b- Davranım: Klasik şartlanmada davranış belli bir davranımdır. Bu davranım genellikle tepkisel bir davranıştır ve doğuştan getirilen bir davranımdır. Edimsel şartlanmada davranışlar başlangıçta çeşitlilik gösterirler ve rastlantısal davranımlardır.
c- Davranım ve Pekiştirme: İki şartlanma arasındaki en önemli fark pekiştirmenin yapılan davranışla ilişkisidir. Klasik şartlanmada pekiştirme daima insan ve hayvanın yaptığından bağımsız olarak şartlanma uyarıcının sunulmasından hemen sonra yapılır (zil+et). Pekiştirme yapılan davranımdan bağımsızdır.
Edimsel şartlanmada pekiştirme davranışa bağlıdır. Klasik şartlanmada pekiştirme davranıştan önce verilir, edimsel şartlanmada pekiştirme davranışa bağlıdır. Beklenen davranış ortaya çıkınca pekiştirme verilir.

PEKİŞTİRME TÜRLERİ
1- Olumlu Pekiştireçler: Verildiği zaman davranışın ortaya çıkma ihtimalini artırır. (yiyecek)
2- Olumsuz Pekiştireçler: Olumlu pekiştireçlerin ortadan kaldırılmasıdır.
Ödül olumlu pekiştireçdir. Fakat ceza olumsuz bir pekiştireç değildir.
Edimsel şartlanmada davranışların uzun süre pekiştirilmemesi davranışların sönmesine neden olur. Pekiştirmeler her zaman davranışı güçlendirirken, cezalar olumsuz davranışları ortadan kaldırmaya yöneliktir.
Örneğin; eğer bir çocuk annesinden azar işitmemek için oynadıktan sonra oyuncaklarını topluyorsa bu durumda annenin azarlayacağı düşüncesi çocuk için olumsuz pekiştireçdir.
Premack Kuralı: Sıklıkla ortaya çıkan bir davranış pekiştireç olarak kullanılarak daha az görülen bir davranışın ortaya çıkarılması kuralına Premack ilkesi denir.
Örneğin; dersini çalışırsan TV seyredebilirsin gibi.

PEKİŞTİRME TARİFELERİ
Pekiştirme tarifeleri zaman aralıklı ve oran aralıklı olmak üzere ikiye ayrılır.
1. Zaman Aralıklı Pekiştirme: Bu tür pekiştirmede süre önemlidir. Bu tür pekiştirmeler sabit ve değişik zamanlı olmak üzere ikiye ayrılır.
a. Sabit zaman aralıklı pekiştirmeler: Bu tür pekiştirmelerde, pekiştirmelerin veriliş zamanı eşittir. Birey pekiştirecin ne zaman geleceğini bilir.
Örneğin; memurların her ay maaş olmaları gibi.
b. Değişik Zaman Aralıklı Pekiştirme: Bu tür pekiştirmelerin ne zaman verileceği belli değildir. Bu nedenle birey pekiştireç beklediği için olumlu davranışını sürdürür. Ancak zaman fazla uzatılmamalıdır.
2. Oran Aralıklı Pekiştirme: Bu tür pekiştirmelerin verilmesi belli davranışların sayısına göre düzenlenir.
a. Sabit Oranlı Pekiştirme: Belli sayıda davranıştan sonra pekiştirme verilmesidir. Bu tür pekiştirme de kaç davranışın sonunda pekiştireç verileceği birey tarafından bilinmektedir.
Örneğin; öğrencinin her dört doğru cevaba 100 puan alması gibi.
b. Değişen Oranlı Pekiştirme: Bu tür pekiştirmede olumlu davranış sayısı belli değildir. Kaç davranış sonunda ödül alacağı bilinmez.
Örneğin; öğretmenin öğrenciye bazen 4 doğru cevabına, bazense 7-8 doğru cevabına 100 puan vermesi gibi.
Araştırmalar pekiştirecin olumlu davranışın hemen arından verilmesinin öğrenmeyi hızlandırdığını, geç verilmesinin öğrenme hızını düşürdüğünü göstermektedir.
Verilen pekiştireçler çocuk için anlamlı olmalıdır.
Pekiştireçler olumlu davranışlardan sonra verilmelidir. Zaman kaybı olmamalıdır. Öğrenci hangi davranış için pekiştirme aldığı bilmelidir. Öğrenilmesi zor ve yeni olan konularda sık sık pekiştireç kullanılmalıdır.

CEZA TÜRLERİ
Bir davranışın sonunda bireyi olumsuz yönde etkileyecek uyaranlar ceza olarak adlandırılır. İki tür ceza vardır.
Birinci Tip Cezalar: Olumsuz bir çocuk davranımdan sonra bireyi olumsuz yönde etkileyecek bir uyaran verilir.
Örneğin; kardeşini döven çocuğun annesi tarafından azarlanması gibi.
İkinci Tip Ceza: Birey için olumlu durum, uyaran ortadan kaldırılarak bireyde hoşnutsuzluk yaratma durumudur.
Örneğin: sınıfın huzurunu bozan öğrencinin teneffüse çıkmasına izin vermeme gibi.
Pekiştirilen davranışın ortaya çıkma olasılığı fazla iken, cezalandırılan davranışın ortaya çıkmasını azaltır. Ceza olumsuz davranışı tam olarak ortadan kaldırmaz. Sadece belli bir süre için bastırır. Ceza ortadan kalktıktan sonra olumsuz davranış yenilenir. Bundan dolayı ceza öğretisi bir yöntem değildir. Fakat bu cezanın hiç kullanılmayacağı anlamına gelmez. Bilinçli kullanıldığında yararlı olabilir.

Edimsel (Operant) Şartlanmanın Eğitime Katkıları:
1- Öğretmen kazandırmak istediği hedeflerle davranışlar arasında bir bağ kurmalıdır.
2- Öğretmenin görevi davranışları biçimlendirmektir. Bu ise hedeflerden haberdar etmeyi ve hedefe ulaşmadaki uygun teknikleri bulmayı ilgilendirir.
3- Pekiştirmeyi ve tarifelerini iyi kullanmak gerekir. Eğitimden cezadan kaçınılması gerekir. Öğrencinin uygun davranışı pekiştirmeli, uygun olmayanları ise gömemezlikten gelinmelidir.

__________________
webmaster isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Reklam Alanı
Cevapla

Popüler Sitelerde Paylaş

Etiketler
psİkolojİsİ, Öğrenme


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
SPOR PSİKOLOJİSİ (slayt) binali Sunular ve Slaytlar 7 16-10-2011 11:47
Spor psİkolojİsİ proksi Beden Eğitimi ve Spor Kütüphanesi 0 28-02-2011 00:09
SPOR SAKATLIKLARI PSİKOLOJİSİ binali Spor Sakatlıkları ve İlk Yardım 0 07-10-2008 21:29
SPOR PSİKOLOJİSİ ayla_06 Sunular ve Slaytlar 8 08-02-2008 20:17
GÖZLEM YOLUYLA ÖĞRENME (SOSYAL ÖĞRENME) webmaster Eğitim Bilimleri 0 05-04-2007 01:59

Reklam Alanı


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:43.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2006 - 2024, Türkiye'nin Beden eğitimi ve Spor Portalı
2007-2024 Türkiye'nin Beden Eğitimi ve Spor Portalı
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159