26-05-2008, 21:37 | #1 |
Çalışkan Üye
Üyelik tarihi: Eki 2007
Mesajlar: 3.631
Teşekkürleriniz: 2
12 Mesajına 18 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 21 |
Reklam Alanı
="msgableRow"> ="msgableRow"> height=150 ="msgLineDevider"> OVERFLOW: auto" İLKÇAĞ OLİMPİYAT OYUNLARI ve = o ns = /><?:NAMESPACE PREFIX = O /> YAŞANMIŞ AHLAKSIZLIKLAR Bugün içinde yaşadığımız, sahip çıkmamız gereken, hızla kirlenen bir dünya ile karşı karşıyayız. İyi ve güzel konusunda, Grek uygarlığının beden kültürüne verdiği önemi, değerler dizgesini, dönemin filozoflarının yaklaşımlarını irdelemeden tarihsel bir kavrayışa ulaşmak güçtür. Klasik Grek felsefesinin olgunluk döneminin de üç ünlü düşünür, Sokrates, Platon ve Aristoteles sporun diğer uğraşlarla, müzik ve matematikle bağıntısı üzerinde durmuşlardır. Sporu, ahlaklı olmanın dürüst ve düzenli yaşamanın bir öğesi olarak anlamışlardır. Aristoteles’e göre jimnastik, “hangi hareketlerin vücuda yararlı olduğunu, tabiatın insan vücuduna ölçü olarak bağışladığı niteliklere göre bunların hangilerinin iyi ve uygun düşeceğini araştırma bilimidir”. Cimnastik hakkında Platon’un görüşü: “Her canlı varlık, içgüdüsü ile daima sıçramak- zıplamak ister. Bunun kendine göre bir ritmi vardır. Bundan da dans ve müzik doğar. Genç yaratıklar vücutları ve sesleriyle uslu duramazlar, düzensiz bir şekilde sıçrayıp gürültü ederler. Fakat insanlar, adına ritim denilen ve sesteki alçak ve yüksek perdelerin uyuşumu gibi ahenge sahiptir. Sokrates’e göre ise cimnastik, “Vücuda güzellik ve güç kazandırmak üzere yerine getirilmesi gereken ahlaki bir ödevdir. Bunun sorgulanması en büyük ayıptır.” Her üç filozofun üzerinde durduğu, cimnastiğin hedefidir. Cimnastik; bedeni, düşünceyi ve ahlakı geliştirmede vazgeçilmez bir eğitim anlayışıdır. Grekler bu eğitim idealini “kalokagathia” kavramı ile açıklamışlardır. Kalokagathia, vücudun yetişmesi ve ruhun gelişmesi ile bağıntılı olarak güzellik ve iyilik durumunu anlatır. Grek uygarlığının hemen bütün devirlerinde vücut kültürünün üstün değeri toplumun bütün aydınlarında, bir bilinç konusu olmuş, devlet adamı, filozofu ve din adamıyla her sorumlu bu alanda üzerine düşeni yapmıştır. Bunun sonucu olarak da Greklerin iyi bir vatandaş olmada cimnastiğe verdikleri önem, yurtlarına saldırılara karşı koymazda görevlerini başarı ile yapmalarına yol açmıştır. Filozoflardan önce, yedi bilgeden birisi olan yasa koyucu Solon’un beden eğitimine verdiği değer ve önem, beden eğitimi konusunda devlet adamı ve filozof tavrını ortaya koyması bakımından önemlidir: “Beden alıştırmalarını, gençliğe yalnız yarışmaların hatırı için tavsiye etmiyoruz. Onları sadece yarışmalara katılsınlar diye bu işe zorlamıyoruz. Gençler bu çalışmaların sonunda kendileri ve vatanları için büyük değer taşıyan erdemler kazanıyor. Yaptıkları iş, bütün iyi vatandaşların, uğrunda uğraştıkları bir ortak dava ile ilgilidir. Gençler görünüşte çamdan meşeden, zeytinde veya defne dalından yapılan fakat anlamında insanların bütün mutlulukla ferdin ve toplumun ortak özgürlüğünü, refahını, güvenini, şan ve şerefini bir kelime ile tanrıdan dileyebileceğimiz en güzel şeyleri kastediyorum. İşte bütün bu güzel şeyler, uğrunda mücadele edilen çelenklerin örgütlerinde saklıdır. Büyük yarışma bayramları bunlara ulaşmaya olanak sağlar. Cimastik alıştırmaları ve yarışmalar vatandaşlar bu amaca götürmek için düşünülmüştür. Onların ödülleri de aynı düşüncenin ürünüdür. Yarışmalar, büyük ve orta toplum davalarımızın, uğraşılarımızın küçük bir örneği, çelenkler de uğrunda mücadele edilen büyük manevi değerlerin küçük birer sembolleridir.” Fakat, Atinalı Solon, Olimpiyat oyunlarında başarılı olanlar için para ödülleri koymakla (500 Drahmi’yi geçmeyen) erdemler kazanmak için yapılan işten para kazanma yolunu da açmış oldu. Bu yol, Grek cimnastiğinin içeriğinin bozulması ve meslek sporculuğunun ortaya çıkmasında başlangıç olmuştur. Hellen cimnastiği, yarışma ve şenliklerle özgür yurttaşların yeteneklerinin boy ölçüştüğü, katılanların büyük onurla anıldığı oluşumlara neden olmuştur. Ancak onurların en büyü olan olimpiyatlara katılma üç önemli şarta bağlanmıştır: Özgür olmak ve köken olarak Heilen olmak, Evli bir çiften doğmuş olmak, İyi ve onurlu vatandaşlık hakkına sahip olmak. Bu şartları taşıyan bireyler bir aylık hazırlık kamplarına alınarak başarısızlar elenir; başarılı olanlar kutsal oyunlara alınırdı. Oyunlar vücut kültürünü olduğu kadar Grek düşün hayatındaki gelişmeleri yansıtan bir yaşantı olarak devam etmiştir. Eski Yunan uygarlıklarında yaşanan ahlaki olmayan olayları örnekleyerek günümüz ahlaksızlıkları ile karşılaştıralım: “Atinalı Kalipso adlı bir atlet, pentatlonda (beşli yarış) kendisine rakip olabilecek sporcuları parayla satın almıştır. M.Ö 322’de yapılan oyunlarda bir yarışçı kendisine yenilmesi için rakibine 300 Drahmi vermiş, bunu da yarışlardan sonra, nasıl olsa kazandım diyerek döylemekten kaçınmamıştır. Siteler arası rekabetin yoğun olduğu İÖ 4. yüzyıldan bir örnek: Sykion ve Kleora şehirleri halkı Telekias adlı bir genci, kendilerine ait olduğunu ileri sürerek paylaşmamak için diri diri parçalamışlardır. Ün yapmış ve sivrilmiş atletleri kendi adlarına yarıştırmak için onları kendi kütüklerine yazdırmanın olanaklarını sağlamışlar, bir başarı halinde de kendileriyle övünmekten çekinmemişlerdir. Yüzyıllar sonra benzer bir olay ülkemizde de yaşanmıştır. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın marifetiyle Bulgaristan’dan büyük vaatlerle getirilen dünya halter şampiyonu Naim Süleymanoğlu ilk örnek olmuştur. Kazandığı üstün başarılar karşısında yöneticiler uzun çabalar gerektiren, kaynaktan yetiştirme yerine devşirme çabalar sporculara yönelmişlerdir. Bu yönelimle bir başka halterci Halil Mutlu ve daha sonra da basketbol oyuncusu Mirsad Türkcan’ın Efes Pilsen takımında ve ulusal takımda da başarılı olması, bu tür örnekleri ülkemizde güncelleştirilmiştir. MODERN OLİMPİYAT OYUNLARI ve YAŞANMIŞ AHLAKSIZLIKLAR 1896 Atina Olimpiyat Oyunları ile modern olimpiyatlar başlamıştır. Bu oyunlarda Yunanlı maraton koşucusu Spiros Luis şampiyon olunca, bir çiftlik bağışlandığı, bir ev, araba ve her türlü ihtiyacının ömür boyu karşılanacağının vaat edildiği bilinmektedir. 1900 Paris oyunları Fransa’da yapıldı. Dereceye giren sporculara maddi ödüller ilk kez burada verildi . Uluslararası yarışmalarda, takımların başarılarına prim, ulusal takımlarla katılan yarışmalarda başarılara devletçe uygulanan ödül sitemi aynı uygulamanın günümüze yansıyan örnekleri olarak gösterilebilir. 1904 Saint Louis Oyunları Amerika’da yapıldı. Bu oyunlar ahlaksızlığı da maraton yarışında yaşandı. Amerikalı maratoncu Lorz, yarışın 10 kilometresini otomobil ile kat ederek birinci olur. Lorz’un birinciliği daha sonra iptal edilir. 1908 Olimpiyatları Londra’da düzenlenmiştir. Dünya kamuoyunun olimpiyatlara büyük önem vermesiyle birlikte bu gibi organizasyonların, milletlerin ve inançların propagandasının sahnelendiği bir yer olmasına yol açmıştır. Nitekim 110 metre engelli yarışınsa Amerikalı atlet Forrest Smithson elinde İncil ile yarışmak istemiş, yönetmeliklerde bir aykırılık görülmeyince İncil’le koşmuş ve şampiyon olmuştur. Bu atlet yarıştan sonra “Ben dini bütün bir Hristiyan’ım. Dinimiz, Heistiyanlarını Pazar günleri dini amaçlar dışında her türlü çalışmasını günah saymaktadır. Elimde İncil’le koşmakla dinsel bir amaç uğruna çalışmış oldum” diyerek amacını belirtmiştir. 1912 Olimpiyat Oyunları Stockholm’de yapılmıştır. Bu oyunlarda, Amerikalı bir antrenörün ırkçı tutumları 100 metre finalinde yaşandı. Amerika atletizm takımının beyaz antrenörü finalde yarışacak favori siyah atlet Hovard Drew’ü, bir beyaz atlet olan Craig’i şampiyon yapmak için soyunma odasına kilitlemiş ve yarışlara girmesini engellemiştir. 1924 Olimpiyat Oyunları Berlin’de yapıldı.bu oyunlar, ırkçılığın ve politikanın olimpiyatlara tam olarak bulaştırıldığı ilk organizasyon oldu. Hitler, oyunlarda faşizin propagandasını yaparak bütün dünyaya beyaz (ama özellikle de Alman) ırkın üstünlüğünü kanıtlamak istedi. Siyah atlet Jesse Owens’in başarıları karşısında Hitler’in propagandaları boşa çıkmıştır. 1960 Olimpiyat Oyunları Romda’da yapıldı. Ülkelerarası rekabetin, oyunların televizyonda yayınlanması yoluyla arttırılması ve sporda ticarileşmeye ilk bu oyunlarda rastlanır. 1980 oyunları Moskova’da yapıldı. Ancak, Amerikan emperyalizmi ve güdümündeki diğer ülkeler bu oyunları boykot ederek sporcularının Moskova’da yarışmasını engellemişlerdir. 1984 Olimpiyat Oyunları Los Angeles’ta yapıldı. Sovyetler ve güdümündeki Doğu Bloğu ülkeleri de bu oyunları boykot ederek sporun kirlenmesine katkı sunmuşlardır. 1988 Olimpiyat Oyunları’nda doping yaptıkları için Bulgar halterciler diskalifiye edilerek madalyaları geri alınmıştır. Bu olayın ardından Ben Johnson’un 100 metrede birinci olduktan sonra dopingli çıkması, olimpiyatlara gölge düşürmüştür. 1992 Olimpiyat Oyunları Barcelona’da yapıldı. Oyunlara Amerika Birleşik Devletleri, basketbolda “Rüya Takımı” diye anılan, profesyonel oyunculardan oluşan yıldız topluluğu ile katılmıştır. Bu katılım, diğer sporcuların olimpiyatlara katılımından farklı olmuştur. Yıldız basketbolcular olimpiyat köyünde kalmak yerine lüks otellerde kalmayı tercih ederek ayrıcalıklı olmayı seçmişlerdir. Charles Barkley, Michael Jordon ve arkadaşları NBA, Barcelona’ya basketbol yayın haklarını pazarlamaya göndermişti. Olimpiyatların ahlaki yönü kaybolmuştur. Üst düzey sporcuların reklam anlaşmalarında, rekor kırıp madalya kazandıkları takdirde alacakları ek paralar maddeler halinde yazılmıştır. Pek çok iyi sporcu; madalya ve paraya ulaşmak için ahlaksızlıklara başvurmak durumunda kalmışlardır.
__________________
\'\'ONE WORLD ONE DREAM\'\' |
Reklam Alanı |
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
olİmpİyat, oyunlari, İlkÇaĞ |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
2011 ERZURUM VE OLİMPİYAT OYUNLARI HDK TOPLANTILARI YAPILDI | hat64 | Spor Haberleri ve Güncel Olaylar | 0 | 30-12-2008 17:36 |
2008 PEKİN/BEIJING OLİMPİYAT OYUNLARI YARIŞMA PROG | hat64 | Olimpiyatlar | 0 | 26-05-2008 18:55 |
2008 PEKİN OLİMPİYAT OYUNLARI POSTERLERİ | hat64 | Olimpiyatlar | 0 | 26-05-2008 18:50 |
PEKİN OLİMPİYAT OYUNLARI SEMBOLLERİ ( BOCOG ) | hat64 | Olimpiyatlar | 0 | 26-05-2008 18:43 |
İlkçağ Olimpiyat Oyunları | webmaster | Olimpiyatlar | 0 | 15-03-2007 00:30 |
Reklam Alanı |