02-05-2007, 13:26 | #1 |
Administrators
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.804
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 245 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10 |
Reklam Alanı
İslam inancına göre ok ve yayın Adem Peygambere, Allâh tarafından gönderildiğinde “attığın zaman (okunu) sen atmadın, oku atan Allâh’tır” anlamında ayet olduğu bilinmektedir. Ok ve yayın dini önemi ile ok atmanın fazilet ve sevabına dair 40 kadar hadis vardır. Bu konu ile ilgili tarihte yazılan pek çok eserde (risale) geniş yer alır. Bu hadiselerden bazıları şunlardır. · Bir ok sayesinde üç kişi cennete girer; oku yapan, sunan ve atan. · Ok atmak nafile ibadetten daha hayırlıdır. · Şu üç mecliste melekler sizinle beraber olurlar. Bir ok atışmak, biri pehlivanlık yapmak ve biri helaliyle sevişmek. · Ok atmayı öğrenen, sonrada özürsüz terk eden bizden değildir. Hz. Muhammed (S.A.V.) ashabıyla giderlerken yol kenarında ok atışan kimseler görür ama selam vermeden geçer. Sebebini sorduklarında “çünkü onlar şimdi ibadettedirler” cevabını verir. Harp okçuluğu yanında, bir savaş hazırlığı sayılarak spor okçuluğunu da aynı kutsal önemin tanındığını görürüz. Nitekim gerek menzil gerek koşu atışlarında oklar ya hep “Ya Hak” ünlemi ile “gaza niyetine” atılırdı. Savaş okçuluğu terk edildikten sonra, spor okçuluğunun öncelikle manevi bir disiplin sayılıp, yüzyıllar boyu sürdürülmesinde bu dini inanç önemli rol oynar. Yine bu inanca dayanılarak ok meydanlarına cennetten bir köşe diye bakılmış- sınırına tecavüz edilmesine, sarhoş, abdestsiz ve pabuçla girilmesine izin verilmemiş, yetkili kişisine Şeyh denilmiş, cihat, yağmur ve afet dualarında bu meydanlarda toplanılmıştır. Peygamberimiz minberdeyken sordular, Ya resullallâh kuvvet maksat nedir? Peygamberimiz, üç kez “Dikkat edin muhakkak ki kuvvet, atmaktır.” buyurdu. Yani bu ayetten maksat ok atmaktır. Enes b. Malik (r.a) Peygamberimizden şöyle rivayet etti. “Kim evinde bir yay bulundurursa, Yüce Allâh ondan yoksulluğu giderip, zorunlu fakirlik vermez. Bir gün Sad. b. Ebi Vakkas (r.a)’a keder hali doğdu. Peygamberimizde ona “Be acayip iş” ilacı elinde olduğu halde hüzün çekiyorsun. Şimdi yay ile oku eline al, meydana varıp, birkaç ok at. O zaman sıkıntın gider yerine neşe ve sürur gelir” dedi. Ikbe b. Amir (r.a) Peygamberimizden şöyle nakleder “her kim ok atmayı öğrenip sonra terk eylerse Allahu tealaya asi olmuş olur.” Yine peygamberimi buyurur “iki nişa arasında cennet bahçelerinden bir bahçe vardır.” Hz. Muhammed (S.A.V.) buyurdu: “Melekler ok atma ve ata binmenin dışında hiçbir oyuna katılmazlar.” Bir gün Resullallâh gezerken bir topluluğa uğradı. Onlar at koşturuyorlardı. Selam verdi, geçti ve başka bir topluluğa uğradı, onlar mızrak oynayıp kılıç talimi yapıyorlardı, onlarda selam verdi, geçti ve bir topluluğa uğradı ki onlar ok atıyorlardı, onlara selam vermedi. Bekledi; onlar, atışı bitirip, okları toplamaya giderken Peygamberimiz dedi ki, “Adımlarınız azar azar atın, zira adımlarınızın sayısına göre sevap alırsınız”. Peygamberimiz nişan aralarında gezerken sordular. At koşturanlara, kılıç oynayanlara selam verip; ok atanlara niçin selam vermediniz. Peygamberimiz buyurdu ki: “Namazda olan topluluğa nasıl selam vereyim” Bu hadis ve rivayetlere dayanılarak ok atmak “sünnet” sayılmıştır. |
Reklam Alanı |
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
dİnİnde, okuÇuluk, İslam |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Reklam Alanı |