Beden Eğitimi ve Spor Portalı  


Go Back   Beden Eğitimi ve Spor Portalı > Kütüphane > Beden Eğitimi ve Spor Kütüphanesi

Beden Eğitimi ve Spor Kütüphanesi Antrenman Bilgisi, Isınma, Beslenme ve Dahası

beden eğitimi
beden eğitimi
Sitemize hoş geldiniz. Konuları beğenmeyi unutmayalım.

 
 
Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 08-08-2009, 19:50   #1
Guest
 
 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Mesajlar: n/a
Standart

Reklam Alanı
BÜTÜNÜN NE KADARINI ANLIYORUZ? İnsan, sandığından fazladır GİRİŞ Bir şeyler yapmak genellikle sonlu bir zamanı gösterir, ancak bir şey olmak sonsuz bir yolculuktur. Bu yolculuğun sonsuzluğunu Aşık Veysel, Uzun ince bir yoldayım. Gidiyorum gündüz gece. şeklinde dile getirmiştir. Masa yapmak belirli bir süre alır, ancak masa ustası olmak sonsuz bir yolculuktur. Ustalık ideal bir durumdur ve hiçbir zaman oraya ulaşılamaz. Ancak bu yolda ilerlediğimizi ya da ustalığa doğru yaklaştığımızı hissedebiliriz. Bu ayırım doğu kültürüyle batı kültürleri arasındaki farkı göstermek için kullanılan bir ayırımdır. Doğuda olmaya, batıda yapmaya daha çok önem verildiği üzerinde durulmaktadır. Olmak ve yapmak kavramları aynı zamanda öğrenmenin sınıflandırılması için de uygun bir ayırımdır. Yapmaya yapmayı öğrenmek, olmaya da olmayı öğrenmek diyoruz. Bunların her ikisi de dinamik kavramlardır. Hafızalı sistemlere dinamik sistemler denir. Bu sistemlerin davranışları zaman içinde sürekli olarak değişmektedir. Zaman kavramı denince; genellikle geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman sınıflandırması aklımıza gelmektedir. Önemli bir kısmımız bu zaman dilimlerini birbirinden bağımsız olarak düşünmektedir. Bu da herşeyi parçalarına ayırarak anlamaya çalışma alışkanlığımızın bir sonucudur. Oysa biz zamanı bir bütün olarak algılarız. Her davranışımızı; geçmişi, şimdiyi ve geleceği düşünerek gerçekleştiririz. Bu da her üç zamanı aynı anda yaşadığımızı gösterir. Bu anlamda zaman saatin gösterdiğinden çok olayların üzerimizdeki etkileriyle belirlenen bir şeydir. Olma, öğrenme ve hafıza kavramları, bizi bugün de bilimsel olarak tam bir tanımlaması yapılamayan zihin kavramına götürmektedir. Zihinli sistemler canlı sistemlerdir, ama her canlı zihinli bir sistem değildir. Zihinli sistemler amaçlı (purposefull) sistemlerdir. Bir sistem iki ya da daha fazla çevrede hem araç hem de sonuçları seçebiliyorsa; amaçlıdır. (Ackoff re-21). Bu da her canlının amaçlı olduğunu göstermez. Bir sonucu üretmek için sadece araçları seçebilen sistemlere hedefe yönelik sistemler denir. Bitkiler ve buzdolabı gibi sistemler bu gruba girerler. Bu açıdan bakınca sistemleri zihinsiz, tek zihinli ve çok zihinli olmak üzere üç ayrı grupta incelemek mümkündür. Ayrıca bu ayırımı ruha göre de yapabiliriz. Ruh kavramı zihinden daha kapsamlı ya da daha bütünleştirici bir kavramdır. Bütünlüğümüzü sağlayan, hayata anlam vermemize yarayan bir şeydir ruh. Günlük dilde takımların ruhundan sözederiz ama yönetimle ilgili yayınlarda ruhtan pek sözedilmez, çünkü klasik bilim anlayışıyla ruhu açıklama yeteneğimiz yoktur. Ruh kuvantum mekaniğinde bir maddenin dalga boyutunu temsil eder. Bazı dinlerde de nefes benzetmesi kullanılır.Burada madde ve dalga iç içedir. Madde ve dalgayı ayrı ayrı ele alarak bütünü kavrayamazsınız. Sistemin tam bir bütün halinde yani tüm parçaların tam bir uyum içinde davranmasını sağlayan dalga fonksiyonunu ruh olarak tanımlıyoruz. Bu tanım teorik açıdan tam doğru değildir, ancak bizim için pratik ve kullanıma uygun bir tanımdır. Ruh kavramıyla varlık kavramını birarada düşününce kişilik kavramı karşımıza çıkmaktadır. Her insanın bir kişiliği olduğu gibi organizasyonların da bir kişiliği vardır. Kişilik, bireyin sosyal, zihinsel, duygusal, sosyal ve fiziksel özelliklerinin bütününden ortaya çıkan bir kavramdır. Ancak organizasyonların kişilik sahibi olduğu hukukun dışında herkesin kabul ettiği ya da benimsediği bir bakış açısı değildir. Bilindiği gibi, bakış açımız ya da zihniyetimiz değişince olayların anlamları ya da şekli de değişmektedir. Buna bilimsel yazında paradigma değişimi denilmektedir. Zihniyet (paradigma) değişimi hem bilimsel yaklaşımlarda hem de organizasyon benzetimlerinde gerçekleşmiştir.alınıtıdır
  Alıntı ile Cevapla
Reklam Alanı
 

Popüler Sitelerde Paylaş

Etiketler
anliyoruz, bÜtÜnÜn, kadarini


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Reklam Alanı


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:29.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2006 - 2025, Türkiye'nin Beden eğitimi ve Spor Portalı
2007-2024 Türkiye'nin Beden Eğitimi ve Spor Portalı
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159