Beden Eğitimi ve Spor Portalı  


Go Back   Beden Eğitimi ve Spor Portalı > Kütüphane > Kişisel Gelişim ve Spor

Kişisel Gelişim ve Spor Gelişimle ilgili tüm notlar,

beden eğitimi
beden eğitimi
Sitemize hoş geldiniz. Konuları beğenmeyi unutmayalım.

 
 
Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 13-05-2008, 21:17   #1
binali
Super Moderator
 
binali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Şub 2008
Bulunduğu yer: Samsun
Mesajlar: 2.731
Teşekkürleriniz: 14
89 Mesajına 129 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 19
binali will become famous soon enough
Standart

Reklam Alanı


Motivasyon Denen Gizemli Güç


Yazar: Arif Gürdenli“Birçok yönetici, elemanlarının topu alıp koşması konusunda çekingen. Bilgilendirilmiş ve motive edilmiş birinin ne kadar hızlı hareket ettiğini görünce şaşıracaksınız.”

align=right>Iacocca

Gerek spor hayatında, gerekse iş yaşamında aynı koşullarda bulunan ve benzer niteliklerdeki iki kişiden biri sürekli yüksek performans gösterip zirveye demir atmışken, diğerinin inişli çıkışlı bir grafiği olabilir. Çoğu kez kişinin kendisi de, antrenörleri de (veya yöneticileri) bunun nedenlerini bulup çıkarmakta zorlanırlar.

Özellikle ülkemizde, kolay mazeret üretme gibi salgın bir hastalık var. Başarısızlıklar veya performans düşüklüğü durumunda mutlaka geçerli bir neden bulunur. Yerli yersiz sebeplerle kendimizi ve başkalarını kandırmaktansa, durumu yaratan nedenlerin temeline inmek daha doğru olmaz mı? “Niçin” sorusunu tekrarlayarak, içerisinde bulunduğumuz durumu ünlü filozof Sokrates tarzında bir yaklaşımla sorgularsak, temelde çoğu kez motivasyon faktörüne ulaştığımızı göreceğiz.

Diyelim ki motivasyon ile ilgili bir sorunun farkına vardık. İyi de şimdi ne olacak? Ha deyince artmıyor ki şu motivasyon denen şey! Uzmanlar motivasyon faktörlerini, içten gelen ve dış etkenler olarak iki ayrı kategoride değerlendiriyorlar. İlk bakışta dış faktörlerin daha etken olduğu düşünülebilir: Unvan, prim, ödül veya ceza, verileni geri alma... Havuç ve sopa olarak da adlandırabileceğimiz bu yöntemlerin modası hızla geçmekte. Artık, çoğu yönetici ve koç biliyor ki, esas güç, içten gelen motivasyonda saklı. Ancak, iç motivasyonu harekete geçirmek için dış etkenlere duyulan ihtiyaç bir çelişki doğurmuyor mu dersiniz? Belki biraz; ama bu noktada iki ayrı insan tipi karşımıza çıkıyor. Büyük çoğunluk, iç motivasyonun harekete geçmesi için dışardan bir tetikleme beklerken, bazıları için nedense buna hiç gerek kalmıyor.

Yeni işe başlayan satış temsilcisi, tecrübeli iş arkadaşına söylenmektedir: “Her gittiğim yerde hakarete uğradım bugün.” Tecrübeli arkadaşı yanıtlar: “Deme yahu! Şu on yılda beni terslediler, kapıları yüzüme çarptılar, sövdüler, merdivenden aşağı yuvarladılar... Ama hiç hakarete uğradığım olmadı.”

Neyse ki ben kendimi ikinci kategoride yer alan biri olarak şanslı görüyorum. 25 yılı bulan aktif spor yaşamımın ve 18 yıllık iş hayatımın pek nadir zamanlarında motive olmak için birşeylere veya birilerine ihtiyaç duydum. Bunun nedenini zaman zaman kendime sorarım: Nasıl oluyor da böylesine bir disiplinle, farklı koşullarda motivasyonumu koruyabiliyorum? Sonunda kendimce bir formül geliştirdim ve bunun adını da “başarımın formülü” koydum: En iyiyi yapmak için kararlılık, tümüyle kendini adamak, istek ve tutku. Asla mazeret yok!

İzin verirseniz bunları biraz açayım. Öncelikle hedef “en iyiyi yapmak”. Bu, yaratılabilecek koşullar altında ulaşılabilecek en yüksek hedef. Yani kesinlikle “elimden gelenin en iyisi” değil; çünkü “elimden gelen bu” demek, hem hedef düşürmek anlamına geliyor, hem de mazeret yaratmaya çok açık. Kişinin motivasyonunu yitirmemesi için, mazeret yaratamayacağı ortamı kurması gerekiyor. Ardından kararlılık geliyor. Koyulan hedefe ulaşmak için kararlı olmak lazım. Bizi hedeflerimizden uzaklaştırabilecek o kadar çok dış etken var ki: Sosyal çevre, pohpohlayanlar, yerenler, hastalık, sakatlık, başarısızlık, maddiyat, yorgunluk, angarya işler... Saymakla bitmez! Eğer bunlardan bazılarına kapılırsak, aynı motivasyona yeniden ulaşmak zorlaşacaktır. Mümkün olan her şeyi yaptığını bilen bir sporcu, başarısızlıkla da kolay başa çıkar. Başarısızlık, yenilgi değildir. Aslında kazananlarla kaybedenler arasındaki temel fark, kaybedenlerin o güne dek yeterince başarısız olmadığı gerçeğidir. Motivasyonunuzun seviyesi ile performansınız doğru orantılıdır. Hedefiniz her neyse, onu çok ama çok istemelisiniz. Hedeflerine ve isteklerine tutkuyla bağlı olanlar, gerekirse beklemeyi bilirler; ancak, asla vazgeçmezler.

Başarılı olmak ve yüksek hedeflere ulaşmak için kendinizi amacınıza tümüyle adamanız şarttır. Bunu yaparsanız, kazanmayı hak ettiğinize inanırsınız. Bu, bir yaşam tarzıdır. İnsanın inanmadığı bir şeye kendini motive etmesi, bence olanaksızdır. Dış etkenlerle belki kısa süreli motivasyon sağlanabilir; ama içten gelen bir motivasyon, ancak kişi inanırsa gerçekleşecektir. Birey, hedeflerine, yöneticisine/koçuna, mentoruna, sisteme, kendi bilgi ve becerilerine inanmalıdır.

Burada yöneticilere/koçlara da ciddi bir sorumluluk düşüyor: Performans beklenen kişiden nelerin ve neden talep edildiğinin çok açık ve net olarak anlatılması gerekir; çünkü hiçbirimiz, sebepsiz yere bir işi yapmak için motive olamayız. Kaldı ki bunu öğrenmeye hakkımız da var. Kişi başarıya açsa ve bu ihtiyacı ruhunda hissedebiliyorsa, içten gelen motivasyon sürekli artar. Elbette ki elde edilen başarıların takdir edilmesi de son derece önemli. Aksi halde, gol atan futbolcunun boş tribünlere koştuğu gibi bir durumla karşılaşan bir eleman/sporcu, benzer veya daha zorlu hedeflere ulaşmak için aynı sıkıntılara göğüs germekte zorlanabilecek veya nedenleri sorgulamaya başlayacaktır. Cevapsız kalan “neden”lerin uzantısı da inanç kaybı olacaktır. Hem iş hem de spor hayatında, sıcak bir takdirin pek çok maddi motivasyon kaynağından daha fazla sonuç verdiği birçok kez gözlemlenmiştir.

Yine de günün sonunda, her birimiz “nasıl hissettiğimiz” konusunda sorumluluk taşıyoruz. Karşımıza çıkan temel gerçek, dış etkenlerin bize neler hissettirdiği değil, bizim oluşan koşullar altında nasıl hissetmeyi tercih ettiğimizdir. Bu, tümüyle kendi seçimimizdir.

Ortaya çıkan çoğu olumsuzlukların temel nedeni, yaptığımız düşünce hataları. Ayrı bir yazı konusu olmakla birlikte, bunların başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz:
- “Ya hep ya hiç”
- Aşırı genelleme
- Akıl okuma
- Geleceği okuma
- Durumu büyütme
- Artıları görmezden gelme
- “Hissediyorsam doğrudur”
- Kişiselleştirme

Bu düşünce hataları, günlük yaşantımızda sıklıkla yaptığımız; ancak, çoğu kez fark etmediğimiz hatalardır. Sonuçları ise çoğu kez motivasyonumuzu düşürmenin yanı sıra depresyona kadar varabilen negatif durumlara yol açar. Her biriyle başa çıkmanın türlü yolları vardır; ancak, bunların farkına varmak bile başlangıç aşamasında performans açısından önemli gelişmeler yaratacaktır.

Sanırım, sporda motivasyon sağlamak, iş hayatına oranla daha kolay; çünkü, çoğu kişi için spor daha fazla keyif veren bir yaşam tarzı. Yine de iş yaşamının gerektirdiği nitelikler ve yaklaşımlar açısından, yüksek performanslı bir sporcu ile bir çalışan arasında pek çok benzerlik bulmak mümkün. Özellikle, bireyin yaptığı işe tutkuyla bağlı olması temel şart. Belirlenen yüksek hedeflere ulaşmak için gidilecek yolun zorlu ve sancılarla dolu olduğu zaten belli.

Hayatta sürekli karşımıza çıkan yol ayrımlarından biri burada da bizi bekliyor: Zirveye giden dik yolu isteyerek kat etmek de mümkün, zorlamayla da... İstekle kat edilirse, iç motivasyon, gereken tüm itici gücü sağlayacaktır. Ama zorlamayla olacaksa, dışarıdan destek şart. Benim tercihim belli; peki, ya sizin tercihiniz hangisi olacak?

__________________
7-8 Ağustos 2010 Tarihinde DİYARBAKIR'da yapılan Spor Tırmanış yarışmasını SİYASİ SEBEPLE protesto edip yarışmaya takım getirmeyen, aynı zamanda'da TDF Eğitmeni ve Spor kulübü BAŞKANI olan KİŞİ'yi ÖZEN'le kınıyorum.
binali isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Reklam Alanı
 

Popüler Sitelerde Paylaş

Etiketler
denen, gizemli, güç, motivasyon


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sporda Motivasyon webceren Antrenman Bilgisi 2 05-03-2009 13:26
Motivasyon mucizesi binali Sunular ve Slaytlar 0 07-10-2008 20:38
Motivasyon (meb) binali Sunular ve Slaytlar 0 05-10-2008 16:16
Motivasyon webmaster Sunular ve Slaytlar 1 27-06-2008 18:30
Güreş ve Motivasyon webmaster Güreş 1 10-12-2007 19:17

Reklam Alanı


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:39.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2006 - 2024, Türkiye'nin Beden eğitimi ve Spor Portalı
2007-2024 Türkiye'nin Beden Eğitimi ve Spor Portalı
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159