|
05-04-2007, 02:01 | #1 |
Administrators
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.804
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 245 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10 |
Reklam Alanı
Bilişsel yaklaşımı benimseyen psikologlara göre öğrenme; hatırlama, algılama, düşünme gibi bilişsel süreçler sayesinde olur. Öğrenme sürecinde birey, kavramlar arasındaki ilişkileri anlar, daha sonra gerektiğinde onları tekrar hatırlar ve kullanır. Bilişsel öğrenmeler, bilgilerin bellekte depolandığı ve gerektiği zaman kullanıldığı öğrenmelerdir. Bilişsel kuramcılar problem çözme, kavramları ve ilkeleri öğrenme, kritik düşünebilme gibi bilişsel süreçleri yoğun olan davranışların öğrenilmesi ile ilgilenmektedirler. <H5 MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: center" >BİLGİYİ İŞLEME KURAMI</H5> Bireyin belli bir zamanda öğrendiklerinin nasıl depolandığını ve bunların gerekli olduğunda nasıl kullanıldığını açıklayan kuramlardır. Bu kuram, bireyin bilgi depolaması, topladığı bilgileri örgütlemesi, örgütlediği bilgileri bellekte depolaması ve gerektiğinde hatırlaması süreçleri ile ilgilenir. Bu kurama göre birey öğrenme sürecinde aktiftir. Uyarıcıları alır ve onları bilişsel süreçler yardımı ile işler ve daha önce edindiği bilgiler ve beceriler yeni bilgileri anlamasına ve yorumlamasına yani öğrenmesine yardımcı olur. Bilgi işlem kuramı özellikle bellek üzerinde durarak araştırma yapmıştır. BELLEK VE YAPISI: Genel anlamda bellek;dış uyaranların duyum ve algılanması, düzenlenmesi, saklanması ve gerektiğinde hatırlanması ve kullanılması sürecidir. Bu süreç daha çok öğrenmeyi ilgilendirmektedir. Belleğin iki ana görevi vardır: 1-) Uyarıcıları algılama ve bunlara ilişkin bilişsel yapmadır. Bu işlemler duyu organları ve kısa süreli belleğin işbirliği ile yapılır. 2-) Bilgiyi uzun süreli bellekte tutmaktır. = v ns = :schemas-microsoft-com:vml" /></v:stroke> = w ns = :schemas-microsoft-comffice:word" /><w:wrap anchorx="page"></w:wrap></v:line></v:stroke><w:wrap anchorx="page"></w:wrap></v:line></v:stroke><w:wrap anchorx="page"></w:wrap></v:line>Çevre Alıcılar(duyu org.) Duyusal bellek Kısa süreli bellek(işlem belleği) </v:stroke><w:wrap anchorx="page"></w:wrap></v:line> Uzun süreli bellek Dış uyaranlar duyu alıcıları tarafından duyusal belleğe ulaşırlar buradan işlenmek veya üzerinde çalışmak üzere kısa süreli belleğe gönderilirler. İşlem kısa süreli bellekte saklandırıldıktan sonra, daha sonra kullanılmak üzere uzun süreli belleğe depolanır. <H2 MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-INDENT: 21. TEXT-ALIGN: center" > BELLEĞİN TEMEL İŞLEVLERİ Kodlama: Öğrenilen bilgileri belleğe kaydederken işleyen süreçtir. Kodlama, bilgi kısa süreli bellekte analiz edilirken yapılır. Eğer bilgiler 15-20 dakika içinde kullanılarak uzun süreli bellekte depolanmazsa unutulur. Depolama: Öğrenilen bilgilerin hafızada saklanmasıdır. Geri getirme: Hafızada saklanmış bilgiyi geri çağırmak ve kullanmaktır. Kısa süreli bellek Kısa süreli bellek, sistemin aktif çalışma işlevinin yapıldığı yerdir. Bu bölüm farkındalık ve bilinçli olma durumuyla ilişkilidir. Kısa süreli bellek duyusal kayıtlardan hangi bilgilerin alınacağını belirler. İşleme dönüktür. Kısa süreli belleğin az da olsa bilgi depolama görevi vardır. Belli bir anda lazım olan, sonra unutulmasında bir sakınca bulunmayan telefon numarası, isim ...vb. gibi bilgileri kısa süreli belleğe alınır. Hangi bilgilerin silineceği veya uzun süreli belleğe depolanacağı, kısa süreli belleğe bağlıdır. Kısa süreli belleği etkileyen faktörler: 1-) Dağıtıcı düşünceler: kısa süreli belleğin aynı anda birden fazla farklı işlerle uğraşması,çalışma kapasitesini düşürür. Örn. Aynı anda çarpma ve toplama işlemini yapmak gibi.. Bu durum kısa süreli belleğin kapasitesini aşar ve işlevler birbirine karışır. 2-)Kümeleme: Kısa süreli bellek çevreden gelen zor ve karmaşık bilgileri kümelemelerle yada anlamlı hale getirerek öğrenir. Örn. 05325546385 kümeleyerek yani 0532 554 63 85 3-) Tekrar: Kısa süreli bellekte saklanan bilgilerin geri getirilme sanşları tekrarlanma oranlarına bağlıdır. Çocukların bakkala giderken alacaklarını sürekli tekrarlamaları gibi. Uzun süreli bellek: Yeni öğrenilen bilgilerin, eskilerin ışığında örgütlenerek muhafaza edildiği, sürekli saklandığı yerdir. Uzun süreli bellek, başta sözel kodlamaya dayalıdır. Bunlar dile dayalı kelimeler ve sözel ifadelerdir. Bir başka depolama şekli ise hayalidir. Tüm bilgiler sözel olmadığından, görsel ve hayali bilgilerin depolanması bu şekilde olur. Uzun süreli belleğe getirilen bilgi ilk olarak kodlanır. Kodlama; yeni bilginin belgedeki mevcut bilgi ile bütünleştirilmesidir. Unutma, uzun süreli hafızada bilginin kaybolmasından çok, bilgiye ulaşma sorunudur. Asıl sorun saklama değil, geri getirmedir. |
Reklam Alanı |
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
bİlİŞsel, yaklaŞimlar, Öğrenme |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
PİAGET'NİN BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI | binali | Eğitim Bilimleri | 1 | 03-10-2008 12:27 |
Öğrenme | webmaster | Eğitim Bilimleri | 0 | 04-03-2008 16:39 |
Test 13: GELİŞİM (BİLİŞSEL, AHLAKİ, KİŞİLİK) | webmaster | Test ve Sorular | 0 | 07-04-2007 15:21 |
Test 12: GELİŞİM (BİLİŞSEL, AHLAKİ, KİŞİLİK) | webmaster | Test ve Sorular | 0 | 07-04-2007 15:20 |
GÖZLEM YOLUYLA ÖĞRENME (SOSYAL ÖĞRENME) | webmaster | Eğitim Bilimleri | 0 | 05-04-2007 01:59 |
Reklam Alanı |