|
25-12-2007, 22:04 | #1 |
Girişken Üye
Üyelik tarihi: Mayıs 2007
Bulunduğu yer: Zonguldak
Mesajlar: 402
Teşekkürleriniz: 0
4 Mesajına 5 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0 |
Reklam Alanı
İSTANBUL - Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetici atama yönetmeliğinin bazı maddelerine “hukuka aykırı olduğu” gerekçesiyle itiraz etmişti. Danıştay, bu maddelerin iptaline karar vermişti. Ancak atamalarında “takdir hakkı” kullanılmayan eğitimcilerin, Danıştay’ın bu kararından etkilenmemesi gerekiyordu. Bakanlık bütün atamaları ayrım gözetmeksizin iptal etmek için harekete geçince eğitimciler ayağa kalktı. Görev yerleri, eşlerinin işleri ve çocuklarının okulları tayinlerle birlikte değişen eğitimciler bakanlığın kararından vazgeçmemesi halinde mağdur olacaklarını ve ailelerinin parçalanacağını söylüyor. “Bakanlık geri adım atmazsa dava açacağız” diyorlar. Eğitim-Sen’in avukatlarından Mehmet Tiryaki, Milli Eğitim Bakanlığı ile yaşadıkları sorun ve dava süreciyle ilgili olarak NTVMSNBC’ye şu değerlendirmeyi yaptı: Av. Mehmet Tiryaki (EĞİTİM-SEN Avukatı) KEYFİ ATAMALARA SON VERİLMELİ 2004 tarihli Yönetici atama yönetmeliğinde 4 Mart 2006’da R.G’de yayınlanan bir değişiklik yayınlandı. Yayınlanan değişiklikle takdir puanı değerlendirme formu gibi değişiklikler yapıldı. Yönetici atamalarında siyasi kadrolaşmaya, yönetici atamalarında keyfi atamalara olanak verecek bir düzenlemeydi bu. Biz de bu nedenle yönetmeliğini bu hükümleri ve yönetmeliğin ekinde yer alan formun iptali için dava açtık. Takdir puanına ilişkin olarak yürütmenin durdurulması kararı verildi. MEB ile şöyle bir sorun yaşıyoruz: Diyelim ki MEB bir düzenleme yapıyor. Bu düzenlemeye göre dava konusu olayda olduğu gibi yöneticiler atanıyor, bizim açtığımız dava üzerine de mahkeme bu yönetmeliğin atamaya ilişkin hükümlerinin hukuka aykırı olduğuna karar veriyor. MEB diyor ki; ‘Tamam, mahkeme kararını uyguluyorum, artık bu tarihten sonra bu yönetmeliğe göre atama yapmayacağız. İşlem yapmayacağım.’ Biz de MEB’e diyoruz ki, ‘Sizin yaptığınız yönetmelik hukuka aykırılığı yayınlandığı günden itibaren, mahkeme kararıyla ortaya konulmuştur. Dolayısıyla yaptığınız atamaları geri almanız gerekir.’ MEB böyle yapmıyor. Biz bunun üzerine resmi olarak bakanlığa başvurduk; atamaların geri alınmasını istedik. MEB da geri almayacağı anlamına gelecek bir yanıt verdi. Bunun üzerine bir dava açtık. Buşvurumuzun reddedilmesi ve yapılan atamaların geri alınması sonucunu doğuracak bir dava. Danıştay da yapılan atamaların geri alınması gerektiğine karar verdi. MEB, mahkeme kararını bu kez uyguladı ama bu yönetmeliğe göre yaptığı bütün atamaları geri alıyor. Oysa bunların içerisinde yer değiştiren yöneticiler de vardı. Öğretmen, müdür yardımcısı veya müdür olmamış da, bir okulda müdür yardımcısı veya bir okulda müdür, bir başka okula tayini çıkmış, yer değiştirmiş. Bu kişiler için bir takdir puanı verilmemiş, bir değerlendirme yapılmamış. Bu tür atamaların geri alınmaması gerekir. Asıl sorun buradan kaynaklanıyor. Sendika olarak bizim görüşümüz bu. EĞİTİMCİLER NE YAPMALI? Yönetmeliğin yürürlüğü durdurulan hükümleri belli. Bunlara göre yapılan atamaların geri alınması gerekiyor. Yönetmeliğin yer değiştirmeyle ilgili 26. maddesine ilişkin bir dava açmadık ve buna ilişkin Danıştay bir karar vermediğine göre görev yeri değiştirilenlerin yapılan atamalarının iptali doğru değil. Eğitimciler kurumlarına, milli eğitim müdürlüklerine, atamayı kim yapmışsa (Bazı okullara atama yetkisi valiliklerde, bazı okullar için Bakanlık’tadır), “Danıştay kararı bu anlama gelmiyor, yaptığınız atamanın iptal edilmesi doğru değil” diye başvurmaları, başvuruları reddedilerse de dava açmaları gerekiyor. Halil Etyemez: (Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Sekreteri) CİDDİ BİR HUZURSUZLUK VAR Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Sekreteri Halil Etyemez de, konuyu yargıya taşıyacaklarını belirterek “Mahkemenin kararının idare tarafından iyi yorumlanıp, mağduriyetlere yol açmaması gerekirdi. Genelgeye itirazımız var. Kapsam içinde olmayanları kapsam içine almamaları gerekiyordu” dedi. Etyemez’in değerlendirmeleri şöyle: İnsanlar bir ilçeden başka bir ilçeye- ile gitmiş, evini değiştirmiş, ekonomik bir takım sıkıntılara girmiş, kalkıp siz eski yerlerine geri gönderiyorsunuz. Eğitim kurumlarını zorda bırakacak bir karar. Binlerce eğitimci bundan etkilenecek. MEB’nın yaptığı bu uygulamayı mahkemeye taşıyacağız. Karardan müdür veya müdür yardımcıları dışında görev yaptıkları yerdeki öğretmenler de eğitim kurumları da etkileniyor. Çok ciddi bir huzursuzluk oluşturuyor. KONUYU YARGIYA TAŞIYACAĞIZ Farklı atama biçimleri var; ilk atma, yeniden atama, isteğe bağlı yer değiştirme ve 5 yılını dolduran okul müdürleri için zorunlu yer değiştirmeleri gibi. İtirazımız şu: Atamalarında takdir yetkisi kullanılmamışsa, takdir puanı verilmemişse; ilk atamalarda ve yer değiştirmelerde takdir puanı kullanılmayan kişilerin de yine atamasının iptal edilmemesi gerekiyor. İptal erdilen maddeler bu kapsam içinde değil. Öyleyse bu kişilerin atamalarının iptal edilmemesi gerekiyor. Bakanlık gönderdiği genelge ile bütün atamaları iptal ediyor. Bütün illerde de bu genelgeyi çok iyi yorumlayamayan yöneticilerimiz, yönetmeliği dayalı bütün atamaları ayrım gözetmeksizin iptal ediyor. Biz resmi yazıyla MEB’e başvurduk. Bakanlıktan alacağımız cevaba göre konuyu biz de yargıya taşıyacağız. Bu durumda olan yöneticilerimize hukuki destek veriyoruz. Dilekçe örnekleri hazırladık, isteyen arkadaşlarımız web sayfamızdan ulaşabilir. CEZAYI BİZ ÇEKİYORUZ NTVMSNBC’ye uğradıkları mağduriyetle ilgili açıklama yapan eğitimcilerden F.S, müdür yardımcısı iken takdir notu kullanılmaksızın yer değiştirerek bir ilçeden ile tayininin yapıldığını belirterek, karşı karşıya oldukları sıkıntıları dile getirdi: “1,5 yıllık süre içinde eşimizin tayinini yaptırdık. Çocuğumuzun eğitimiyle ilgili hedeflerini geldiğimiz yere göre belirledik. Geldiğimiz yerdeki evimizi-ocağımızı boşalttık. Eski görev yerlerimize geri dönmemiz için tebligat yapıldı. 15 gün içinde eski görev yerlerine dönmemiz isteniyor. Eşimiz ve çocuklarımız başka yerde biz başka yerde kalacağız. Devletimize, çıkarttığı yönetmeliklere güvendik. Ama cezayı biz çekiyoruz. 2007 atamalarında 10 bin civarında atama iptal edilmişti ama asaletleri bozulduğu halde herkes ‘görevlendirme’ ile aynı görev yerlerinde bırakıldı. Ama bize bu yapılmadı. Her iki genelgede de, “eğitim öğretimi aksatmadan gereken önlemlerin alınması...’ ibaresi kullanılmış olmasına rağmen, 2007 atamalarında ‘görevlendirme’ suretiyle sorun önlenmiş oldu. Ama bize yerinize gideceksiniz, görevlendirme yapmıyoruz deniliyor. Bunun hukuksal dayanağını anlamakta güçlük çekiyoruz”. |
Reklam Alanı |
25-12-2007, 23:37 | #2 |
Girişken Üye
Üyelik tarihi: Kas 2007
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 174
Teşekkürleriniz: 0
0 Mesajına 0 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0 |
selçuk arkadaş...duyarlılığınıza ve bilgilendirmenize teşekkürler..ellerinize sağlık..bu konuda birçok meslekdaşımız gerçekten çok ağır şeyler yaşıyor..bu tür konularda tek ses olmak gerek diye düşünüyorum..bu sorun hepimizin sorunu..tekrar teşekkürler...
|
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
bak, olaya, vay |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|
Reklam Alanı |