Annemden Öğrendiğim 8 Başarı Dersi

[proksi]

Reklam Alanı

Annemden Öğrendiğim 8 Başarı Dersi


Yazar: Michael G. Rayel

Annem ağır seyreden bir hastalık için tedavi görürken, benim ve ailemiz için yaptıklarını düşünmekten kendimi alamıyorum. Küçük bir erkek çocukken, babam bana sürekli annem olmasaydı ailemizin çökeceğini söylerdi. “Her iyi ailenin arkasında iyi bir anne vardır,” derdi.

Babamın bu sözlerini unutamam; ama genç beynim, o zamanlar bu sözleri anlayamadı. Ben büyürken, annem asla bir başarı ilkesinden bahsetmedi. Ama, yıllar içinde tavır ve davranışlarına bakarak, aslında annemin ailenin gücü ve temeli olduğunu anladım. Bana başarı açısından önem taşıyan bazı yaşam dersleri vermişti.

Heyecan Duyun

Annem her zaman heyecan duyardı. Bir öğretmen, işkadını ve anne olarak heyecan duyardı. Varlığını hissederdiniz; çünkü olumlu tavrı bulaşıcıydı. Gülüşü, konuşması ve mimikleri, yaptığı işlerde kendine güveni tam olan bir kadına aitti.

Bir akraba, bir keresinde annemin “telaş içinde bir kadın” ve “her zaman meşgul” olduğunu söylemişti. Yine de stresli anlarda bile yüzünden gülümseme eksik olmazdı. Elindeki işi kolayca ve memnuniyetle hallederdi. Olumlu tavrı ve heyecanı, yıllar içinde ona uzun vadeli arkadaşlıklar ve iş ilişkileri kazandırdı.

Önceliklerinizin Peşinden Gidin

Annem evlendiğinde, ailesini elinden gelen en iyi biçimde kurmaya kendini adadı. Her zaman yanımızdaydı; değerli vaktini bizim için harcamaya can atardı. Ailece dua eder, kiliseye gider, eğlenirdik. Okulda başarılı olmamız için gerekli araçları da temin etmişti. Çok kez, okul programlarına katılabilmemiz için izci üniformaları ya da resmi kıyafetler ödünç almak ya da kiralamak amacıyla gururunu yenmek zorunda kaldı.

Daha ilk zamanlar misyonunu anlamamızı sağladı. Onun önceliği, finansal koşulları ne olursa olsun her birimize üniversite eğitimi aldırmaktı. Bizi geleceğe hazırlamanın tek yolunun eğitim olduğunu düşünüyordu.

Aile işi iyi gittiğinde, gelen ek parayı yatırım amaçlı mülk alarak değerlendiriyordu. Niyeti, çocuklarının gelecekteki ihtiyaçları için tasarruf yapmaktı. Ben tıp fakültesinde okurken paraya sıkıştığımda, okul masraflarımı ödeyebilmem için hiç tereddüt etmeden bu malları sattı.

Güçlü Bir Odak Geliştirin

Annem çok çalıştı. Akşamları geç (sabah 1, 2 gibi) yatmasına rağmen mağazayı güne hazırlamak için erken (sabah 5 gibi) kalkardı. Gündüz öğretmen, akşam tam zamanlı işkadını olarak çalışırdı. İşten sonra küçük restoranı ve berber dükkanıyla ilgilenirdi. Gün boyunca okul mağazasında satmak üzere ürünler getirirdi. Onu yalnızca bir ders planıyla değil, yanında ürünler de taşıyarak okula koştururken görürdüm. Hafta sonları boş zamanını müşterilerle birlikte geçirir; civar şehirlerden un, ekmek, et gibi erzak alırdı. Annem ve babam, çok çalışarak ve odaklanarak çiftliği ve küçük işlerini büyüttüler.

Dürüst Olun

Annemin iş arkadaşları ve normal arkadaşları, her zaman dürüstlüğünü överlerdi. Sözlerini, tutarlı ve uygun davranışları takip ederdi. Kısacası, sözleri davranışlarına uyardı, davranışları da sözlerine. Doğal olarak, arkadaşlarının, akrabalarının ve müşterilerinin güvenini kazanmıştı.

Borç verenler bile paralarının geri ödeneceğinden şüphe duymazlardı. Ne zaman paraya ihtiyacı olsa, borç verenler, ihtiyacı olan miktarı vermekte tereddüt etmezlerdi. Dürüstlüğü nedeniyle bazı arkadaş ve akrabalar, “zor” borç verenlerden kendileri için ödünç para almasını ya da kefil olmasını rica ederlerdi. Asla bencilce olmayan bu eylemlerle, pek çok aileye yardım etti.

Yeteneklerinize İnanın

Annem her zaman hedeflerimize ulaşabileceğimize inanmamızı sağladı. Kardeşlerimin ve benim ne kadar “zeki” olduğumuzu herkese ilan ettiğinde, yalnızca 10 yaşındaydım. Tezini kanıtlamak için, bana ya da büyük kardeşlerime dönüp aile ya da kişisel konular hakkında tavsiyelerde bulunmamızı dahi isterdi.

Annem, bizimle her zaman gurur duyardı. Bize değer verirdi. Güçlü yanlarımıza odaklanır ve çabalarımızı takdir ederdi. Her birimizin parlak bir geleceği olacağını bize sık sık hatırlatırdı. Onun övgüleri ve olumlu beklentileri sayesinde, kendimize olan güvenimiz ve inancımız her zaman tam olmuştur.

İç Gözlem Yapın

Gençken, asiydim. Ahlak, din ve politika hakkında tamamen geleneklere aykırı olan fikirlerimi annemle paylaşırdım. Yorum yapmak yerine, beni dikkatle dinler ve tam olarak anladığından emin olmak isterdi. Hata yaptığım zamanlarda bile asla tartışmaz ya da nasihat etmezdi. Aksine, seyrek ve asgari yorumları, neyin iyi ve uygun olduğunu bilecek kadar “akıllı” olduğum gerçeğine odaklanırdı.

Ama sonra, “sessiz” yanıtının, dünyadaki herhangi bir tartışma ya da nasihatten daha güçlü olduğunu anladım. Beklenmedik yanıtı, bana sessiz anlarımda düşünce ve davranışlarımı analiz edip eleştirme imkanı veriyordu. Bunun gibi, iç gözlem yaparak hatalarımdan ders almama yardımcı oluyordu.

Cömert Olun

Annem, yaşamı boyunca hep cömert oldu. Elinde çok az şey olsa da verirdi. Ben genç bir delikanlıyken, acil yardıma ihtiyacı olan bir akraba ya da yakın arkadaşı için borç aldığını hatırlarım. Ayrıca, bazı fakir akrabalarımızın çocuklarını da okuttu. Yardım etmeyi seviyordu; çünkü gençken, yoksulluğun acı yüzüyle karşılaşmıştı. Eğitim yoluyla bu ailelerdeki yoksunluk döngüsünün durdurulmasına yardımcı olmayı umuyordu.

Yiyecek ve giyecek gibi temel ihtiyaçları olan bir arkadaşına ya da akrabasına yardım etmekte asla tereddüt etmezdi. Rahatından fedakarlık etmesi gerekse bile başkalarına yardımcı olması gerektiğine inanıyordu. Ve onun bu derin hassasiyeti, başkalarının sevgisini kazanmasını sağladı.

İnançlı Olun

Annem, sadakatsiz bir kocayla yaşamak zorunda kalan her kadın gibi, uykusuz geceler geçirdi ve duygusal yönden acı çekti. Sonunda babam onu daha genç bir kadın için terk ettiğinde, tek sığınağı dua etmekti. Bu acıya nasıl dayandığını bizzat gördüm. Ağladı. Kilo kaybetti ve huzursuz geceler geçirdi. Ama yine de sürekli dua ederek ağırbaşlılığını korudu ve yaşamındaki en berbat fırtınadan kurtuldu.

Büyükannem bunama hastalığına yakalandığında, inancı bir kez daha test ediliyordu. En az 10 yıl, büyükannemin 7 gün 24 saat bakımını üstlenen tek kişi oldu. İnancını hep koruyarak, hasta bakımının zorluklarına göğüs gerdi ve hiç şikayet etmeden annesiyle ilgilendi.

Şimdi bir başka sıkıntıyla, kendi vahim hastalığıyla, boğuşuyor ve her zaman olduğu gibi güçlü olacak. Hiç şüphesiz, karakteri ve inancı, bir kez daha parlayacak. Yaşam, anneme mucizelerini ve sıkıntılarını, fırsatlarını ve zorluklarını, sürprizlerini ve hayal kırıklıklarını sundu. O bütün bunları kabullendi ve azimle karşıladı. Çok nadir doğrudan nasihat eden annem, genç beyinlere yaşamda başarı dersleri verirken rol modeli olmanın ne kadar önemli olduğunun bir kanıtıdır.