Beden Eğitimi ve Spor Portalı  


Go Back   Beden Eğitimi ve Spor Portalı > Kütüphane > Kişisel Gelişim ve Spor

Kişisel Gelişim ve Spor Gelişimle ilgili tüm notlar,

beden eğitimi
beden eğitimi
Sitemize hoş geldiniz. Konuları beğenmeyi unutmayalım.

Cevapla
 
Seçenekler Arama Değerlendirme Stil
Alt 24-08-2008, 18:15   #1
binali
Super Moderator
 
binali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Şub 2008
Bulunduğu yer: Samsun
Mesajlar: 2.731
Teşekkürleriniz: 14
89 Mesajına 129 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 19
binali will become famous soon enough
Standart

Reklam Alanı


İlgi Odağı Liderlere Duygusal Zeka


Yazar: Reldan NadlerZeka katsayısı (IQ) ve teknik uzmanlık ile karşılaştırılan Duygusal Zekanın, liderler için kritik başarı faktörü olduğu bulunmuştur. Bir lider, şirket içinde ne kadar yükselirse, o kadar çok Duygusal Zekaya ihtiyaç duyar. Duygusal Zekaya sahip liderler, kendilerini iyi bilip yönettikleri gibi, başkalarını da iyi anlar ve yönetirler. Bu “gerçeklik anları” çok hızlı gerçekleşir ve yıldızlar, sürekli olarak ortalama insanın aldırmadığı, kaçındığı ya da farkında olmadığı şeyleri yapar.

Bu makalede, çalışanların liderleri hakkında ve liderlerin doğrudan raporlama yaptıkları kişiler hakkında edindikleri çıkarsamalar ve varsayımlar ele alınıyor. Liderlere ilişkin genellikle yanlış olan ya da sınırlı veriye dayanan bu varsayımlar, çalışanların motivasyonu, yaratıcılığı, ruh hali ve performansı üzerinde etkilidir.

Liderlere 7x24 ilgi

İletişim, hepimiz için önemlidir; ama liderler, 7 gün 24 saat sürekli olarak doğrudan raporlama yaptıkları kişilerin ve şirketin ilgi odağı durumundadırlar. Şirket, ne zaman iyi ya da kötü olduğunuzu görür. Çoğu lider, bu gerçeğin farkında değildir. Bu yüzden, başkaları üzerinde bıraktığı etkiyi küçümser ve sonuç olarak, tıpkı kendine bağlı ekipler gibi, olması gerekenin altında performans gösterir. Pek çok lider, başkaları tarafından nasıl algılandığından ziyade, elindeki işlerin yapılmış olmasına bakar.

Size ilişkin enstantaneler, siz fark etmeden hızla birleşip bir izlenim oluşturur. Bu da “Enstantane Yönetimi” denen kavramı açıklar. Üyeler, hızla, bir lider olarak hakkınızda olumlu ya da olumsuz değişmez izlenimler edinirler. Davranışınız, duruşunuz ve stiliniz, birkaç buluşma anında birbirine benzerse, hakkınızdaki izlenim de o yönde oluşur. İnsanlar, niyetlerinizi ya da gerekçelerinizi anlamaya zaman ayırmazlar. Size güvenip güvenemeyeceklerini hemen öğrenmek isterler. Tahmin edilemez biriyseniz, onların gözünde güvenilmezsinizdir. Kesinlik, hatalı da olsa, çelişkiden iyidir. Bu enstantaneler, bir lider olarak kim olduğunuzu tam yansıtmıyor olabilir; ama ne yazık ki, insanların zihinlerine yapışır ve “gerçek” olur.

Enstantaneler nasıl oluşur?

Liderliği böylesine zor bir çaba haline getiren birkaç temel önerme aşağıdadır:

• İnsanların sizi tam olarak tanıyacak vakitleri yoktur; bunun yerine, en kolay kestirmeleri kullanırlar.
• 2’ye 4 kuralı: İlk 4 saniyede bıraktığınız izlenim o kadar güçlüdür ki bunu %50 olumlu ya da olumsuz yönde değiştirmek için 4 dakika daha gerekir.
• Bu enstantanelerin çoğu, toplantılarda gerçekleşir; genellikle, bir lider olarak imajınız burada belirginleşir.
• Her an iletişim halindesiniz; hiçbir şey söylemediğiniz anlarda bile.
• Söylediğiniz her şeyin değeri vardır. Söylediklerinizi ikinci bir kez denemek, düzeltmek ya da silmek mümkün değildir.
• Sözcükler ağzınızdan çıktığında, nasıl yorumlanacaklarını kontrol edemezsiniz.
• Dinleyiciler, sürekli olarak kurgular ya da “hikaye yazarlar.” Bu da söylediğiniz her şeyi her an yorumladıkları anlamına gelir.
• Sözcükleriniz, dinleyicinin kişisel hikayesine ya da size ve/veya benzer durumlara ilişkin önyargılara uyacak biçimde dönüştürülür ya da yeniden düzenlenir.
• Birden fazla hikaye olacaktır. Her dinleyici kendi hikayesini yaratır.
• İletişiminizden yaratılan hikaye, aslında ne söylediğinizi değil, anlamı belirler.
• Hatırlanacak, aktarılacak ve başkalarıyla paylaşılacak olan, ne söylediğiniz değil, hikayedir.

Yukarıdaki önermeler göz önüne alındığında, iletişiminizin olası sonucu, yanlış anlaşılmanızdır. Bu nedenle, iletişiminizde net, temkinli ve konuya odaklı olmanız gerekir. Hedeflerinize ulaşmak için empati ve iletişim savaşını kazanmanıza yardımcı olacak pek çok strateji ve araç vardır. Bu stratejiler, iletişim, mesajın iletilmesi, iyi dinlemek, empati, varsayımları netleştirmek ve ekibinizde ya da gruplarınızda kullanabileceğiniz diğer beceriler ile ilgilidir. Yıldızlar, bu stratejileri tutarlı ya da düzenli biçimde uygularlar.

Şüpheden faydalanmak

Enstantane imajınız olumluysa, bir işi yetiştiremediğinizde ya da hata yaptığınızda, meslektaşlarınız ve patronunuz, size “şüphe avantajı”nı yaşatacaklardır. Sorun, bu enstantaneler olumsuz olduğunda ortaya çıkar; çünkü, izlenim bir kez oluştuğunda, onu değiştirmek neredeyse imkansızdır. İzlenim, davranışınızdaki belirsizlik ya da fevrilik nedeniyle oluşmuşsa, doğrudan rapor verdikleriniz, iş arkadaşlarınız ve patronunuz, her zaman aynı davranışı beklerler. Kendinizi kontrol edebileceğinize inanmazlar. 6-12 ayda ciddi bir değişim geçirmiş olsanız bile aynı fevri davranış tekrarlanırsa, çoğu insan hiç değişmediğinizi düşünür. “İşte yine yaptı yapacağını,” derler. Yöneticilerle yaptığım pek çok toplantıda, “Enstantane Yönetimi”nin kurbanı olan bireyin performansını tartıştık. Soru şuydu: “Bu kişi aslında olumlu yönde değişirse, yöneticiler bunu görür ve anlar mı?” Orijinal enstantaneler o kadar güçlüdür ki insanlar adeta körleşir ve bir kişinin birden fazla yönü olabileceğini algılayamazlar. Kişinin farklı ortamlarda farklı insanlarla birlikte edindiği tüm kazanımlar, güçlü yanlar ve yetenekler, orijinal ve sabit enstantaneyi bulanıklaştırabilir; ama bu, çok yavaş bir süreçtir ve her zaman başarılı olmaz. Toplantılarda kendinizi nasıl tanıttığınızın farkında olmak ve insanlara sunduğunuz enstantaneleri nasıl yöneteceğinizi öğrenmek önemlidir.

Kolaj mı, enstantane mi?

Hedef, enstantanelere, bütün başarı ve çabalarınızın bir “kolaj”ıyla karşılık vermektir. Bunun anlamı, başardıklarınız hakkında, gerekli olduğunu hissettiğinizden daha fazlasını iletmek olabilir. Pek çok yönetici, “Kendi borumu çalmak istemiyorum” ya da “Sonuçları görecekler” diyebilir. Yaptıklarınızı bilgi verici ve saygılı bir biçimde aktarma inisiyatifini alırken, çalışma arkadaşlarınızın ve patronunuzun size dair birkaç enstantaneden daha fazlasını “görmesini” sağlayabilirsiniz. Yoksa, imaj yönetiminizi, daha çok başkalarının el ve zihinlerine bırakırsınız. Daha görünür olmak, çalıştığım pek çok yönetici için bir strateji olmuştur. Özellikle de amirlerinin ya da çalışma arkadaşlarının zihinlerine yerleşmiş olumsuz enstantaneler varsa.

Örneğin, böbürlenmeden söyleyebileceğiniz birkaç “mikro inisiyatif” şunlar olabilir:

“Şu ana kadar kaydettiğimiz ilerlemeden çok memnunum…”

“Ekip, gerçekten çok iyi performans gösteriyor…”

“Şu konuda gurur duyuyorum…”

“Şu konudaki yönelişimiz beni heyecanlandırıyor…”

Sorular ve eylem uygulamaları

Enstantane yönetimine karşılık gelmesi ve Duygusal Zekanızı artırmasına yardımcı olması açısından, imaj yönetiminize ilişkin daha çok sorumluluk alabilir ve başkaları hakkındaki ilk varsayımlarınızı sorgulayabilirsiniz. Şunları sorabilirsiniz:

• Size ilişkin enstantaneler nedir? İlk beşin ne kadarı olumlu, ne kadarı olumsuz?
• Başarı ve çabalarınızın bir “kolaj”ını sunma fırsatından yararlanıyor musunuz?
• Toplantılarda en iyi enstantanelerinizi sunduğunuzdan ve duygusal olarak reaktif davranmadığınızdan emin olmak için nasıl bir hazırlık yapmanız gerekiyor?
• İnsanlar hakkında onları nasıl gördüğünüzü kısıtlayan enstantaneleriniz var mı?
• Elde ettikleri diğer başarılar hakkında bilgi toplamak ve onlara ilişkin enstantanelerinizi çarpmak ya da genişletmek için daha fazla zaman harcayabilir misiniz?

İlk beş enstantanenizden üçü ya da daha fazlası olumsuzsa, tutarlı olmak ve değişimlerinizin başkaları tarafından görülmesini sağlamak için çok çalışmanız gerekecektir. Unutmayın, söylediğiniz her şeyin değeri vardır ve dikkatler 7 gün 24 saat üzerinize çevrilmiştir.


__________________
7-8 Ağustos 2010 Tarihinde DİYARBAKIR'da yapılan Spor Tırmanış yarışmasını SİYASİ SEBEPLE protesto edip yarışmaya takım getirmeyen, aynı zamanda'da TDF Eğitmeni ve Spor kulübü BAŞKANI olan KİŞİ'yi ÖZEN'le kınıyorum.
binali isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Reklam Alanı
Cevapla

Popüler Sitelerde Paylaş

Etiketler
duygusal, liderlere, odağı, İlgi, zeka


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Badminton sporcularında denetim odağı ve benlik saygısı ilişkisi binali Badminton 0 02-02-2010 20:14
Çocuklarda Duygusal Zeka proksi Çocuk ve Spor 0 14-12-2009 17:55
Duygusal Enstrümantaller ( 21 Adet) webmaster Bayram ve Fon Müzikleri 0 05-10-2008 15:58
EĞİTİMİN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİNDE SPORUN DUYGUSAL İSTİSMAR binali Beden Eğitimi ve Spor Kütüphanesi 2 06-04-2008 18:20

Reklam Alanı


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:01.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2006 - 2024, Türkiye'nin Beden eğitimi ve Spor Portalı
2007-2024 Türkiye'nin Beden Eğitimi ve Spor Portalı
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122