Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29-01-2008, 00:04   #2
webmaster
Administrators
 
webmaster - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.804
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 245 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10
webmaster is on a distinguished road
Standart

Unutulmaz Olaylar
height=0 cellSpacing=10 >


=text align=justify height=866>1920 ANVERS
Mahkemeye düşen şampiyon
Bayrak yarışında birinciliği elde eden ABD ekibinde yer alan Morris, kürsüden inip boynunda madalyası ile birlikte soyunma odasına gitti. Ancak kapı kilitli olduğu için odaya pencereden girdi. Az sonra kapı dışarıdan açıldı. İçeri girenler Moris’i hırsız zannetti ve Morris altın madalyasıyla mahkemeye düşen ilk şampiyon oldu.

1924 PARİS
Coubertin’den veda
Futbol müsabakalarına katılan Uruguay, Çekoslovakya ve Arjantinli futbolcuların gizli profesyonel oldukları anlaşıldı. Olimpizm prensiplerine aykırı olan bu olay, modern olimpiyatların kurucusu Coubertin’in Olimpiyat Komitesi Başkanlığı’ndan ayrılmasına neden olmuştu.

1928 AMSTERDAM
Hastanelik eden yarış

Bu oyunlarda ilk kez açılışta güvercinler uçuruldu ve program boyunca statta bir meşale yandı. Ayrıca 22 atletin katıldığı 800 metre bayanlar yarışında mesafenin uzun gelmesi nedeniyle 6 atlet yarışı terk etti, 4 atlet hastanelik oldu. Birinciliği kazanan Alman Linda Radge aylarca sağlığına kavuşamadı. Bu durumda 800 metre bayanlar yarışı kaldırıldı, 30 yıl sonra tekrar konuldu.

1932 LOS ANGELES
Uçan Finli oyunlara alınmadı

Son üç olimpiyatta 1500, 5 bin ve 10 bin metrelerde toplam 10 madalya alan Uçan Finli lakaplı Paavo Nurmi, maraton koşmak için Los Angeles’a gelmişti. Ancak ABD’de kendisine çeşitli hediyeler verildiği için açılışa bir gün kala profesyonel ilan edildi ve oyunlara katılmasına izin verilmedi.

1948 LONDRA
Havuzda panik

100 metre bayanlar serbest yüzme olimiyat şampiyonu Danimarkalı Greda Andersen, katıldığı 400 metre yarışının sonlarına doğru havuzda bayıldı. Boğulmak üzere olan Andersen’i tribünden atlayan bir bayan seyirci kurtardı.

1952 HELSİNKİ
Çılgın Alman

Açılış töreninde Barbara Rotraut adında bir Alman, şeref tribününden fırlayarak mikrofonu kapmak istedi. 80 bin kişiye hitap etmek isteyen üniversite öğrencisinin daha sonra akli dengesinin bozuk olduğu anlaşıldı.

1956 MELBOURNE
Macarlar başkaldırdı

Sovyetler Birliği’nin Macaristan’ı işgal etmesi oyunları tehlikeye soktu. Olimpiyatlar sırasında Macaristan-Sovyetler Birliği sutopu maçında sporcular topu değil birbirlerini kovaladılar.

1960 ROMA
Çıplak ayaklı şampiyon

Afrikalı Ababe Bikila, ülkesini çeyrek asır önce işgal eden İtalyanlara ders verircesine çıplak ayakla koştuğu maraton koşusunda birinci geldi. Bikila, olimpiyatlarda kendi bayrağı altında koşarak birinci gelen ilk yerli Afrikalı şampiyon oldu.

1964 TOKYO
Türk bayrağı çalındı

Olimpiyat köyünde asılı olan Türk bayrağının çalınmasından sonra Japon yetkililer, bayrağın bir Türk hayranı tarafından alınmış olabileceğini belirttiler. Daha sonra aynı ebatta bir Türk bayrağı bulanamadığı için, büyük ebatta bir Türk bayrağı olimpiyat köyüne çekildi.

1972 MÜNİH
Kanlı olimpiyat

Kara Eylül Örgütü’nün 200 tutuklu Filistinlinin serbest bırakılması amacıyla, İsrail kafilesine yaptığı baskın kanlı sonuçlandı. Çıkan çatışmada 11’i İsrailli, 5’i gerilla ve biri de Alman olmak üzere 17 kişi yaşamını yitirdi.

1976 MONTREAL
Kara Afrika’dan tavır

20 Afrika ülkesi, Güney Afrika ile rugby maçı oynayan Yeni Zelanda’nın oyunlardan çıkartılmasını istedi. Bu kez Uluslararası Olimpiyat Komitesi direndi ve bu isteği geri çevirdi. 20 Afrika ülkesi de bavullarını toplayıp ülkesine döndü.

1980 MOSKOVA

Sovyetler Birliği Afganistan’ı işgal edince aralarında ABD, Kanada, Federal Almanya, Japonya ve Türkiye’nin bulunduğu 66 ülke Moskova Olimpiyatları’nı boykot etti.

1984 LOS ANGELES
Sosyalistlerin intikamı

Bu kez 4 yıl önce yaşanan olay tersine döndü. Sosyalistler Moskova’nın intikamını aldı ve Los Angeles Oyunları’nı boykot etti. Yeterli güvenlik önlemleri alınmadığı gerekçesiyle boykot edilen oyunlara demirperde ülkelerinden yalnızca Romanya katıldı.


1988 SEUL
Doping olimpiyatı

Toplam 33 rekorun kırıldığı Seul Olimpiyatları’nda en önemli olay Ben Johnson’un doping yapmasıydı. BİLİNMEYENLER
1 - 1932 Los Angeles Olimpiyat Oyunlarında Amerikalı bayan Atletler, 100 metre yarışında başarılı olamadılar. Bu mesafede yapılan yarışı Polonya'da doğmasına karşın çok küçükken Amerika'ya gelen ve burada yaşayan Stanislawa Walasiewicz kazandı. Amerika'da Stella Walsh olarak tanına bu atlet, Olimpiyatlar'da tam Amerika adına koşmasını sağlayacak işlemler tamamlanmak üzeydi ki son bir karar değişikliği ile Polonya adına koşacağını açıkladı. Olimpiyat seçmelerinde ve finalde dünya rekorunu egale eden Walsh, spor hayatı boyunca pek çok başarıya imza attı. Kanada'nın bu oyunlar için yayınladığı raporda "erkekler gibi uzun fulelerle" koşuyor şeklinde anlatılan bu sporcu, 1980 yılında, bir süpermarketi soyan hırsızlar tarafından öldürüldü. Yapılan otopsi sonucu, herkesin uzun yıllar bayan atlet olarak bildiği bu sporcunun kadın değil erkek olduğu ortaya çıktı.


2 - Eski Olimpiyatlar'da müsabakalar tamamiyle kişisel sporlardan oluşuyordu; bunun için o dönemde hiçbir takım oyununa rastlanmamıştır. Yine o dönemde olimpiyatlarda mücadele edecek olan sporcular mutlaka çıplak yarışırlardı. Sporcuların ciltlerinin güneşten etkilenmemesi için vücutlarına zeytinyağı sürülürdü.


3 - "Pentatlon" denen ve M.Ö. 708 yılında programa dahil edilen koşu, uzun atlama, disk atma, mızrak atma ve güreş gibi beş spor dalından oluşan kategori Yunanca'da "Penta" (beş) anlamına gelen kelimeden gelmektedir.


4 - 1912 yılındaki Olimpiyat Oyunları'nda enteresan olaylar yaşanıyordu. Yüzmeden güreşe kadar bir dizi hakem komedisi yaşanmıştı. Son olarak güreşte ilginç bir olay yaşandı. O tarihte uygulanan kurallara göre güreş müsabakalarında, taraflardan birinin galip gelebilmesi için rakibini mutlaka tuşlaması gerekiyordu. Bu nedenle birbirine üstünlük sağlayamayan güreşçiler, deyim yerindeyse kaçak güreşiyor, işi uzattıkça uzatıyorlardı. Yine böyle bir yarı finalde, tam dokuz saat güreşen sporcular birbirine üstünlük sağlayamamıştı. Bu durumdan sıkılan hakemler de müsabakayı durdurup her ikisine birer gümüş madalya vererek sonuca varmışlardı. Yine aynı yıl bir başka güreş müsabakasının yarı finali 11 saat 40 dakika sürmüş, yarı finalin galibi aşırı yorgunluk nedeniyle ertesi günkü finale çıkamamıştı. Buna rağmen kendisine gümüş madalya verildi.


5 - 1908'de ki Olimpiyatlar'da Maraton yarışında birinciliği kazanan İtalyan atleti Dorando Upietri birkaç kez düştüğü ve hakemlerin yardımıyla finiş çizgisine ulaştırıldığı yarışmada birinci olmuştu. Ancak bu olay sonrasında Pietri, diskalifiye edilince deyim yerindeyse yer yerinden oynadı. Kraliçe, Pietri'yi özel bir kupa ile mükafatlandırdı. Diskalifiye edilecek bir atletin neden yerden kaldırılıp koşmaya zorlandığı sorusunun cevabı tam 48 yıl sonra 1956 yılında hayata gözlerini yuman son hakemden geldi. Hakemin ölüm döşeğindeki sözlerine göre gerçek şuydu: Dorando Pietri, doping aldığından hakemler kendisini koşturmak zorunda kalmışlardı. Onun gibi öldürücü bir yarış çıkaran bir atleti halkın gözünde suçlu göstermek istememişlerdi.


6 - Yine 1908 Olimpiyat oyunlarında 110 metre engelli koşunun finalinde Amerikalı atlet F.C. Smitson, elinde incille yarışmak istemiş, yönetmeliklerde bunu engelleyici bir kural olmadığından incille koşmuştu.


7 - Johnny Weissmuller, 1924 Paris Olimpiyat Oyunları'nın yıldızları arasında yerini alan sporculardan biri oldu. Weissmuller, 100 ve 400 metre serbestte stile ek olarak 4x200 metrede birinci olan takımda yer alarak 3 birincilik elde etti. Su topunda 3. olan Amerikan takımında da oynayan efsane yüzücü bu oyunlarda 3 altın 1 bronz madalya alarak "Havuzların Kralı" oldu.. Weissmüller, dört yıl sonra yapılan Amsterdam Oyunları'nda da 2 altın madalya alarak adını Olimpiyat tarihine altın harflerle yazdırdı. "Havuzların Kralı" daha sonraları, Hollyood'da 12 tane Tarzan filminde başrol oynayarak "Ormanlar Kralı" oldu.


8 - Olimpiyat bayrağı ilk kez 1920 Answers'de göndere çekildi. Birbirine geçmiş siyah, kırmızı, mavi, yeşil ve sarı halkalardan oluşan bayrak, Olimpiyatların kurucusu Coubertin tarafından çizildi. Bayraktaki halkaların her biri bir kıtayı temsil ederken, halkaların renkleri de tüm ülkelerin bayraklarındaki bir rengi temsil ediyor.


9 - Olimpiyat Oyunları'nda ilk kez elektrikli kronometre ve fotofiniş aletleri 1908'deki Londra Olimpiyat Oyunları'nda kullanıldı. Kullanılan aletler bugün ile kıyaslandığında çok ilkeldi belki, ama o günün şartları akla getrildiğinde çok ama çok büyük bir gelişme idi.


10 - M.Ö. 776 yılında tek bir yarışma olan 192 metrelik koşu ile başlayan olimpiyatlara zamanla koşu mesafelerinin değişmesi ile yeni koşular eklenmiştir. Daha önce bir günde gerçekleştirilen müsabakalar 5 güne kadar yayılmıştır. Programa dahil edilen bu yeni uzun mesafe koşuları bazı yazarlara göre Yunan şehirleri arasında haberleşmeyi sağlayan profesyonel koşucuların ağırlığı ile olmuştu. Bu habercilerin en tanınmışı hep anlatılan, Perslerle yapılan savaşta Atina'dan Isparta'ya kadar 200 km olan mesafeyi 2 günde koşarak askeri birliklerin savaşa katılmasını sağlayan Phidippdes'dir. Bugüne kadar adı gelen, Maraton galibiyetini Atina'ya bildiren ve haberi verdikten sonra ölen Phidippdes'in de kökeninde bu habercilerden olduğu iddia edilir.


11 - Bugünkü Modern Olimpiyat Oyunları'nın adeta sloganı haline gelen "Daha hızlı, Daha yüksek, Daha kuvvetli" sözcükleri Latince "Citius, Altius, Fortius" kelimelerinden gelmektedir.


12 - Modern Olimpiyatlar'ın kurucusu Baron de Coubertin'e göre; "Olimpiyatlar'daki en önemli unsur kazanmak değil, katılmaktır. Yaşamdaki en önemli unsur zafer değil, mücadeledir. Önemli olan birinci gelmek değil, sonuna kadar savaşabilmektir."


13 - Yine Eski Yunan'da yarışmalara katılmak isteyen her genç, Yunan vatandaşı da olsa, müsabakaların hakemlerine hırsızlık ya da cinayet gibi suçlardan sabıkalarının olmadığını ispatlamak zorundalardı. Olimpiyatlara katılacak sporcuların isimleri ile yarışacakları spor dallarını gösterir bir liste herkesin görebileceği bir yere asılır ve atletler, olimpiyat kurallarına uyacaklarına dair yemin ederlerdi.


14 - M.Ö. 776 yılında başlayan olimpiyatların, çıkışı ile ilgili olarak tarihçiler çeştli görüşler ileri sürmektedirler. Bazıları, olimpiyatların "Tanrılar Tanrısı Zeus" adına yapıldığını iddia ederken, diğer bir grup tarihçi de o devirde adı efsane olmuş bir kahraman olan Pelops'un hatırasına düzenlendiğini iddia etmektedirler. Bu görüşün çıkışı, efsanesi de şöyle: Bugünkü Peloponez Yarımadası'na adını veren Pelops, o zamanlar "Küçük Asya" diye anılan bugünkü Anadolu'dan gelen bir delikanlıdır. Efsaneye göre, Pelops, yöreyi yöneten hükümdarın kızı olan Hippodamia'ya aşık olur. Ama, hükümdar kızının evlenmesini kesinlikle istememektedir. Zira, hükümdarın hayatı, kendisine çok evvelden verilen bir bilgiye göre, kızının evlenmemesine bağlıdır. Kızı evlenince, kendisi de ölecektir. Bu nedenle, kızını almak isteyen herkesle atlı araba yarışına giren hükümdar, gayet iyi cins atları ve çok iyi bir arabası olduğundan, yarışmayı kazanmakta ve yarışı kaybeden de ölüme mahkum olmaktadır. Hükümdarla yarışmada yenik çıkacağını gayet iyi bilen Pelops, Hippodamia ile anlaşarak, araba bakıcısını rüşvetle elde eder, yarışı ve kızı kazanır. Ama, olayın ortaya çıkmasını önlemek için de arabacıyı öldürmek zorunda kalır. Arabacının, Pelops tarafından suda boğulurken onu lanetlemesi, sonunda tutar ve Pelops, kendi babası tarafından öldürülür. Yaşadığı sürece, yöreye yaptığı olumlu katkılardan dolayı, yöre halkı tarafından bir kahraman olarak tanınan Pelops adına ölümünden sonra çeşitli tören ve şölenlerin yapıldığını anlatan tarihçiler, M.Ö. VIII. Asırda zamanın hükümdarı olan Iphitus'un, Pelops adına ve sonra "Olimpiyatlar" diye anılan şölenleri başlattığını söylenir.


15 - Eski Yunan'da Olimpiyatlar sadece Yunanlı olanlara açıktı. Olimpiyatlara katılacak olanlar Yunanlı olduklarını ispatlamak zorundalardı. Ve yine o dönemde kadınlar seyirci olarak dahi oyunların gerçekleştirildiği sahaya alınmazlardı. Görevlilerin dikkatlerinden kaçarak sahaya giren kadın, yüksek bir tepeden aşağı atılarak ölümle cezalandırılırdı. Roma'nın Yunan topraklarını işgal etmesinden sonra, imparatorluk sınırları içindeki herkesin yarışmalara katılması sağlanmıştı.


16 - Yazarlar, olimpiyatların 28 asırlık tarihini başlıca üç bölüme ayırırlar. 1. M.Ö. 776 yılında başlayıp, M.S. 393 yılında Constantinople (İstanbul)'da bulunan Roma İmparatoru I. Theodasius tarafından sona erdirilen "Klasik ya da Eski Olimpiyatlar" olarak adlandırılan 1.169 yıllık dönem. 2. M.S. 393 yılından 1896 yılına değin geçen ve "Yarı Unutulmuşluk" devri diye adlandırılabilecek 1503 yıllık zaman dilimi. 3. 1896 yılında, bugün bildiğimiz olimpiyatların temelini atan ve devamlılığı için servetini ve ömrünü veren Fransız Boran de Coubertin'in başlattığı "Modern Olimpiyatlar."


17 - İlki 1896 yılında Atina'da düzenlenen Modern Olimpiyat Oyunları'na tarihinde iki kez ara verildi. Birinci Dünya Savaşı nedeniyle 1916'daki organizasyon gerçekleştirilemedi. 1936'daki XI. Olimpiyat Oyunları'ndan sonraki organizasyon için II. Dünya Savaşı nedeniyle 8 yıl beklemek gerekti. Savaş nedeniyle 1940 ve 1944 yıllarında kesintiye uğrayan Olimpiyat Oyunları, XIV.'sü olan 1948 Londra'ya teklif edildi. Ve savaşın sona ermesinin ardından oyunlar 40 yıl sonra yine Thames Nehri kıyısına gitmiş oldu.


18 - 1924 Paris Olimpiyat Oyunları'nda uzun atlamada altın kazanan ABD’li Willam D. Hubbard, Olimpiyat tarihinde bireysel bir müsabakada, altın madalya kazanan ilk siyahi atlet oldu.


19 - 1987'den bu yana 25 bisikletçi, kırmızı kan hücrelerinin sayısını arttıran EPO maddesini kullandıkları için canlarından oldu.


20 - 1932 Los Angeles Olimpiyat Oyunlarında Amerikalı bayan Atletler, 100 metre yarışında başarılı olamadılar. Bu mesafede yapılan yarışı Polonya'da doğmasına karşın çok küçükken Amerika'ya gelen ve burada yaşayan Stanislawa Walasiewicz kazandı. Amerika'da Stella Walsh olarak tanına bu atlet, Olimpiyatlar'da tam Amerika adına koşmasını sağlayacak işlemler tamamlanmak üzeydi ki son bir karar değişikliği ile Polonya adına koşacağını açıkladı. Olimpiyat seçmelerinde ve finalde dünya rekorunu egale eden Walsh, spor hayatı boyunca pek çok başarıya imza attı. Kanada'nın bu oyunlar için yayınladığı raporda "erkekler gibi uzun fulelerle" koşuyor şeklinde anlatılan bu sporcu, 1980 yılında, bir süpermarketi soyan hırsızlar tarafından öldürüldü. Yapılan otopsi sonucu, herkesin uzun yıllar bayan atlet olarak bildiği bu sporcunun kadın değil erkek olduğu ortaya çıktı.

Yaz Sporları
Su Sporları (Yüzme, dalma, senkronize yüzme, sutopu)
Okçuluk
Atletizm
Badminton
Beyzbol
Basketbol
Boks
Kano
Bisiklet
Binicilik
Eskrim
Futbol
Cimnastik
Hentbol
Hokey
Judo
Modern Pentatlon
Kürek
Yelken
Atıcılık
Softball
Masa Tenisi
Taekwondo
Tenis
Triatlon
Voleybol
Halter
Güreş
Kış Sporları
Biatlon
Bobsleigh
Curling
Buz Hokeyi
Luge
Paten
Kayak
__________________
webmaster isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159