Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-06-2008, 17:30   #1
MAZLUM
Üye
 
MAZLUM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mayıs 2007
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 79
Teşekkürleriniz: 0
4 Mesajına 8 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0
MAZLUM
Standart

Reklam Alanı

EĞİTİM, BEDEN EĞİTİMİ,SPOR YÖNETİMİ
= o ns = />
Her toplum ve toplumsal grubun yaşam koşullarına ve gerekliliklerine göre bir insan modeli oluşturma çabası kaçınılmazdır. Hal böyle olunca işin bütün temelini eğitim süreci ve onun bağlı bulunduğu eğitimde uygulanan sistem oluşturmaktadır.
Ülkemizde süreç genellikle bütünü kavrayarak değil parça parça çözümleyip değerlendirilir ve eleştirilir; sonucunda herkes kendi önceliğine göre bir eleştiri biçimi ve sonucu sunar. Bir düşünür “ (…) eleştiri ağrı gibidir, hastalığı haber verir (...)” dese de maalesef eleştiri-özeleştiri mekanizması karalama ve aklanma olarak yaşamımızda yer bulur ve sorunları dile getirenler çözüm üretmek ve bunu somutlaştırmak konusunda yetersizdirler. Çünkü sorunu çözmek için sürekli eğitimli birileri olmalıdır.
İşte yine geldik başa: nasıl bir insan modeli yetiştireceğiz? Durmadan değişen, sınavlara indeksli, komutlara uyan, sorgulamayan, yargılamayan, gelenekseli yeniyle geliştirmeyen, sürekli boşa geçen günlere üzülen, bazen de yeniden yapılanma adına eskiyi büsbütün terk eden ve eskiye ait kültürü de ziyan eden bir insan modeli mi? Yoksa bunun tersini mi uygulamalıyız? Veyahut kendi koşullarımıza göre özgün metotları, organik bütünlük içerisinde, bütün tabanın görüşlerini alarak mı belirlemeliyiz? Her halde en akıllıca olanı bu olacaktır.
Ancak yerelde hiçbir zaman evrensel ölçekten bağımsız bir yapılanma içine girilemeyeceğinden; özelde ve genelde kendi ihtiyaçlarını kendi göz önünde bulunduran bir yönetim yapılanmasına girilmeli, kendi aldığı kararlara saygılı olarak, okul ve kulüplerin birlikte çalıştıkları tüm siyasal partiler, demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile bağlayıcı ve eş güdümlü kararlar alarak yetenek kaybını en aza indiren bir işleyiş oluşturulmalıdır. Ayrıca bu kadro, ekonomik kaygı taşımaksızın gönüllülük esasına dayalı bir kaynak akışını sağlayarak yeteneği olmayanlara da toplu halde spor yapma olanağı sağlamalıdır.
Özetle siyasal bir takım küçük hesaplarla, ilerisi düşünülmeden yapılacak birtakım etkinlikler, toplumun her alanda savrulmasına neden olacaktı. Ayrıca birlikte yaşama kültürünün zayıflamasına ve zamanla yok olmasına da neden olacağından toplumsal barışın tesis edilmesi için her sosyal guruptan, her etnik yapıdan insanın kardeşlenmesinin en güzel yolunun spordan geçtiği yukarda belirttiğimiz koşullarla aşikârdır. Ancak; ilköğretim okullarındaki bir saatlik beden eğitimi dersleri ve liselerde beden eğitimi derslerinin 2. 3. ve 4. sınıflarda seçmeli hale getirilmesi gençlerin kendilerini ifade etmeleri bakımından önlerindeki en büyük engel olarak durmaktadır.
Sonuç olarak sanattan, estetikten, spordan yoksun, hatta gerekliliği konusunda herhangi bir düşüncesi olmayan gençler yarınların büyükleri olacağından yaşama dair müdahaleleri de eksik ve yanlış olacaktır. UNESCO ‘nun 40 ülke üzerinde yaptığı bir eğitim araştırması sonucunda, ülkemizin ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrencilerin “ yaşama dair problem çözme yeteneği “ 35. sırada yer almıştır.
Gelecek mutlu günleri hep birlikte oluşturmak umuduyla.






Şevket ALTUN
Beden Eğitimi Öğetmeni
MAZLUM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Reklam Alanı
 
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159