Beden Eğitimi ve Spor Portalı - Lütfen Gülümseyin, Teşekkür Ederiz

Lütfen Gülümseyin, Teşekkür Ederiz

Yazar: Carrie Fleharty

Geçtiğimiz günlerde bir restorana gittim. Bize genç bir bayan servis yapıyordu ve sürekli somurtuyordu. “Bugün nasılsınız?” diye sordum. Kısa ve ters bir yanıt verdi. “İyi. Ne içmek istersiniz?” Bayan garson, “Haydi konuşalım ve samimi olalım; günümüze biraz daha neşe katalım” modunda değildi. Kesinlikle bir an evvel akşam olmasını isteyenlerden biriydi. Son zamanlarda, bana servis yapan insanlarla konuşuyorum; onlar da bunu hoş bir değişiklik olarak görüyor ve birinin onlara ilgi göstermesinden mutlu oluyorlar.

Bir restoranda garson olsaydınız ve gerçekten gülümseyip müşterilerinizle samimi bir şekilde konuşsaydınız ne olurdu? Bahse girerim, çoğu insandan daha çok bahşiş alırdınız. Bu gülümseme, başkalarına sıcak ve arkadaş canlısı bir insan olduğunuz mesajını verirdi. Yaptığınız iş ne olursa olsun, bir gülümseme bir sözcüğe bedeldir.

Bir gün gülümsemenizi paylaştıktan sonra gerçekten neler olduğuna bir bakın. Kaç kişi size geri gülümsüyor? Kaç kişi yüzünü yana çeviriyor ya da homurdanıyor? Ne mutlu ki, gülümsemenizle birlikte, pozitif enerjiniz ve titreşiminiz ortaya çıkar. Gülümseme, dünyaya “umursadığınızı” gösteren bir mesaj gibidir... O gülümsemenin ardında bir anlam olduğunu, özellikle de nazik sözler paylaşmak istediğinizi gösterir. İş hayatında müşterilerinizin ve daha pek çok insanın ilgisini çekmek istersiniz. Size inanan insanların dikkatini çekmeyi arzularsınız. Gülümseme, başarıyı yaratırken ve kendinize çekerken atılan ilk eylem adımıdır.

“Gülümseme”nin gerçek tanımını düşünün. Ağzınızın köşelerinin çoktan o gülümsemeyi oluşturacak biçimde kıvrıldığını tahmin edebiliyorum. Bu gülümsemeyle birlikte kalbinize sıcak bir his dolar. Gülümsemek, işinizi ve yaşamınızı daha iyiye götürür. Bu gülümsemeye “Merhaba” ya da “Selam” sözlerini ekleyin; dünyalar sizin olsun.

Sizin için doğru olan nedir? Minnettarlığınızı gerçekten ifade etmek için ne kadar zaman harcıyorsunuz? Bunu enine boyuna düşünün. Gözlerinizi kapayın ve tüm günü zihninizden geçirin. Yaşamınızda sizin için birşeyler yapan insanlara teşekkür ettiniz mi? Dağıldığımız ve davranış biçimimizi bulduğumuz nokta burasıdır. Birşeyler yapan insanlar bunu iş için yapmak zorunda olsalar da, onlara “İyi yapılmış bu iş için çok teşekkür ederim” demek hoş olmaz mıydı? Eğer hizmet işindeyseniz, “Burada olduğunuz için teşekkür ederim. Çalışkanlığınızı takdir ediyorum” demek güzel bir jest olmaz mıydı?

Bazılarımız için “Teşekkür ederim” demek çok zordur. Bunu yapmak gülümsemek kadar kolay olabilir. Bunu günlük rutininize dahil etmek üzere bir alışkanlık haline getirin. “Teşekkür ederim”in bir anlamı olmasını istiyorsanız, bunu abartmamak ve her an her durum için kullanmamak en iyisidir. “Teşekkür ederim”in samimi ve içten olması gerekir. “Teşekkür ederim”, çabalarınızın bereketini ve başarısını artırır.

“Lütfen”, İngilizcenin nesli tükenmekte olan bir diğer sözcüğüdür. Bir okulun kütüphanesinde görevliyim ve 19 yaşında ya da daha genç öğrencilerimizin, “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” sözcüklerini nasıl kullanacakları şöyle dursun, bu sözcüklerin ne anlama geldiğini bile bilmediklerini görüyorum.

Gözlemlediğim kadarıyla, minnettarlıklarını nasıl ifade edeceklerini bilmiyorlar ve bu onlara hiç öğretilmemiş. Bu bence biraz ürkütücü; çünkü bu genç çocuklar, gelecekte pek çok farklı işin lideri olacaklar ya da başkaları için çalışacaklar. Şuna kesinlikle inanıyorum ki “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” sözcüklerinin insan ırkıyla bağlantı kurmada katkısı çok büyük.

Bu kelimelerin hepsi herkes tarafından her an kullanılmak içindir. Bunları marketteki kasa kuyruğunda ya da otobankta kullanabilirsiniz. Siz ve bir başkası arasında ne zaman bir işlem yapılsa, “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” sözcüklerini kullanın; gününüz çok daha güzel geçecektir. Yazının başındaki garson kıza dönelim. Ben ona gülümsediğimde o da bana gülümseyebilseydi, eminim, günü daha iyi geçecekti. Hedef, istediğiniz ve arzuladığınız şeyi kendinize çekmektir. Kötü bir gün geçiriyor ya da kötü bir gün geçirmekte olan birine rastlamış olsanız da, ağzınızı gülümsemek için kullanmanız ve buna “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” sözcüklerini eklemeniz gereken an budur.

“Gülümsemek”, “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” sözcükleri, yalnızca kibar olmanın ve günlük kullanımın ötesinde, çok daha derin anlamlar taşır. İster patron, ister bekçi, ister garson, isterse servis elemanı olun, gününüz bir gülümsemeyle, bir “Lütfen”le ve bir “Teşekkür ederim”le çok daha iyi geçecektir. Hemen bugün dünyaya karışın ve lütfen gülümseyin. Teşekkür ederim.