![]() |
ATATÜRK'ÜN SPORLA İLGİLİ SÖZLERİ "Cumhuriyet, düşünsel, bilimsel ve bedensel olarak güçlü ve düzeyli koruyucular ister." = o ns = /> "Türk çocuklarına sporun bugünkü tekniğini öğretmek ve bunlardan bir kısmını bazı törenlerde ve bayramlarda dekor olarak koymak gerekir." "Açık ve kesin olarak söyleyeyim ki sporda başarılı olmak için bedensel dayanıklılık kazanmak kadar, halkın sporun içeriğini ve değerini anlamış olması, içtenlikle sevmesi ve ulusal bir görev olarak görmesi gerekmektedir." "Spor, yalnız bedensel yeteneklerin üstünlüğü sayılmaz. Kavrayış ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâsı ve kavrayışı az olan güçlü kişiler, zekâsı ve kavrayışı yüksek düzeyde olan daha az güçlülerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim." "Zafer, zafer benimdir diyebilenin; başarı, başaracağım diye başlayanın ve başardım diyebilenindir." "Bütün dünya sporu çok önemli görmektedir. Dünya için bu denli önemli olan spor bizim için daha önemli olmalıdır. Çünkü spor bir halk meselesidir, halkın gelişmesi ve kişayişi meselesidir, hatta biraz da uygarlık meselesidir." "Bütün millet ve memleket çocuklarını sporcu yapabilmek için harcanan çalışmanın önemi ve kutsallığı aynı derecede değerli ve önemlidir." "Yorgunluk her insan ve her varlık için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevî bir güç vardır ki, işte bu güç yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar; Türk gençliği amacına, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir." "Ulusların, çocuklarının sağlıklı ve gürbüz olması için yaşadıkları bölgeye uygun sağlık koşullarını sağlaması, devleti yöneten politik oluşumların en birinci ödevidir..." "Yurt savunması bakımından bu derece önemli olan izcilik, kişisel ve ulusal eğitim bakımından da o oranda önemlidir." "Spordan yoksun olan bir gençlik nasıl ki vatan savunması sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece gelişirse gelişsin, bedensel gelişimi noksan ve yetersiz olursa, o vücut, o kafayı ileriye götüremez ve taşıyamaz." "Değerli Gençler! Hayat mücadeleden ibarettir. Bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır: Galip gelmek ve mağlûp olmak. Size, Türk gençliğine tevdi ettiğimiz vicdan emaneti, yalnız ve daima galip gelmektir ve eminim her zaman galip geleceksiniz." "Dünyada yenilmez kimse, yenilmeyen takım, yenilmeyen ordu, yenilmeyen kumandan yoktur. Yenilgilerden sonra üzülmek de doğaldır. Ancak bu üzüntü insanın maneviyatını yok edecek, onu çökertecek seviyeye varmamalıdır. Yenilen toparlanmalı ve kendini yeneni yenmek için olanca gücüyle ve azimle daha çok çalışmalıdır." |
ATATÜRK VE SPOR
> id=Autonumber2 borderColor=#111111 width="98%"> width="28%">http://www.duzce-gsim.gov.tr/resimler/ATA3.jpg width="1%"> width="71%"> Büyük Atatürk’ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa’nın değil, dünyanın en ünlü gündelik spor gazetesi olan ve Fransa da yayınlanan “L’Auto”, yayınladığı geniş bir makalede “Atatürk’ün spora verdiği büyük önemi uzun uzun överken şunları da yazmıştı: > id=Autonumber3 borderColor=#111111 width="98%"> > “Dünyada ilk defa beden eğitimini mecburi kılan devlet adamı o oldu. Yalnız kağıt üzerinde, nutuklarda değil, bilfiil yerine getirdi. Stadyumlar ve çeşitli spor merkezleri tesis ettirdi. Halk evlerinin spor kollarını bizzat mürakabe etti. Milletin mukadderatına hakim olduğu günden itibaren Türkiye’de spor, gittikçe artan bir önem ve değer kazandı” Onun “Sağlam kafa , sağlam vücutta bulunur” sözü de, yarattığı genç Türkiye devletinin geleceği için düşündüğü ana esaslardan biriydi hiç kuşkusuz. Nitekim, Cumhuriyetin ilanından önceki günlerde hazırlanan hükümet programlarında da bunu görmek mümkündür. Hükümet Programı’nda bahsi geçen, “Terbiye-i Bedeniye Darülmuallimi”, çok geçmeden kurulup “Gazi Terbiyesi Enstitüsü” adı altında faaliyete geçmiştir. Atatürk, Türk sporunun ilk öğreticilerinin yetiştirilmesi konusunda aceleci davranmıştır. Beden eğitimi öğretmeni yetiştirecek okul tesis edilmeden önce, Çapa Muallim Mektebinde özel bir kurs açılmış ve bunun başına, Avrupa da Beden eğitimi öğrenimi yapmış olan Selim Sırrı Bey (Tarcan) getirilmişti. Bu arada bayan beden eğitimi öğretmeni yetiştirmek üzere de İsveç’ten iki bayan öğretim üyesi getirtilmiş, bunlarda Çapa Muallim Mektebindeki özel kurslarda görev alarak kız öğrenciler yetiştirmişlerdi. Atatürk, bu konunun üzerinde büyük titizlikle durduğundan, bu da kafi görülmemiş ve öğretmen adayları arasında, dokuz aylık kursta başarı gösterenler, ihtisasta bulunmak üzere, Avrupa’ya gönderilmişlerdi. Atatürk bu kursa subaylarında katılmalarını özellikle arzulamıştı. Bu nedenle kursa katılıp başarı sağlayan subaylarda, askeri okullarda modern beden eğitiminin ilk tatbikatçıları olabilmeleri için, Avrupa’ya ihtisas eğitimine yollanmışlardı. > id=Autonumber4 borderColor=#111111 width="98%"> width="72%"> Ankara da kurulan Gazi Terbiye Enstitüsü’nün Beden Eğitimi Bölümü için, Almanya’dan Kurt Dainans adında bir uzman öğretmen getirilmiş ve bu bilgili hoca tarafından, bu enstitünün beden eğitimi bölümü faaliyete geçirilmiştir. Bu sırada ihtisas için Avrupa’ya gönderilmiş bulunan asker ve sivil beden eğitimi öğretmenleri de yurda dönmüş, böylece genç Türkiye Cumhuriyetinin ilk beden eğitimi öğretim kadrosu kurulmuştur. Türk sporcusunun temelini oluşturacak beden eğitimi ve spor uzmanları kadrosunun düzenlenmesine çalışılırken, Türk sporu da ciddi olarak ele alındı. Bu dönemde Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı, Türk sporunun ilk örgütü olarak kurulmuş ve faaliyete geçmiştir. width="3%"> http://www.duzce-gsim.gov.tr/resimler/ATA6.jpg > id=Autonumber5 borderColor=#111111 width="98%"> > Türk sporunun iki büyük örgütünün, “Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı” ile “Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi”nin başında bulunan iki değerli spor adamı, İttifak başkanı Ali Sami (Yen) Bey ile Komite Genel Sekreteri ve Uluslararası Olimpiyat Komitesinin Türkiye temsilcisi Selim Sırrı (Tarcan) Bey bir araya gelip, Türkiye’nin 1924 Paris Olimpiyatlarına katılması gerektiğine karar verdikleri zaman, Türkiye Cumhuriyeti henüz ilk aylarını yaşıyordu. Avrupa’nın en güçlü devletlerine karşı yaptığı savaşlardan yeni çıkmış olan Türkiye’nin, bu büyük organizasyona katılmakla, yalnız sportif açıdan değil, politik açıdan da büyük yarar sağlayacağı muhakkaktı. Ancak ne İttifak, ne de Komite, böylesine bir masrafı karşılayabilecek parasal güce asla ve asla sahip değildi. Bu konuda Hükümetten yardım istenilmesi uygun görüldü. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin de parasal yönden ciddi sıkıntılar içinde bulunduğu muhakkaktı. Buna rağmen, Atatürk’ün emir ve direktifleriyle Türk sporu için bir yardım yapılmış, yine aynı tarihli (16 Ocak1924) Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile, 1924 Paris Olimpiyatları hazırlıkları için “şimdilik” kaydıyla 17.000 lira, Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı Merkez-i Umumiyesi emrine verilmişti. Bu kararnamenin altında Bakanlar Kurulu üyeleri ile birlikte toplantıya başkanlık eden, Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’in de imzası bulunuyordu. Düzce Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü |
tşk hocam.atamızı saygıyla anıyoruz.. |
tşkler (ama..)ya ben spor deferini istiyorum ve bana yarın lazımmmmhttp://www.bedenegitimi.gen.tr/forum...s/smiley26.gifhttp://www.bedenegitimi.gen.tr/forum...s/smiley29.gifhttp://www.bedenegitimi.gen.tr/forum...s/smiley19.gif
|
BU SİTEYİ HAZIRLAYANLARA ÇOK TEŞEKKRLER AMA BEN HENÜZ NASIL YARARLANABİLECEĞİMİZİ BİLMİYORUM
|
sevgili hüseyin...
Site içinde aramak istediğini bul ikonunu tıkladığınızda arama sayfası açılır.Oraya aramak istediğin kelimeyi yada kişiyi yazdığında aramak istediğin karşına çıkar.Yada istediğin bölüm sayfasını tıkladığında sayfa açılır ve gene istediğin karşına çıkar. Aramıza katıldığınız için teşekkür ederim. |
tesekkürler sayın hocam |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:30. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2006 - 2025, Türkiye'nin Beden eğitimi ve Spor Portalı
2007-2024 Türkiye'nin Beden Eğitimi ve Spor Portalı