MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-INDENT: 21. TEXT-ALIGN: center" >BULUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM = o ns = />
Bu model Bruner tarafından geliştirilmiştir. Bu modele göre birey, çevresinde bulunan objeler, kişiler ve fikirlerle etkileşim halindedir ve yaşantıları sonucu oluşan bu bilgileri belleğine depolar.
Bilişsel gelişim sırasında bilgiler; eylemsel, imgesel ve sembolik olmak üzere 3 farklı biçimde elde edilir.
Eylemsel dönemde, bilgilerin oluşması doğrudan nesnelerle ilişkiye girerek oluşur. Bu dönemde duyu organlarının tümünü kullanarak yapılan öğrenme söz konusudur.
İmgesel dönemde bilgiler, görsel araçlar yardımıyla oluşur.
Sembolik dönemde, dil ve sembollerin kullanılması aracılığıyla yeni bilgiler kazandırılır.
Bruner, bilgilerin öğrencilerin gelişim özelliklerine uygun olarak sunulması gerektiğini savunur. Eğer bu ilkeye uyulursa her türlü bilgi öğretilebilir. Bu nedenle yeni bilgiler eylemselden semboliğe doğru düzenlenmelidir.
Bruner öğretimin amacını şöyle açıklar:
Öğrenciler bir konunun temel yapısını kavramalıdır.
Konunun temel yapısını verebilmek için öncelikle genel kavramlar verilmeli ve özel kavramlar genel kavramların altında örgütlenmelidir. Örn. Önce üçgen kavramını öğrenen bir öğrenci daha sonra her türlü üçgeni tanıyabilir.
Bu modele göre konunun temel yapısı tüme varım yoluyla keşfedilir. Tümevarım sezgisel düşünceyi gerektirir. Sezgisel düşünce, bireyin karşılaştığı yeni problemlerle ilgili hipotezler oluşturmalarını ve daha sonra bu hipotezleri test etmesini sağlar. Böylece problem çözme yeteneklerini geliştirir.
Konunun temel yapısını öğretmenin en iyi yöntemi olan bireylerin (öğrencilerin) keşfetmesine izin vermek oluşturur. Bunun için öğrencilerin öğrenme sürecine aktif olarak katılmaları şarttır.
Öğretmenler öğrenme –öğretme sürecinin başında öğrencilerin merakını uyandıracak sorular sormalı, problem durumları yaratmalıdırlar. Ayrıca Bruner öğrenmede içsel pekiştireçlerin üzerinde durmaktadır. Öğrencilerin öğrenme işine aktif olarak katılmaları sağlanırsa problemleri kendi başlarına çözebilme olanağı bulurlar ve elde ettikleri başarı onlar için içsel bir pekiştireç görevi görür.