06-04-2007, 11:10 | #1 |
Administrators
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.804
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 245 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10 |
Reklam Alanı
TEMEL KAVRAMLAR ÖLÇME NEDİR? Ölçme, bir betimleme işlemidir. Geniş anlamda ölçme, belli bir nesnenin ya da nesnelerin belli bir özelliğe sahip olup olmadığının, sahipse sahip oluş derecesinin gözlenip gözlem sonuçlarının sembollerle ve özellikle sayı sembolleriyle ifade edilmesidir. Ölçmede ölçme konusu olan şey, özelliktir. Belli bir özelliğe sahip olup olmama ya da sahip oluş derecesi nesneden nesneye, durumdan duruma, aynı nesne için de zamandan zamana değişebilir. Cinsiyet, medeni hal, ağırlık kişiden kişiye, sıcaklık ise zamandan zamana ya da yerden yere değişebilir. Belli bir özelliğe sahip olup olmama ya da sahip oluş derecesi bakımından bireyler arasında farklar vardır. Fark kavramı, ölçme için temelidir. Bir anlamda denilebilir ki, ölçme farktan doğmuştur. Gerçekten de, bütün insanlar eşit derecede zeki olsalardı zeka kavramı, aynı uzunlukta olsalardı boy kavramı, her yer her zaman aynı sıcaklıkta olsaydı sıcaklık kavramı olmazdı ve dolayısıyla bunların ölçmesi diye bir şey de söz konusu olmazdı. Bazı özellikler doğrudan gözlenebilir. Bazı özellikler ise, doğrudan değil dolaylı biçimde gözlenir. Bundan ötürü, doğrudan ve dolaylı ölçme yöntemleri ortaya çıkmıştır. 1- Doğrudan Ölçme: Doğrudan ölçmede, ölçme konusu olan özelliğin kendisini dolaysız olarak ölçebiliriz. Örneğin, boy, ağırlığın ölçülmesini ele alalım. Uzunluk ve ağırlığı, kendileriyle aynı türden bir araçla, bir birimle ölçüyoruz. Uzunluk, aynı türden iki nesne yan yana konularak ölçülüyor. İki ağırlığı dengelemekle de ağırlığı ölçüyoruz. 2- Dolaylı Ölçme: Bazı özellikler doğrudan ölçülemezler. Doğrudan ölçülemeyen özellikler, onlarla ilgili olduğu bilinen ya da ilgili olduğu sanılan başka bir özellik gözlenerek, dolaylı ölçülürler. Örneğin, sıcaklık ve zeka, doğrudan değil dolaylı olarak ölçülürler. Örneğin, sıcaklık ve zeka doğrudan değil dolaylı olarak ölçülür. Sıcaklık, termometre denilen araçlarla ölçülür. Aslında, sıcaklık ölçerken gözlenen, tüp içindeki civanın alçalıp yükselişidir. Biz, sıcaklık cıvanın yükselip düşüşü arasında kurulu bir ilişki bulmuşuz. Sıcaklık arttıkça cıva yükselecek sıcaklık düştükçe civanın sütunu da düşecek. Görüldüğü gibi, burada ölçülen sıcaklığın kendisi değil, onun bir tüp içindeki cıvaya olan etkisidir. Cıva sütunun alçalıp yükselişine bakarak sıcaklıkla ilgili yargıda bulunuyoruz. Zeka ve başarının ölçülmesi de aynı biçimdedir. Zeka ve başarıyı ölçmek için bireyin tepkide bulunabileceği bir takım durumlar ya da koşullar (testteki koşullar) yaratıyoruz. Birey, ne denli çok soruya doğru cevap verirse, o denli zeki ya da başarılı sayılıyor. Bir bakıma termometre içindeki cıvanın sıcaklığın ölçülmesinde oynadığı rolün aynısını, testteki sorular, zeka ya da başarının ölçülmesinde oynuyor. Görüldüğü gibi, bütün bu ölçme durumlarında dolaylı ölçme yöntemi kullanılmaktadır. Eğitimdeki ölçmelerin genellikle dolaylı olması, eğitimdeki ölçme sonuçlarına daha çok hata karışması olasılığını arttırır. Çünkü dolaylı ölçmelerde, doğrudan ölçmeler için söz konusu olan hata kaynaklarından (ölçücü, ölçme aracı ve ölçülen özellik) başka, asıl ölçme konusu davranış ile gerçekte gözlenen davranış arasında kurulan ilişki de bir hata kaynağı olabilir. Gerçek iş ya da yaşam durumda öyle davranamayabilir. Belli bir konudaki sorulara sözel olarak doğru cevaplar verme, o konuda istenildiği gibi davranılacağının güvencesi olmayabilir. Ölçek Kavramı ve Ölçek Türleri Belli bir başlangıç noktasından itibaren değişmez bir birimle bölmelenmiş bir ölçme aracını belirtmek için kullanılır. 1- Sınıflama Ölçekleri: Gözlemin en basit biçimi, nesneleri, belli bir yönden benzeyip benzemediklerine göre sınıflamaktır. Bu nesneler arasındaki farklılıklar ve benzerliklerin çok kaba biçimde saptanması işlemidir. Belli bir yönden birbirine benzeyenler aynı sınıfa konulur. Bu ölçeklerde, belli bir sınıfı belirtmek için, o sınıfa bir harf, sayı ya da başka bir sembol verilebilir. İllere kod numaraları verilmesi ve her ile ait arabaların aynı numara ile belirtilmesi buna örnektir. Bu ölçekte nesnelere verilen sayıların sayısal anlamları yoktur, onlar miktar belirtmezler. Bir anlamda bu ölçekle yapılan iş, ölçmeden çok adlandırmadır. O yüzden bu ölçeğe adlandırma (nominal) ölçeği adı da verilir. Bu ölçekte sayılar, sadece adlandırma maksadıyla kullanıldığı için, sınıflara ya da bir sınıfın alt sınıflarına rasgele verilebilir. 2- Sıralama Ölçekleri: Bu tür ölçekler, belli bir özelliğe sahip oluş miktarı bakımından nesneleri bir sıraya koymakla elde edilir. Bu ölçekte nesneler, bir özelliğe en az sahip olandan en çok sahip olana ya da en çok sahip olandan en az sahip olana doğru sıralanır ve sonradan her bir sıraya bir sayı verilir. Öğrenciler, boy sırasına ya da herhangi bir sınavdan aldıkları puana göre başarı sırasına konulabilir. Bir öğrencinin, boy uzunluğu ya da başarı miktarı bakımından grup içinde kaçıncı olduğu da belirtilebilir. Bu ölçekte nesnelere verilen sayılar (sıra sayıları), nesnelerin, belli bir özelliğe, birbirlerine göre daha az ya da daha çok sahip olduğunu belirtir; fakat sıraları gösteren sayılar arasındaki farklar, özelliğe sahip oluşun ve nesneler arasındaki farkın miktarını yansıtmaz. Matematiksel kuralların eksiksiz uygulanması halinde, bu tip ölçeklerle elde edilen ölçme sonuçları üzerinde ortanca (meydan) bulunabilir. Yüzdelik hesaplar yapılabilir, “yorumlanmasında biraz dikkatli olmak koşuluyla sıra farkları korelasyonu da hesaplanabilir” 3- Eşit Aralıklı Ölçekler: Eşit aralıklı ölçek ya iki noktası belirlenip bu iki nokra arası eşit aralıklarla bölünerek ya da bir noktası belirlenip bu nokradan itibaren tanımlanmış bir birimle bölmelenerek geliştirilir. Termometre, takvim ve standart puanlar, bu anlamda eşit aralıklı ölçek ya da ölçme aracıdırlar. Bu tür ölçeklerde bir başlangıç (sıfır) noktası ve tanımlanmış, değişmez bir birim vardır. Eşit aralıklı ölçeklerdeki başlangıç (sıfır) noktası keyfi olarak saptanır ve bu noktanın sağa sola, ileriye geriye kaydırılması sonucu değiştirmez. Bu ölçeklerde tanımlanmış değişmez bir birim vardır. Ölçek, başlangıç noktasından itibaren her iki yana doğru bir birimle eşit olarak bölmelenmiştir. Sıcaklık ölçmede kullanılan termometreler, eşit aralıklı ölçek esasına göre getirilmiştir. Santigrat dereceli termometre geliştirilirken izlenen yol şudur: suyun donma noktası (O°) ile suyun kaynama noktası (100°C) belirlenmiş ve bu iki nokta arası 100 eşit parçaya bölünerek her bir bölmeye bir birim (1°C) denilmiştir. Sonra da bu birim esas alınarak, araç, belirlenen iki noktanın dışına doğru bölmelenmiştir. Kolayca anlaşılacağı gibi eşit aralıklı ölçeklerdeki sıfır, o noktada, ölçülen özelliğin gerçekten hiç bulunmadığı anlamına gelmez. Bu tür ölçeklerdeki sıfır noktası saymaca (itibari) bir sıfır noktasıdır, doğal ya da mutlak sıfır noktası değildir. Sıcaklığın sıfır derece olması, sıcaklığın hiç bulunmaması demek değildir. Eşit aralıklı ölçeklerdeki sıfır noktası, ölçülen özelliğin mutlak yokluğunu göstermediği için, bu tür ölçeklerle elde edilen ölçme sonuçları üzerinde, toplama ve çıkarma işlemleri yapılmasına rağmen oran belirtmek, çarpma ve bölme işlemleri yapmak olanaksızdır, yapılırsa hata olur. 4- Oranlı Ölçekler Aralıklı ölçek üzerindeki saymaca sıfır noktası yerine doğal ya da gerçek sıfır noktası konulabilirse, elde edilen yeni ölçeğe oranlı ölçek adı verilir. Oranlı ölçeklerde gerçek bir sıfır noktası bulunduğu ve ölçek eşit aralıklarla bölmelendiği için bu ölçekle elde edilen ölçme sonuçları üzerinde her türlü matematiksel işlem yapılabilir. Metre, kilogram, saat gibi ölçme araçları bu tür ölçek esasına uygun olarak geliştirilmişlerdir. Bu araçlardaki sıfır noktası, ölçülen özelliğin hiçliğini, yokluğunu gösterir. Sözgelimi, bir şeyin uzunluğu sıfır metredir demek, aslında ortada ölçülecek bir uzunluk yok demektir. MARGIN: 0cm 0cm 0pt" MARGIN: 0cm 0cm 0pt" DEĞERLENDİRME Ölçme bir betimleme işidir. Değerlendirme ise yargılama işidir ve iki şeyin karşılaştırılmasına dayanır. Değerlendirme; ölçümlerden bir anlam çıkarmak nesneleri bir ölçütle karşılaştırarak nesneler hakkında bir değer yargısına ulaşmaktır. (Turgut, 1994) Örneğin; bir sınavda öğrenci 70 alsın. Öğrencinin 70 alması bir betimleme yani ölçmedir. Ancak bunu bir ölçütle karşılaştırarak öğrenci hakkında karar vermek yani geçme notu 60 ise 60’a göre öğrenci dersi geçti dersek yaptığımız iş değerlendirmedir. Eğitimde üç türlü değerlendirme vardır. 1- Tanıma-Yerleştirmeye yönelik Değerlendirme: Bu değerlendirmede ise iki amaç görülür; a- Öğrencilerin belli bir kurs, ders ya da ünitenin ön koşul niteliğindeki giriş davranışlarına sahip olma derecesini b- İlgili kursun geliştirmeyi düşündüğü davranışlardan öğrencilerce önceden edinilenler olup olmadığını belirlemek. Bu belirleme sonunda, öğretimin başlangıç noktasını saptamak ve öğretimi öğrencinin düzeyine göre ayarlamak mümkün olur. 2- Biçimlendirme-Yetiştirmeye Yönelik Değerlendirme: Bu değerlendirmenin amacı, öğretim devam ederken her bir ünitedeki öğrenme eksikliklerini ve güçlüklerini belirlemek, bu eksik ve güçlüklerin giderilmesi için her öğrenciye ayrı ayrı önerilerde bulunmaktır. 3- Değer biçmeye Yönelik Değerlendirme: Genellikle öğretim devresi sonunda, bazen öğretim devresi içinde, programın öngördüğü hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığına bakılarak, öğrenci, öğretmen ve programa ilişkin yargılama işidir. Değerlendirme, kesin olarak bir ölçme sonucu ile bir ölçüt gerektirir. Ölçütsüz değerlendirme olmaz. Ölçüt ya önceden belirlenmiş bir standarttır (70 vs) ya da gruba bağlı olarak çıkarılmış bir puandır (grubun ortalama başarısı gibi). Ölçüt değerlendirilecek grup dikkate alınmadan önceden kesin olarak belirtilirse buna mutlak ölçüt, ölçüt grubun ortalama başarısı gibi grubun başarısından çıkarılan bir norm ise bu bağıl ölçüt adını alır. Mutlak ölçütlere göre yapılan değerlendirmeye mutlak değerlendirme, bağıl ölçütlere göre yapılan değerlendirmeye bağıl değerlendirme denir. MARGIN: 0cm 0cm 0pt" EĞİTİMDE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMENİN YERİ VE ÖNEMİ Şimdi bunlardan bazılarını biraz daha ayrıntılı olarak açıklayalım: 1- Öğrenciyi Tanıma ve Yönlendirmede Ölçme-Değerlendirme Eğitim psikolojisi dersinde öğrendiklerimizi hatırlayalım. Eğitim süreci öğrenciyi tanımakla başlar. Onun zihinsel, sosyal, duygusal, bedensel özelliklerini bilmeden, neyi ne kadar bildiğini (hazırbulunuşluk düzeyini) tanımadan gerçekleştirilecek bir öğretme-öğrenme süreci istenilen başarıyı sağlamayacaktır. Öğrenciyi bütün yönleriyle tanımak öğretmenin ilk görevleri arasında yer alır. Öğrenciyi tanımanın asıl amacı onun kendini tanımasına yardımcı olmaktır. Bununla birlikte yetiştirmeye çalıştığımız öğrencilerimizi ne kadar doğru ve yeterince tanıyabiliyorsak, eğitim sürecimizin verimliliği de o oranda artacaktır. Tanıma çalışmalarının etkinliği, tanıma çalışmalarında kullanılan araçların geçerliği ve güvenirliğine bağlıdır. Tanıma çalışmaları çerçevesinde gerçekleştirilecek ölçme ve değerlendirme sonuçları öğrencilerin programlara, kurslara, üst eğitim kurumlarına ve mesleklere yönlendirilmesinde de kullanılabilir. Şüphesiz bu görev okulun rehberlik servisine aittir. Ancak 50 yıldır rehberlik hizmetlerini sistemi ile bütünleştirememiş bir ülkede bu görevi de öğretmenler yürütmek zorundadır. 2- Öğretimin Etkinliğini ve Eğitim Ortamını Kontrolde Ölçme- Değerlendirme Öğretim etkinliğinde öğretmen bir kılavuz kaptan gibi davranmalıdır. Öğrencileri hedeflerden haberdar eder, geçmiş konular ile yeni konunun bağlantısını görmelerini sağlar, geçmiş konuların hatırlanmasına yardımcı olur, yeni öğrenim yaşantılarım gerçekleştirir, geribildirimler verir ve öğrenilenlerin başka alanlarda kullanılması konusunda öğrencilere yardımcı olur, yol gösterir. Bütün bu çabaların başarıya ulaşması, her aşamada öğrenciye durumu ile ilgili sağlıklı bilgiler verilmesini gerektirir. Böyle davranılırsa ancak hedeflere ulaşılabilir. Öğrenme sürecini kontrol altında tutmak anlamına gelen bu önemli işlev ise ölçme ve değerlendirme sayesinde gerçekleşebilir. Aksi halde öğretim-öğrenme süreci bir kör dövüşüne döner. Bu bir anlamda öğretmenin kendi başarısını da değerlendirmesi demektir. Bu yüzden ölçme ve değerlendirme öğrenciye sadece rakamla bir puan ya da not vermenin çok çok ötesinde bir anlama ve öneme sahiptir. İleride de sık sık dile getireceğimiz bir ifadeyi burada okuyalım ve üzerinde ciddi bir şekilde düşünelim: Ölçme ve değerlendirme eğitim sürecinde bir amaç değil, bir araçtır. 3- Eğitim Problemlerinin Tespiti ve Çözümlerinin Araştırılmasında Ölçme-Değerlendirme Eğitim, yapısı itibariyle dinamik bir süreçtir. Dinamik bir süreç özelliği gösteren eğitim sürecinin ise sorunsuz olması beklenemez. Eğitim sürecinde her zaman sorunlar bulunacaktır. Önemli olan sorunsuz bir eğitim süreci değil; sorunları görmezlikten gelmeden, örnek izleme yaklaşımı ile sorun çözme anlayışını terk ederek, sorunlara ilişkin gerçekçi tespitler yapmak ve yeni, gelişmeci çözüm önerilen üretebilmektir. Eğitim sürecinde karşılaşabileceğimiz sorunlar; programdan, öğrenme ortamının fiziksel, psikolojik veya sosyal çevresinden, öğretim yönteminden ya da öğrenci yapısından kaynaklanabilir. Sorunların çözümünde en önemli öğe doğru tespit ve sebepleri ortaya çıkarmaktır. İşte doğru işleyen ve eğitim süreci için bir araç olarak işletilen ölçme-değerlendirme süreci bu konuda da büyük öneme sahiptir. Ölçme ve değerlendirme sonuçlan eğitim sürecine ilişkin birçok sorunu görmemize, sebeplerini bulmamıza yardımcı olur. Bu konuda aklınıza sadece sınavları getirmeyiniz. Çeşitli anket ve envanterler, problem tarama listeleri, sosyometrik ölçme araçları ile yapılacak çalışmalar, ölçme-değerlendirmenin bu söz konusu fonksiyonu için büyük öneme sahiptir. Başarılı olmak isteyen bir öğretmen kendini bu yönde de yetiştirmek zorundadır. 4- Program Geliştirmede Ölçme-Değerlendirme Eğitim sürecinin dinamik bir özellik göstermesinin bir sonucu olarak çağımızda program geliştirme önemini gün geçtikçe daha çok hissettirmektedir. Başarılı bir eğitim sistemi; gerçekçi, tabandan gelen verilere dayalı, bilimsel ilkelere uygun ve eğitim bilimlerinin her alt disiplininden uzmana yer veren bir program geliştirme sürecine sahiptir. Geliştirilen bir program bazı deneme okullarında test edilir. Bu denemeler sonucu elde edilen bilgilere dayanılarak, denenen programın düzeltilmesi ve yeni bir şekil verilmesi çabalan, ölçme ve değerlendirmesiz düşünülemez. Öğretim programlarının, sübjektif görüşlerle, ölçme temeline dayalı olmayan tahminlere dayalı ve öğrenci ve öğretmenlerden elde edilecek verilerden yoksun bir anlayışla geliştirilmesi, eğitim sistemi ve ülke adına büyük kayıplara yol açacaktır. Bu yüzden program geliştirme süreci içinde ölçme ve değerlendirmenin tartışılmaz bir önemi vardır. Hedefler ve yaşantılar ne kadar dikkatle seçilmiş, planlanmış olursa olsun bazı hallerde pek işlemeyebilir. Acaba yaşantılar hedefleri gerçekleştirebilecek nitelikte değil midir? Belki de yaşantılar öğrencilerin seviye, ilgi ve ihtiyaçlarına cevap veremiyordur. Bu durumları ve sebeplerini ortaya koyabilmek, gerekli değişiklikleri yapabilmek yani programı geliştirebilmek ancak ölçme ve değerlendirme sayesinde mümkündür. Ölçme ve değerlendirme dersine ilişkin konular sizi sıkmış olabilir. Bu doğaldır. Şunu aklınızdan çıkarmayınız: Mesleğinde başarılı bir öğretmen, kendi alanına ilişkin bilgilere ve yeterli bir genel kültüre sahip olmanın yanında belirli meslek bilgilerini de edinmiş olmalıdır. Bu mesleki bilgiler arasında ölçme ve değerlendirmenin de ayrı bir önemi vardır. Bununla birlikte kitabımızda her iki bölümden sonra sizlere konu dışından okuma parçaları da sunulmuştur. Böylece kitabı sıkıcı olmaktan kurtarmanın yanında, bu okuma parçalarının mesleki gelişmenize katkı sağlayacağını umuyoruz. |
Reklam Alanı |
06-04-2007, 11:12 | #2 |
Administrators
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.804
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 245 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10 |
ÖLÇME ARAÇLARININ SAHİP OLMASI GEREKEN NİTELİKLER = o ns = />
<H2 MARGIN: 0cm 0cm 0pt"> I-GEÇERLİLİK Bir ölçme aracının ölçmeyi amaçladığı özelliği ölçüp başka özellikleri ölçmemesine geçerlilik denir. Saat zamanı ölçmek için geliştirilmiş bir ölçme aracıdır ve biz saati insanların boyunu ölçmek için kullanmayız. Saat zamanı ölçtüğü zaman geçerli sonuçlar vermektedir. Saatle başka özellikleri ölçmeye kalktığımızda geçerli olmayan sonuçlar elde ederiz. Psikolojik özelliklerin ölçülmesinde kullanılan ölçme araçlarını düşündüğümüzde geçerlilik daha fazla anlam kazanır. İnsanların zekası ölçmek için geliştirilmiş bir test aynı zamanda insanların okuma hızlarını da ölçülüyorsa bu zeka testinin geçerliliği düşüktür deriz. Aynı şekilde bu zeka testi okuma hızı yüksek olan kişilerin daha yüksek puan almasını sağlamıyorsa ve başka diğer özellikleri de ölçmüyorsa sadece zekayı ölçülüyor, bu zeka testinin geçerliliği yüksektir deriz. Geçerliliğin belirli dereceleri vardır, yani bir ölçek yüksek geçerliliğe, orta düzeyde geçerliliğe ya da düşük geçerliliğe sahip olabilir. Bir ölçek için sadece geçerlidir ya da geçersizdir denilmez. Herhangi bir ölçek geçerliliğin yüksek, düşük ya da orta gibi bir derecesine sahiptir. Bir ölçeğin geçerliliğini belirlemek için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemler geliştirilen ölçeğin ne amaçla kullanılacağına bağlı olarak değişir. 1. Kapsam Geçerliliği: Özellikle eğitimde, amaçlanan, öğrencilere eğitim programının kazanmayı amaçladığı davranışları mümkün olduğunca kazandırmak. Örneğin coğrafya dersiyle verilen coğrafya eğitimi, öğrencilerin bu eğitim sonunda dünyayı coğrafya dersinin konularının anlatıldığı şekilde anlamasını amaçlar. Buna göre öğrencilerin bu eğitim sonunda örnek olarak dağların oluşumunu coğrafya dersinde anlatılığı gibi açıklama davranışı göstermesi istenir. Burada dağların oluşumu örnek olarak verilmiştir. Fakat eğitim programının içinde mesela coğrafya dersinin programında çok konu vardır. Bu konular öğrenciye belirli davranışlar kazandırmayı amaçlar. Bu ders sonunda coğrafya dersinin kazandırmayı amaçladığı davranışların ne kadarının öğrenciler tarafından kazanıldığını belirlemek için bir test geliştirildiğini düşünelim. Bu testin, bu derste kazandırılmaya çalışılan davranışların hepsini belirli oranda içinde barındırması yani kapsaması gerekir. Bu davranışların ne kadarının kazanıldığının belirlenmesi için farklı biçimde binlerce soru yazılabilir. Fakat bir test binlerce sorudan oluşamaz. Bu nedenle maddenin yaptığı işin aynısını yaptığını düşünülen ama daha az sayıda madde yazılır. Kapsam geçerliliği de işte bu az sayıdaki maddenin o konuyla ilgili yazılabilecek binlerce maddeyi ne kadar temsil ettiğidir. Kapsam geçerliliğini saptamak içi 2 faklı yol vardır. a) Rasyonel (Mantıksal) Yaklaşım b) İstatistiksel Yaklaşım Rasyonel Yaklaşım: Özellikle eğitimde testler konuları ve kazandırılmak istenilen davranışları içeren belirtke tablosuna göre geliştirilir. Bu tabloya bakılarak testteki sorunların her bir davranışta belirli oranda yer alması sağlanarak kapsam geçerliliği için bir çalışma yapılmış olur. Ayrıca her bir soru (madde) tek tek incelenerek aynı ders kapsamı içinde kalmak şartıyla diğer sorulardan (maddelerden) farklı bir davranışı ölçüp ölçmediği saptanabilir. Bu çalışmada kapsam geçerliliği için bir kanıt sağlar. Bu iki çalışma dışında, geliştirilen test, dersle ilgili uzmanlara ya dersi anlatan öğretmenlere gösterilerek testin ölçülmek istenilenleri ölçüp ölçmediğine dair görüşlerinin alındığı bir kapsam geçerliliği çalışması da yapılabilir. İstatistiksel Yaklaşım: Eğer biz bir alanda geliştirilmiş olan ve kapsam geçerliliğinin yüksek olduğunu bildiğimiz bir testle kendimizin geliştirdiği testi aynı öğrencilere uygulayıp öğrencilerin bu testlerden aldıkları puanlar arasındaki korelasyonu (ilişkiyi) hesaplarsak ortaya çıkan korelasyon değerini kendi testimizin kapsam geçerliliğinin derecesi olarak yorumlayabiliriz. İstatistiksel yaklaşımla kapsam geçerliliğini belirlemeye yönelik ikinci bir çalışma testimizin, testin geliştirildiği alanda başarılı ya da başarısız öğrencileri ayırt edip etmediğinin belirlenmesi yöntemiyle de yapılabilir. Geliştirdiğimiz testi yıl sonunda öğretmenin verdiği notlar bakımından başarılı ve başarısız öğrencilere uygulayıp bu iki grubun bu testten aldıkları puanların ortalamalarını karşılaştırabiliriz. Başarılı grubun ortalaması başarısız grubun ortalamasından istatistiksel olarak anlamlı derecede büyük ise testin kapsam geçerliliği için kanıt toplamış sayılırız. Kapsam geçerliliği için yapılan istatistiksel çalışma her bir maddenin ölçmek istediği davranışı ölçüp ölçmediği ile ilgilenmez. Tek tek maddelerin incelenmesi kapsam geçerliliğinin sağlanması için gereklidir. Böyle bir durum kapsam geçerliliğini sağlamanın daha çok bir akıl yürütme sorunu olduğunu gösterir. 2- Yordama Geçerliliği: Yordama, belirli bilgilere dayanarak ve belirli teknikler uygulayarak geleceği ilişkin tahminde bulunmak demektir. Burada bahsedilen belirli teknikler, bilimsel teknikler olarak anlaşılmalıdır. Tekrar söyleyecek olursak, yordama istatistiksel teknikler kullanarak ve bilinenden yola çıkılarak bilinmeyen olaylar ve durumlar hakkında geleceğe yönelik tahmin yapma işlemidir. Özellikle eğitim yordama, bir öğrencinin ya da bir öğrenci grubunun gelecekte ne derece başarı göstereceğini tahmin etmek için kullanılır. Örneğin, okula henüz başlamamış bir öğrencinin zeka testinden aldığı puanın, okuldaki başarı durumunun ne olacağını tahmin etmeye yönelik çalışma yordama çalışmasıdır. Yordama geçerliliği ise bir testin kişilerin o alanda gelecekteki başarısını ne derecede doğru olarak tahmin ettiğidir. Yordama geçerliliğine ilişkin kanıt toplama süreci 2 şekilde olabilir. Yordama geçerliliğini belirlemeye çalıştığımız test uygulanır ve o testin yordayacağı özellik ortaya çıkana kadar beklenir. Varsayalım ki ÖSS testinin üniversitedeki başarısını yordama derecesini bulmak istiyoruz. ÖSS testi uygulandıktan sonra kazanan öğrencilerin üniversite 1. sınıf botları belli oluncaya kadar beklenir bu notlar belli olunca öğrencilerin ÖSS puanları ile derslerden aldıkları puanlar arasındaki korelasyon (ilişki) hesaplanır. Elde edilen korelasyon değeri ÖSS testinin üniversitedeki başarıyı yordama derecesi olarak kabul edilir. Dikkat edilecek olursa öğrencilerin ÖSS puanları, aynı öğrencilerin ders notlarıyla karşılaştırılmıştır. Burada öğrencilerin ÖSS puanları yordayıcı, ders başarıları ise ölçüt olarak adlandırılmaktadır. Ders başarısının gösteresi ise öğrencilerin derslerden aldıkları puanlardır. Bu puanlara da ölçüt ölçüsü denir. Ölçüt ölçüsü testin yordamaya çalıştığı psikolojik değişkenle ilişkili olmalıdır ve günden güne değişmemelidir. Ayrıca ölçüt ölçüsü nesnel olmalıdır ve sağlanması kolay olmalıdır. Kimi kez yoradyıcılık derecesi saptanmaya çalışılan testin karşılaştırılacağı ölçüt beklemeye gerek kalmadan halihazırda elimizde bulunabilir. Örneğin, bir dershanenin ÖSS’den birkaç gün önce yaptığı deneme testinin ÖSS’deki başarıyı yordama derecesi saptanırken yordayıcı test de ölçüt de hemen hemen aynı zamanda bir arada bulunmaktadır. Bu tüm durumlarda hesaplanan geçerlilik türü halihazır geçerlilik (mevcut hal geçerliliği) olur. 3- Yapı geçerliliği: Yapı, birbirleriyle ilişkili olduğu düşünülen belirli öğelerin ve bu öğeler arası ilişkilerin oluşturduğu bir örüntüdür. Eğitimde ve psikolojide kullanılan ölçekler de benzer şekilde aralarında belirli ilişkilerin olduğu öğelerin oluşturduğu “yapı”ları ölçmeye çalışırlar. Zeka, bir yapıdır. Kendine özgü alt öğeleri vardır ve bu öğeler birbirleri arasında ilişkilidir. Biz bu öğeler arasında olduğunu düşündüğümüz ilişkinin aynısını o özelliği ölçen testten elde ettiğimiz veriler arasında da görmek isteriz. Bir anlamda yapı geçerliliği çalışmasında ölçmeye çalıştığımız özelliği nasıl tanımladıysak testin de bize bu tanıma uygun veri sağlanmasını bekleriz. Çoğu kez yapı geçerliliği için faktör analizi tekniği ile anıt aranır. Son olarak söylenecek bir nokta da yapı geçerliliği çalışmasının bir kuram sınamaya ya da geliştirme süreci olarak düşünebileceğidir. 4- Görünüş Geçerliliği: Bir testin, ne ölçüyor göründüğünü o testin görünüş geçerliliğidir. Soruların tümü matematikle ilgili olan bir matematik testinin görünüş geçerliliği vardır denilebilir. Bir testin incelendiğinde ölçmek istediği özelliği ölçüyor görünmesi bu testin görünüş geçerliliğine kanıt oluşturacaktır. Fakat bazı durumlarda görünüş geçerliliği gizlemek zorunda kalınabilir. Örneğin kişiliği hakkında ayrıntılı bilgi vermek istemeyen kişilerden kişilik ölçeği ile bilgi toplarken bu testin kişilik ölçeği olduğuna dair bilgilerin gizlenmesi gerekebilir. II- GÜVENİRLİK Bir ölçme aracının, ölçme sonuçlarına hata karıştırmadan ölçme yapabilmesi güvenilirliktir. Burada hata olarak adlandırılan şey ölçme aracının ölçmek istediği özellikleri ölçmesidir. Tekrar söylenirse, güvenilirlik ölçme aracının hatlardan arınık olması yeterlidir. Güvenilirlik, hatasızlık miktarını gösterir. Bir ölçme aracının ölçümlerine pek çok yerden hata karşılanabilir. HATA TÜRLERİ a) Sabit Hatalar: Ölçmeden ölçmeye hep aynı miktarda karışan hatalara sabit hatalar denir. Öğretmenin her puanladığı cevap kağıdına 10 puandan fazla vermesi sabit hataya örnektir. Ya da bir terazinin ne tartarsa tartsın 15 gram fazla tartması sabit hatadır. b) Sistematik (sistemli) Hata: Bir metrenin her 100 cm’de 2 cm fazla ölçme yapması ya da bir öğretmenin yazısı güzel olanlara fazla puan vermesi sistematik hataya örnektir. Sistematik hatalar çoğu kez puanlama yapan kişinin yanlılığını gösterirler. c) Tesadüfi (rasgele) Hata: Nereden kaynaklandığı ve ölçme aracının ölçme sonuçlarını arttırıcı mı yoksa azaltıcı mı yönde etkide bulunduğu ilinmeyen hatalardır. Zaman zaman puanlayanın dikkatsizliğiyle ortaya çıkan hatalar bu türden hatalardır. Güvenirliliğin Anlamları Güvenirliliği daha önce bir ölçme aracının ölçme sonuçlarına hata karıştırmadan ölçme yapabilmesi olarak tanımlamıştık. O halde biz bir ölçme aracını farklı zamanlarda uygulayıp bu sonuçların birbirine ne kadar benzediğine bakarsak ölçmelerimize karşın hataları da görebiliriz demektir. Eğer bizim sonuçlarımız bir ölçmeden diğer ölçmeye çok büyük farklar gösteriyorsa demek ki ölçmelerimize hata karışmaktadır. Diğer bir anlamıyla güvenilirlik ölçmeler arsındaki tutarlılık denilebilir. Güvenilirlik katsayının Belirlenmesi Güvenilirlik katsayısının tespit edilmesi için birden fazla yol bulunmaktadır. Bu yollar aşağıda anlatılmıştır. 1. Tekrarlı ölçümle güvenilirlik kestirimi: Bu yöntemde güvenilirlik katsayısı tahmin edilecek test aynı gruba belirli bir zaman aralığıyla iki kez uygulanır. Birinci uygulamadan elde edilen puanlarla ikinci uygulamadan elde edilen puanlar arasındaki ikinci uygulamadan elde edilen puanlar arasındaki korelasyon hesaplanır. Bu korelasyon değeri ölçeğin güvenilirlik katsayısını gösterir. Korelasyon katsayısı – 1.00 ile + 1.00 arasında değişir, fakat katsayısı kuramsal tanımı gereği 0.00 ile +1.00 arasında değişir. Eğer iki ölçüm arasında hiçbir ilişki yoksa güvenilirlik katsayısı 0.00 olacaktır. Bu durum ölçmelerimizin tamamının hatadan oluştuğu anlamına gelir. Eğer ölçeğimizin iki uygulaması arasındaki ilişki mükemmelce güvenirlilik katsayısı +1.00 olacaktır. Bu da ölçmelerimize hiç hata karışmadığı anlamına gelir. Fakat insan üzerinden bilgi toplayan testlerin hatalardan arınık ölçme yapabilmesi mümkün olmadığından güvenirliliği + 1.00 olan testler geliştirmek neredeyse imkansızdır. Tekrarlı uygulamalarda, uygulamalar arasındaki zaman da güvenilirlik katsayısının doğru tahmin edilebilmesi için önemlidir. Aynı testin 1 gün arayla uyguladığımızda da öğrenciler dün verdikleri cevapları hatırlayacaklar ve güvenilirlik katsayısı yapay olarak + 1.00’e yaklaşacaktır. Testin 1 yıl arayla uyguladığımızda da ölçmeye çalıştığımız özellik değiştiği için güvenilirlik katsayısı 0.00’a yaklaşacaktır. Bu nedenle ölçmeler arasındaki zaman, unutma ve değişme etkileri oluşmadan ve hatırlama etkisi işin içine karışmadan olacak şekilde belirlenmelidir. Testin aynı gruba iki kez verilmesinden elde edilen sonuçlar ölçülen özelliğin kararlığını gösterdiği için hesaplanan güvenirlilik katsayısı kararlılık katsayısı olarak da adlandırılır. 2. Paralel Testler: Bu yöntemle güvenirlilik katsayısı hesaplanırken bir testin eşdeğer formu geliştirilir. Eşdeğer form demek madde sayısı, maddelerin ölçtüğü davranışlar ve maddelerin niteliği bakımından testlerin birbirine denk olması demektir. Bu iki test aynı psikolojik değişkeni (başarı, yetenek vs.) ölçerler. Güvenilirlik katsayısı şu yöntemle şu şekilde saptanır. İki paralel test aynı öğrenci grubuna aynı zamanda verilir ve bu iki testten elde edilen puanlar arasındaki korelasyona bakılır. Böylece bu testlerin eşdeğerlik katsayısı hesaplanmış olur. Aynı testler aynı öğrenci grubuna farkı zamanlarda verilirse hem testlerin eşdeğerliği hem de ölçülen özelliğin ne derecede kararlı olarak ölçüldüğüne ilişkin bilgi toplanmış olunur. 3. Testi Yarıya Bölme Yönetimi: Bu yöntem güvenilirlik katsayısının tahminde diğer yöntemlere oranla daha hızlı ve kolay bir yol sağladığı en çok kullanılan yöntemdir. Bu yöntemin temel varsayımı testin içindeki tüm maddelerin aynı psikolojik özelliği ölçtüğü yönündedir. Bu nedenle hepsi aynı şeyi ölçen soruların korelasyonun hesaplanması, testi oluşturan maddelerin testin genel amacına bağlı olarak kendi içlerinde ne derecede tutarlı ölçme yaptıklarını gösterecektir. 50 sorudan oluşan bir matematik testinin soruları 1.,3.,5., gibi tek numaralı sorular şeklinde iki gruba ayrılırsa ve bu iki grup sorudan elde edilen puanlar arasında korelasyon hesaplanırsa elde edilen katsayı tüm testi ikiye bölerek elde ettiğimiz yarım testlere ait korelasyon katsayısını yani yarım testlerin güvenilirliğini verecektir. Bizim tüm testin güvenilirliğini hesaplamamız için başka bir işlem yapmamız gerekecektir. Güvenilirliği Etkileyen Faktörler Güvenirliği testin uzunluğu, testin yönergesi, testi oluşturan maddelerin homojenliği gibi etmenler etkiler. Test uzatılırsa güvenirlik artar ama belirli bir yerden sona güvenilirlik çok büyük artışlar gösteremez. Testin uzatılması testteki madde sayısının arttırılması anlamına gelir. Testin yönergesi diğer testin tanıtımını yeterince yapamıyorsa testi alanlar testteki maddeleri nasıl yanıtlayacaklarını bilemedikleri için testin güvenilirliği düşük çıkabilir. Testi oluşturan maddeler birbirine benzemiyorsa yani aynı davranışları ölçüyorsa güvenilirlik yükselir fakat birbirinden bağımsız davranışları ölçen testlerin güvenilirlikleri düşük olma eğilimindedir. <H3 MARGIN: 0cm 0cm 0pt">III- KULLANIŞLİLİK Kullanılacak ölçeğin hazırlanmasının, çoğaltılmasının, kullanılmasının ve puanlanmasının kolay olmasıdır. |
16-07-2007, 19:16 | #3 |
Administrators
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.804
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 245 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10 |
|
05-03-2008, 23:05 | #4 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Mar 2008
Bulunduğu yer: Amasya
Mesajlar: 1
Teşekkürleriniz: 0
0 Mesajına 0 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0 |
slm hocam bilgilerinizi bizlerle paylaştığınız için tşkler
|
05-03-2008, 23:24 | #5 |
Girişken Üye
Üyelik tarihi: Eki 2007
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 437
Teşekkürleriniz: 0
4 Mesajına 4 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0 |
emeginize sağlık teşekkürler hocam...
|
06-03-2008, 00:28 | #6 |
Girişken Üye
Üyelik tarihi: Eki 2007
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 169
Teşekkürleriniz: 0
0 Mesajına 0 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0 |
emeğine sağlık hocam
|
28-05-2008, 09:23 | #7 |
Üye
Üyelik tarihi: Nis 2007
Bulunduğu yer: aksaray
Mesajlar: 43
Teşekkürleriniz: 1
0 Mesajına 0 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0 |
teşekkürler
|
28-05-2008, 09:24 | #8 |
Üye
Üyelik tarihi: Nis 2007
Bulunduğu yer: aksaray
Mesajlar: 43
Teşekkürleriniz: 1
0 Mesajına 0 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0 |
teşekkür ederim.
|
11-09-2008, 22:21 | #9 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Eyl 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 5
Teşekkürleriniz: 0
0 Mesajına 0 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0 |
çok teşşekkür ederim
|
03-02-2009, 22:58 | #10 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Oca 2009
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1
Teşekkürleriniz: 0
0 Mesajına 0 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 0 |
Teşekkürler:-)
|
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
deĞerlendİrme, ÖlÇme |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
BASKETBOLDA MÜSABAKA ANALİZİ VE DEĞERLENDİRME | webmaster | Basketbol | 2 | 17-08-2009 19:15 |
GRUP DEĞERLENDİRME FORMU | webmaster | Değerlendirme Forumları | 6 | 16-03-2009 01:31 |
TEMEL CİM.DUR.DEĞERLENDİRME FORMU | mehmet_civ | Değerlendirme Forumları | 2 | 27-12-2007 09:47 |
DEĞERLENDİRME | hat64 | Yeni Müfredat | 27 | 20-12-2007 03:20 |
4 5 SINIFLAR DEĞERLENDİRME | karacan07 | Sohbet ve Tartışma | 4 | 24-11-2007 18:53 |
Reklam Alanı |