Tam Türkçe karşılığı ile ’tekpalet’ sporu, malzeme açısından teferruatlı fakat bir o kadar eğlenceli bi spor dalı. Spor, özel olarak fiberglasstan imal edilmiş, geniş yüzeyli, tek parça bi palet ile yapılıyor. Sporcunun ayakları sabit kalıyor, yani birbirinden ayrılmıyor. Diğer yüzme stillerinden çok farklı olan bu sporun teknik hareketi, bir yunusun suda süzülüşünü andırıyor.
Bu hareketi görünce insan bu sporun hiç de kolay olmadığını hemen anlıyor. Monopalet için gerekli olan bir diğer ilginç malzeme ise, bu spora özgü şanorkel. Plastikten yapılan bu malzeme, üzerinde bulunan yay biçimindeki metale bağlı bir lastik ile sporcunun alnına takılıyor. Böylelikle, normal bir şnorkele göre hem önden suyun yaptığı basınç azaltılmış oluyor, hem de sporcunun istediği gözlüğü takabilmesine olanak sağlanıyor.Resmi müsabakalarda, şnorkelin ölçülerine aşırı itina gösteriliyor. Buna göre şorkelin kalınlığı 19-23 mm arası, yüksekliği ise maksimum 48 cm olmalıdır. Spor, hem sık hem de düzenli antreman gerektiriyor. Antremanlarda, antranörün uyguladığı dril ve setlerden daha fazla bir özene ihtiyaç yok. Paletli yüzme, ilerleme kaydedildiği taktirde gayet kolay ve etkili bir spor dalı.
Ülkemizde halen yeterli ilgiyi göremeyen bu spor, yabancı ülkelerde iki tür olarak yapılıyor: Havuz ve açık deniz müsabakaları. Havuz müsabakaları, su üstü ve su altı olmak üzere iki türde gerçekleştiriliyor. Su üstü yarışlar 50-100-200-400-800-1500 4x100-4x200m
olmak üzere sekiz dalda yapılırken, su altı müsabakaları, 50m nefessiz, 100-400-800m tüplü olmak üzere dört dalda yapılmaktadır. Açık deniz müsabakalarında ise mesafeler daha fazladır. Erkekler için 3-8 km ,bayanlar için 2-5 km şeklindedir. Mesafenin gerektirdiği üzere bu müsabakalar, nehir ve göllerde yapılmaktadır ve suyun soğuk olması, sporcuları dalgıç kıyafeti giymeye zorlamaktadır.