MEB'in bütçesi kabul edildi

[binali]

Reklam Alanı

id=haberMetni CLEAR: left">
Plan ve Bütçe Komisyonunda Milli Eğitim Bakanlığının bütçesi kabul edildi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan, "Başbakanımız dolaylı olarak 'yurt dışına gönderilen öğrenci sayısını 10 bine kadar çıkartabiliriz' diye haber yollamış. Bu muhteşem bir haber" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Eğitim Bakanlığının 2009 yılı bütçesi benimsendi. Üniversitelerin bütçelerinin okunup oylanması ise Maliye Bakanlığı bütçesi görüşülmesinden önce yapılacak. Komisyonda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Prof. Dr. Celal Şengör ile ilgili iddialara değindi. Celal Şengör'ün YÖK üyeliğine seçildiğine ilişkin tutanağın Üniversitelerarası Kurul tarafından kendilerine gönderildiğini belirten Özcan, şunları söyledi:
"Tutanağı okuyup rakamlara bakarken, toplama hatasını fark ettim. Bunun düzeltilmesi için tutanağı yeniden Üniversitelerarası Kurula gönderdim. Epey bir zaman geçti. Yeni bir tutanak geldi. Bu sefer baktığımda da daha büyük bir hata vardı. Daha önce 2 olan boş oy sayısı, 5'e çıkmış. Arkadaşlarıma 'Burada bir ciddiyetsizlik var. Bunu doğru düzgün yapsınlar. Bunları tutanaklardan güzelce çıkarsınlar ve rapor etsinler. Biz de bunu yukarıya gönderelim' dedim. İkinci gelen daha kötü olunca ciddiyetsiz davrandıklarını anladım. Düzeltme de gelmedi. Bu nedenle beklemede kaldık. Celal Bey ile ilgili gazetelerde özel bir şirkette yönetim kurulu olduğu yönünde haber çıktı. Haberden önce de böyle duyumlar geliyordu ama ben üzerine gitmedim. Acelesi de yoktu. Gazetede de çıkınca soruşturma açtık. Şimdi o soruşturmanın sonucunu bekliyoruz. Geçen disiplin kuruluna yetiştiremedik ama bundan sonraki disiplin kurulunda konuyu ele alacağız. Kendileri de Cumhurbaşkanı'na müracaat etmişler. Ama herhalde o kabul olmaz. Bizim denetleme kurulundan ceza aldı. Şimdi disiplin kurulunda. Onu bekliyoruz."
Üniversitelerin kontenjanlarının artırılıp kalitelerinin düşürüldüğüne yönelik eleştirilere katılmadığını belirten Özcan, önceliklerinin, dışarıda bulunan 1.2 milyon çocuğu içeri almak olduğunu söyledi. Özcan, "Bunun ağırlığını omuzlarımda hissediyorum" dedi.

"MUHTEŞEM BİR HABER..."
Dışarıya giden öğrencinin az olduğu yönündeki değerlendirmelere katıldığını belirten Özcan, "Başbakanımız bana dolaylı olarak haber yollamış. 'Bu sayıyı 10 bine kadar çıkartabiliriz' diye. Muhteşem bir haber. İnşallah bunu yapabiliriz" ifadesini kullandı.
Özcan, vakıf üniversitelerin kalitesiyle ilgili milletvekillerinin ciddi şüphelerinin bulunduğunu dile getirerek, şöyle dedi:
"Lütfen bu şüpheler olmasın. Biz yeni bir değerlendirme sürecine başladık. Vakıf üniversitelerinde bugüne kadar sadece mali ve idari değerlendirmeler yapılıyordu. Şimdi onları akademik olarak da değerlendirmeye aldık. Çalışma bugünlerde bitmek üzere. Okulları açmak önemli değil. Önemli olan okulları kontrol edip, kalitelerinin belli bir seviyede olduğundan emin olmaktır. Onun için çalışmalarımız devam ediyor. İngilizce eğitimin kaldırılması görüşüne de katılmıyorum. Bu yapılırsa yurt dışından öğrenci çekilemez. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, "Paralı eğitime geçelim" dediğinde "Türkiye'nin sallandığını", hakkında "Yeni seçilen YÖK Başkanı ne halt ediyor, haddine mi düşmüş paralı eğitim?" ifadelerinin kullanıldığını anımsattı. Özcan, "YÖK Başkanı olarak olarak bana üniversite açılacağı yönünde bir talep gelse, ben neye göre karar vereceğim? Kendimizi benim yerime koyun. Bunun karar vericisi olmamalıyım. Bunun karar vericisi, öneriyi getiren insanlar olmalı. Bu insanlar da Türkiye'de araştırma yapmalı. Türkiye'nin ihtiyaçlarını belirlemeli ve bundan sonra karar vermeli" diye konuştu.
Komisyonda daha sonra Milli Eğitim Bakanlığının 2009 yılı bütçesi kabul edildi. Üniversitelerin bütçelerinin okunup oylanması ise verilen bir önerge ile ertelendi. Üniversitelerin bütçelerinin oylanması, Maliye Bakanlığı bütçesinin görüşülmesinden önce yapılacak. Bu arada verilen başka bir önergeyle de Milli Eğitim Bakanlığı bütçesindeki 40 milyon YTL'lik ödenek, okulların depreme karşı güçlendirilmesine aktarıldı.

ÖĞRETİM ÜYELERİNİN ÜCRETLERİ DÜŞÜK
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, öğretmenlerin, öğretim üyelerinin, araştırma görevlilerinin maaşlarının düşük olduğunu kabul ettiğini belirterek, "Ancak Türkiye, OECD ülkeleri içinde, milli gelire göre öğretmenine maaş vermede en fazla kaynak ayıran 2. ülke" dedi. Bakan Çelik, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSYM, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü, YÖK ve üniversitelerin 2009 yılı bütçesi üzerinde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
"Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi az mı, çok mu? Bunu tartışmak bile gerekmez" diyen Çelik, Türkiye'nin, eğitime Hollanda düzeyinde para ayırması için 205 katrilyon liraya ihtiyaç olduğunu söyledi. Çelik, Hollanda'nın 2007'de 2,5 milyon öğrencisi için sadece eğitime 20 milyar Avro ayırdığını belirtti. Hüseyin Çelik, "Biz, sahip olduğumuz milli gelire göre, ayağımızı yorganımıza göre uzatmak zorundayız. Her şey gül gülistandır, süt limandır gibi bir iddiamız da olmadı" diye konuştu.
Bir iktidarın başarısı ya da başarısızlığının, bir şeyi nereden alıp nereye götürdüğüyle ilgili olduğunu belirten Çelik, "Aldığımız tablonun üzerine bir şeyler eklememiz gerekiyordu, biz de bunu yaptık" dedi.

ÖĞRETMEN MAAŞLARI
Bakan Çelik, şöyle devam etti: "Öğretmen açığı, derslik açığı, okul açığı var denildi. Evet, bunlara itirazım yok. Keşke göreve ilk başlayan öğretmenize bin 500 YTL değil de 3 bin YTL verebilsek. Bunun, öğretmenlerimizin emeğinin karşılığı olduğu kanaatinde değilim. Öğretmenlerin, üniversite öğretim üyelerinin, araştırma görevlilerinin ücretlerinin düşük olduğunu kabul ediyorum. Ancak Türkiye, OECD ülkeleri içinde, milli gelire göre öğretmenine maaş vermede en fazla kaynak ayıran 2. ülke. 1. ülke, Güney Kore'dir.
Öğretmenlerimizi, memurlarımızı, öğretim üyelerimizi enflasyona ezdirmemek, insanca yaşayabilecekleri ücreti vermek için büyük bir çaba içerisindeyiz. Ancak, ülkemizin içinde bulunduğu durum, sahip olduğumuz kaynaklar bellidir."

ŞIRNAK'TA EĞİTİMDE YAPILANLAR
Hüseyin Çelik, DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'a da yanıt verdi. Şırnak'ta, 2002 yılında bin 900 öğretmen varken, şimdi 3 bin 750 öğretmen olduğunu belirten Çelik, ildeki 1 Anadolu Lisesi ve 4 genel lise sayısını da artırdıklarını kaydetti. Hüseyin Çelik, Şırnak'ta Anadolu Öğretmen Lisesi, fen lisesi ve 11 genel lise açtıklarını, bin 204 derslik yaptıklarını, Şırnak'a 4 bin 100 bilgisayar gönderdiklerini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Çelik, Şırnak'a bu yıl, eğitim yatırımları için 65 milyon YTL ayırdıklarını ifade etti. Şırnak'ın en fazla önem verdikleri illerden birisi olduğunu dile getiren Çelik, 500 kişilik bir öğrenci yurdu da yapacaklarını söyledi.
Banka promosyonlarının, öğretmenlere dağıtılmadığıyla ilgili eleştiriye karşılık Çelik, banka promosyonlarının yüzde 70'inin öğretmenlere dağıtılması konusunda bir genelge yayımladıklarını anımsattı.

ÖĞRENCİLERİN KULLANILDIĞI İDDİASI
Hüseyin Çelik, DTP'li Kaplan'ın, "Şırnak'ta ilkokul çocuklarına kimlik kartı dağıtılıp, DTP il binasını denetlemelerinin istendiği" konusundaki sözlerine de yanıt verdi. Hüseyin Çelik, şöyle konuştu:
"Eğer bir yerde, bunu ister vali yapsın ister emniyet müdürü yapsın, kim yaparsa yapsın, ilkokul çocuğuna veya lise öğrencisine gönüllü polis diye kimlik kartı çıkarır da onu böyle bir şey de istihdam ederseniz, bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bunun üzerinde özellikle duracağım. Kim çocukları kendi emelleri doğrultusunda yönlendirir ve kullandırırsa bizi karşısında bulur. Ama Van, Hakkari ve Yüksekova'da cam kıran, arabaları ters çeviren çocukları da kimin hangi amaçlarla kullandırdığını da hepimiz biliyoruz."

DİYARBAKIR'DA OKUL ÖNCESİ OKULLAŞMA ORANI
Hüseyin Çelik, Diyarbakır'da eğitim alanında yaptıklarını da anlattı. Diyarbakır'da, 2002'de 2 bin olan derslik sayısına 2 bin 804 derslik daha ilave ettiklerini belirten Çelik, oradaki okullara 12 bin 600 bilgisayar gönderdiklerini söyledi.
Çelik, Diyarbakır'daki okul öncesi okullaşma oranını yüzde 2,4'ten den yüzde 17,22'ye çıkardıklarını dile getirerek, devam eden yatırımların tutarının 72 milyon YLT olduğunu bildirdi. Hüseyin Çelik, Şırnak ve Diyarbakır gibi illere pozitif ayrımcılık yaptıklarını belirtti.
Eğitimde sadece sayısal artışların yeterli olmadığını, bununla birlikte kalitenin de artırılması gerektiğine işaret eden Çelik, vakıf üniversitelerinin de öğretim üyesi yetiştirme konusunda ellerini taşın altına koymaları gerektiğini ifade etti.

YURT KAPASİTELERİ
Bakan Çelik, Türkiye'de örgün öğrenimde 1 milyon 494 bin öğrenci bulunduğunu söyledi.
Bu öğrencilerin yarısının, anne-babasının yanında kaldığını belirten Çelik, yeni yapılan yurtlarla beraber yurt kapasitesinin 250 bine ulaştığını kaydetti. Bakan Çelik, öğrencilerin üniversiteyi kazandığı zaman, ilk aylarda yurtta kaldığını, sonra çevreyi tanıdığı zaman da daha rahat edeceğini düşünüp eve çıktığını ifade ederek, "Bütün paramızı da taşa toprağa yatırmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Dünyanın hiç bir yerinde Türkiye'deki kadar ucuz yurt yok. Bir öğrencinin Kredi ve Yurtlar Kurumuna aylık maliyeti 200 YTL. Öğrenciler aslında bedava kalıyorlar yurtlarda" diye konuştu.
Fen lisesi olmayan 27 ilde de bu liselerin açıldığını dile getiren Çelik, 2008'de sadece İzmir'e, depreme karşı dayanıklılık çalışmaları için 5 milyon YTL gönderdiklerini kaydetti.
yenişafakgazetesi