Beden Eğitimi ve Spor Portalı  


Go Back   Beden Eğitimi ve Spor Portalı > Genel Bölüm > Sohbet ve Tartışma

Sohbet ve Tartışma Hep birlikte sorunlarımızı görüşelim, tartışalım, görüşlerimizi bildirelim, birbirimize yardımcı olalım.

beden eğitimi
beden eğitimi
Sitemize hoş geldiniz. Konuları beğenmeyi unutmayalım.

 
 
Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 25-02-2009, 23:21   #1
proksi
Girişken Üye
 
proksi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Eki 2008
Bulunduğu yer: bursa
Mesajlar: 281
Teşekkürleriniz: 2
7 Mesajına 14 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 17
proksi is on a distinguished road
Standart

Reklam Alanı
Bedirhan
Her öğretmenin hayatında bir Bedirhan vardır. Ve Bedirhanlar öğretmenliği öğretir bize. Bir de hayatı... Bir de sevmeyi.. Bir de ağlamayı...

Sene 1991…

Öğretmenliğe Cizre’de başladım. 69 kişilik mevcuduyla 3. sınıfları okutuyorum. Bu, öğretmenliğe kötü bir başlangıç oluyor benim için. Her sırada 4 öğrencinin oturduğu sınıfta şaşkın ördek gibi hissediyorum kendimi.

Öğretmenlik adına o güne kadar okuduğum bütün bilgileri yeniden gözden geçirmem ve pek çoğunu unutmam gerekiyor. Çünkü yazılanlarla, yaşadıklarım hiç de uyuşmuyor.

İlk iki aylık dönem çok çetin geçti. Öğretmen hastalığı olarak bilinen faranjit sanki sadece benim hastalığım gibi, bir kere geldikten sonra hiç gitmiyor. Ancak, iki ay içinde öğrencilerimle birbirimize ısınıyoruz. Artık 69 bana çok büyük bir sayıymış gibi gelmiyor.

İki ay sonra yeni bir öğretmen geliyor okulumuza ve 3. sınıflardan bir şube daha açma imkanı doğuyor.

Okul müdürümüz bana 17 öğrenci seçmemi istiyor yeni açılacak sınıf için. Seviniyorum. Sınıfa daha erken giriyorum o ders. Sınıfımdan 17 öğrenci ayrılacak ve ben dersleri daha rahat işleyebileceğim artık.

Ancak, işin hiç de düşündüğüm kadar kolay olmadığını sınıfa girdikten sonra anlıyorum. Tahtanın önünde ayakta durup, öğrencilerimi gözlüyorum. Gönderecek 17 öğrenci seçmeye çalışıyorum gözlerimle.

Bu güne kadar sevimsiz gibi görünen öğrencilerimin bile ne kadar sevimli olduğunu anlıyorum o gün. Hiç birine kıyamıyorum. Bu gitsin diyemiyorum. Öğrencilerim bir gariplik olduğunu seziyor, çıt çıkarmadan bana bakıyor. Gözlerim doluyor, ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Güç bela dışarı atıyorum kendimi.

Okul müdürümüz Selim Bey’e gidip sınıfımdan öğrenci vermek istemediğimi söylüyorum. Gülüyor. Elleriyle omzuma dokunup “bu kadar duygusal olma Ali, hem daha iyi bir eğitim için bu şart” la başlayan kısa bir nutuk çekiyor.

Aklım ikna oluyor ama yüreğim olmuyor. Ben seçemem diyorum. Yine gülüyor fesubhanallah çekerken. Müdür yardımcımız İhsan Bey’e dönerek:

“Ne yapacağız İhsan” diyor.

İhsan Bey;

“Müdür Bey, biliyorsunuz bu sınıfa başka bir sınıfı bölerek öğrenci vermiştik. Sanırım 15 öğrenci var. 2 öğrenci de biz seçeriz. 17 öğrenciyi alırız” diyor.

Beraberce sınıfa gidiyoruz. Müdür Bey durumu anlatıyor. Çocukların konuşmasına fırsat vermeden 17 öğrencinin ismini okuyor ve tahtaya çıkmalarını istiyor.

Ancak tahtaya 17 değil 14 öğrenci çıkıyor. 3 öğrenci yerlerinde hiçbir tepki göstermeden bekliyorlar. Sibel, Abdulkerim ve Bedirhan isimli öğrenciler yerlerinden kalkmıyorlar.

Müdür bey listeyi tekrar okuyor. Tahtaya çıkmayanların kimler olduğunu soruyor. Bu üç öğrenci ayağa kalkıyor. Müdür bey, tahtaya çıkmalarını söylüyor ama, üçü de tepkisiz öylece bakıyor.

Müdür beyin tahtaya çıkmaları için yaptığı ısrardan daha kuvvetli bir ısrarla üç öğrencimde ayakta öylece bekliyor.

Öğrencilere bakıyorum. Abdulkerim babası öldürülmüş bir yetim. Çok çalışkan bir öğrenci. Derler ya zehir gibi bir zekaya sahip.

Bedirhan, “iki elman vardı, birini yedin kaç elman kaldı?” Sorusuna “beeeeş” diye cevap veren dünya tatlısı biri. Sibel orta şekerli.

Müdür Bey’e 3 öğrenci fazlalığa razı olduğumu söylüyorum. Kulağıma eğiliyor, “bari Bedirhan’ı alsaydık” diyor.

Bedirhan’a bakıyorum. Gözlerini gözlerime dikmiş öylece duruyor. Gönderilmeyi aklının ucundan bile geçirmediği belli. Yutkunuyorum, konuşamıyorum…

Müdür Bey; “gel bakalım Bedirhan” diyor. Bedirhan, Müdür Beye değil bana bakıyor.

Bedirhan, “iki elman vardı, birini yedin kaç elman kaldı?” sorusuna “beeeeş” diye cevap veriyor ama olsun. O sınıfın en çalışkan öğrencisi kadar güveniyor kendine. Gözlerime bakarken “öğretmenim beni göndermez” der gibi… O kadar ki dudağının sol kenarından müstehzi bir gülüş attığını da sadece ben fark ediyorum.

“Bedirhan kalsın” diyorum Müdür Bey’e… “O, benim elim, ayağım. Bedirhan olmazsa bana kim yardımcı olacak sınıfta”

“Sen bilirsin” diyor ve 14 öğrenciyi alıp çıkıyor Müdür Bey. Herkes giden öğrencilerin boşalttığı sıralara yerleşmeye başlıyor. Bedirhan usulca yanıma yaklaşıyor. Gözlerime bakıp:

“Teşekkür ederim” diyor sadece… Son on dakikada güçlü görünmek için olağanüstü bir gayret gösteren Bedirhan şimdi en zayıf yanını gösteriyor herkese. Hüngür hüngür ağlıyor.

Bedirhan’ı kucaklıyorm. “Deli” diyorum… “ Bırakır mıyım ben seni hiç?”

…….

Aslında bu yazıyı yazmama neden olan olayın Bedirhan’la bir ilgisi yok. Geçtiğimiz günlerde akşam üstü okuldan eve giderken telefonum çaldı. Arayan sınıfımdan ayrılmayı kabul etmeyen üç öğrenciden biri olan Abdulkerim’di…

Şırnak’tan arıyordu… Doktor olmuştu… O yoksul, gariban, yetim çocuğun doktor olmasına kendi çocuğummuş gibi sevindim. Aklıma o anda Bedirhan geldi.

Abdulkerim beni gururlandırmıştı. Ama siz Bedirhan’ı merak ediyorsunuzdur mutlaka. Üç sene ne yaptım Bedirhan’la… Bedirhan 5. sınıfı bitirirken “iki elman vardı, birini yedin kaç elman kaldı?” sorusuna artık “beeeeeş” diye cevap vermiyordu. “Bir elma kalır öğretmenim” diyordu. Bedirhan daha fazla okuyamadı, ama “adam” oldu. Bundan emin olun…

Düşündüm de… Ben Bedirhan’la hala gurur duyuyorum.
Ali ÇAM
alicam2004@hotmail.com
__________________
Düşünceleriniz pozitif olsun
Çünkü düşünceleriniz sözleriniz olur.
Sözleriniz pozitif olsun,
Çünkü sözleriniz davranışlarınız olur.
Davranışlarınız pozitif olsun,
Çünkü davranışlarınız alışkanlık
proksi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Reklam Alanı
 

Popüler Sitelerde Paylaş

Etiketler
bedirhan, bir, hayatında, vardır, öğretmenin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
bir adamın 80 koyunu vardır millisporcu2 Bilgisayar ve Eğlence 4 10-09-2010 01:07
Hentbolda ne tür cezalar vardır? webkerem Hentbol Eğitim Videoları 0 07-01-2010 09:50
Öğretmenin Dünyası binali Sunular ve Slaytlar 0 12-11-2009 01:26
Eğitimli insanların dokuz düşüncesi vardır... binali Sohbet ve Tartışma 0 21-07-2009 18:54

Reklam Alanı


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:55.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2006 - 2024, Türkiye'nin Beden eğitimi ve Spor Portalı
2007-2024 Türkiye'nin Beden Eğitimi ve Spor Portalı
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159