Filede Çifte Skandal

[binali]

Reklam Alanı

Önce 2 yıl yarışmalardan men edilen milli voleybolcu, Tahkim Kurulu’na itiraz edince cezası 10 aya indi. Ancak ne dopingli çıktığı ne de cezası FIVB’e bildirilmedi.


Vücuttan geç atılan madde nedeniyle Burak ikinci kez dopingli çıkınca her şey arap saçına döndü.

Geçen sezon tarihinde ilk kez lig şampiyonu olup Türkiye Kupası’nı müzesine götüren Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı’nın kaptanı Burak Hascan’ın, hastalığı nedeniyle aldığı ilaç ve Voleybol Federasyonu’nun izlediği yol çifte skandala yol açtı. Skandallar ise Burak’ın doping nedeniyle aldığı cezanın 24 aydan 10 aya düşürülmesiyle ortaya çıktı.

2007 Mart’ında bir hastalığı nedeniyle aldığı ilaçta "nandurolon" maddesinin İstanbul BŞB maçı sonundaki doping kontrolünde çıktığını belirten Burak yaşananları şöyle anlattı:
=haber_detay_yazi>


"Bu ilacı tedavi amaçlı kullandığımı Federasyon başkanına ilettiğimde bana ’O zaman bana bir rapor getir sorunu çözelim’ dedi. Ceza kurulu bana 2 yıl ceza verince, Nisan 2007’den Nisan 2009’a kadar cezalı duruma düştüm. Tahkim Kurulu’na gittim. Tahkim’den Kasım 2007’da cezamın 10 aya düşürüldüğüne dair bir yazı geldi. 16 Şubat 2008’de F.Bahçe’de, Malatya maçı ile tekrar voleybola döndüm.


AYNI SUÇTAN İKİ CEZA

29 Nisan 2008’de Arkas maçından sonra tekrar doping kontrolüne alındım. Halkbank maçı ile şampiyon olduk. Lig bitti, F.Bahçe’den ayrıldım. İstanbul BŞB ile anlaştım, bu defa ’Doping testi pozitif çıktı’ dediler. Bir sporcu doping testindeki ilk kontrolde 157.9 ng. çıkan doping maddesi, 14 ay sonra yapılan ikinci kontrolde 15.7 ng. çıkınca eski bir suçtan ikinci kez nasıl cezalandırılır? Bunu anlamış değilim. Şayet ben F.Bahçe Kulübü’nde kalmış olsaydım, aynı suçtan ikinci kez bana ceza verebilecekler miydi?

Nandurolon maddesi vücuttan 1.5 ile 2 yılda temizleniyormuş. Burada yapılan büyük bir hata var. Doping testinde vücuttan uzun sürede temizlenen bir madde çıkınca neden beni kontrol amaçlı testlere almadılar? Şayet o testlere alınmış olsaydım. Bu maddenin vücudumdan tamamen atılıp atılmadığı o zaman ortaya çıkmış olacaktı.

Voleybol Federasyonu Başkanına mağdur durumda olduğumu söylediğimde bana belki 10 kez ’Cezanı 10 aya indirdiğimizi FIVB’ye haber vermeyi atladık’ dedi. Bana söylediklerini Avukatım Osman Buldan’a da söylemiş. Zaten öğrendiklerime göre bu madde ilk tahlilde çıktıktan sonra Uluslararası Federasyon vücudumun tamamen temizlenemeyeceği gerekçesi ile 10 aya indirilen cezamı kabul etmeyecekti. Bana iyilik mi yapıldı yoksa kötülük mü?

İYİLİK Mİ KÖTÜLÜK MÜ?

Transfer sezonunda maddi ve manevi yönden mağdur duruma düşürüldüğünü söyleyen Burak, "İstanbul BŞB ile anlaştıktan sonra federasyonu arayarak lisansımın verilmesini istedim. Federasyon başkanı, Belediye Kulübü yöneticilerine ’Bu oyuncuya lisans çıkartmayacağım. Sizin de, federasyonun da başı yanar’ demiş. Ayrıca yaklaşan seçim nedeniyle federasyon bu olayı kamuoyundan gizleyip, beni 10 ay, ’şu raporu al, bu evrakı getir’ diye oyalayarak, ömür boyu ceza vermeyi düşündüğü şeklinde duyumlar alıyorum. Bir suç için iki ceza dünyanın neresinde görülmüştür?" dedi.


Kaynak: Celal Demirbilek - Hürriyet

[zor genc]

bunu kim gırdi
merak ettim

[webceren]

binali hocam umarım adalet yerini buluryapılmaması gerekirdi.Olimpiyatların faturası bizlere(beden eğitimi öğretmenlerine )çıkartılıyor. aktif sporcularımıza da suçsuz oldukları halde ceza veriyorlar daha ne olsun

[binali]

zor genc Nickli Üyeden Alıntı

bunu kim girdi
merak ettim

Sayın zorgenç arkadaşımız...Evet ben girdim Mehmet Ersoy BİNALI
Öyle bir sorgulama var ki sanki suçlu arar gibi.Bu haberi tüm spor sever bir şekilde görsel, yazılı basında görüyor ve okuyor.Bu haberi ilgilenilecek bir haber olarak gördüm ve siteme arkadaşlarımız okusun diye de aktardım.O zaman Celal Demirbilek' yada Hürriyet gazetesi keşke bu haberi yazmasaydı mı demek lazımdı.Okunulacak haber var ise okunulur.bilgilenilecek bilgi var ise de bilgilenilir.
Şunu söylemek isterim yazımızı yazarken vurgulamamız yumuşak olduğunda kırıcı olmayız.

[hat64]

doping artık amatör sporcularda bile leblebi gibi kullanılırken...... bu yazı tartışılır. ama yorulmaya değmez. gereken merciler halleder. mahkeme, itiraz, mahkeme.. Süreyya Ayhan bile kendini henüz aklayamadı.....

[proksi]

hat64 hocam esas konu sporcuların artık antrenörlerine sormadan kendileri kısa yoldan başarıya ulaşmak için bu yolu arıyor.Kendileri kaybettiklerinin farkında değiller.zorgenç arkadaşımızında yazıya yaklaşım tarzı yanlış.