Eğitimin Ufuklarına Bakış

[proksi]

Reklam Alanı

Dün ve bugün, anaokulundan doktoraya kadar öğrenim yapan takriben 18 milyon genç eğitim için yollarda...





Öğrenim yılı başlarken eğitimin ufuklarına bakış
Dün ve bugün, anaokulundan doktoraya kadar öğrenim yapan takriben 18 milyon genç eğitim için yollarda...

Ben bu yıl da dileklerimi buradan aktarmak istiyorum...

Rekabetçi dünyada her geçen gün hayat belirli alanlarda kolaylaşırken donanımlı olmak zorlaşıyor. Öğrenilen bilgiler ve metotlar güncelliğini çok çabuk yitiriyor. O yüzden bireyin devamlı güncel kalması gerekiyor ve bu da ancak eğitimle mümkün. Yakın gelecekte çalışanların bu ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri en doğru ve ekonomik yolun “online” eğitim olduğu gözleniyor.

Önümüzdeki yıl için dileklerime gelince:

* Sınava endeksli sistem yerine yaratıcılığı öne alan eğitim.

* Her türlü dile, dine, ırka, düşünceye açık eğitim.

* İnsan haklarına saygılı eğitim.

* Özünü, dilini geliştiren ancak en az birkaç yabancı dili de öğrenmeyi sağlayan altyapıda bir eğitim.

* Doğa bilincini oluşturan ve sürekli canlı tutan bir eğitim (tersinin son örneklerini üzücü bir şekilde İkitelli'de gördük).

* Prensiplere dönük, yani en basit etik kurallardan başlayarak çocuklara ilkeleri benimseten eğitim.

* Eğitimin artık hayat boyu olduğu bilinciyle yola devam eden bir eğitim.

* Kararlarını (genelde) bilgiye dayanarak alan bir eğitim.

* Taklit ve kopya yerine, yaratıcılığı teşvik eden bir eğitim.

* Öz disiplinin başarıyı getireceğini öğreten bir eğitim.

* Var olmanın sürekli OKUMAK'tan geçtiğini öğreten bir eğitim.

* Kendisini ifade edebilecek bireyleri yetiştirebilen bir eğitim.

* Bir dile, esas olarak o dilde YAZMA öğrenildiğinde vâkıf olunduğu bilincini veren eğitim.

* Toplumun her kesimine saygılı bireyler yetiştiren bir eğitim.

* Başkalarının hakkına tecavüz etmeyen bireyler yetiştiren bir eğitim.


***

Neden bu nitelikleri taşıyan bir eğitim dönemi dilediğim, dünyada eğitim alanından bazı istatistikleri ve gelişmeleri de sıralarsam belki daha iyi anlaşılacak...

6.2 milyar olan dünya nüfusu 2017'de 7.3 milyara çıkacak. Bu nüfusun 1.3 milyar kişisi işsiz, 2.5 milyardan fazla çocuk ve genç de okul çağında olacak. Toplumlarda kişi başına gelir artacak ancak gelir dağılımı makası eğitimli sektörün (orta sınıfın) lehine açılacak.

Dünyada 7 bin üniversite mevcut. Dünya nüfusunun yüzde 5'ini teşkil eden ABD, 3 bin üniversite ile dünya yüksek öğrenim nüfusunun yüzde 47'sini teşkil ediyor. Bu da orta sınıfta yüksek öğrenimin ne kadar önemli olduğunun en önemli göstergesi.

Ancak, dünyada yüksek öğrenime talep, oransal olarak en çok bulunduğumuz bölgede; Doğu Avrupa ve Asya'da (yılda yüzde 8) artıyor. ABD'de ve Avrupa'da ise bu oran yüzde 2,6. Demek ki zaman içinde bu talep karşılanacak, bulunduğumuz bölge eğitimli nüfusla donanacak ve ABD'nin bugünkü rolünden pay kapacak. Yani ileriye dönük olarak sevinebiliriz. Tabii doğru sistemleri oluşturup, bireyleri yukarıda belirttiğim doğru ilkelerle yetiştirmek kaydıyla...

Son zamanlarda, dünyadaki ekonomik krizin üretici toplumları daha çok servis sektörlerine kaymaya sevk edeceği, üretiminse (en azından belirli süre için, maliyet açısından avantajlı olan Çin, Hindistan, Endonezya, Türkiye gibi) gelişmekte olan ülkelere kayacağı gözlemleniyor. Dolayısıyla hem servis sektörünün hem de üretim sektörünün büyüyebilmesi için yüksek öğrenime yatırım baskısı geleceği öngörülüyor. Bu alanlara uluslararası nitelikte birkaç dili bilen ve kendini devamlı yenileyen elemanların avantajlı olacağı aşikâr.

Öğretmenlere, yöneticilere ve öğrencilere başarılı bir öğrenim ve eğitim yılı diliyorum. Rıfat Sarıcaoğlu / Vatan