05-04-2007, 12:33 | #1 |
Administrators
Üyelik tarihi: Oca 2007
Bulunduğu yer: Malatya
Mesajlar: 4.804
Teşekkürleriniz: 0
139 Mesajına 245 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 10 |
Reklam Alanı
width="81%"> Dil Yanlışları ve Anlatım Bozuklukları 3. Açıklık a) Sıra yanlışlığı b) Anlamca çelişen sözlerin birlikte kullanılması c) Anlamda aykırılık d) Atasözleri ve deyimleri yanlış kullanmak 4. Duruluk a) Fazlalık 5. Yalınlık a) Garabet 6. Akıcılık a) Tekrarlama b) Zincirleme c) Tenafür width="80%"><A name=K1> Açıklık </A> width="20%"> Cümlede anlatılmak istenenin dinleyen veya okuyan tarafından kolayca anlaşılmasına açıklık denir. Açık olmayan cümlelerde anlatılmak istenenler bazen az çok anlaşılır fakat çoğu zaman cümlede ne söylenmek istendiği belli değildir. Aşağıdaki cümlelerde açıklık olmadığı için ne söylenmek istendiği tam olarak anlaşılamamaktadır: Bu kopyaları Burçin hazırlamıştır onu çekecek arkadaşlar için. ― S. D. in vücudunda estetik (ameliyat) var mı? ― Hayır, vücudunda hiç estetik yok. (Bu ifadeden vücudunun güzel olmadığı anlamı da çıkabilir.) Kelimelerin yerli yerinde kullanılmaması, öge eksiklikleri, kelimelerin yanlış kullanılması, virgül işaretinin uygun yere konmaması , anlamca çelişen sözlerin bir arada kullanılması gibi hususlar cümlenin açıklığını engeller. width="76%"> <A name=K2> a) Sıra Yanlışlığı </A> width="24%"> Cümlede önce gelmesi gereken unsurların sonra, sonra gelmesi gerekenlerin önce gelmesi durumunda anlatım bozukluğu ortaya çıkar. Bu yanlışlık, zarf olarak kullanılması gereken kelimelerin sıfat görevinde kullanılması hâlinde daha çok görülür. Aşağıdaki örneklerde anlatım bozukluğunu gidermek için koyu yazılan kelime veya kelime grupları ( ) işaretiyle gösterilen yerlerde kullanılmalıdır: 80 bin civarında göz taramasından geçirilmiş ( ) hastamız var.* Yolu Sultanahmet’e düşenler ( )Fransız Müzesinde sergilenmekte olan Fransız ressamların eserlerini görebilirler.* Uykusuz yola ( ) çıkmayın. Alkollü araç kullanmayın. (Aracı, alkollü kullanmayın.) En doğal vatandaşın ( ) hakkını koruyamıyorlar.* Mobilyalarınız ücretsiz evinize ( ) teslim edilir. Y. Dershanesi herkesi ücretsiz üniversite sınavına ( ) hazırlıyor. Su gibi şarapların ( ) içildiği düğünde olay çıktı Yeni eve ( ) geldim. ( ev in sıfatı söylenmek istenmiyorsa) Çırılçıplak gazetecilere ( ) yakalanan M.U. olay çıkardı. (gazeteciler çırılçıplak değilse) Mazeretsiz sınava ( ) girmeyenler az değildi. Dünyanın ilk üç bıçaklı ( ) traş makinesi WIDTH: 498px; HEIGHT: 19px; mso-element: footnote-list"> width="63%"> <A name=K3>b) Anlamca çelişen sözlerin birlikte kullanılması</A> width="37%"> Anlamları birbiriyle çelişen sözlerin aynı cümlede kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar: Bu soğukta mutlaka sizler de üşüyor olmalısınız . Eminim seninle güreşmek onun için de kolay değildi galiba . Az da olsa kendimi tümüyle suçlu hissediyorum. width="50%"><A name=K4>c) Anlamda Aykırılık</A> width="50%"> Eş anlamlı kelimeleri uygun olmayacak biçimde birbirinin yerine kullanmak bozukluğuna sebep olur: Komutan gidince askerler kafa sız kaldı. (baş) Halının üzerine kara mürekkep döküldü. (siyah) Allah misafiri. (Tanrı misafiri) Bir kelimenin kendi anlamı dışında kullanılması yanlış anlaşılmalara ve anlatım bozukluklarına yol açar. Bu yanlışlıklar kelimelerin anlamı tam olarak bilinmediği zaman daha çok ortaya çıkmaktadır: Beni de düş kırıklığına uğrattın. (hayâl) Ne hayâllerle başlamıştık bu işe. Birlikte az mı çile paylaştık . (çektik) Reklâm aramız var şimdi onu izleyelim. Talihsiz bir kaza sonucu araba devriliyor. Çok üzgün bir haberle bültenimizi sonluyoruz . Mehmet Âkif ölümünün 15. yılında törenlerle kutlandı . Dinleyicilerimiz bu programları tepkileriyle desteklesinler. Tevfik Fikret yaşantısının son dönemlerini bunalım içinde geçirmiştir. Bu olay onun hasta olmasını sağladı . O gece şehrin ortasında bir ölü ölmüştü. id=Autonumber1 borderColor=#111111 > width="50%"><A name=K5>d) Atasözleri ve deyimleri yanlış kullanmak</A> width="50%"> Atasözleri ve deyimler, kalıplaşmış sözler olduğu için eş anlamlılarıyla bile olsa bu sözlerdeki kelimeler değiştirilmez ve anlamına uygun olmayan yerlerde kullanılmaz: Atalarımız “ zaman , nakittir” demişler. (vakit) Sütten dili yanan ayranı üfleyerek içer . (yoğurdu, yer) Kafa kafa ya vermeyince taş yerinden oynamaz. (Baş başa) Matematikten geçtiğini öğrenince etekleri tef çalmaya başladı.(zil) Kurt kocayınca ayının maskarası olurmuş. (köpeğin) Anlayana sivrisinek az. (Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.) id=Autonumber2 borderColor=#111111 > width="50%"><A name=K6>Duruluk</A> width="50%"> Bir cümlede gereksiz kelimelerin kullanılmamasına duruluk denir. Böyle bir cümleden kelime çıkarılırsa anlamda daralma olur. Duruluğu engelleyen başlıca yanlışlıklar şunlardır: id=Autonumber3 borderColor=#111111 > width="50%"><A name=K7>a) Fazlalık</A> width="50%"> Bir cümlede aynı görevi yerine getiren birden fazla kelime veya ekin bulunması hâlinde gereksiz kelime ve şekil kullanılmış demektir. Böyle cümlelerden kelime çıkarılması anlamda daralmaya yol açmayacağı gibi anlatımı rahatlatır: Hoşça kalın diyorum size. Bir cümle daha söylemek isteyeyim . (Bir cümle daha söyleyeyim.) Kurumuş olan çiçekleri vazodan çıkardım. Ne kadar ayıp, kulaklarımla duymasam inanmazdım. Karşılıklı selâmlaşıyoruz. Fazlalık, genellikle eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır: Yarı karanlık, loş bir yerde oturdular. Henüz sınava daha var. Size bir örnek daha vereyim meselâ . İptal edilen sınav yinelenecek ve tekrarlanacak . Hayat bir yaşam mücadelesidir. Problemi çözebilecek alternatif seçenekler sunulabilir aslında. Çocukların eğitim ve terbiyesiyle ilgilenmeliyiz. Eğer merak etmez se niz anlatmayayım. Yaklaşık iki yıla yakın bir zamandır Konya’da oturuyorlar. Sorunlarımızı çözmeden meselelerimizi halledemeyiz. İşte bütün problemimiz bu!. Kısaltmalardan sonra, kısaltmaya dahil kelimenin tekrar söylenmesi fazlalıktır: ÖSS sınavı (Öğrenci Seçme Sınavı sınavı ), ÖSYM merkezi (Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi merkezi ), GAP projesi (Güneydoğu Anadolu Projesi projesi ), TBMM meclisi (Türkiye Büyük Millet Meclisi meclisi ), ÜNTV televizyonu (Üniversite Televizyonu televizyonu ) gibi. id=Autonumber4 borderColor=#111111 > width="62%"><A name=K8>Yalınlık</A> width="38%"> Söylenmek istenilenin gereksiz süsleme ve özentilerden arındırılarak, herkesin bildiği kelimelerle en kısa yoldan fakat tam olarak ifade edilmesine yalınlık denir. Anlatımda yalınlığı engelleyen hususların başında garabet gelir id=Autonumber5 borderColor=#111111 > width="62%"><A name=K9>a) Garabet</A> width="38%"> Bir ifadede, anlamı herkesçe bilinmeyen, alışılmamış kelimelerin kullanılmasına garabet denir. Böyle kelimelere de garip adı verilir. Çeşitli bilim dallarına ve mesleklere ait olup günlük dilde kullanılmayan, anlamı herkesçe bilinmeyen terimler garip sayılmaz. Ancak bunlardan, o alanın mensupları tarafından bilinmeyenleri garabete örnek olur. Garabet ; anlamını herkesin kolayca kavrayamadığı kelimeleri bildiğini göstermek, aydın görünmek, kendini belli bir zümrenin üyesi gibi göstermek ve taklit gibi sebeplerle ortaya çıkar. Başlıca çeşitleri şunlardır: · Vaktiyle kullanıldığı hâlde günümüzde unutulmuş, kullanımdan düşmüş kelime ve şekilleri kullanmak: bilüpdür, eleğimsağma (gök kuşağı), gözgü (ayna), iktifa et- (yetin-), kangı (hani), muhammes (beşgen), murafaa (duruşma), sitâre (yıldız), tamu (cehennem), vabeste (bağlı), yazıklı (günahkâr) gibi. · Söylenişi değiştirilerek Türkçeleştirilmiş kelimelerin aslî şekliyle kullanılması da garabettir: auto (oto), card (kart), câmeşuy (çamaşır), laser (lâzer), mahabbet, mümkin, müşkil, mektûb, station (istasyon), tennûr (tandır), wardrobe (gardırop) gibi. · Dile henüz tam manasıyla girmeyen yabancı kelimeleri kullanmak: (Bunların içinde Türkçesi olanların ısrarla yabancı şeklini kullanmak ana dili sevgisiyle bağdaşmaz.) computer (bilgisayar), correlation (karşılıklı ilgi), holigan (serseri), monopol (tekel), my darling (sevgilim), my Got (Allahım), partner (ortak), part-time (yarım gün), prezantasyon (tanıştırma), side effect (yan etki), siesta (öğle uykusu), software (yazılım), tayming (zamanlama), test et- (dene-) gibi. · Yabancı kelimelerle Türkçe kelimeleri gelişigüzel birleştirmek: anti-leke, çaykolik, derskolik, dokunmatik, ekolojik denge (çevre dengesi), kotasyon ver-, makro açı, playliyoruz, save et- (kaydet-) gibi. · Yeni ortaya atılan fakat anlamı herkesçe bilinmeyen, benimsenmeyen kelimeleri kullanmak: ayırmaç (logo), andıç (muhtıra), başat (hakim), direngen (muannit), etik (ahlâkî), gömüt (mezar), saltık (mutlak) gibi. · Nefret ve tiksinti uyandıran müstehcen (edebe aykırı, yakışıksız) ve kaba kelimeler kullanmak da garabettendir. id=Autonumber6 borderColor=#111111 > width="62%"><A name=K10>Akıcılık</A> width="38%"> Anlatımın önemli özelliklerinden birisidir. Cümlenin anlam ve ses bakımından pürüzsüz olması demektir. Akıcılığı engelleyen ses ve ahenk kusurlarının başlıcaları tekrarlama, zincirlenme ve tenafür(kakofoni)dür. id=Autonumber7 borderColor=#111111 > width="62%"><A name=K11>a) Tekrarlama</A> width="38%"> Bir ifadede gerek olmadığı hâlde aynı sözün iki defadan fazla kullanılması tekrarlama denen ahenk kusuruna yol açar: Geçen Ramazan Bayramı’nda Oktay ’ı, Oktay ’ın köydeki amcasını ve Oktay ’ın büyük kardeşini de ziyaret ettik. Bu yıl okuyacağımız dersler arasında ortak dersler denen dersler de varmış. Televizyon kanallarında yeni program arayışı, aslında program lardan değil program içeriklerinden kaynaklanmaktadır. id=Autonumber8 borderColor=#111111 > width="62%"><A name=K12>b) Zincirleme</A> width="38%"> Bir kelime grubunda veya cümlede aynı ekleri alan kelimelerin peş peşe sıralanmasından kaynaklanan bir ahenk kusurudur. Zincirleme isim tamlamalarında ve arka arkaya sıralanan zarf-fiillerde daha çok görülür: Burkay’ ın dayısı nın oğlu nun çantası nın fiyatı. Selçuk Üniversitesi nin Fen-Edebiyat Fakültesi nin Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü nün Urdu Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı nın öğretim üyesi. Merdiveni dayay ıp , kayısı ağacına çık ıp , kalınca bir dala otur up , kayısıları kopar ıp , sepetine doldur up , sepeti aşağı sarkıt ıp yerdeki kovayı istedi. Sekretere sor madan , izin al madan , kapıyı vur madan içeri girdi. Yerinden hızla kalk arak , pencereyi aç arak , aşağıya bağır arak kardeşini çağırdı. Biraz önce hışımla içeri gir en , “müdür yok mu” diye bağır an , masaya vur an , yerinde tepin en sen değil miydin? <A name=K13>c) Tenafür (kakışma, kakofoni)</A> Bir kelime veya kelime grubundaki seslerin söyleyiş bakımından birbiriyle uyuşmaması, kulak tırmalayıcı olması, tenafür denen ses ve ahenk kusuruna yol açar. p, t; c, ç, j, s, ş, z gibi bazı seslerin birbirine yakın olması hem söyleyiş güçlüğü yarattır hem de kulağa da hoş gelmez: basınç ölçer, çürütücü, çeşmedeki çengel, eş zamanlı, İştaş Pasajı, sözcükcük, kırktırttı, koşullaştırılmışlık, olasılıklı, şaşalayış, tatsız tuzsuz gibi. Yanıltmacalar ve bazı tekerlemeler de tenafüre örnek olarak gösterilirler: Bir berber bir berbere bre berber gel beraber bir berber dükkânı açalım demiş. Bir dalda bir kartal dal tartar kartal kalkar kartal kalkar dal sarkar. Şu duvarı badanalamalı mı badanalamamalı mı? Şu köşe yaz köşesi şu köşe kış köşesi ortada lâmba şişesi. Tuz ucuzudukça ucuzudu. Üç tas has hoş hoşaf. |
Reklam Alanı |
Popüler Sitelerde Paylaş |
Etiketler |
anlatım, bozuklukları2, dil, yanlışları |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Hareket bozuklukları incelenirken | Beden Eğitimi ve Spor Kütüphanesi | 0 | 30-08-2009 17:26 | |
Dil Yanlışları ve Anlatım Bozuklukları-1 | webmaster | Genel Kültür ve Genel Yetenek | 3 | 04-01-2009 11:43 |
Program Kurulumları Resimli Anlatım | beyaz_hacker | Bilgisayar ve Eğlence | 1 | 16-07-2008 10:27 |
Anlatım bozuklukları | muku1982 | Genel Kültür ve Genel Yetenek | 2 | 11-05-2008 15:08 |
Yüksek atlama yabancı anlatım | binali | Atletizm | 4 | 12-03-2008 00:47 |
Reklam Alanı |