Atletizm ve Bursa...

[hat64]

Reklam Alanı

>



width=390>


height=16 ="haber3baslik">

height=3 ="#61676c">

="habercizgi">
width=390>


colSpan=2 height=20>Levent GENCELLİ

height=4>
>

>

>


="haber3baslik">
> Atletizm ve Bursa…


32.Balkan Gençler Atletizm Şampiyonası Bursa’da yapıldı. 2 gün süren yarışların son gününü izledim.
Gazeteciliğe spor muhabiri olarak başladığım yıllarda bu kent çok zor koşullarda da olsa amatör sporların gereğini yerine getiriyordu. Sadece futbol konuşulmuyordu. Bizler de futbol dışı branşlara gereken özeni gösteriyorduk. Örneğin emektar Atatürk Stadı’nda olağanüstü güzellikte etkinlikler oluyordu. Yüzlerce atlet, sporun en temel branşında yarışıyorlardı. Spor adına… Amatörlük adına… Emeği geçenleri kutlayalım ama gazeteciliğimizin gereğini de yapalım.
Bursa büyüdü. Bursa’da bir olimpik atletizm tesisi yapıldı. Tartan pist ve uluslararası standartlarda atletizme özgü tesis ilk uluslararası sınavını verdi. Böyle bir etkinliğin bu kente verilmesi önemlidir. Yüzlerce genç sporcu ki aralarından yakında olimpiyat şampiyonları çıkacaktır Bursa’ya geldi. Sporun gereklerini yerine getiren yüzlerce gencin dünya barışına yapacağı katkı da ortadadır. Bu gücü kimse yadsıyamaz.
Bursa tesis fakiri bir kent. Böyle tesisleri de gereği gibi yapamıyoruz. Örneğin “müstakil” atletizm tesisinde 3 adım ve uzun atlama yarışı tribünden izlenemiyor. Yarışları izlemek için tribünün önüne gelmeniz ve aşağıya eğilmeniz gerekiyor. Aynı tribün kapalı yapılmış ama güneşten yanıyorsunuz. Bu hesap edilmemiş ya da ucuza çıksın diye bu konuda önlem alınmamış. Kapalı tribün var yanıyorsunuz, atletizmin en heyecanlı yarışlarını izleyemiyorsunuz !..
Merinos Stadı’yla ilgili de benzer sıkıntılar var. Bursa gibi başlayıp Bursa gibi bitirdiğimiz tüm tesislerde bu sıkıntı ortaya çıkıyor.
Veledrom yaparız tesislerin ayıplı tarihine geçeriz çünkü burada bisiklet yarışı yapmanın olanağı yoktur. Bisikletçi burada duramaz. Sonunda bisiklet yarıyı yapılmadan futbola tahsis edilen bir veledroma sahip olmuştuk.
Bursa’nın toplumsal yapısındaki eksikleri iyi değerlendirenler var. Ağzımıza bir parmak bal çaldıklarında yelkenleri suya indiriyoruz.
Çöp tesisi yapıyoruz. Ayrıştırma gerçekçi yapılmadığı, tesis amacına uygun işletilmediği için yaydığı koku kenti esir alıyor.
Bursaray 5 kilometre eksik yapılıyor. Yıldırım, yıllar sonra çağdaş ulaşıma kavuşuyor. Bunu gündeme getirenler, yazanlar suçlanıyorlar. 55 milyon eoru gibi bir parayı harcayanlarla ilgili sorgulama bile yapılamıyor.
Başka örnekleri de sıralamak mümkün ama ben atletizme ve spora dönmek istiyorum. Bu tür organizasyonları yapmak zordur ama özen de ister. Örneğin, Bursa dışından gelen kimi görevliler gazetecilere çok kaba davranmışlar. Böyle durumlarda ayakları yere basmayan görevlilere haddini bildirecek bir otoritenin olması da gerekiyor. Bizim çocuklar yine sabırlı davranmışlar.
Bu arada açılış törenine Türk ekibinden sadece 2 sporcunun çıkması bir başka yanlış olmuş. Sporcular yarışmalar kadar böyle şampiyonaların açılış ve kapanışlarında da ülkelerini temsil etmek zorundadırlar. Bu ayıptır !. Bence soruşturmalık bir suçtur. Atletizm Federasyonu Başkanı ve tüm yetkililerinin gözünü önünde gerçekleşmiş bu ayıbın sorumlusu kimse faturayı ödemelidir.
Bu arada unutmadan söyleyeyim. AKP, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, milletvekilleri Hayrettin Çakmak, Ali Koyuncu, Ali Kul, İl Başkanı Sedat Yalçın, Vali Şahabettin Harput son gün yarışlarında tribündeydiler.
Böyle organizasyonlarda sembolik olarak siyasetçiye-bakan ya da belediye başkanı gibi-ödüller verdirilir. Ya da ödül veren bir eski sporcuya siyasetçi eşlik eder. Sporun öne çıkması adına bu uygulama yapılır ama siyasetçiler tesise teşrif ettikten sonra madalya dağıtımı adeta ipoteklendi. Spor bürokrasisinin şirin görünme yanlışı devam etti.
Bu arada unutmadan Kestel Belediyesi’ne atletlerin teşekkürü var. Belediye tişört yaptırmış, şampiyona sonrası düzenlenen Balkan Gecesi’nin de sponsoru olmuş.
Bursa haber