Beden Eğitimi ve Spor Portalı  


Go Back   Beden Eğitimi ve Spor Portalı > Kütüphane > Kişisel Gelişim ve Spor

Kişisel Gelişim ve Spor Gelişimle ilgili tüm notlar,

beden eğitimi
beden eğitimi
Sitemize hoş geldiniz. Konuları beğenmeyi unutmayalım.

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 10-11-2008, 18:49   #1
binali
Super Moderator
 
binali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Şub 2008
Bulunduğu yer: Samsun
Mesajlar: 2.731
Teşekkürleriniz: 14
89 Mesajına 129 teşekkür edildi.
Tecrübe Puanı: 19
binali will become famous soon enough
Standart

Reklam Alanı


Affedersiniz, Dikkatinizi Veriyor musunuz?


Yazar: Grace L. JudsonTamam kabul ediyorum: Haftalık personel toplantısı can sıkıcı; dolayısıyla, bir sonraki hafta için “yapılacaklar” listenizi yapma konusunda yoldan çıkma ihtimali anlaşılır biçimde yüksek. Ne de olsa, odadaki herkes pencereden dışarı bakıyor, birşey çiziktiriyor ya da benzer listeler yapıyor, değil mi?

Personel toplantısının enerjisini ve hızını değiştirecek konumda olmayabilirsiniz; ama, yaptığınız her işte dikkatinizi -tüm dikkatinizi- toplayabilecek konumdasınız. Bir yandan telefonda konuşurken öte yanda e-postaya yanıt vermenin istisna olmaktan çıkıp kural haline geldiği, çok iş düzenine dayalı dünyamızda, bu elbette kayda değer bir etki yaratacaktır. Müdürünüz, iş arkadaşlarınız, çalışanlarınız, arkadaşlarınız ve aileniz değişikliği tanımlayamayabilirler; ama onları daha iyi anlıyor olmanız, size daha çok güvenmeleri, dayanmaları ve saygı duymaları, çok hoşlarına gidecektir.

“Önündeki işe bak” sözü bir klişe haline geldi. Peki bunu hiç tam olarak yaşadınız mı? Gerçekten önündeki işe bakmak, şaşırtıcı bir biçimde zordur. Düşünceler araya girer. Yarın planları, bugün bitirmeniz gereken işler, eşinizle dün akşamki tartışmanız, otomobilinizin çıkardığı tuhaf tık sesi, arkadaşınızın işiyle olan mücadelesi… Binlerce şey dikkatinizi çekmek için haykırır; hiçbirinin de o anda yapmakta olduğunuz işle en ufak bir ilgisi yoktur. Bütün bunlar dikkatinizi başka yöne çevirir; dolayısıyla, patronunuzun ses tonunu duymazsınız, müşterinin önemli bir talebini kaçırırsınız ve çalışanınızın yüzündeki ifadeyi görmemezlikten gelirsiniz.

Aynı anda birden çok iş yapılmazsa asla her işi bitiremeyeceğinizi düşünebilirsiniz. Bu inanca meydan okuyorum! Benim ve müşterilerimin deneyimleri gösterdi ki, yaptığımız onca işin çoğu yalnızca gereksiz değil, aynı zamanda zarar verici. İşten işe atlamayı tercih etseniz de her seferinde yalnızca bir işe odaklandığınızda, aynı anda iki ya da üç iş yaptığınız ve her birine kısmi dikkat verebildiğiniz durumlara kıyasla çok daha üretken oluyor ve çok daha kaliteli sonuç alıyorsunuz.

Nasılını Öğrenmek
Tamamen o anda yapmakta olduğunuz işe odaklanmak, hem şaşırtıcı biçimde zor, hem de şaşırtıcı biçimde kolaydır.

Günlük akış içinde tam odaklanmayı kolaylıkla gerçekleştirdiğiniz, zevk aldığınız (yaptığınız şey zor ya da ağır iş olsa da) ve önemli sonuçlar ürettiğiniz zamanlar olduğuna eminim. Aynı şekilde, dikkatinizin bulunduğunuz yer dışında başka her yerde olmak istediği o personel toplantısı gibi zor zamanlar yaşadığınıza da şüphem yok.

Peki ya aradaki zamanlar? Bu anlar, kendinizi mevcut zamana nasıl odaklayacağınızı öğrenmenin en değerli olduğu anlardır; çünkü bu anlar, büyük ihtimalle, dikkatinizi vermediğinizin farkında olmadığınız anlardır.

Birinci adım şu: Zihninizin nerede olduğunu fark edin. Zihninizi başıboş dolaşırken yakalarsanız, kendinizi hırpalamayın; yalnızca farkına varın ve dikkatinizi önünüzdeki işe çevirin.

Yüz yüze bir konuşma gerçekleşiyorsa, karşınızdaki kişi konuşurken siz kendinizi yanıtınız hakkında düşünürken bulabilirsiniz.

Telefonda konuşuyorsanız, kendinizi e-postalarınızı kontrol ederken ya da bilgisayarınızda Solitaire oynarken bulabilirsiniz.

Yalnız başınaysanız, belki de işe gitmek üzere kapıdan fırlamadan hemen önce kahvaltı ediyorsanız, kendinizi gazete okurken ve yediğiniz şeyin tadı hakkında hiçbir fikre sahip değilken bulabilirsiniz.

Dikkatinizi karşınızdaki ya da telefondaki kişinin ne dediğine çevirin; karşınızdaki konuşmasını bitirine kadar kendi yanıtınızı oluşturmayı bırakın. (Ve müşterilerimden birinin, bağımlı olduğunu kabul edip yaptığı gibi, bilgisayarınızdaki oyunları silin!)

Kitabınızı ya da gazetenizi bırakın ve yediğiniz şeyin tadına varın. Çok çeşitli duyumlar (Herşeye rağmen, yemeğin tadının yanı sıra dokusu, ısısı ve aroması vardır) yaşamakla kalmayacaksınız, belki de kendinizi kilo verirken bulacaksınız; çünkü, yeterince yediğinizi fark edip doyduktan sonra yemeye devam etmeyeceksiniz. Ve sonuçta, doya doya çiğnemedikten, zencefilin sıcaklığını hissetmedikten ve kristalize parçacıkları çıtırdatarak ezmedikten sonra üç katlı zencefilli kurabiye yemenin ne anlamı var?

Alıştırma yapmak için, 15 dakika, dışarıda ya da hava müsait değilse içeride, manzarası olan bir yerde oturun. Zamanınızın dolup dolmadığını sürekli kontrol etmekten kaçınmak için saati kurun. Sonra yalnızca seyredin. Kuşlar var mı? Peki ya sokağı geçmekte olan bir kedi? Komşularınız ne yapıyorlar? Gökyüzündeki bulutlar ne tür şekiller çizmiş? Peki ya ağaçlar ya da binaların ufka karşı konumu?

Dikkatinizin başıboş gezmeye başladığı anı fark edin. Gezecektir. Kendinizi 15 dakikanın sonunda ne yapacağınızı düşünürken bulacaksınız. Bunu hangi akla hizmetle yaptığınızı merak edeceksiniz. Akşam ya da ertesi gün planları, zihninizde fokurdayacak.

Farkına varın. Sonra, kibarca ama ısrarlı bir biçimde dikkatinizi önünüzdeki işe verin. Bu, bir dahaki sefere, işyerinde bütün dikkatinizi isteyen çok önemli bir işin ortasındayken uygulayabileceğiniz faydalı bir alıştırmadır.

Neden Kaygılanasınız?
Karşınızdaki ister patronunuz, ister bir iş arkadaşı, ister bir arkadaş, ister aileden biri, ister bakkal, isterse kendiniz olsun, bütün dikkatinizi o kişiye vermek, o kişiye saygınızın bir göstergesidir. Bunun sonucunda alacağınız ödüller, daha fazla güven, etkileşimlerinizde daha iyi sonuçlar, daha az yanlış anlama ve iletişim hatası olacaktır.

Ara sıra şu berrak güzellik anını yaşayacaksınız: Dikkat etmemiş olsaydınız, olan biteni kaçıracaktınız.

Bütün dikkatinizi vermeye çalışın!


”Sıradan anlar yoktur!” Dan Millman, 1946 - , Amerikalı Şampiyon Jimnastikçi, Motivasyon Yazarı ve Konuşmacısı
__________________
7-8 Ağustos 2010 Tarihinde DİYARBAKIR'da yapılan Spor Tırmanış yarışmasını SİYASİ SEBEPLE protesto edip yarışmaya takım getirmeyen, aynı zamanda'da TDF Eğitmeni ve Spor kulübü BAŞKANI olan KİŞİ'yi ÖZEN'le kınıyorum.
binali isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Reklam Alanı
Cevapla

Popüler Sitelerde Paylaş

Etiketler
affedersiniz, dikkatinizi, musunuz, veriyor


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Lütfen Okur musunuz? webmaster İstek Bölümü 62 02-05-2010 13:59
Sizce Milli Eğitim Bakanlığı Beden Eğitimi dersine gereken önemi veriyor mu? Anket webmaster İstek Bölümü 1 12-04-2009 19:47
ÇOCUKLAR BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? hat64 Çocuk ve Spor 7 17-11-2008 14:36
bana yardımcı olur musunuz sedaerg İstek Bölümü 2 09-09-2008 02:26
BUNU BİLİYOR MUSUNUZ??? hagi20200 Sohbet ve Tartışma 1 07-12-2007 23:19

Reklam Alanı


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:28.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2006 - 2025, Türkiye'nin Beden eğitimi ve Spor Portalı
2007-2024 Türkiye'nin Beden Eğitimi ve Spor Portalı
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159